Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Sivas'ta 5 günde 3'üncü büyük acı!

Sivas'ta, son beş günde üçüncü kez, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle ölüm yaşandı. 6 Haziran'da, 25 yaşındaki Gülbidin Ekberi'nin kene nedeniyle yaşamını yitirdiği kentte, dün aynı yaştaki Emre Naçar, bu sabah ise 36 yaşındaki iki çocuk annesi Şehri Tanrıveren hayata veda etti. Uzmanlar yine uyardı: Keneyi kendiniz çıkarmaya çalışmayın

Cep telefonunu aşırı kullananlar dikkat!

Prof. Dr. Aşkın Hastürk, "Aynı duruş pozisyonundaki tekrarlayıcı el, bilek ve dirsek hareketlerinin bağımlılık derecesinde devam etmesi, eklem bölgelerinde sertleşme, iltihaplanmaya bağlı olarak da sinir dokusunda baskıya ve hasara yol açıyor" dedi

Sivas'ta 4 günde 2'nci büyük acı!

Sivas'ta, son dört günde ikinci kez Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle ölüm yaşandı. 6 Haziran'da, 25 yaşındaki Gülbidin Ekberi'nin kene nedeniyle yaşamını yitirdiği kentte, dün de aynı yaştaki Emre Naçar, hayata veda etti. Uzmanlar yine uyardı: Keneyi kendiniz çıkarmaya çalışmayın

Pelin otu çayı nasıl yapılır, faydaları nelerdir?

Doğal içerikleri kullanarak şifalanmanın yollarını arayan pek çok kişi, son dönemlerde pelin otunu araştırmaktadır. Arama motorları aracılığı ile yapılan sorgulamalar, birçok kişinin pelin otunun kullanım alanlarını ve faydalarını merak ettiğini göstermektedir. Pelin otu, bileşikgiller familyasına ait bir bitkidir. Marmara, Akdeniz ve Ege’de sık sık görülen bu bitki, yabani olarak yetişmektedir. Özellikle bağırsak solucanları üzerinde etkili olduğu bilinen pelin otu, alternatif tıpta geniş bir yere sahiptir. Sıklık ile çay olarak tüketilen bu otun ayrıca bağışıklık sistemi üzerinde de etkili olduğu bilinmektedir. Peki, pelin otu çayı nasıl yapılır? Pelin otu çayı neye/ nelere iyi gelir? Pelin otu çayının yan etkileri nelerdir? İşte konuya dair tüm merak edilenler… PELİN OTUNUN FAYDALARI NELERDİR?Doğada kendiliğinden yetişen yabani bir ot olduğu bilinen pelin otunun insan sağlığını çok çeşitli açılardan desteklediği bilinmektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde pelin otunun öne çıkan faydaları şu şekilde kayda geçmiştir: Acı maddelerce zengin olan pelin ot vücudu uyararak iştahın açılmasına yardımcı olur.Mide sorunlarına iyi gelir.Besinlerin daha kolay sindirilmesine yardımcı olur.Stres ve gerginlik belirtilerini gidererek kişinin sakinleşmesini sağlar.Bağırsak spazmlarını giderir.Besinlerin emilim hızını artırır.Gaz, ağrı ve hazımsızlık gibi şikayetlerin semptomlarını hafifletir.Bağırsaklarda gözlenen parazitlerin ve solucanların kısa süre içerisinde düşürülmesine yardımcı olur.Kan dolaşımını düzenler.Antioksidan bakımından zengin olduğu için vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korur.Bağışıklık sistemini doğal olarak güçlendirdiği için hastalıklara yakalanma olasılığını düşürür. Mevcut hastalıkların ise daha kısa süre içerisinde atlatılmasına yardımcı olur.Uykusuzluk semptomlarını gidererek uyku kalitesini artırır.Yüksek ateşin düşürülmesine yardımcı olur.PELİN OTU ÇAYI NASIL YAPILIR?Pelin otu sıklık ile çay olarak tüketilen bir bitkidir. Bu çay, son derece kolay bir şekilde hazırlanabilmektedir. Pelin otu çayı için 1 tatlı kaşığı kurutulmuş pelin otunun üzerinde 1 bardak kadar kaynar suyun eklenmesi yeterlidir. Demlenme süresi 10 dakika olan pelin otu çayı sürenin sonunda süzülür ve isteğe bağlı olarak bal ve limon ile tatlandırılabilir. Pelin otu çayı içerik bakımından son derece güçlü olduğu için günde en fazla iki fincan olacak şekilde tüketilmelidir. Bu dozun üzerine çıkmak, ciddi sağlık sorunlarının gözlenmesine yol açabilir. Ayrıca 2 hafta boyunca düzenli olarak pelin otu çayı tüketilmesi halinde mutlaka 2- 3 haftalık bir aranın verilmesi gerekir. PELİN OTU CİLT İÇİN NASIL KULLANILIR?Pelin otunun cilt için kullanıldığı da bilinmektedir. Ancak bu uygulamada otun kendisinden değil yağ formundan destek alınır. 2- 3 damla pelin otu yağının ciltteki tahrişin azalmasında etkili olduğu gözlenmiştir. 10 dakika kadar ciltte bekletilen yağın sonrasında mutlaka soğuk su ile durulanması gerekmektedir. Bu uygulama haftada 2 kere olacak şekilde tekrarlanabilir. Ancak yağ tüm cilde uygulanmadan önce mutlaka küçük bir alanda test edilmelidir. Bu, olası alerjik reaksiyonların zararlarının önüne geçilebilmesi açısından son derece önemlidir. PELİN OTU ZARARLI MI?Pelin otu, aşırı tüketilmesi halinde zararlı olabilir. Özellikle kronik rahatsızlıkları olan kişilerin, hamilelerin, emziren anneleri ve düzenli olarak ilaç kullanan kişilerin pelin otu tüketmemeleri gerekmektedir. Ayrıca alerjik bünyeleri olan kişilerin de pelin otu tüketmekten kaçınmaları gerekmektedir.

Pekmez ile limon karışımı faydaları nelerdir, neye iyi gelir?

Sağlıklı bir yaşam sürmek isteyen pek çok kişi doğal içeriklerden yararlanmanın yollarını arar. Doğanın bizlere sunduğu mucizevi besinleri hem tek tek hem de bir arada değerlendiren alternatif tıp uzmanları, son dönemlerde özellikle pekmez- limon karışımının faydalarını gündeme getirmeye başladı. Pekmez- limon karışımının tam bir şifa kaynağı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, düzenli olarak bu karışımı tüketen kişilerin bağışıklık sistemlerinin güçleneceğini ifade etti. Bizler de sizler için pekmez- limon karışımının öne çıkan faydalarını araştırdık. İşte ayrıntılar… PEKMEZ- LİMON KARIŞIMININ FAYDALARI NELERDİR?Pekmez ve limon hemen hemen her mutfakta bulunan iki güçlü besindir. Bu besinler tek başına tüketilmelerinin yanı sıra bir arada da bir karışım şeklinde tüketilebilirler. Pekmez- limon karışımının öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Öksürük krizlerini dindirir.Boğazda hissedilen ağrı ve kaşıntı gibi semptomları giderir. Aynı zamanda boğaz iltihaplarını da kurutur.Grip ve nezleye bağlı olarak gelişen semptomları geçirir. Bağışıklık sistemini güçlendirerek bu hastalıklara yakalanma olasılığını düşürür.Kansızlık tedavisini destekler. Düzenli tüketilmesi halinde kansızlık belirtilerinin nerede ise tamamını yok eder.Kişiye enerji vererek yorgunluk ve halsizlik semptomlarını giderir.Vücudu serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı doğal olarak korur.Açlık hissini geciktirerek kilo verme sürecini hızlandırır.PEKMEZ- LİMON KARIŞIMI NASIL HAZIRLANIR?Pekmez- limon karışımını hemen hemen herkes dakikalar içerisinde hazırlayabilir. Bu pratik tarif için yarım limonun suyu, 3 yemek kaşığı pekmez ve isteğe bağlı olarak yardım bardak içme suyu yeterlidir. Tüm malzemeler karıştırıldıktan sonra karışım tüketilmeye hazır hale gelir. PEKMEZ- LİMON KARIŞIMI HER GÜN İÇİLİR Mİ?Doğal içeriklerin tamamı birçok kişi için faydalı olsa da her besinde olduğu gibi bu tip besinlerde de tüketim dozuna ve sıklığına dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda pekmez- limon karışımının faydalarını hayatlarına dahil etmek isteyen kişiler de karışımın ne sıklık ile tüketilmesi gerektiğini merak etmektelerdir. Günlük tüketime uygun olan pekmez- limon karışımın genel olarak sabahları aç karna içilmesi tavsiye edilmektedir. Aç karna tüketilmemesi halinde kilo alımına sebep olabilen bu karışımın gece yatmadan önce önerilmemektedir. Çünkü karışım kişiye doğal olarak enerji vereceği için uykuya geçişi de zorlaştıracaktır. Pekmez- limon karışımı günlük tüketime uygun olsa da uzun süre boyunca her gün tüketilmemelidir. Örneğin haftanın 6 günü pekmez- limon karışımını tüketen biri mutlaka 1 gün ara vermelidir. Pekmez- limon karışımı tüketiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da bu karışım ile birlikte tüketilmesi zararlı olan kafeinli içeceklerden uzak durulması gerekliliğidir. Ayrıca karışıma su eklenecek ise suyun sıcak olmaması da gerekmektedir. Eğer bu karışım tatlı ihtiyacını bastırmak için tüketilecek ise bu kez karışıma kesinlik ile su eklenmemelidir. PEKMEZ- LİMON KARIŞIMI ZARARLI MI?Hem pekmez hem de limon içerikleri tamamen doğal olan besinlerdir. Elbette ki pekmezin doğallığı hazırlık aşamasında kullanılan diğer ürünlere bağlıdır. Ancak şeker eklenmeden meyvenin kendisi ile yapılan pekmezlerin doğal olduğundan söz etmek mümkündür. Doğal içeriklerin bir arada tüketilmesinin zararlı olmayacağı düşünülse de bu, uzmanlara göre tamamen yanlış bir düşüncedir. Çünkü pekmez yapıldığı maddeye bağlı olarak alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Ayrıca bazı hastalıkların tedavileri kapsamında düzenli olarak ilaç tüketen kişiler için de bu karışımın tüketilmesi zararlı olabilir. Bu neden ile bu gibi durumlarda karışımı tüketmeye başlamadan önce mutlaka bir hekime danışılmasında fayda vardır.

Antibiyotik bu hastalıklara çözüm olmayabilir!

Hiç sağlık uzmanınızın ofisinden sinüs enfeksiyonu, boğaz ağrısı veya kulak enfeksiyonu için antibiyotik alamadığınız için hayal kırıklığına uğramış bir şekilde ayrıldınız mı? Cevabınız evetse sizin için neden her hastalığa antibiyotik verilmediğinin sebeplerini derledik. İşte detaylar!

Aralıklı oruç diyetleriyle tanınan İngiliz doktorun cesedi Simi adasındaki mağarada bulundu

Aralıklı oruç diyetleriyle tanınan İngiliz doktorun cesedi Simi adasındaki mağarada bulundu

En son 5 Haziran'da Agios Nikolaos plajı ile Pedi köyü arasındaki kayalık bir patikada kısa bir yürüyüşe çıktığı bilinen Michael Mosley, Yunanistan'ın Simi adasındaki bir mağarada ölü bulundu. İngiliz doktor, aralıklı oruç diyetleriyle tanınıyordu.

İngiliz televizyon sunucusu ve sağlıklı yaşam danışmanı Micheal Mosley'nin cansız bedeni Yunanistan'ın Simi adasındaki bir mağarada bulundu.
5 Haziran'da kavurucu sıcakta tek başına sahil yürüyüşüne çıktıktan sonra kaybolduğu bildirilen Mosley için arama çalışmaları devam ediyordu.
Polis yetkilileri, aralıklı oruç diyetiyle ilgili tavsiyeleriyle tanınan deneyimli doktorun en son 5 Haziran Çarşamba günü saat 13:30'da Agios Nikolaos plajı ile Pedi köyü arasındaki kayalık bir patikada kısa bir yürüyüşe çıktığında görüldüğünü söyledi.
Polis, itfaiye, sahil güvenlik ve gönüllüler, hava sıcaklığı 40 dereceye  ulaşırken bir helikopter, insansız hava araçları ve bir kurtarma köpeği kullanarak Doğu Ege'deki küçük dağlık adada ve açıklarında Mosley'i arıyordu.
Reuters, cuma günü daha fazla polisin yardıma geldiğini aktardı ancak 67 yaşında olan ve yirmi yıldır İngiliz televizyonlarının vazgeçilmezi olan Mosley'in hayatta kalamadığına dair korkular artıyordu. Ayrıca cep telefonunun yanında olmaması izini sürmeyi zorlaştırıyordu.
Reuters'ın bildirdiğine göre bugün Mosley'nin cansız bedenine ulaşıldı. Yetkililer, ölüme ilişkin henüz detaylı bir açıklama yapmadı.

Acile başvurular 2 kat arttı! Çocuklar arasında pil yutma artıyor

Dr. Şirin Seçkin, "Son yıllarda pil yutma nedeniyle acile başvuran vaka sayısı en az 2 katına çıktı. Çoğu oyuncak, müzikli kitaplar ya da kutular, kumanda cihazları, saatler ve hesap makineleri yuvarlak disk şeklindeki pillerle çalışır. Bunlar sıklıkla değiştirilir ve ortalıkta bırakılır. Bir kısmı da oyuncağı kurcalayan çocuk tarafından yutulabilir" dedi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi

Uzmanlar onsuz yapamıyorlar! Tam bir şifa kaynağı: Kelle paçanın faydaları

Sağlıklı yaşam kapsamında tüketicilere sık sık önerilerde bulunan uzmanlar son dönemlerde özellikle kelle paça çorbasının faydalarından bahsetmeye başladı. Keçi ya da dana kellesi ve ayaklarından yapılan ve bu özelliği ile bazı kişiler tarafından pek de sevilmeyen kelle paça çorbasının insan sağlığını çok çeşitli açılardan desteklediğini belirten uzmanlar, konuya dair ayrıntıları aktardı. Vücut açısından bir hayli önemli olan kolajenin kelle paça çorbasında bol miktarda bulunduğunu belirten uzmanlar, bu çorbanın düzenli olarak tüketilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Peki, kelle paça çorbası neye iyi gelir, faydaları neler? İşte konuya dair tüm merak edilenler… KELLE PAÇA ÇORBASININ FAYDALARIKelle paça çorbasının içeriğinde bol miktarda protein, vitamin ve mineral bulunmaktadır. Çorbanın öne çıkan faydaları ise şu şekildedir: Kolajen, kalsiyum ve magnezyum bakımından zengin olduğu için kemik gelişimine yardımcı olur. Kemik kırıklarının kısa süre içerisinde iyileşmesini sağlar.Eklem ağrılarını hafifletir.Çocuklarda kemik gelişimine yardımcı olur.Bağ dokusunu destekleyerek eklem rahatsızlıklarının belirtilerini hafifletir.Kolajen üretimini desteklediği için yaşlanma belirtilerini geciktirir.Antioksidan bakımından zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudu, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı korur.Yüksek kalori ve yağ içerdiği için kilo alma sürecini sağlıklı bir yönden destekler.Ağız ve diş sağlığını destekler.Hücreleri onararak görme yetisini güçlendirir.Saç dökülmesini durdurur, saçların daha hızlı uzamasına yardımcı olur.Doku zedelenmesini önler.Sinir sistemini rahatlatır.Boğazı yumuşatır, öksürüğü hafifletir.Mide duvarlarını güçlendirir.KİMLER KELLE PAÇA ÇORBASI TÜKETMEMELİ?Cilt sağlığından kemik gelişimine, mide sağlığından sinir sistemine kadar vücut sağlığını çok çeşitli açılardan destekleyen kelle paça çorbası, bazı bünyeler için tehlikeli olabilir. Yüksek miktarda kolesterol içerdiği için kolesterol hastaları tarafından tüketilmemesi gereken bu çorba, ayrıca kalp ve damar rahatsızlıkları bulunan kişilerin sağlıklarını da tehlikeye atabilir. Ayrıca hali hazırda kilo problemi olan kişilerin de kelle paça çorbası tüketiminde miktara dikkat etmelerinde fayda vardır.

Bağırsakları rahatlatıyor, açlık hissini geciktiriyor! Hurma pekmezi nedir? Faydaları

Yetişkinlerde kilo kontrolünden sindirim sistemine kadar pek çok faydasının olduğu bilinen yaş hurma, pekmezi ile de birçok mutfağın baş köşesinde yer alıyor. Hurma pekmezinin bebeklerden yetişkinlere kadar her yaş grubu tarafından tüketilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, zengin içerikli bu besine ilişkin tüm merak edilenleri paylaştı. Ek gıdaya geçen bebeklerin yiyeceklerine katılan yanı sıra yetişkinler tarafından da aktif olarak tüketilen hurma pekmezinin insan sağlığını çok çeşitli açılardan desteklediğini belirten uzmanlar, özellikle bağışıklık sistemine dikkat çekti. Peki hurma pekmezi tüketimi neye/ nelere iyi gelir? İşte konuya dair ayrıntılar… HURMA PEKMEZİ NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?Kurak iklimde yetişen hurmadan üretilen doğal bir tatlandırıcı olan hurma pekmezi, meyvenin uzun süre ve düşük ısıda kaynatılması ile elde edilir. Diğer pekmezlerde olduğu gibi yoğun bir kıvama sahip olan hurma pekmezi, yüksek besin değeri ile bilinir Hurma pekmezi vitamin ve mineraller bakımından zengin olduğu için vücudu doğal olarak korur. Pekmezin öne çıkan faydaları ise şu şekilde özetlenebilir: Diyet lifleri bakımından zengin olduğu için bağırsakları rahatlatır. Kabızlık ve hemoroid gibi sağlık sorunlarının önüne geçer.Yüksek enerji verici özelliktedir ve bu sayede de yorgunluk belirtilerini giderir.Açlık hissini geciktirir ve bu sayede de kilo kontrolüne yardımcı olur.Öksürüğü dindirir.Solunum yolunu rahatlatarak nefes darlığı semptomlarını giderir.Üreme hormonlarını destekler.Demir eksikliği belirtilerine iyi gelir.Beyin hücrelerinin gelişimini destekler.Bağışıklık sistemini güçlendirir.Unutkanlığa iyi gelir.Dolaşım sistemini güçlendirir.HURMA PEKMEZİ KİMLER TARAFINDAN TÜKETİLMEMELİ?Hurma pekmezi faydaları ile biliniyor olsa da fazla tüketilmesi halinde kan şekerinin aniden yükselmesine yol açabilir. Bu neden ile tansiyon ve şeker hastalarının bu pekmezi tüketirken aşırıya kaçmamaları gerekir. Ayrıca alerjik reaksiyonlara da sebep olabilen bu besin için özellikle bebeklere verilmeden önce bir hekime danışılmasında fayda vardır.

Sarımsak turşusu nedir, nasıl yapılır? Sarımsak turşunun faydaları nelerdir?

Bağışıklık sistemini güçlendirerek insan vücudunu hastalıklara karşı doğal olarak koruyan sarımsağın alternatif tıpta geniş bir yerinin olduğu bilinmektedir. İçerdiği vitaminler, antioksidanlar ve mineraller sayesinde vücudu çok çeşitli açılardan destekleyen bu besin, hekimlerin tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Sarımsağın bağışıklık sistemini güçlendirmenin dışında da birçok özelliğinin bulunduğunu belirten uzmanlar, son olarak bu besinin turşusuna dikkat çekti. Probiyotik bakımından zengin olan sarımsak turşusunun sindirim sistemine olumlu katkılarının bulunduğunu ifade eden uzmanlar, bu turşu türüne dair ayrıntıları aktardı. SARIMSAK TURŞUSU NASIL YAPILIR?Yetiştirilmesi son derece kolay olan sarımsak turşu formu ile de şifa dağıtıyor. Yapılışı son derece basit olan ve yemeklere katılabildiği gibi yemeklere eşlik de edebilen bu turşunun her mutfakta mutlaka bulunması gerekiyor. Sarımsak turşusunun yapım aşamaları şu şekilde özetlenebilir: Sarımsak dişlerini birbirlerinden ayırıp bir su içerisinde yaklaşık olarak 30 dakika dinlenmeye bırakın.30 dakikalık sürenin ardından sarımsakları yıkayın ve soyun.Sarımsakların tamamını bir kavanozun içerisine alın ve damak zevkinize göre tuzlayın. Kavanozun içerisine sirke ve içme suyu ilave edip kapağı kapatın.Serin bir yere kaldırdığınız sarımsak turşunuzu kısa süre sonra tüketebilirsiniz.SARIMSAK TURŞUSUNUN FAYDALARI NELER?Antioksidan bakımından zengin olan sarımsak turşusu, vücudu virüslere karşı korur. Hastalıkların daha kısa bir sürede atlatılmasına yardımcı olan bu turşu, enfeksiyonlara karşı doğal bir bariyer olarak görev alır. Kansere ve kalp hastalıklarına karşı da üst düzey bir koruma gerçekleştiren sarımsak turşusu, özellikle mevsim geçişlerinde ortaya çıkan rahatsızlıkların kişiyi pas geçmelerini sağlar. Cildi toksinlerden arındıran ve sivilce görünümünü büyük ölçüde azaltan sarımsak turşusu ayrıca yorgunluk belirtilerine de iyi gelir. Sarımsak turşusu meze olarak yemeklerin yanında veyahut da tek başına olacak şekilde tüketilebilir. Göz sağlığını da büyük ölçüde destekleyen bu besin, düşük tansiyon problemi yaşayanlar ve mide sıkıntıları olanlar tarafından bir hekime danışılmadan tüketilmemelidir.

Cilt sağlığınız için bu maddelere dikkat! Yazın cilt bakımı nasıl olmalı?

Havaların haziran ayının başı itibari ile aniden ısınması, gündelik hayat alışkanlıklarının da hızlı bir şekilde değişmesine yol açtı. Birçok kişi tek gecede kıştan yaza geçmenin şaşkınlığını yaşarken bu süreçte cilt uzmanlarından da önemli uyarılar geldi. Cildimizin her mevsim geçişinde normalden daha fazla bir ilgiye ihtiyaç duyduğunu belirten cilt uzmanları, güneşin zararlı ışınlarına dikkat çekti. Doğru korumanın yapılmaması halinde cildin zarar görme olasılığının çok yüksek olduğunu ifade eden uzmanlar, yaz mevsiminde cilt sağlığı adına dikkat edilmesi gerekenleri paylaştı. İLK İŞ YÜZ YIKAMAMevsimin değişmesi ile birlikte cilt sağlığının yakalanması adına yüz yıkama şeklinin de değişmesi gerektiğini belirten uzmanlar, yaz aylarında ciltten yağı emme özelliğine sahip ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Uzmanlara göre kuru ya da karma cilt tiplerine sahip olan kişiler yaz mevsimi boyunca köpürmeyen bir yüz yıkama jeli tercih etmelilerdir. YAZ MEVSİMİNDE CİLT BAKIMININ PÜF NOKTALARIYaz mevsiminde cilt bakım rutinlerine mutlaka antioksidan bakımından zengin ürünlerin eklenmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, bu sayede hem cildin nemlendirileceğini hem de çevrenin zararlı etkilerinden korunacağını ifade etti. Ek olarak narenciye, yeşil yaprakları sebzeler, fındık, kepekli tahıl ve yeşil çay gibi ürünlerin tüketimlerinin de artırılması gerektiğini belirten uzmanlar, ayrıca bol miktarda sıvı tüketilmesi gerektiğini de vurguladı. Yaz aylarında cilt adına yapılan en büyük hatalardan birinin de makyaj yapmak olduğunu belirten uzmanlar, cildin sıcak havalarda daha fazla nefes alması gerektiğini ve bu neden ile de özellikle pudra, fondöten gibi ürünlerin kullanılmaması gerektiğini ifade etti. Yaz mevsiminde en çok dikkat edilmesi gereken konulardan birinin de güneş kremi kullanımı olduğunu ifade eden uzmanlar, güneş kreminin evde iken dahi kullanılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca bu kremin yüz harici diğer bölgelerde de kullanılması gerektiğini belirten uzmanlar özellikle boyun bölgesinin atlanmaması gerektiğini ifade etti.

Hormonları düzenliyor, cildi ve saçları onarıyor! Kakao yağının faydaları

Sıklık ile tatlılarda kullanılan kakaonun yağ olarak da birçok alanda kullanılabileceği açıklandı. Hali hazırda birçok bakım ürününün içerisinde yer alan bu yağın vücut açısından son derece faydalı olduğunu belirten uzmanlar, konuya ilişkin ayrıntıları paylaştı. Orta Amerika ve Meksika kökenli bir bitki olan kakaonun çekirdeklerinden elde edilen kakao yağı, yenilebilir bir yağdır. Yanı sıra harici olarak da kullanıma açık olan bu yağın vücudu çok çeşitli açılardan desteklediği bilinmektedir. Peki, kakao yağı kullanımı neye/ nelere iyi gelir? Kakao yağı nasıl uygulanır? İşte detaylar… KAKAO YAĞI NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?Tamamen bitkisel bir içeriğe sahip olan kakao yağı, kakao ağacının meyvesinin tohumlarından elde edilir. Çekirdekler fermente edilip kurutulur ardından da presleme yöntemi ile yağı çıkarılır. Kakao yağı hem sofralarda hem de kozmetik alanında aktif olarak kullanılan bitkisel bir yağdır. Bu yağın karbonhidrat ve protein bakımından zengin olduğu bilinir. Yanı sıra A, B ve E vitaminlerini de içeren yağda bol miktarda kafein ve antioksidan da bulunmaktadır. Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar bakımından zengin olan kakao yağının öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Sağlıklı yağ asitleri içerdiği için enerji seviyesini yükseltir, kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur.Antioksidan, demir, E vitamini ve magnezyum açısından zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendirir.Kalp ve damar sağlığını destekler.Bağırsakları düzenler, hazımsızlık ve kabızlık gibi sorunların tedavilerine yardımcı olur.Ağız içi enfeksiyonları iyileştirir.İnflamasyonu azaltır.Bilişsel fonksiyonları geliştirir.Cildi nemlendirerek daha canlı görünmesini sağlar.Saç köklerini güçlendirir.Hormon dengesinin sağlanmasına yardımcı olur.Damar sertleşmesinin önüne geçer.KAKAO YAĞI CİLDE NASIL UYGULANIR?Kakao yağını yüz bakımında kullanmak isteyen kişilerin ölçülere dikkat etmeleri gerekir. Duş sonrasında ve cilt temizliği yapıldıktan sonra kullanılması gereken bu yağın birkaç damla uygulanması yeterlidir. Yağın herhangi bir içerik ile karıştırılmasına gerek yoktur, doğrudan cilde uygulanabilir.

İlk ölüm haberi geldi! Kuş gribi nedir, belirtileri nelerdir?

‘Kuş gribi’ olarak adlandırılan H5N2 virüsü, son günlerde gündemden düşmemeye başladı. Daha önce ülkemize 2005 yılının ekim ayında Kuzeybatı Anadolu’da yani Balıkesir Manyas’ta ilk kuş gribi vakası ile karşılaşılmış, etkin karantina ve itilaf yöntemi ile virüs kısa süre içerisinde kontrol altına alınmıştı. 2005 yılında bertaraf edilen H5N2 virüsü, mayıs ayında yeniden gündeme geldi. 23 Mayıs tarihinde Meksika’da H5N2 virüsüne yakalanan bir kişinin hayatını kaybettiği duyurulurken Dünya Sağlık Örgütü’nden de ‘pandemi’ uyarısı geldi. Pandemi ihtimaline karşı önlemlerin alınması gerektiğini belirten uzmanların ardından virüse ilişkin sorgulamalar hız kazandı. Peki, kuş gribi nedir, neden olur? Kuş gribinin belirtileri nelerdir? İşte konuya dair ayrıntılar… H5N2 VİRÜSÜ NEDİR?İnfluenza A virüsünün alt türü olarak kabul edilen H5N2 virüsü, yüksek derecede patojenik kuş gribi olarak tanımlanmaktadır. Hindi ve tavuk gibi kümes hayvanlarının yanı sıra devekuşları ve ördekleri de tehdit eden bu virüs, insanlara da bulaşabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan son açıklamaya göre 59 yaşındaki Meksikalı bir kuş gribi vakası, ölümle sonuçlandı. Ek olarak Meksikalının kuşlar ile veyahut da herhangi bir kümes hayvanı ile temasının olmadığı da bildirildi. Bir süredir böbrek hastalığı ve tip 2 diyabet ile mücadele ettiği öğrenilen Meksikalı ile temas eden herkese kuş gribi testi için çağrı yapıldı. H5N2 VİRÜSÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?Meksika’dan gelen ölüm haberinin ardından vatandaşları yeni bir pandemi ihtimaline karşı uyaran Dünya Sağlık Örgütü, H5N2 virüsüne yakalanan kişilerde gözlenen belirtileri de paylaştı. Dünya Sağlık Örgütü tarafından açıklanmış olan kuş gribi belirtileri şu şekilde kayda geçti: Öksürük, ateş, nefes darlığı, halsizlik, ishal, mide bulantısı ve kusma.Yukarıda aktarmış olduğumuz belirtiler, kuş gribine yakalanan kişilerde gözlenen belirtiler arasındadır. Dünya Sağlık Örgütü bu belirtilerin kesin olarak kuş gribi özelinde gelişmediğini belirterek kümes hayvanları ile temas ettikten sonra bu belirtileri gözlemleyen kişilerin önlem amacı ile mutlaka bir hekime başvuruda bulunmaları gerektiğini ifade etti.

Diş sağlığını korumak isteyen o ürünü çöpe atmasın!

Birçok inanışta bereketin sembolü olan narın güçlü içeriği sayesinde insan sağlığını çok çeşitli açılardan desteklediği bilinmektedir. Narın yalnızca kendisinin değil kabuğunun da son derece faydalı olduğunu ve bu neden ile kabukların kesinlikle çöpe atılmamaları gerektiğini belirten uzmanlar, konuya dair merak edilenleri paylaştı. Lifli yapısı sayesinde sindirim sistemini düzenleyen narın kabuğunda da birçok vitaminin ve mineralin bulunduğu bildirildi. Peki, nar kabuğu nasıl tüketilir? Nar kabuğu neye/ nelere iyi gelir? İşte nar kabuğunun faydalarına dair ayrıntılar… NAR KABUĞUNUN FAYDALARI NELER?Nar kabuğunun faydalarına geçmeden önce besin değerleri ile ilgili bilgi vermek gerekir. Yapılan araştırmalar neticesinde nar kabuğunun besin değeri şu şekilde kayda geçmiştir: Protein: Yüzde 3,74Karbonhidrat: Yüzde 66,51Kalsiyum: 34 mgHam lif: Yüzde 17,31Fosfor: 118,3 mgSodyum: 64,63 mg Magnezyum: 148,64 mgMineral ve vitamin bakımından zengin olan nar kabuğunun öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Kemik kaybını önleyerek kemik sağlığını destekler.Beyin fonksiyonunun korunmasına yardımcı olur.Romatoid artritin tedavisini destekler.Diş sağlığını korur.İşitme kaybına karşı koruma sağlar.Kronik hastalıkların semptomlarını hafifletir.Cilt problemlerinin tedavilerini destekler.NAR KABUĞU NASIL TÜKETİLİR?Ciltten romatizmaya, beyin fonksiyonlarından diş sağlığına kadar vücudu çok çeşitli açılardan destekleyen nar kabuğunun nasıl tüketilmesi gerektiği merak edilmektedir. Nar kabuğu genel olarak toz formda tüketilebilir. Bunun için kabukların 2 ila 3 gün aralığında kurutulması gerekir. Kabuklar güneşte kurutulabilecekleri gibi düşük ısıda olma kaydı ile fırında da kurutulabilir. Kurutulan nar kabukları blenderden geçirilerek toz haline getirilmelidir. Elde edilen nar kabuğu tozu, isteğe bağlı ölçülerde suya eklenip cilde maske gibi doğrudan uygulanabilir. Yanı sıra toz çay şeklinde de tüketilebilir. Çay olarak tüketilmesi halinde diş sağlığını, beyin fonksiyonlarını ve kemikleri destekleyen nar kabuğu, su ile karıştırılarak macun haline getirilmesi durumunda da cilt sorunlarının semptomlarını hafifletir.

İçi fındıklı kurabiye nasıl yapılır? 8 adımda tarifi, püf noktaları

İçi fındıklı kurabiye hazırlamak için bir rehber arıyorsanız, bu yazıda size en lezzetli içi fındıklı kurabiye tarifini sunuyoruz! Bu tarif ile, evde kolay bir şekilde tarifi uygulayabileceksiniz. Hazırsanız, buyurun tarifimize geçelim! İçi Fındıklı Kurabiye Tarifi Malzemeleriİçi fındıklı kurabiye için ihtiyacınız olan malzemeler, işte şöyle:  2 adet yumurta (oda sıcaklığında bekletilmiş) 1 çay bardağı sıvı yağ Yarım kutu krema (100 ml) 1.5 çay bardağı pudra şekeri 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya özütü Bir portakalın rendelenmiş kabuğu  3 su bardağı un 1 tatlı kaşığı tarçın 1 avuç dolusu fındık içi 1 çay bardağı kurabiye çikolatasıİçi Fındıklı Kurabiye Tarifi Nasıl Yapılır?İçi fındıklı kurabiye yapımı için izleyeceğiniz 8 adım bulunuyor. Bu 8 adımı sırası ile uygulayabilirsiniz:  Yumurtaları, sıvı yağı, kremayı ve pudra şekerini bir kabın içinde çırpma teli aracılığı ile çırpın, güzelce karıştırın. Ardından; unu, tarçını, vanilyayı ve kabartma tozunu bu karışıma ekleyin ve iyice yoğurun. Hamurun pürüzsüz ve ele yapışmayan bir kıvam alana kadar yoğurmaya devam edin. Sonrasında, hamura rendelenmiş portakal kabuğu ve doğranmış fındık içini ekleyin, iyice karıştırın. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, yuvarlayarak kurabiyeye şekil verin. Daha sonra fırın tepsisine, şekil verdiğiniz kurabiyeleri aralıklı olacak şekilde dizin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında, kurabiyeler altın rengini alıncaya kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin. Fırından çıkarıp, oda sıcaklığında soğumalarını bekleyin ve sonrasında servis edin. İçi fındıklı kurabiyeleriniz hazır! Afiyet olsun!İçi Fındıklı Kurabiyenin Püf Noktalarıİçi fındıklı kurabiyeyi en leziz hali ile hazırlayabilmek için püf noktalara dikkat etmek gerekiyor. Bu püf noktaları şu şekilde listeledik: Kabartma tozu, kurabiye hamurunuzun puf puf olmasını sağlar. Kurabiyelerinizin ağızda dağılmasını istiyorsanız, bir-iki damla sirke kullanabilirsiniz. Sirke, hamurun pürüzsüz ve kıyır kıyır dokusunu sağlar. Hamuru pürüzsüz bir kıvam alana dek yoğurmaya devam edin. Kurabiyelerinize ekstra lezzet katmak için farklı malzemeleri tercihinize göre ekleyebilirsiniz. Örneğin, kakaolu yapabilirsiniz. Kurabiyelerinizi fırına attıktan sonra kontrollü bir şekilde pişirmeye dikkat edin. Her fırının ısısı farklıdır; bu nedenle pişirme süresi değişkenlik gösterebilir. Kurabiyelerinizi fırından çıkardıktan sonra, dinlendirmeye özen gösterin. İlk sıcaklığı gittikten sonra kurabiyeleri servis edebilirsiniz.İçi Fındıklı Kurabiyenin Yanına Ne Gider?İçi fındıklı kurabiyenin yanına yakışacak en özel lezzetler şöyle:  Pratik hazırlanışı ve bol yeşillikli içeriği ile kısır, içi fındıklı kurabiyenin yanında harika gider. Üstelik kısır, içerisindeki bulgur sayesinde doyurucu bir atıştırmalık olacaktır. Çıtır çıtır dokusu ve pratik hazırlanışı ile sigara böreği, çay saatlerinin vazgeçilmezi. Herkesin seveceği bu lezzetli atıştırmalık, içi fındıklı kurabiyenin yanında, çay saatinde şahane gider! Daha doyurucu bir seçenek arıyorsanız, zeytinyağlı yaprak sarma tam size göre. Önceden hazırlanması gereken asma yaprakları ile biraz önceden kolları sıvayarak, içi fındıklı kurabiyenin yanına sarma yapabilirsiniz. İçi fındıklı kurabiyenin yanına daha tatlı bir alternatif arıyorsanız, çikolatalı ıslak kek hazırlayabilirsiniz.İçi Fındıklı Kurabiye Kaç Kalori?Bu verdiğimiz tarife göre, içi fındıklı kurabiyenin 1 tanesi yaklaşık olarak 94 kcal’dir. İçi fındıklı kurabiyeyi, ölçülü olarak tüketebilirsiniz. Fazla tüketimi, kilo alımına neden olabilir. Bu nedenle dikkatli bir şekilde tüketmek önemlidir.

Şanlıurfa'da 2 mahallede kuduz karantinası başladı! Valilik'ten sahipsiz köpek açıklaması

Şanlıurfa'nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Kırsal Payamlı ve Batıkent Mahalleleri'nde, 2 sahipsiz köpekte kuduza rastlanması üzerine 2 mahallede karantina uygulaması başlatıldı. ŞANLIURFA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDEN AÇIKLAMABüyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Batıkent Mahallesi'nde sahipsiz köpeğin ısırdığı kişinin ihbarıyla başlayan ve sonrasında yapılan kontrollerde söz konusu köpeğin kuduz testinin pozitif çıktığı bildirildi. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: "Bahse konu alan, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğü koordinesinde karantina bölgesi olarak ilan edilmiştir. Karantina bölgesinde veteriner eşliğinde toplanan sokak hayvanları rehabilitasyon merkezlerimize getirilerek özel alanlara alınmıştır. Karantina sürelerinin tamamlanmasıyla kısırlaştırma ve rehabilite süreçleri başlatılacaktır. Bize emanet edilen canlarımızın sağlığı için her an müdahaleye ve her türlü göreve hazırız. Haliliye ilçesi Bakımlı Mahallemizde yer alan Şanlıurfa Hayvan Rehabilitasyon Merkezimiz hayvanların akıbetini merak eden tüm hayvanseverlerin ziyaretine açıktır." BATIKENT MAHALLESİ'NDE NE OLMUŞTU?Batıkent Mahallesi'nde 4 Haziran’da sokakta yürüyen Mustafa Şahin'e sahipsiz köpek saldırmış, kol ve bacağından ısırılan Şahin, Balıklıgöl Devlet Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından taburcu edilmişti. Saldıran köpeğin ise kuduz testi pozitif çıkmıştı. KIRSAL PAYAMLI MAHALLESİ'NDE NE OLDU? 30 Mayıs'ta kırsal Payamlı Mahallesi'nde Ufuk Kılıç'a (16) saldıran sahipsiz köpekte kuduz tespit edildi. Karantina uygulaması başlatılan mahallenin girişine "Dikkat kuduz risk bölgesi" yazılı tabela asıldı. VALİLİK AÇIKLAMASIŞanlıurfa Valiliğinden yapılan açıklamada, kentte sahipsiz hayvanların toplanması, rehabilite edilmesi ve tedavi süreçleriyle ilgili toplantı yapıldığı bildirildi. Eyyübiye ilçesinde 2 sahipsiz köpekte kuduz vakasına rastlanması ve bu hayvanların vatandaşları ısırması konusunun da toplantıda gündeme geldiği aktarılan açıklamada, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile sağlık müdürlükleri tarafından her 2 vakanın yakından takip edildiği, yaralanan vatandaşların zamanında aşılama süreçlerinin başlatıldığı kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Vali Hasan Şıldak, kuduz vakalarının şehir merkezinde görülmesinin büyük risk oluşturduğunu, ilgili kamu kurumlarına ve bütün belediyelere "sokak hayvanlarının kuduz hastalığına karşı aşılanması konusunda seferberlik anlayışıyla çalışmaları" talimatı verdiğini aktardı. KUDUZ KÖPEKLER 4 FARKLI KİŞİYİ ISIRDIValilikten yapılan başka bir açıklamada ise Payamlı ve Batıkent mahallelerinde kuduz olduğu tespit edilen sahipsiz köpekler tarafından 4 kişinin ısırıldığının tespit edildiği belirtildi. Sahipsiz köpeklerin kontrol altına alınarak tecrit edildiği aktarılan açıklamada, "Vatandaşlarımızın ise hiçbir gecikmeye meydan verilmeden tedavilerine başlandığı ve aşılarının yapıldığı tespit edilmiştir. Meydana gelen her iki olaydan sonra Büyükşehir Belediyesi, Eyyübiye Belediyesi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdürlüğünün ilgili birimleri tarafından gerekli çalışmaların yapıldığı belirlenmiştir." değerlendirmesi yapıldı.

❌