Boğazın arka kısmında kalan mukoza zarının iltihaplanması sonucu gelişen faranjit, çoğu kişi tarafından ‘öğretmen hastalığı’ olarak nitelendirilmektedir. Gün boyu konuşan, zaman zaman konuşma esnasında kendilerini zorlayan öğretmenlerde sıklık ile gözlenen bu rahatsızlık, hayat kalitesini bir hayli düşürmektedir. Yanma, ağrı ve yutma güçlüğü belirtileri ile kendini hissettiren faranjit, müdahale gerektiren bir durumdur. Aksi takdirde ağrı durumu zaman içerisinde artarak dayanılmaz hale gelebilir. Peki, faranjit belirtileri nasıl geçer? Faranjite karşı nasıl önlemler almak gerekir? İşte faranjite dair tüm merak edilenler… FARANJİT NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?Faranjit; yutak bölgesi ve boğazın arka kısmında bulunan mukoza zarının iltihaplanması durumudur. Akut ve kronik olmak üzere iki türü bulunan faranjit, pek çok faktörün etkisi ile gelişebilir. Akut faranjitin bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak geliştiği bilinmektedir. Kronik faranjitte ise yine enfeksiyon etkenleri bulunmak ile birlikte tahriş edici faktörler de vardır. Bademcik iltihabı, çevresel kirlilik, reflü, alerjik reaksiyonlar, suçiçeği, kızamık, boğmaca, krup, adenovirüs ve A grubu streptococcus faranjite sebep olan faktörler arasında sıralanabilir. Farenjitin yaygın belirtileri şu şekildedir: Boğazda yanma, ağrı ve kaşıntı,Geniz akıntısı,Öksürük, Yutma güçlüğü,Ses kısıklığı,Bademciklerde şişme,Kas ve eklem ağrıları, Burun akıntısı,Boğazın arka kısmında beyaz renkli leke oluşumu,Ağızda farklı tat,Mide bulantısı,Baş ağrısı,Lenflerde şişkinlik.FARANJİTE NE İYİ GELİR?Faranjitin tedavisi için bir hekime başvurulması gerekmektedir. Yanı sıra alınacak bazı önlemler ile de faranjit belirtilerini büyük ölçüde hafifletmek mümkündür. O önlemler ise şu şekilde sıralanabilir: Papatya, hatmi, ekineazya, meyan kökü ve ıhlamur gibi bitki çayları tüketmek,Bol miktarda su içmek,Ilık tuzlu su ile gargara yapmak,Bal yemek,Dinlenmek,Tavuk suyu çorbası içmek.

İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi, çoğu zaman idrar yolu enfeksiyonunun geliştiğini göstermektedir. Bu, hemen hemen herkesin başına bir kez de olsa gelmiş olan bir durumdur. İdrar yolu enfeksiyonu, kişinin sağlığını etkileyen ve yanı sıra hayat kalitesini de bir hayli düşüren bir durumdur. Peki, idrar yolu enfeksiyonu neden olur, belirtileri nelerdir? İdrar yolu enfeksiyonuna ne iyi gelir? İşte konuya dair ayrıntılar… İDRAR YOLU ENFEKSİYONU NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?‘İYE’ olarak da bilinen idrar yolu enfeksiyonu, üriner sistem, mesane, üretra veyahut da böbreklerin herhangi bir yerinde E. Coli başta olmak üzere birçok bakteri türünün neden olduğu bir enfeksiyon durumudur. İstatistiklere göre bu enfeksiyon, insan vücudunda en sık gözlenen ikinci enfeksiyon türüdür. İdrar yolu enfeksiyonunun yaygın görülen belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Sık sık idrara çıkma,İdrar yaparken yanma ve ağrı,Kasık veyahut da alt karın bölgesinde ağrı,Aniden gelen idrara çıkma isteği, Mesane boşaltılmış olduğu halde idrar varmış hissi,Hafif ateş,Yorgunluk,Mide bulantısı ve kusma, Sırt ve bel ağrısı,Gece saatlerinde artan idrar,İdrarda kan, renk koyuluğu ve kötü koku.İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNA NE İYİ GELİR?İdrar yolu enfeksiyonu zamanında müdahale edilmediği takdirde beraberinde farklı hastalıkları da getirebilir. Bu neden ile belirtilerden biri veyahut da birkaçının gözlendiği durumlarda mutlaka bir hekime başvurulması gerekmektedir. Hekimler genel olarak bu enfeksiyon türü için antibiyotik tedavisi önermektelerdir. Antibiyotik tedavisinin yanı sıra idrar yolu enfeksiyonuna karşı kişinin alması gereken birtakım önlemler de bulunmaktadır. Bu kapsamda idrar yolu enfeksiyonunun belirtilerini hafifleten bazı yöntemler şu şekilde sıralanabilir:  Bol su içmek, Kafein içeren içeceklerden uzak durmak, Şekersiz kızılcık suyu içmek,Karın bölgesini sıcak tutmak,Bol miktarda C vitamini almak,İdrarı tutmamak,Yoğurt ve kefir gibi probiyotik bakımından zengin besinler ile beslenmek.

Sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getiren veya getirmenin yollarını arayan birçok kişi, yer elması tüketimine ağırlık vermektedir. Vitaminler ve mineraller bakımından son derece zengin olan bu bitkinin, insan sağlığını pek çok açıdan desteklediği bilinmektedir. Zencefile benzeyen görüntüsü ile dikkat çeken yer elmasının doğal şeker oranı yüksektir ancak buna rağmen bu bitkinin kan şekeri üzerinde minimum etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Peki, yer elmasını özel kılan nedir? Yer elması tüketiminin faydaları nelerdir? İşte ayrıntılar… YER ELMASI NEDİR?Bilimsel adı ‘helianthus tuberosus’ olan yer elması, Kuzey Amerika’ya özgü bir bitkidir. Asteraceae familyasının bir üyesi olan bu bitkinin kök sapları yenilmeye müsaittir. Zencefil ile benzer bir görüntüde olan yer elması, patates ile de karıştırılmaktadır. Vitamin ve mineraller bakımından zengin olan yer elmasının 150 gramlık porsiyonu üzerinden yapılmış olan besin değeri hesabı şu şekildedir: Kalori: 110 kcalYağ: 0 Karbonhidrat: 26.1 gSodyum: 6 mgLif: 2.4 gŞeker: 14.4 gDemir: 5.1 mgProtein: 3 g Potasyum: 644 mg Fosfor: 117 mgMagnezyum: 25.5 mgBakır: 0.2 mgYER ELMASININ FAYDALARI NELERDİR?Yer elması, çiğ, pişmiş veyahut da çorba şeklinde tüketilebilir. Kan şekerini sabit tutma özelliği bulunan bu bitkinin vücut açısından yararları ise şu şekilde sıralanabilir: Bağırsak fonksiyonunu düzenler.Kansere karşı koruyucu etkisi bulunur. Kolesterolün düşürülmesine katkıda bulunur. Kan basıncını düzenler.Kan şekerini kontrol altına alır.Yer elmasının insan sağlığı açısından pek çok faydası olsa da her üründe olduğu gibi bu bitkide de tüketim dozuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Fazla miktarda tüketilen yer elması çeşitli bağırsak ve mide sorunlarına yol açabilir. Ayrıca aşırı miktarda yer elması tüketiminin hazımsızlık, kabız gibi sorunlara yol açtığı da bilinmektedir.

Çilek, güçlü antioksidan içeriği ile vücut sağlığını pek çok açıdan destekleyen bir meyvedir. Taze çilek tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, hastalıklara yakalanma olasılığını düşürdüğü bilinmektedir. Çileğin yanı sıra meyvenin saplarının da birçok alanda değerlendirilmeye müsait oldukları bilinmektedir. Bu kapsamda çilek saplarından yaygın olarak yapılan ürünlerin başında sirke gelmektedir. Peki, çilek sirkesi nasıl yapılır? Çilek sirkesi neye iyi gelir? İşte çilek sirkesine dair tüm merak edilenler… ÇİLEK SİRKESİ NASIL YAPILIR?Çilek sirkesinin yapımında taze ürünlerin kullanılması son derece önemlidir. Sirke için gereken malzemeler ise şu şekildedir: Yarım kilo taze çilek1 litre su1 tane limonun suyu1 su bardağı şeker/ balÇilek sirkesinin yapım aşamaları sırası ile şu şekildedir: Çileklerin saplarını temizleyin ve iyice yıkayın.Çilekleri, iyice yumuşayana kadar suda haşlayın.Çilekler pişince ocağın altını kapatın ve meyveleri ezerek püre haline getirin.Hazırladığınız püreyi bir süzgeçten geçirin ve çekirdeklerini ayırın.Çekirdeksiz çilek püresini bir kavanoza aktarın ve üzerine bal ile limon suyunu ekleyerek bir güzel karıştırın.Kavanozun ağzını bir kağıt havlu veya temiz bir bez ile kapatıp güneş gören bir yerde bekletin. Bu süreçte üst tabakada beyazlıklar gözlenebilir fakat bu endişelenecek bir durum değildir.Ağzı sıkı bir şekilde beklettiğiniz çilek sirkesini 3 haftanın sonunda kullanmaya başlayın.ÇİLEK SİRKESİ NASIL KULLANILIR, FAYDALARI NELERDİR?Çilek sirkesi; salatalarda, içeceklerde ve bazı soslarda kullanılabilmektedir. Ayrıca cilt lekelerini gidermekte de etkili olan bu sirke, bakım rutinlerini büyük ölçüde desteklemektedir. Doğal yöntemler ile fermente edilerek hazırlanan çilek sirkesinin öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Göz sağlığını destekler.Bağışıklık sistemini güçlendirir.Cilt kuruluğunu giderir.Ciltte gözlenen güneş lekelerini giderir.Varislerin üzerinde bekletilmesi halinde bölgeyi rahatlatır.Saç durulama suyuna birkaç kaşık eklenmesi halinde kepek oluşumunun önüne geçer.

Birçok kişi bel bölgesinde yoğun ağrı hissettiğinden bahseder. Bu ağrının sebebi kimi zaman ters harekete kimi zaman kemiksel bir faktöre kimi zaman ise böbrek rahatsızlıklarına bağlı olarak gelişebilir. Belimizin sağ ve sol olmak üzere iki yanında bulunan böbreklerde sorunlar geliştiğinde ve ağrı hissi oluştuğunda birçok kişi bu ağrıyı, bel ağrısı ile karıştırıp önemsemeyebilmektedir. Ancak böbrek ağrılarının umursanmaması ve dolayısı ile de teşhiste ve tedavide geç kalınması halinde çok daha ciddi sorunlar baş gösterebilir. Böbrek ağrısına sebep olan başlıca faktörler arasında böbrek taşı oluşumu gelmektedir. Peki, birçok kişide gözlenen bu duruma ne/ neler sebep olur? İşte böbrek taşı oluşumuna dair tüm merak edilenler… BÖBREK TAŞI NEDİR?Böbrek taşı; böbreklerde ve idrar yollarında oluşan sert yapılı taşlardır. Tıpta ‘renal taşlar’ veyahut da ‘ürolitiazis’ olarak bilinen bu durum, çeşitli minerallerin ve tuzların kristalleşip bir araya gelmesi neticesinde oluşur. Kristaller zaman ile büyüyerek böbreklerde ve idrar yollarında engel oluşturacak ciddi boyutlara ulaşabilirler. Böbrek taşı oluşumuna; aşırı kilolu olmak, gut hastalığı, diğer böbrek rahatsızlıkları, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok faktör sebep olabilmektedir. Taş oluşumu halinde ortaya çıkan bazı belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:  İdrar yolu enfeksiyonlarıKanlı idrarMide bulantısı ve kusmaİdrar yolu problemleriŞiddetli sırt ağrısıBÖBREK TAŞI NASIL DÜŞER? Böbrek taşı düşürme teknikleri birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Taşların doğal yollar ile vücuttan atılması ve böylelikle semptomların hafifletilmesi, genel vücut sağlığı açısından son derece önemlidir. Cerrahi müdahale gerektirecek boyutlara ulaşmamış olan böbrek taşları, çeşitli doğal yollar ile vücuttan uzaklaştırılabilirler. Bol miktarda su içmek, düzenli egzersiz yapmak, tuzlu besinlerden uzak durmak, bacakların karnın üzerine çekilerek bir süre beklenilmesi, sıcak banyo yapmak gibi uygulamalar, böbrek taşlarının düşürülmesinde son derece etkilidir.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında yer alan kuyruk yağı, et yemeklerini, sarmaları, dolmaları ve daha pek çok yemeği lezzetlendirmek için kullanılır. Kuyruk yağı olmadan yemeğin lezzetinin eksik olduğunu savunan birçok kişi bulunur. Bazı kişiler ise bu yağın sağlık açısından son derece zararlı olduğunu savunur. Kuyruk yağının sağlığa yararlı olup olmadığı, uzun süredir tartışılan konular arasındadır. Bu konu ile ilgili güncel değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, kuyruk yağı ile ilgili hakim olan ‘zararlı’ düşüncesinin aslında yanlış olduğunu ifade etti. Peki, kuyruk yağı ne işe yarar, faydaları neler? İşte kuyruk yağına dair tüm merak edilenler… KUYRUK YAĞI NEDİR?Kuyruk yağının faydalarına, ne işe yaradığına geçmeden önce bu yağın ne olduğundan bahsetmek gerekir. ‘İç yağ’ da denilen kuyruk yağı koyun ve sığır gibi bazı memeli hayvanların vücutlarında bulunur. Vücudun bel, böbrek ve bağırsakların dış kısmında bulunan bu yağ, ‘kavram yağı’ ismi ile de bilinmektedir. İşlenmiş olarak satışa sunulan iç yağı, donyağı olarak bilinmektedir. Koyunların kuyruk bölgesinde yer alan iç yağ türü ise kuyruk yağıdır. Yemeklerde kullanılan bu yağın son derece faydalı olduğunu savunan uzmanlar, okült alanda yapılan bazı astrolojik şifa çalışmalarında bu yağın kullandığını belirtirler. KUYRUK YAĞI NE İŞE YARAR, FAYDALARI NELERDİR?Kuyruk yağı, çok eski zamanlardan bu yana şifa amaçlı kullanılmaktadır. Öyle ki İbn- i Sina’nın bazı notlarında kuyruk yağına değindiği de bilinmektedir. Kuyruk yağının öne çıkan faydaları ise şu şekilde kayda geçmiştir: Bağışıklık sistemini güçlendirir.Kolesterolü dengeler.Sinir hücrelerine katkıda bulunur.Kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir.Kas ve kemik gelişimine katkıda bulunur.Felç geçirme olasılığını düşürür.Kan basıncını dengeler.Damar tıkanıklarının önlenmesinde rol oynar.Enfeksiyona yakalanma olasılığını düşürür.Siyatik problemlerin etkilerini giderir.

Boğaz enfeksiyonu, çok çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilen bir sağlık sorunudur. Yetişkinlerin bu sorun ile mücadele etmek adına çok çeşitli yöntemleri olduğu bilinirken bebeklerde durum biraz farklıdır. Henüz kendilerini ifade edemeyecek yaş aralıklarında olan çocuklarda ve bebeklerde sık sık meydana gelen boğaz enfeksiyonu, ailelerin korkulu rüyaları arasında yer alır. Boğaz enfeksiyonu durumunda semptomların iyi gözlenmesi ve sonrasında da tedavi yöntemlerinin belirlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, aksi takdirde daha ciddi sıkıntıları ortaya çıkabileceğini ifade etti. Peki, bebeklerde boğaz enfeksiyonu neden olur, nasıl tedavi edilir? İşte konuya dair ayrıntılar… BEBEKLERDE BOĞAZ ENFEKSİYONUNUN NEDENLERİ VE BELİRTİLERİBebeklerde boğaz enfeksiyonu gelişmesine yol açabilen pek çok faktör bulunmaktadır. Streptokok türü bakteriler veyahut da viral etkenler ile yaşanan temas, enfeksiyon gelişimini tetikler. Yanı sıra bebekler ile aynı ortamlarda bulunan kişilerin öksürmeleri ve hapşırmaları neticesinde dışarıya bıraktıkları zerreler de bebekler tarafından solunmaları neticesinde boğaz enfeksiyonunun gelişmesine yol açabilir. Ek olarak el- ayak hastalığı, tonsilit, toz, hayvan tüyleri ve polen de bebeklerde boğaz enfeksiyonuna yol açabilen durumlar arasındadır. Bebeklerde çok çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilen boğaz enfeksiyonunun yaygın belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir: Boğaz ağrısı,Boğaz bölgesinde meydana gelen kızarıklık,Yutkunma güçlüğü,Beslenme reddi,Bademciklerin şişmesi,Lenflerin şişmesi,Mide ağrısı, bulantı ve kusma,Yüksek ateş, Her zaman olmasa da burun akıntısı,Huzursuzluk,Sık uyanma veya normale göre daha uzun uyuma,Ses kısıklığı,Gözlerde kızarıklık,Öksürük.BEBEKLERDE BOĞAZ ENFEKSİYONU NASIL TEDAVİ EDİLİR?Bebeklerde boğaz enfeksiyonu teşhisinin yapılabilmesi için mutlaka bir çocuk hekimine başvurulması gerekmektedir. Teşhis sonrasında doktorun görüşüne bağlı olarak ilaç tedavisi uygun bulunabilir. İlaç tedavisi ve diğer yardımcı uygulamaların ebeveynler tarafından da desteklenmesi gerekmektedir. Bu destek uygulamaları kapsamında bebeğin kaldığı odanın sürekli havalandırılması ve hava temizleyicileri ile nem dengesinin sağlanması gerekir. Yanı sıra ek gıda alabilen bebeklere ılık meyve posaları ve çorbalar da içirilebilir. Daha küçük bebeklerin ise sık sık emzirilmeleri tavsiye edilmektedir.

Vücut sağlığımızı koruyabilmek adına özellikle yeme- içme alışkanlıklarımıza, uyku düzenimize ve daha pek çok faktöre dikkat etmemiz gerekmektedir. Kimi vitamin ve minerallerin eksik olmaları halinde vücudumuzda birçok belirti baş gösterir. O belirtilerin bazıları hafif oldukları için birçok kişi tarafından umursanmasa da ilerleyen zamanlarda daha sıkıntılı bir tablonun oluşmasına yol açabilir. Uzmanlar tarafından sık sık gündeme getirilen vitaminlerin başında gelen D vitamini, genel sağlık tablomuz açısından son derece önemlidir. D vitamini eksikliğinde ortaya çıkan semptomların dikkatle gözlenmeleri gerektiğini aksi takdirde daha ciddi sıkıntıların baş gösterebileceğini ifade eden uzmanlar, konuya dair tüm merak edilenleri paylaştı. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?Sağlıklı kalabilmemiz, hayat kalitemizi koruyabilmemiz ve iyileştirebilmemiz D vitamini ile doğrudan ilişkilidir. Vücudumuzda yeterli miktarda D vitamininin bulunmaması halinde sıkıntı bir tablo ile karşı karşıya kalma ihtimalimiz oldukça yüksektir. Kemik sağlığında büyük bir role sahip olan kalsiyumun emilebilmesi için D vitaminine ihtiyaç duyulur. Sinir sisteminin ve kasların çalışabilmesi, bağışıklığın korunabilmesi için de D vitamini seviyesinin yüksek olması gerekir. D vitamini güneşten alınabileceği gibi bazı takviyelerde de bulunmaktadır. D vitamini eksikliği durumunda alarm vermeye başlayan vücut, kişinin hayat kalitesinin bir hayli düşmesine yol açabilir. Bazı insanlarda bu vitaminin eksik olması halinde hiçbir semptom gözlenmezken zaman ilerledikçe can sıkan bir tablo oluşabilir. Genel vücut ağrısı, sürekli yorgunluk hissi, kemik ağrısı ve ileri evrelerde de yürüme güçlüğüne yol açabilen D vitamini eksikliği, her yaş grubunda ve cinsiyette görülebilmektedir. Yetişkinlerde uzun süreli D vitamini eksikliğinin olması halinde ise; kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas gücü kaybı gibi ciddi semptomlar baş gösterebilmektedir. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE SEBEP OLAN FAKTÖRLERD vitamini eksikliği birçok faktöre bağlı olarak gelişebilir. Bu vitaminin arzu edilen seviyelerde olmamasına sebep olan başlıca durumlar ise şu şekilde sıralanabilir: Güneş ışığına yeterli sürede ve doğrudan maruz kalmıyor olmak,Takviye olarak D vitamini kullanmıyor olmak,Obezite ve gebelik gibi durumlarda artan D vitamini ihtiyacının karşılanmıyor olması,Sürekli güneş kremi kullanıyor olmak,Yaşa bağlı olarak cildin incelmesi.

Halk arasında hangi kategoriye ait olduğuna tam olarak karar verilemeyen zeytin, esasen bir meyvedir. Fidan olarak dikildikten sonra ağaç olan sonrasında da çiçek açarak meyveye dönüşen zeytin, yüzyıllardır pek çok alanda aktif olarak kullanılmaktadır. Bugün kahvaltıların vazgeçilmezleri arasında yer alan zeytin, çok çeşitli kullanım türlerine sahiptir. Zeytinin etli kısmının yanı sıra yağı da hem yemekleri lezzetlendirmek hem de bazı hastalıkların tedavilerini desteklemek amacı ile kullanılır. Yanı sıra zeytin çekirdeğinin de insan sağlığı açısından çok çeşitli faydalarının olduğu bilinmektedir. Bilinçli olarak tüketilen zeytin çekirdeğinin pek çok olumsuz duruma karşı savaşacak bir içerikte olduğunu ifade eden uzmanlar, konuya dair tüm detayları aktardı. ZEYTİN ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI NELERDİR?Zeytin çekirdeğinin özellikle mide ile ilgili birçok rahatsızlığın etkilerini gidermede başarılı olduğu bilinmektedir. Zeytin çekirdeğinin yaygın faydalarını şu şekilde sıralamak mümkündür: Midenin iç kısmını güçlendirir. Böylelikle kabızlık ve hazımsızlık gibi mide rahatsızlıklarının önüne geçer.Mide asidini düzenlediği için reflü ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarının sebep oldukları ağrıları dindirir.Sıklık ile erkeklerde görülen ve hayat kalitesini de bir hayli düşüren basura karşı etkilidir. Ancak burada zeytin çekirdeğinin direkt olarak değil, öğütülerek içilmesinde fayda vardır.Antioksidan bakımından zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendirir.İçeriğinde barındırdığı polifenoller sayesinde zararlı hücreleri onarır. Özellikle kanser gibi ciddi rahatsızlıklara karşı vücudu korur.Bağırsak florasını iyileştirir.Grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara yakalanma olasılığını düşürür.ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ NASIL TÜKETİLMELİDİR?Zeytin çekirdeği birçok farklı şekilde tüketilebilir. Çekirdeğin bazı tüketim şekilleri şu şekildedir: Kurutarak tüketilebilir.Kırılıp, küçük parçalara bölünerek veyahut da öğütülerek tüketilebilir.Çeşitli gıdalar ile karıştırılarak tüketilebilir.Kapsül veyahut da takviye şeklinde tüketilebilir.Sıcak suda bekletilip çay gibi tüketilebilir.Doğrudan yutulabilir.

Zalain, vücudun çeşitli bölgelerindeki deride meydana gelen mantara sürülen bir kremdir. Zalain kremin etkin maddesi sertakonazoldur. Bu maddeye hassasiyeti olan kişilerin kremi uygulamadan önce bir doktora danışması gerekir. Zalain krem uygulanan deri bölgesinde geçici kızarıklıklar meydana gelebilir. Böyle bir durum normal olarak kabul edilir ve kremi kullanımının durdurulmasını gerektirmez. Kremin yiyecek ve içeceklerle herhangi bir etkileşimi yoktur. 2024 ZALAİN KREM FİYATI NE KADAR?Zalain %2 20 gram kremin 2024 fiyatı 80,83 TL’dir. ZALAİN KREM NEDİR?Zalain krem, derideki mantarlı bölgeye sürülmek suretiyle uygulanan bir ilaçtır. Maya mantarlarının ya da dermatofit adı verilen mantarların yol açtığı deri hastalıklarına uygulanır. Bu hastalıkların içinde ayak mantarı, kasık mantarı, vücut mantarı, sakal mantarı ve el mantarı yer alır. Zalain kremin etkin maddesi sertakonazol nitrattır. 100 gramlık bir Zalain kreminin içinde 2 gram sertakonazol nitrat yer alır. Kremin içindeki yardımcı maddeler etilenglikol, polietilenglikol palmito stearat, polioksietilenize ve glikolize C10-C18 doymuş gliseridler, gliserol mono, sorbik asit, sıvı parafin ve saf sudur. ZALAİN KREM NİÇİN KULLANILIR?Zalain krem, deride maya mantarları ya da dermatofit adı verilen mantarlar nedeniyle meydana gelen hastalıklar için kullanılır. Ayak mantarı, kasık mantarı, vücut mantarı, sakal mantarı ve el mantarı şikayetlerine sürülerek uygulanır. Bunlara ek olarak kandidiyaz (candidiasis ya da moniliasis) ve Pityriasis versicolor adındaki yüzeysel deride rastlanan mantarların tedavisinde de etkilidir. ZALAİN KREM NASIL KULLANILIR?Zalain krem günde 1 ya da 2 kere mantarlı deri bölgesine sürülür. Mantarlı deriye 1 cm kalınlığında eşit bir şekilde paylaştırarak uygulanır. Eğer günde 1 kere sürülecekse tercihen akşam vakti kullanılmalıdır. Günde 2 kere kullanılacaksa sabah ve akşam olmak üzere sürülebilir. Zalain krem kullanımından sonra iyileşmenin gerçekleşmesi hastalığa yol açan mantarın tipine ve hastanın yapısına bağlı olarak değişir. Şikayetlerin ortadan kalkması ve mantarın hastalıklı deri bölgesinden temizlenmesi genel olarak 3 ya da 4 hafta sürer. Hastalığın tekrar ortaya çıkmaması adına Zalain kremin 4 hafta boyunca düzenli olarak kullanılması tavsiye edilir. Doz aşımı yapıldığı zaman bir doktor ya da bir eczacıya danışmak gerekir. Mantarlı deri bölgesine fazla sürülen krem herhangi bir zehirlenmeye yol açmaz. Eğer krem bir şekilde ağız yoluyla alındıysa yan etkiler ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda doktor tarafından gereken müdahale yapılır. ZALAİN KREM YAN ETKİSİ VAR MI?Zalain krem’in içinde yer alan etkin maddeye ya da yardımcı maddelere duyarlı olan kişilerde yan etki görülme ihtimali yüksektir. Kremin etken maddesi sertakonazolün herhangi bir zarara yol açtığı görülmemiştir. Aynı zamanda ışığa duyarlılığa da yol açmaz. Tedavinin ilk günlerinde krem uygulanan bölgede geçici kızarıklar oluşur. Bu durum tedavinin kesilmesini gerektirmez. Zalain krem kullanımını takiben aşağıdaki yan etkilerden herhangi biri ortaya çıkarsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır: Mantarlı deri bölgesinde ortaya çıkan hafif ve geçici kızarıklıklarDeri hassasiyetiDeride geçici renk değişiminin oluşmasıDeride şiddetli kaşıntıBaskın bir yanma hissiSu kabarcıkları oluşmasına yol açan tahammülsüzlük tepkileriKremin deriyle temasından sonra ortaya çıkan deri iltihabıDeride döküntüDeride kurumaYukarıda yer alan listede geçenlerin dışında bir yan etki ortaya çıkarsa vakit kaybetmeden bir doktora görünmelidir.

Lezzeti ile hem Türkiye’de hem de birçok dünya ülkesinde en sevilen bakliyatlar arasında yer almayı başaran barbunya, ilk olarak Orta Amerika’da yetiştirilmiştir. 16. yüzyılda Avrupa’ya getirilen sonrasında da tüm dünyaya yayılan barbunyanın beyaz, siyah ve mor renklerinde olan türleri mevcuttur. Zengin besin içeriği sayesinde insan sağlığını çok çeşitli açılardan destekleyen barbunya, uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Peki, barbunyayı bu denli özel kılan şey nedir? Barbunyanın faydaları nelerdir? İşte konuya dair ayrıntılar… BARBUNYANIN BESİN DEĞERİBaklagil ailesinin en önemli üyelerinden olan barbunya, esasen bir fasulye çeşididir. Şekli itibari ile böbreğe benzetilen kuru barbunya, besin değerleri ile de oldukça dikkat çekmektedir. Özellikle zengin bir lif kaynağı olması ile adından söz ettiren ve uzmanların tavsiyelerine de konu olan barbunyanın 90 gramı üzerinden yapılmış olan besin değeri hesabı şu şekildedir: Yağ: 0,5 gKalori: 113,5 kcal·Karbonhidrat: 20 gSodyum: 198 mgŞeker: 0,3 gLif: 6,7 gDemir: 2,6 mgProtein: 7,8 gPotasyum: 356,7 mgK vitamini: 7,4 mcgFolat: 115,1 mcgBARBUNYANIN FAYDALARI NELERDİR?Vitaminler, mineraller ve lif bakımından son derece zengin olan barbunya, insan sağlığını da çok çeşitli açılardan desteklemektedir. Sindirim sisteminden diyabete kadar pek çok alanda etkili olan barbunyanın öne çıkan faydaları ise şu şekilde sıralanabilir: Kan şekerini dengeleyerek insülin miktarını azaltır.Diyet lifi içerdiği için LDL kolesterol yani kötü kolesterol seviyesinin düşürülmesinde etkilidir.Metabolizma hızını artırır.B1 vitamini bakımından zengin olduğu için beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Konsantrasyonu artırır.Bunama ve Alzheimer gibi yaşa bağlı olarak gelişen hastalıkların önüne geçer.Özellikle kolon ve pankreas kanserine karşı aktif olarak savaşır.

Zovirax krem, uçuk olarak bilinen deri enfeksiyonlarında kullanılan bir ilaçtır. Zovirax krem 2 gramlık alüminyum tüp ambalajlar şeklinde satılır. Zovirax’ın etkin maddesi asiklovir yer alır. Krem uçuğun meydana gelebileceği ağız, yüz ya da vajina bölgesine uygulanabilir. Değişik yaş grupları ya da hastalıklar için herhangi bir özel kullanımı yoktur. Zovirax krem buzdolabında saklanmamalıdır. 2024 ZOVİRAX KREM FİYATI NE KADAR?Zovirax %5 2 gram kremin 2024 yılındaki güncel fiyatı 92,01 TL’dir. ZOVİRAX KREM NEDİR?Zovirax krem, antiviral etkiye sahip bir ilaçtır. Kremin etkin maddesi asiklovirdir. Zovirax kremin her 1 gramının içinde 50 mg (%5 a/a) asiklovir yer alır. Yardımcı maddeleri ise propilen glikol, beyaz yumuşak parafin, setostearil alkol, sıvı parafin, poloksamer 407, arlacel 165, sodyum lauril sülfat, dimetikon 20 ve saf su bulunur. ZOVİRAX KREM NİÇİN KULLANILIR?Zovirax krem, cinsel bölge uçuğu ve yüz bölgesindeki uçuk için kullanılır. Aynı zamanda deri enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır. Hedef bölgeye uygulanan Zovirax krem yüz ve cinsel bölgedeki virüsleri öldürür. Aynı zamanda virüsün büyümesini durdurma etkisi vardır. Hem ilk kez görülen hem tekrarlayan uçuk sorunlarında kullanıma uygundur. ZOVİRAX KREM NASIL KULLANILIR?Zovirax krem doktorun talimatlarına göre kullanılır. Kullanım konusunda herhangi bir kafa karışıklığı yaşanırsa bir doktora ya da bir eczacıya danışmak gerekir. Zovirax krem bir gün içinde toplam 5 kere uygulanır. 24 saatlik bir zaman diliminde 4 saatlik aralıklarla kullanılır. Bu süreç içinde gece dozu atlanabilir. Zovirax krem, deri bölgesinde belirti ve enfeksiyon görüldükten sonra mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde uygulanmalıdır. Kızarıklık ya da diğer belirtiler gözlemlenerek uygulanma aşaması belirlenebilir. Tedavinin ardından kabarıklık ya da sıvı dolu kabarcık gibi belirtiler görüldüğünde de krem sürülebilir. Tedavi yüz bölgesinde meydana gelen uçuk için 4 gün boyunca uygulanmalıdır. Cinsel bölgede oluşan uçuğa sürmeye ise 5 gün devam edilmelidir. Kullanım süresi sona erdiğinde söz konusu şikâyet ortadan kalkmazsa 10 güne çıkarılabilir. 10 gün içinde uçuk iyileşmezse kullanım bırakılmalıdır. Ardından en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Zovirax krem uçuk bölgesindeki deriye uygulanmalıdır. Ağız, göz ve vajina bölgelerine doğrudan uygulanması sakıncalıdır. Zovirax kremin su ile karıştırılması tavsiye edilmez. Zovirax kremin diğer ilaçlarla karıştırılması da zararlı etkilere yol açar. Krem sürülmeden önce her zaman eller yıkanmalıdır. ZOVİRAX KREM YAN ETKİSİ VAR MI?Zovirax kremin içinde yer alan maddelere alerjisi olan kişilerde yan etkiler ortaya çıkabilir. Aynı zamanda hassas ciltlerde yan etkilere daha sık rastlanır. Aşağıdaki listede yer alan yan etkilerden biri ya da birkaçı ortaya çıkarsa Zovirax krem kullanımı durdurulması tavsiye edilir: Yüzde, dudakta, dilde ya da vücudun herhangi bir bölmesinde meydana gelen şişmeHedef bölgedeki deride meydana gelen kurdeşen, kaşıntı ya da döküntüNefes darlığı, hırıltılı soluma ya da nefes almakta güçlük gibi solunum yolu problemleriHerhangi bir nedene dayanmayan ateş şikâyetiAyağa kalkarken oluşan baygınlık hissiYaygın olmayan yan tekiler: Kremin sürülmesinden sonra hedef bölgedeki deride meydana gelen geçici yanma ya da batma hissiDeride görülen kurumaDeride meydana gelen pullanmaKaşınmaSeyrek yan etkiler: Deride meydana gelen kızarıklıkBir tür deri hastalığı olan temas dermatiti

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında yer alan kuyruk yağı, et yemeklerini, sarmaları, dolmaları ve daha pek çok yemeği lezzetlendirmek için kullanılır. Kuyruk yağı olmadan yemeğin lezzetinin eksik olduğunu savunan birçok kişi bulunur. Bazı kişiler ise bu yağın sağlık açısından son derece zararlı olduğunu savunur. Kuyruk yağının sağlığa yararlı olup olmadığı, uzun süredir tartışılan konular arasındadır. Bu konu ile ilgili güncel değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, kuyruk yağı ile ilgili hakim olan ‘zararlı’ düşüncesinin aslında yanlış olduğunu ifade etti. Peki, kuyruk yağı ne işe yarar, faydaları neler? İşte kuyruk yağına dair tüm merak edilenler… KUYRUK YAĞI NEDİR?Kuyruk yağının faydalarına, ne işe yaradığına geçmeden önce bu yağın ne olduğundan bahsetmek gerekir. ‘İç yağ’ da denilen kuyruk yağı koyun ve sığır gibi bazı memeli hayvanların vücutlarında bulunur. Vücudun bel, böbrek ve bağırsakların dış kısmında bulunan bu yağ, ‘kavram yağı’ ismi ile de bilinmektedir. İşlenmiş olarak satışa sunulan iç yağı, donyağı olarak bilinmektedir. Koyunların kuyruk bölgesinde yer alan iç yağ türü ise kuyruk yağıdır. Yemeklerde kullanılan bu yağın son derece faydalı olduğunu savunan uzmanlar, okült alanda yapılan bazı astrolojik şifa çalışmalarında bu yağın kullandığını belirtirler. KUYRUK YAĞI NE İŞE YARAR, FAYDALARI NELERDİR?Kuyruk yağı, çok eski zamanlardan bu yana şifa amaçlı kullanılmaktadır. Öyle ki İbn- i Sina’nın bazı notlarında kuyruk yağına değindiği de bilinmektedir. Kuyruk yağının öne çıkan faydaları ise şu şekilde kayda geçmiştir: Bağışıklık sistemini güçlendirir.Kolesterolü dengeler.Sinir hücrelerine katkıda bulunur.Kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir.Kas ve kemik gelişimine katkıda bulunur.Felç geçirme olasılığını düşürür.Kan basıncını dengeler.Damar tıkanıklarının önlenmesinde rol oynar.Enfeksiyona yakalanma olasılığını düşürür.Siyatik problemlerin etkilerini giderir.

Voltaren krem, kas ya da kemik bölgelerinde meydana gelen ağrıları ve burkulmaları tedavi etmek amacıyla üretilen bir ilaçtır. Etken maddesi diklofenak dietilamonyum olan Voltaren krem eczanelerde 50 ya da 100 gramlık tüplerde satılır. Jel formatında olan Voltaren iltihaba ve ağrıya yol açan biyolojik etkenleri ortadan kaldırır. Aynı zamanda İltihapsız romatizma şişkinliklerini de dindirir. 2024 VOLTAREN KREM FİYATI NE KADAR?Voltaren krem, 50 gram ve 100 gram olmak üzere iki farklı tüp şeklinde satılır. Voltaren kremin 2024 yılındaki satış fiyatı şu şekildedir: Voltaren krem %1 50 gram jel satış fiyatı 92,01 TL,Voltaren krem %1 100 gram jel satış fiyatı 131,21 TL’dir.VOLTAREN KREM NEDİR?Voltaren krem, etkin maddesi diklofenak dietilamonyum olan ve topikal kullanılan non-streoidal antiinflamatuvar preparatları ilaç grubuna dahil jel formundaki bir ilaçtır. 50 gramlık ve 100 gramlık tüpler şeklinde satılır. 100 gramlık bir voltaren kremin içinde 10 miligram diklofenak sodyuma eşdeğer 11,6 mg diklofenak yer alır. Voltaren kremin içindeki yardımcı maddeler şunlardır: ArbomerMakrogol ketostearil eterMokoilDietilaminKaprilokapratİzopropil alkolPropilen glikolSıvı parafinKrem parfüm 45Saf suVOLTAREN KREM NİÇİN KULLANILIR?Voltaren krem birtakım hastalıklara ağrı kesici ve iltihap giderici olarak uygulanır. Voltaren kremin lokal tedavisinde kullanılan hastalıklar şunlardır: Yumuşak doku zedelenmelerinde etkilidir. Burkulma, zorlanma ve incinme vakalarında voltaren krem hedef bölgeye uygulanır. Aynı zamanda kasları kemiklere bağlayan bağlarda, kaslarda ya da eklemlerde travma gelişmesi durumunda da tedavi yöntem olarak kullanılır. Spor yaralanmaları gibi vakalarda oluşan sırt ağrısında da kullanılır.Yumuşak doku romatizmasının lokalize formlarında tedavi yöntemi olarak kullanılır. Bursit olarak adlandırılan kemiğin üzerini kaplayan yumuşak doku iltihabı, tendonit, omuz – el sendromu ve çevresel eklem hastalıklarının tedavisinde etkilidir.Diz ya da parmak bölgelerinde meydana gelen eklem romatizmasının ağrılarının giderir.Kireçlenmenin meydana geldiği bölgelere uygulanır.VOLTAREN KREM NASIL KULLANILIR?Yetişkinlerin kullanımında günde 3 ya da 4 kere deri bölgesi ovularak uygulanmalıdır. Hedef bölgenin genişliğine bağlı olarak kremin miktarı ayarlanmalıdır. Örneğin kiraz büyüklüğündeki deri bölgesi için 2 gram, ceviz büyüklüğündeki deri bölgesi için 4 gram büyüklüğünde uygulamak yeterli olur. Doktor tavsiyesi almadan kas ve eklem ağrıları ile tendonit vakalarında 2 haftadan fazla kullanılmamalıdır. Artrit ağrısında bu süre 3 haftaya çıkarılabilir. Voltaren krem 7 gün kullanıldığı halde bir sonuç vermezse ya da durumu kötüleştirirse en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Voltaren krem, ağrıyan ya da şişen deri bölgesine yavaş bir şekilde ovularak uygulanmalıdır. Ovma esnasında deride serinletici bir etki hissetmek oldukça doğaldır. Krem hedef bölgeye uygulandıktan sonra kuru bir kâğıt peçete ile temizlenmelidir. Islak mendil kullanılmamalıdır. Ardından yıkanmalıdır. VOLTAREN KREM YAN ETKİSİ VAR MI?Voltaren krem kullanımını takiben aşağıdaki yan etkiler ortaya çıkarsa ilacın kullanımını durdurulmalı ve en yakın sağlık kuruluna başvurulmalıdır: Dil, ağız, yüz ya da boğaz bölgelerinde meydana gelen şişmeKurdeşen ya da sıvı kabarcıklara sahip olan deri döküntüsüHırıltıKısa nefes almaGöğüste sıkışma hissiYaygın görülen yan etkiler şunlardır: DöküntüKaşıntıSeyrek görülen yan etkiler şunlardır: İçi sıvıyla dolu olan kabarcıklarÇok seyrek görülen yan etkiler şunlardır: İltihaplı deri kabarcıklarıAlerjiÖdem oluşmasıNefes tutmada güçlü çekilmesiGün ışığına karşı hassasiyetSıklığı kesinleşmeyen yan etkiler şunlardır: Kremin uygulandığı deri bölgesinde yanma hissiKuru cilt

Zentius D tablet, D vitamini ve kalsiyum eksikliği çeken ya da D vitamini eksikliği yaşayan kişiler tarafından kullanılır. Bir tane Zentius D kutusunda 60 tane tablet yer alır. Tabletlerin kenarları eğimli ve yuvarlak şekillidir. Beyaz ile beyazımsı bir rengi vardır. Çiğneme tabletinin bir tarafında “D” yazısı yer alır. Zentius D tablet başka ilaçlarla kullanılacaksa öncesinde bir doktora danışılması gerekir. 2024 ZENTİUS D TABLET FİYATI NE KADAR?Zentius D 60 adet çiğneme tabletinin 2024 yılındaki güncel fiyatı 92,01 TL’dir. ZENTİUS D TABLET NEDİR?Zentius D tabletin içinde kalsiyum karbonat ve kolekalsiferol (vitamin D3) şeklinde iki ayrı etken madde bulunur. Her bir çiğneme tabletinin içinde 1500 mg (600 mg kalsiyuma eşdeğer) kalsiyum karbonat yer alır. Aynı zamanda 400 I.U. (0,01 miligrama eşdeğer) kolekalsiferol (vitamin D3) vardır. Tabletinin içindeki yardımcı maddeler Sorbitol (E 420), Maltodekstrin, Kroskarmelloz sodyum (E 468), Aspartam (E 951), Sakkarin sodyum (E 954) bulunur. Laktoz monohidrat, anason esansı, nane esansı, melas esansı, magnezyum stearat, hidrojene edilmiş soya-fasulyesi yağı, jelatin, sakkaroz ve mısır nişastası vardır. ZENTİUS D TABLET NİÇİN KULLANILIR?Zentius D tablet, yaşlılar tarafından D vitamini ve kalsiyum eksikliği yaşandığı zaman kullanılır. D vitamini ve kalsiyum eksikliğinin önlenmesinde alınabilir. Osteoporoz (kemik erimesi hastalığı) olan kişiler tarafından D vitamini eksikliği riskine karşı alınması tavsiye edilir. ZENTİUS D TABLET NASIL KULLANILIR?Zentius D tablet doktorun önerdiği dozda kullanılmalıdır. Kullanım konusunda bilgi sahibi olmayan kişiler bir doktora ya da eczacıya danışmalıdır. Yetişkin ve yaşlılar tarafından günde 2 kere yemeklerden sonra birer tablet halinde kullanılmalıdır. Hamilelerin günde bir tablet kullanılması tavsiye edilir. Zentius D tablet bütün olarak çiğnenebilir ya da emilebilir. Tabletin bütün olarak yutulmaması gerekir. Zentius D tablet okzalik asit (ıspanak, kakao, çay…), fosfat (jambon, sosis…) ve fitik asit (baklagiller, tahıllar…) ile etkileşime girebilir. Bu nedenle tablet kullanılacaksa adı geçen maddeleri içeren yemeklerden 2 saat önce ya da sonra olmalıdır. Doz aşımında bir doktor ile konuşulması gerekir. Doktor ile iletişim kurulamıyorsa ilaç paketleriyle birlikte en yakın sağlık kuruluşunun acil bölümüne gidilmelidir. Böbrek yetersizliği olan kişilerin Zentius D tableti kullanmaması tavsiye edilir. Karaciğer yetersizliği olan kişiler için herhangi bir özel ayarlama yapılması gerekmez. ZENTİUS D TABLET YAN ETKİSİ VAR MI?Zentius D tabletin içinde yer alan etken ve yardımcı maddeler bazı kişilerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Tablet kullanılmadan önce içindeki maddelere göz atılmalıdır. Aşağıda yer alan şiddetli yan etkilerden biri ortaya çıkarsa kullanım sonlandırılmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir: Çeşitli alerjik reaksiyonlarÜrtikerYüz, dudak ya da dil bölgesinde meydana gelen şişmeEl, ayak ya da bilek bölgesinde ortaya çıkan ani şişmeYukarıda yer alan etkilerin hepsi sağlığa ciddi boyutta tehdidi olan yan etkilerdir. Söz konusu yan etkilerin görülmesi halinde Zentius D alerjisine sahip olunduğu ortaya çıkar. Bazı durumlarda acil müdahaleye ve hastaneye yatırılmaya gerek olabilir. Yaygın olmayan yan etkiler: Hiperkalsemi (bulantı, kusma, iştahsızlık, kabızlık, mide ağrısı…)Hiperkalsüri (idrarda kalsiyum bulunmaması)Seyrek görülen yan etkiler: Mide bulantısıKarın ağrısıKabızlıkİshalŞişkinlik ve gazKaşıntıDeride döküntüÜrtiker

Zaditen şurup, alerjik reaksiyonların görülmesi halinde kullanılan bir ilaçtır. Zaditen şurubun etken maddesi ketotifendir. Şurup berrak, renksiz ya da hafif sarı bir renge sahiptir. Zaditen şurup çilek kokuludur. Doktor tarafından reçete edilmeden kullanılması uygun değildir. Antihistaminik özelliği olan bir şuruptur. Her yaş grubu için farklı kullanım şekilleri bulunur. 2024 ZADİTEN ŞURUP FİYATI NE KADAR?Zaditen 1 mg/ 5 ml 100 ml şurubun 2024 yılındaki güncel fiyatı 138,01 TL’dir. ZADİTEN ŞURUP NEDİR?Zaditen şurubun etken maddesi ketotifendir. Şurubun 5 miligramında 1 miligram ketotifene eşdeğer bazda 1.375 mg ketotifen hidrojen fumarat yer alır. Yardımcı maddeleri ise propil parahidroksibenzoat, metil parahidroksibenzoat, anhidr sitrik asit tozu ve anhidr disodyum hidrojen fosfat şeklindedir. Diğer maddeler etanol %94, şeker, sorbitol, çilek aroması ve saf sudur. ZADİTEN ŞURUP NİÇİN KULLANILIR?Zaditen şurup vücutta alerjiye bağlı olarak meydana gelen belirtilerin tedavisinde kullanılır. Şurubun içindeki antihistaminik etkiler alerjiye bağlı olan etkilere tedavi etmeye yarar. Alerjik reaksiyon yaşayan kişilerde görülen burun tıkanıklığı, kaşıntı, gözde şişlik, burun akıntısı, öksürük, ciltte kaşıntı ve döküntü sorunlarını ortadan kaldırır. Zaditen şurubun içinde yer alan maddeler vücutta histamin adındaki bir kimyasalın aşırı salgılanmasının önüne geçer. Aynı zamanda söz konusundaki kimyasalın yol açtığı alerjik belirtilerin etkilerini azaltır. Hastalarda görülen burun tıkanıklığı, göz kaşıntısı, deride kaşıntı ya da döküntü gibi sorunları tedavi eder. ZADİTEN ŞURUP NASIL KULLANILIR?Zaditen şurup doktor tarafından reçete edildiği şekilde kullanılmalıdır. Önerilen dozun aşılmaması önemlidir. Doktor tedavinin gidişatına bağlı olarak dozu düşürebilir ya da arttırabilir. İlacın dozu hakkında bilgisi olmayan kişilerin doktoruna danışması gerekir. Yetişkinlerde Zaditen şurup kullanılmaz, tablet formu reçete edilir. 6 ay ile 3 ay yaş arasındaki çocuklarda sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez kullanılır. Vücut ağırlığı başına kullanılan doz 0.25 ml şurup (0,05 mg) yeterlidir. Örnek olarak 10 kilogram ağırlığındaki bir bebeğin günde iki doz 2.5 ml (yarım tatlı kaşığı) şurup içirilmelidir. 3 yaş ile 17 yaş arasındaki çocuklarda kahvaltı ve akşam yemeğinde olmak üzere günde iki kez kullanılır. Her kullanımda 5 ml (1 tatlı kaşığı) dozunda içilmelidir. 6 ay ile 17 yaş arasındaki çocuklarda ve ergenlerde kullanmaya uygundur. Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi günde 2 kere kullanılırsa iyi sonuç verir. Şurubun dozuna doktor karar verir. ZADİTEN ŞURUP YAN ETKİSİ VAR MI?Zaditen şurubun içinde alerjiye yol açabilecek maddeler yer alır. Etken ve yan maddelere karşı duyarlı olan kişilerde yan etkiler görülebilir. Zaditen şurup alınmasından sonra aşağıdaki etkiler ortaya çıkarsa ilacın kullanımı durdurulmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir: Ateş, nezleÜrpermeBaş ağrısıÖksürükVücut ağrılarına eşlik eden deri döküntüsüDeride kızarıklıkDudaklardaGöz ve ağız bölgesinde meydana gelen kabarcıklarDeride ve gözlerde sararmaDışkı renginin açılmasıİdrar renginin koyulaşmasıSarılık ve karaciğer hastalığı belirtileriYaygın görülen yan etkiler: HuzursuzlukUyaranlara tepki göstermeUykusuzlukSinirYaygın olmayan yan etkiler: Baş dönmesiİdrar yapmada yanma hissiSık ve acil idrar ihtiyacıAğız kuruluğuSeyrek görülen yan etkiler: Uyku isteğiKilo almaGörülme sıklığı bilinmeyen yan etkiler: HavaleBağ ağrısıUyku isteğiKusmaMide bulantısıKaşıntılı döküntüDöküntüİshal

Ağız ve Diş Sağlığı bölümü, özellikle son dönemlerde çok popüler olmuştur. Bu yazıda, Ağız ve Diş Sağlığı mezunlarının görev tanımlarından, iş imkanlarından, nerelerde çalıştıklarından bahsedecek, çalışma şartlarını ve ortalama maaşlarını sizler ile paylaşacağız. Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü Nedir?Ağız ve Diş Sağlığı bölümü, ön lisans düzeyinde bir eğitim programıdır ve temel amacı, diş hekimlerine destek olacak nitelikli personel yetiştirmektir. Bu bölümde öğrencilere; dolgu, diş teli gibi çeşitli diş sağlığı ürünlerinin hazırlanması ve uygulanması gibi beceriler kazandırılır. Ağız ve Diş Sağlığı bölümü, öğrencilere mesleki yetkinliklerin yanı sıra; disiplin, sorumluluk, ve soğukkanlılık gibi kişisel özellikleri de kazandırmayı amaçlar. Bu programı tercih eden öğrencilerden sağlık sektörüne ilgi duymaları, titizlikle çalışmaları ve kendilerini sürekli geliştirmeye açık olmaları beklenir. Ağız ve Diş Sağlığı Mezunları Ne İş Yaparlar?Ağız ve Diş Sağlığı bölümü mezunları, diş hekimi yardımcısı olarak çalışırlar ve diş hekiminin direktifleri doğrultusunda çeşitli görevleri üstlenirler. Bu görevler şöyle sıralanmıştır: Zarar görmüş protezlerin onarılmasının gerçekleştirilmesi.Diş hekimi tarafından kullanılan aletlerin ve malzemelerin temizliği ve düzenli muhafazasının sağlanması.Çalışma ortamının temizliğinin ve düzeninin sağlanması.Hastaların tedavi süreçlerinde diş hekimine yardımcı olunması.Diş hekiminin hastanın ağız yapısına uygun ölçüleri almasının ardından; protez, diş tel gibi ürünlerin hazırlanması ya da hazırlanmasına yardımcı olunması.Oluşturulan modellerin ve protezlerin sağlık standartlarına uygunluğunun ve estetiğinin sağlanması.Arızalı cihazların tespit edilmesi ve gerekli onarımların yapılmasına yardımcı olunması.Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü Mezunlarının İş İmkanlarıAğız ve Diş Sağlığı bölümü, son dönemlerde adından sıkça söz ettiren önemli bir alandır. Bu bölümü tamamlayanların alacağı unvan Ağız ve Diş Sağlığı Teknikeri'dir. Ağız ve Diş Sağlığı bölümü mezunları, çeşitli iş imkanlarına sahiptirler. Bu imkanlar arasında Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, özel hastaneler gibi pek çok farklı kurum bulunmaktadır. Bu alanlarda iş bulabilmek için öncelikle 2 yıllık Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü eğitimini tamamlamak ve ardından KPSS ile atanmak gerekmektedir. Mezunlar kendilerini daha da geliştirmek ve ileriye taşımak için DGS gibi seçenekleri de değerlendirebilirler. Ayrıca, Ağız ve Diş Sağlığı bölümü mezunu teknikerler, özel hastane ya da klinik gibi seçenekleri de değerlendirebilirler. Ağız ve Diş Sağlığı Mezunları Nerelerde Çalışırlar?Üniversite sınav dönemlerinde en yoğun ilgi gören alanlardan biri olan Ağız ve Diş Sağlığı bölümü, geçmiş yıllarda büyük bir tercih edilme oranına sahipti. Genel olarak, bu bölümden mezun olanlar, diş hekimlerinin yanında çalışarak onlara yardımcı olurlar. İş yapabilecekleri yerler arasında ise şunlar bulunmaktadır: Özel kliniklerÜniversite hastaneleriEğitim ve araştırma hastaneleriDevlet hastaneleriÖzel hastanelerAğız ve diş sağlığı merkezleriDiş protez laboratuvarlarıAğız ve Diş Sağlığı Mezunları Çalışma ŞartlarıDevlette çalışan teknikerler, hafta içi çalışma saatleri içerisinde faaliyet gösterir ve akşam saat 17.00 ile 18.00 arasında işlerini sonlandırırlar. Özel diş hastaneleri ise genelde 09.00 ila 18.00 saatleri arasında hizmet verir ve teknikerler cumartesi günleri de genelde yarım gün olarak çalışırlar. Ağız ve Diş Sağlığı Mezunlarının MaaşlarıAğız ve diş sağlığı mezunlarının maaş beklentisi aylık ortalama 28.600 TL'dir. Genelde maaşları 27.500 TL ile 41.800 TL arasında değişir. En düşük maaş 22.900 TL, en yüksek ise 55.000 TL'dir.

Zyrtec şurup, hafif tatlı ve muz aromalı bir ilaçtır. Şurubun yapısı berrak ve renksizdir. Zyrtec şurubun etken maddesi setirizin dihidroklorürdür. Şurup 200 mililitrelik beyaz plastik kapaklı renkli cam şişede satışa sunulur. Alerjik nezle şikayetinde ve nedeni bilinmeyen kurdeşen ile kaşıntılarda kullanılır. İçerik olarak Zyrtec şurup 2 yaş ve üstü çocuklar için uygundur. 2024 ZYRTEC ŞURUP FİYATI NE KADAR?Zyrtec 1 mg 200 ml şurubun 2024 yılındaki güncel fiyatı 92 TL’dir. ZYRTEC ŞURUP NEDİR?Zyrtec şurup, setirizin dihidroklorür etken maddesine sahiptir. Şurubun her 1 mililitresinde 1 miligram setirizin dihidroklorür etken maddesi yer alır. Yardımcı maddelerin başında sorbitol çözeltisi, gliserol, propilen glikol ve sodyum sakkarin, metil paraben, propil paraben ve muz aroması bulunur. Aynı zamanda sodyum asetat, glasiyel asetik asit ve saf su gibi maddeler şurubun içindedir. ZYRTEC ŞURUP NİÇİN KULLANILIR?Zyrtec şurup, burun ve göz bölgelerinde meydana gelen alerjik nezle hastalığının tedavisinde kullanılır. Bunun yanı sıra müzmin nedeni bilinmeyen kurdeşen olarak bilinen kronik idiopatik ürtikerin için kullanılmaya uygundur. Aynı zamanda kaşıntılarda da etkilidir. ZYRTEC ŞURUP NASIL KULLANILIR?Zyrtec şurubun hangi yaş aralığı tarafından kullanıldığına bağlı olarak farklı dozlar vardır. Doktor tarafından kişiye özel doz ayarlaması yapılır. 2 ile 6 yaş arasında bulunan çocuklar için günde 2 kez kullanılması uygundur. Her bir kullanımda yarım kaşık olacak şekilde 2.5 mililitre dozunu geçmemelidir.6 ile 12 yaş arasında bulunan çocuklar için günde 2 kez kullanılması uygundur. Her bir kullanımda tam kaşık olacak şekilde 5 mililitre dozunda olmalıdır.12 yaş ve üstünde bulunan çocuklar için günde 1 kez kullanılması uygundur. Her bir kullanımda tam kaşık olacak şekilde 10 mililitre dozunu geçmemelidir.ZYRTEC ŞURUP YAN ETKİSİ VAR MI?Zyrtec şurubun içindeki etken ve yan maddeler bazı kişilerde çeşitli yan etkilere yol açabilir. Acil müdahale ya da tıbbi tedavi gerektirebilen durumlarda ilacın kullanımına son verilmelidir. Yaygın görülen yan etkiler: Uyku haliSersemlik hissiŞiddetli baş ağrısıYutak iltihabıÇocuklarda görülen rinit adındaki nezle hastalığıİshalMide bulantısıAğızda kurulukBitkinlikYaygın olmayan yan etkiler: Aşırı huzursuzlukGeçici his kaybıUyuşmaKarıncalanmaKarında şiddetli ağrıDeri kaşıntısıDeri döküntüsüYorgunlukKırıklıkSeyrek görülen yan etkiler: Seyrek ya da şiddetli olabilen çeşitli alerjik reaksiyonlarDepresyonHalüsinasyonSaldırganlık haliZihin karışıklığıUykusuzluk haliİstem dışı kas kasılmalarNöbetHavaleTaşikardiKaraciğer fonksiyon anormalliğiÜrtikerÖdemKilo almaÇok seyrek görülen yan etkiler: TrombositopeniSenkopDiskineziDistoniTitremeTat almada bozuklukGörmede bulanıklıkGözde uyum bozukluğu)Göz küresinin istem dışı bir şekilde herhangi bir yönde hareket etmesiEl, ayak, bilek, yüz ve dudak bölgesinde meydana gelen şişmeAğız veya boğazda yutmayı zorlaştıran şişmeNefes almayı güçlük yaratan şişmeDeride döküntüİdrar kaçırmaAğrılı işemeSıklığı kesin olarak bilinmeyen yan etkiler: İştahta görülen artışSık kâbus görmeUnutkanlık haliHafızada oluşan bozuklukDenge bozukluğu sonucu baş dönmesi haliİdrar yapamamaİşeme zorluğuYoğun kaşıntıÜrtikerEklem bölgelerinde meydana gelen ağrıİltihaplı kabarcıklar ile ortaya çıkan döküntüKaraciğer iltihabı (hepatit)Yukarıda yer almayan herhangi bir yan etki ortaya çıkarsa hemen bir doktora ya da eczacıya başvurmak gerekir. Gerekirse ilacın dozu ayarlanabilir ya da kullanımına son verilebilir.

Zinco şurup, çinko içeren bir ilaçtır. Çinko eksikliği yaşandığı zaman kullanılır. Kullanım dozu ve şekli hastanın yaş aralığına bağlı olarak değişiklik gösterir. Hastalık gibi özel durumlardan önce kullanılmadan bir doktora başvurulmalıdır. Zinco şurup 25 derece oda sıcaklığında muhafaza edilmelidir. Yan etkiler ortaya çıkarsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. 2024 ZİNCO ŞURUP FİYATI NE KADAR?Zinco şurubunun 2024 yılındaki güncel fiyatı şu şekildedir: Zinco 15 mg 100 ml şurubun fiyatı 134,71 TL,Zinco 25 mg 100 ml şurubun fiyatı 118,44 TL’dir.ZİNCO ŞURUP NEDİR?Zinco şurup 100 mililitrelik amber rengindeki bir cam şişede satışa sunulur. Çinko içeren şurup 5 ml’lik kaşık ve 5 ml’lik pipetle beraber verilir. Zinco şurubunun her 5 ml ölçeğinde 25 mg çinkoya eşdeğer 110 mg çinko sülfat heptahidrat yer alır. Şurubun içindeki yardımcı maddeler ksilitol, sorbitol, fruktoz, malik asit, sodyum siklamat, sukroz, sodyum benzoat, portakal esansı ve saf su şeklindedir. ZİNCO ŞURUP NİÇİN KULLANILIR?Zinco şurup, çinko eksikliğinin tedavisinde kullanılır. Aynı zamanda çinko eksikliğinin önüne geçmek amacıyla takviye olarak alınabilir. ZİNCO ŞURUP NASIL KULLANILIR?Zinco şurubun hangi dozda kullanılacağı yaşa bağlıdır. Doktor tarafından hangi yaşta kaç doz kullanılacağı belirlenir. Zinco şurubun yaşlara göre kullanım dozu şu şekildedir: 7 ile 12 ay arasında yer alan bebekler için günlük doz 0,5 miligram,1 ile 3 yaş arasında yer alan çocuklar için günlük doz 0,5 ya da 1 miligram,4 ile 8 yaş arasında yer alan çocuklar için günlük doz 1,5 ya da 2 miligram,9 ile 13 yaş arasında yer alan çocuklar için günlük doz 2,5 ya da 3 miligram,14 ile 18 yaş arasında yer alan çocuklar için günlük doz 3 ya da 5 miligram,19 yaş üstünde yer alan çocuklar için günlük doz 5 ya da 6 miligramdır.Zinco şurup ağız yoluyla alınır. Şurup içilirken ölçek kaşığı ya da ölçü pipeti kullanılmalıdır. Şurup içilirken yukarıdaki listede yer alan dozlara sadık kalınmalıdır. Doz aşımı durumunda doktor ile iletişime geçilmeli ya da bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir. Aşırı dozda genel olarak tansiyon düşüklüğü, baş dönmesi, sersemlik hissi ve kusma görülebilir. Şurubu aşırı dozda tüketen hastalara hızlı bir şekilde süt ve su verilmelidir. Hasta kusturulmamalıdır. ZİNCO ŞURUP YAN ETKİSİ VAR MI?Zinco şurubun içinde yer alan maddeler hassas bünyelerde yan etkilere yol açabilir. Beklenmedik bir yan etki görülürse hızlı bir şekilde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Aşağıdaki listede yer alan yan etkilerin ortaya çıkması durumunda kullanıma son verilmeli ve bir doktorla görüşülmelidir: Aşırı duyarlılık reaksiyonuYutmada zorluk çekmeNefes almada güçlük yaşanmasıEl, ayak, yüz ya da dudak bölgesinde meydana gelen şişmeDeride meydana gelen döküntüBaygınlıkYukarıdaki listede yer alan yan etkilerin tamamı hastalar üzerinde ciddi etkilere sahiptir. Zinco şuruba alerjisi olan kişilerde listedeki yan etkilerin görülme ihtimali son derece yüksektir. Bazı durumlarda acil müdahale gerekebilir ya da bir sağlık kuruluşuna başvuru yapılmalıdır. Aşağıda yer alan yan etkiler bazı hastalarda kendini gösterebilir: KusmaNötropeniLökopeniAnemiMide bulantısıKarın ağrısıHazımsızlıkBaş ağrısıSinirlilikUyuşuklukSersemlik hissiMide hassasiyetiMide mukozası iltihabıBaş dönmesiİshal

Hayıt balı, hayıt bitkisinden elde edilir. Hayıt bitkisi bünyesinde yüksek miktarda östrojen barındırır. Yabani bir bitki olan hayıt yüksek bir aromaya sahiptir. Hoş kokusu ile dikkat çeken hayıt bitkisi yaz aylarında çiçeklenir. Bitkinin çiçekleri genel olarak pembe, mor, eflatun ve beyaz renklerinde olur. Hayıt balı yoğun bir kıvama sahip olmasıyla bilinir. Balın rengi sağımından sonra değişir. Kaliteli bir yapıya sahip olan hayıt balı faydalı içerikleri ile dikkat çeker. Hayıt balı günlük tüketimden ziyade şifa almak için kullanılır. HAYIT BALI HANGİ FAYDALARI SAHİPTİR?Hayıt balı hem kadınlar hem erkekler için yararlıdır. Sağlığın korunmasına yardımcı olan hayıt balı aynı zamanda cildi besler. Zengin besin içerikleri sayesinde her yaştan insan tarafından tüketilmeye uygundur. Hayıt balının öne çıkan faydaları şu şekildedir: Hayıt balı düzenli tüketimde anne sütünü arttırır. Aynı zamanda sütün daha kaliteli bir yapıya sahip olmasına etki gösterir. Anne sütünü çoğaltan hayıt balı bu yolla göğsü büyütür. Emziren annelerin hayıt balı tüketmeden bir uzamana danışması gerekir.Hayıt balının az bilinen özelliklerinden biri terleme problemini gidermesidir. Sık terleyen kişiler düzenli olarak hayıt balı tüketirse söz konusu sorunları azalır.Hayıt balı doğal yapısı gereği hormonları dengeleme özelliğine sahiptir. Dolayısıyla pek çok kist türünün oluşmasını engellemek adına gönül rahatlığıyla tüketilebilir.Bağırsak sorunları yaşanan kişiler her gün bir kaşık hayıt balı tüketirse sağlıklarına kavuşur. Bağırsak faaliyetlerini düzenlemeye yarayan hayıt balı aynı zamanda kabızlığı ve ishali de ortadan kaldırır.Regl dönemindeki kadınlar her gün 1 ya da 2 kaşık hayıt balı tüketerek ağrı ve sancılarından kurtulabilir. Bunun yanı sıra adeti düzenlemesi için normal zamanlarda tüketilebilir.Cilt üzerinde önemli etkileri olan hayıt balı yaşlanma karşıtı özelliklere sahiptir. Cildi yenilen bu bal genç bir görünüm kazanılmasında etkilidir. Aynı zamanda cildi sıkılaştırır.Hormonları düzenleyen hayıt balı sivilce ve akne gibi cilt sorunlarının ortaya çıkma yüzdesini önemli ölçüde azaltır.Hayıt balı, rahmin içinde yer alan zarların kalitesini korumaya yarayan içeriklere sahiptir. Dolayısıyla sağlıklı bir gebelik dönemi geçirmeyi sağlar. Düşük riskini azaltması da özellikleri arasında yer alır.Prostat kanserinin doğal çözüm yollarından biri olan hayıt balı düzenli tüketimde koruma sağlar. Özellikle ileri yaşlardaki erkeklerin düzenli tüketmesi tavsiye edilir.Fiziksel etkilerinin yanında hormonları da düzenleyen hayıt balı, stres ve gerginliğin azalmasında önemli bir rol oynar.Antioksidan maddeler açısından zengin olan hayıt balı kanı temizler. Ödem ve toksin maddelerden vücudu arındırır.HAYIT BALI TÜKETİMİ NE KADAR OLMALIDIR?Hayıt balının faydaları her ne kadar çok olsa da yan etkileriyle karşılaşmamak adına dikkatli tüketilmesi gerekir. Sağlığı korumak amacıyla sabah aç karnına 1 çay kaşığı tüketilmesi yeterli olur. Bunun haricinde çaya konularak da tüketilebilir. HAYIT BALI NASIL BİR TADA SAHİPTİR?Hayıt balı orta derecede şekerli olan tatlı bir baldır. Genzi aşırı yakmamasına rağmen ağzı burabilir. Çok yoğun bir tadı olmadığı için baldan hoşlanmayanlar tarafından tüketilebilir. HAYIT BALININ YAN ETKİLERİ NELERDİR?Hayıt balı alerjik reaksiyona sahip kişilerde yan etki gösterebilir. Doz aşımında mide ağrısına yol açar. Bazı erkeklerde cinsel isteği azalttığı bilinir. Çocukların tüketmesi için bir sağlık personeline danışılmalıdır.

Üniversite öğrencilerinin yaşına bağlı olarak sağlık hizmetlerinden nasıl yararlanacağı değişmektedir. 25 yaşına kadar üniversite öğrencileri ebeveynlerinin üzerine kayıtlıdırlar ve sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler. 25 yaşından sonra ise öğrenciler GSS primi ödemelidir. GSS Nedir?Genel Sağlık Sigortası (GSS), sağlık hizmetlerinden faydalanabilmek için ödenmesi gereken ve brüt asgari ücretin yüzde 3'üne denk gelen bir prim türüdür. 2012 yılında gerçekleştirilen reformlar ile şartları değişen bu sigorta sistemi, kısaca GSS olarak bilinir. Aktif olarak çalışan kişilerin GSS primleri işverenleri tarafından ödenir. Ancak, herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlar, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için GSS primlerini kendileri ödemek zorundadır. Bu sistem, herkesin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesini amaçlayan bir sistemdir. Hangi Öğrenciler GSS Primi Ödeyecek?Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödemek zorunda olan öğrenciler için belirli kriterler bulunmaktadır: Lise eğitimine devam etmeyen ya da mezun olduktan sonra üniversiteye başlamayan 18 yaşını geçmiş erkek öğrenciler, GSS primi ödemek ile yükümlüdür.Lise eğitimine devam eden öğrenciler ya da liseden mezun olup üniversiteye gitmeyenler, 20 yaşını geçtikten sonra GSS primi ödemek zorundadır.Üniversite öğrencileri, 25 yaşına kadar ailelerinin sigortasından yararlanabilirler. Ancak; 25 yaşını doldurduklarında GSS primi ödemeye başlamaları gerekmektedir.Üniversite Öğrencileri Sigortalı mı?Üniversite öğrencilerinin sigorta durumu, 25 yaş sınırı çerçevesinde ele alınmaktadır. Üniversite öğrencileri, 25 yaşına kadar anne ya da babalarının sigortasından otomatik olarak faydalanabilirler. Fakat; 25 yaşını doldurduktan sonra bu haktan yararlanamazlar ve sigortadan düşerler. Bu yaştan sonra, üniversite öğrencileri sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için ya bir sigorta koluna bağlı olarak çalışmak zorundadır ya da zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) primlerini kendileri ödemelidir. Üniversite Öğrencisinin Babasının Sigortasından Yararlanma Yaşı Kaç?Üniversite öğrencilerinin babalarının sigortasından yararlanma yaşı 25 olarak belirlenmiştir. 18 yaş ve üzerindeki gençler, anne ya da babaları genel sağlık sigortalı olduğu sürece lise eğitimleri boyunca 20 yaşına kadar, üniversite eğitimlerine devam ederken ise 25 yaşına kadar ebeveynlerinin genel sağlık sigortasından faydalanabilirler. Bu sayede, 25 yaşına kadar sağlık hizmetlerinden aileleri üzerinden yararlanmaya devam edebilirler. Açık Öğretim Öğrencileri Sağlıktan Yararlanabilirler Mi?Açık öğretim mezunları, 25 yaşına kadar sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir. Bu yaştan sonra, açık öğretim mezunlarının da diğer yükseköğrenim mezunları gibi gelir testi yaptırmaları gerekmektedir. Gelir testi sonucunda, gelirleri belirlenen alt sınırın altında kalırsa, genel sağlık sigortası (GSS) primini ödeyerek sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edebilirler. Yabancı Uyruklu Öğrenciler Sağlıktan Yararlanabilir Mi?Yabancı uyruklu öğrenciler, Türkiye'de sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için kayıt tarihinden itibaren 3 ay içerisinde başvuruda bulunarak genel sağlık sigortası kapsamına girebilirler. Yabancı uyruklu öğrenciler için 1 yıl ikamet etme şartı aranmamaktadır. Üniversite Öğrencileri Sigortalı Bir Şekilde Çalışabilir Mi?Üniversite öğrencilerinin sigortalı işlerde çalışmaları önünde herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. 18 yaşını dolduran her üniversite öğrencisi, dilediği takdirde sigortalı bir işte çalışabilir. Üniversite eğitimine devam eden ve 25 yaşına kadar olan öğrenciler, genel sağlık sigortası (GSS) kapsamına girerek GSS primlerini yatırabilirler. Ayrıca, sigortalı bir işte çalışarak işveren tarafından ödenen GSS primleri sayesinde sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabilirler. Özetle, üniversite öğrencilerinin sigortalı olarak çalışmaları mümkündür ve sağlık hizmetlerinden faydalanmak için işverenin ödediği GSS primleri yeterlidir. Bu sayede hem eğitimlerine devam edip hem de sigortalı bir şekilde çalışarak iş deneyimi kazanabilirler.

Mantar, oldukça rahatsız edici bir sağlık problemidir. Genellikle bulaşma sonucunda meydana gelen mantar, bazen bölgenin nemli kalması ve hijyene dikkat edilmemesi gibi nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilir. Terbisil krem, mantar için etkili bir ilaçtır. Bu ilaç sayesinde hem mantardan dolayı meydana gelen rahatsız edici semptomlar hafifletilir hem de mantarın iyileşme süreci hızlanıdırlır. 2024 TERBİSİL KREM FİYATI NE KADAR?Terbisil kremin fiyatı 2024 yılı için 85,55 TL olarak belirlenmiştir. Ancak, bu fiyat anlık olarak yapılan fiyat güncellemeleri sonucunda değişkenlik gösterebilir. Buna ek olarak reçete ve sigorta ile alınan Terbisil krem, sigorta ödemelerine tabi tutularak daha uygun fiyatlarla satılabilir. Yani, Terbisil kremi daha uygun fiyatlarla satın almak isterseniz sigorta ve reçeteye sahip olmanız gerekir. TERBİSİL KREM NEDİR?Terbisil kremin içerisinde birçok madde bulunmaktadır. Terbisil kremde etkin madde olarak terbinafin hidroklorür kullanılmıştır. Yardımcı maddeler olarak ise Setil alkol, Stearil alkol, Sodyum hidroksit, Sorbitan monostearat, İzopropil miristat, Polisorbat 60, Setil palmitat, Benzil alkol, Demineralize su kullanılmıştır. TERBİSİL KREM NİÇİN KULLANILIR?Terbisil krem, genellikle mantar için kullanılır. Terbisil kremin kullanıldığı durumlar başlıca şunlardır: Ayak mantarıTırnak mantarıEl mantarıKasık mantarıSaç mantarıVücut mantarıPamukçuk mantarıZührevi mantarAğız bölgesinde meydana gelen mantarYukarıda belirtilmiş olan maddelerden de anlaşılabileceği üzere Terbisil krem, mantar durumlarında kullanılır. Ancak, vulva gibi oldukça hassas olan bölgelerde meydana gelen mantar durumlarında Terbisil krem kullanımı, tehlikeli olabilir. Bu yüzden bu tür bölgelerde Terbisil krem kullanımı konusunda doktorunuzun onayını almanız gerekir. Doktorunuzdan onay alsanız bile Terbisil kremin vulva gibi hassas bölgelerde vajina gibi bölgeler ile temas etmesini engellemeniz gerekir. Aksi taktirde Terbisil krem, faydadan çok zarar görmenize yol açabilir. TERBİSİL KREM NASIL KULLANILIR?Terbisil kremin nasıl kullanılması gerektiği, hangi bölgede kullanıldığına ve hastanın cilt durumuna göre değişkenlik gösterebilir. Terbisil krem, genel olarak mantar oluşan bölgeye hijyen kuralları çerçevesinde sürülerek uygulanan bir ilaçtır. İlacı sürerken ilacın çok kalın ya da çok ince olmayan bir tabaka haline gelmesini sağlamalısınız. Buna ek olarak İlacı sürdükten sonra ellerinizi yıkamak ya da elinize eldiven takmışsanız eldiveni soymak, mantarın yayılmasını engelleyebilmek açısından çok önemlidir. Terbisil krem, genellikle günde 1 kere sürülmesi tavsiye edilen bir ilaçtır. Ancak, bazı durumlarda bu kullanım sıklığı günde 2 kereye kadar çıkabilir. Bu yüzden en doğru kullanma sıklığını doktorunuzdan öğrenmeniz gerekir. TERBİSİL KREM YAN ETKİSİ VAR MI?Terbisil krem de her türlü ilaç gibi yanlış bir şekilde kullanılırsa ya da içeriğinde bulunan maddelerin kişide alerji oluşturması sonucunda yan etkilerin meydana gelmesini sağlayabilir. Terbisil kremin yan etkileri başlıca şunlardır: Deri lezyonlarıKabuklanmaDeri hastalıklarıDerinin renginde değişiklik (pigmentasyon bozukluğu)Deride kızarıklık (eritem)Deride yanma hissiAğrıUygulama yerinde ağrıGözde tahrişCilt kuruluğuDeri döküntüleri ve kaşıntı (temas dermatiti)Kaşıntı, kızarıklık ve yanma hissiyle birlikte görülen deri döküntüsü (egzema)Cildinizin durumunda değişikliklerUygulama yerinde tahrişCiltte pullanma veya soyulma (deri eksfoliasyonu)Kaşıntı (pruritus)Yukarıda belirtilmiş olan yan etkilerle karşı karşıya kalmanız durumunda Terbisil kremi kullanmayı bırakarak acilen doktorunuza danışmanız gerekir.

Biberiye suyu doğru kullanımda saç ve cilde son derece faydalıdır. Cilt ve saç bakım ürünü olarak kullanılabilen biberiye suyu düzenli olarak uygulanabilir. Besleyici etkileri olduğu bilinen biberiye suyu doğrudan tüketilebilir. Biberiye suyunun cilde olan faydaları şu şekildedir: Ciltte yağ dengesini sağlar. Bu sayede hem yağlanma problemi hem cilt kuruluğu olan bireyler tarafından cilt bakım ürünü olarak kullanılabilir.Tüm cilt tiplerine uyumlu bir içeriğe sahiptir. Herhangi bir yan etki ve alerjik reaksiyona yol açmadığı için herkes tarafından kullanılmaya uygundur.Solgun cildi olan kişilerde kullanılırsa canlı bir görüntü elde edilir.Cilt bakım ürünleri ile kullanmaya uygundur. Bu nedenle cilt bakım rutinine dahil edilebilir.Cilde pürüzsüz bir yapı kazandırır.Ciltteki sorunlu bölgeleri tedavi etmeye yarar.Biberiye Suyunun Diğer Faydaları Nelerdir?Cilde olan faydaları ile öne çıkan biberiye suyu vücudun diğer bölgelerine de iyi gelir. Cilde ya da saça maske olarak uygulanmasının yanı sıra yemeklerde de kullanılabilir. Nasıl kullanıldığına bağlı olmaksızın sağlığı destekleyici etkilerini kısa sürede ortaya çıkarır. Biberiye suyunun genel faydaları şöyledir: Bağışıklık sistemini güçlendirici bir etkisi vardır.Migrenin yarattığı baş ağrısını kısa bir sürede ortadan kaldırır.Ağız ve diş sağlığını korumada önemli etkiler gösterir.Düzenli kullanımda stresi azalttığı görülür.Eklem iltihabına iyi gelen özellikleri bünyesinde barındırır.Biberiye Suyu Nasıl Yapılır?Hem cilde hem genel sağlığa iyi gelen biberiye suyu ev ortamında kolay bir şekilde yapılabilir. Tercihe bağlı olarak taze ya da kuru biberiye kullanılabilir. Biberiye dışında herhangi bir malzemeye ihtiyaç duyulmaz. Biberiye suyu şu şekilde yapılır: Tencereye 1 litre su koyup ocağa alın.Bir demet biberiyeyi tenceredeki suyun içine dahil edin. Eğer kuru biberiye kullanacaksanız 4 kaşık eklemeniz yeterli olacaktır.Biberiyeyi suda iyice karıştırın. Ardından ocağı açarak suyu kaynatmaya başlayın.Su kaynadıktan sonra yaklaşık 10 dakika kadar bekleyin.Sürenin ardından ocağın altını kapatın ve biberiyeleri sudan çıkarın.Biberiye suyunu süzün. Ardından temiz bir cam şişeye doldurun.Biberiye suyunu sıcak, ılık ya da soğuk bir şekilde tüketebilirsiniz.Biberiye Suyu Saça Nasıl Uygulanır?Biberiye suyunun öne çıkan yararlarından biri saç sağlığını korumasıdır. Saç diplerini güçlendiren ve saç dökülmesini azaltan biberiye suyunun doğru bir şekilde uygulanması önemlidir. Düzenli olarak saç maskesi şeklinde kullanılırsa canlılık ve parlaklık kazandırır. Biberiye suyu saça şu şekilde uygulanabilir: Biberiye suyunun faydalı etkilerini göstermesi için saç diplerine uygulanmalıdır.Saça kolay bir şekilde uygulanması adına kapaklı sprey şişeleri kullanılabilir. Sprey formatında kullanılacaksa saç diplerini ıslatacak kadar sıkılmalıdır.Eğer biberiye suyu evde hazırlanmayıp dışarıdan alınacaksa sprey şişeli olan türleri tercih edilmelidir. Bu şekilde uygulanması daha kolay olur.Biberiye suyu saç diplerine masaj yaparak uygulanırsa etkisini daha iyi gösterir. Parmak uçlarıyla yapılan nazik masaj hareketleri düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır.Biberiye Çayının Faydaları Nelerdir?Biberiye suyundan yapılan çayın insan vücuduna önemli faydaları vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yarayan biberiye çayı direnci arttırır. Aynı zamanda sindirimi kolaylaştırdığı için hazımsızlık sorununu giderir. Biberiye çayının önemli faydalarından biri zayıflama sürecine olumlu katkıları olmasıdır. Düzenli tüketilirse metabolizmayı hızlandıracağından kilo verme sürecini hızlandırır. Bunu yaparken doz aşımı yapmamaya özen gösterilmelidir. Aksi taktirde yan etkileri ortaya çıkar.

SGK tarafından talep edilebilecek müstehaklık belgesi, özel bir belge türüdür ve kolayca alınabilir. Müstehaklık belgesi almak isteyen kişiler, iki farklı yöntem ile başvuruda bulunabilirler. Kendisi gibi bakmak ile yükümlü olduğu kişiler için de bu belgeyi alabilirler. Ama; müstehaklık belgesi nedir ve nasıl alınır? Bu belgeye nasıl sahip olunur? Bu belge kimlere verilir? Tüm bu soruların ayrıntılı cevapları yazımızda yer alıyor. Müstehaklık Belgesi Nedir?SGK'nın sağladığı belgeler arasında yer alan müstehaklık belgesi, bir kişinin sigortadan ne ölçüde yararlandığını gösteren bir türdür. Pratikte, sigortadan hangi seviyede faydalanabileceğini belirleyen bu belge, sosyal güvenlik kurumunu ve sigortalılık statüsünü tanımlayan belgeler arasında da bulunmaktadır. Genelde kurumlar tarafından talep edilen müstehaklık belgesi, kişinin kendisi gibi bakmak ile yükümlü olduğu eş ve çocuklarının sigortalılık durumunu da gösterir. Müstehaklık Belgesi Ne İşe Yarar?Sağlık sigortası alanında kritik bir role sahip olan müstehaklık belgesi, kişinin sigorta kapsamında sunulan sağlık hizmetleri ve tedavilerden yararlanma hakkını gösterir. Tedavi masraflarının sigorta tarafından karşılanıp karşılanmayacağını belirlemek için hastaneler ve sağlık kuruluşları bu belgeye başvurur. Yaşlılık sigortası bağlamında, müstehaklık belgesi, kişilerin emeklilik maaşı alma hakkını ve koşullarını belirleyen bir dokümandır. Emeklilik maaşının miktarı ve alım şartları bu belge aracılığı ile netleştirilir. İşsizlik sigortası durumunda, müstehaklık belgesi, kişinin işsizlik maaşı alma hakkını açıklar. Bu belge, işini kaybeden bireylerin geçici mali destek olan işsizlik maaşından Ölüm sigortası durumunda, müstehaklık belgesi, sigortalı kişinin vefatı halinde sigorta teminatının kimlere ödeneceğini tanımlar. Aile üyelerinin mali güvenliğini sağlayan kritik bir belge olan müstehaklık belgesi, teminat tutarının dağıtımı hakkında bilgi verir. Müstehaklık Belgesi Kimlere Verilir?Müstehaklık belgesi, çalışanların; 4a, 4b ve 4c sigorta kolları üzerinden düzenli olarak prim ödemesi yapmaları durumunda talep edilir. Bu belge, kişinin sağlık sigortasından yararlanıp yararlanamayacağını belirlemeye yardımcı olur. Ayrıca müstehaklık belgesi, kişinin ve ailesinin sağlık sigortasından yararlanabilmesi için gereklidir. SGK bakımından bakmak ile yükümlü olduğu kişinin sağlık hizmetlerinden yararlanıp yararlanamayacağını gösteren bir belgedir. Kişinin sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı var ise, müstehak kabul edilir; aksi takdirde müstehak değildir. Müstehaklık Belgesi Nasıl Alınır?Müstehaklık belgesi almak isteyenlerin öncelikle sağlık hizmetlerinden yararlanma haklarına sahip olmaları gerekmektedir. Bu belge, kişinin sağlık hizmetlerinden faydalanma durumunu gösterir. Türkiye'de müstehaklık belgesi almanın iki ana yolu bulunmaktadır. Bu yöntemlerden biri, kişilerin doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) resmi internet sitesine girerek başvuruda bulunmasıdır. Diğer yöntem ise E-Devlet üzerinden talepte bulunmaktır. Bu platformlar aracılığı ile müstehaklık belgesi talebi oluşturulabilir ve belge kolayca alınabilir. SGK’dan Müstehaklık Belgesi Nasıl Alınır?Müstehaklık belgesi almak isteyenler, SGK'nın il ve ilçelerindeki müdürlüklerine başvurabilirler. Bu müdürlüklerden talep edilen müstehaklık belgesi, hemen temin edilebilmektedir. E-Devlet’ten Müstehak Belgesi Nasıl Alınır?Müstehaklık belgesi almak isteyenler, bu belgeyi çeşitli yöntemlerle temin edebilirler. Sosyal güvenlik kurumunun kendi web sitesi, E-Devlet sistemi ve ilgili kurumlara bağlı hizmet noktaları müstehaklık belgesi almak için tercih edilebilir. Bu belgeyi almak için başvurulan yöntem fark etmeksizin, belgenin teslim alınması ile birlikte Bağkur, SSK ya da Emekli Sandığı birimlerine bağlı olduğunu gösteren bir belge de alınabilir. E-Devlet üzerinden müstehaklık belgesi almak oldukça basittir. E-Devlet sistemine PTT şubelerinden temin edilen şifre ile giriş yaparak "müstahaklık belgesi" araması yaparak belgeyi edinebilirsiniz.