Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev'i resmi törenle karşıladı

Mirziyoyev'in makam aracını, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önündeki caddede karşılayan süvariler, araca protokol kapısına kadar eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mirziyoyev'i külliyenin ana giriş kapısında karşıladı. Erdoğan ve Mirziyoyev'in tören alanındaki yerlerini almasının ardından 21 pare top atışı eşliğinde milli marşlar çalındı. Mirziyoyev, Muhafız Alayı Tören Kıtası'nı "Merhaba asker" diyerek selamladı. Törende, tarihte kurulan 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı. Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Mirziyoyev, merdivenlerde Türk ve Özbekistan bayrakları önünde tokalaşarak, gazetecilere poz verdi. İkili görüşmenin ardından Erdoğan ve Mirziyoyev, Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi 3. Toplantısı'na katılacak. Törende, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Ankara Valisi Vasip Şahin ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da yer aldı.

Özgür Özel: 127 milletvekiliyle erken seçim kararını alabilecek güçte değilim olsa yarın alırım

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün partisinin genel merkezinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özel, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iadeiziyaretinin 11 Haziran saat 16.00’da olacağını açıkladı. Özel, bir basın mensubunun “Grup toplantısında toplumsal sorunları dile getirerek erken seçimden bahsetmiş, ‘Kimse önünde duramaz’ diye de not düşmüştünüz. Dün Sayın Müsavat Dervişoğlu’nun “Mayınlı sahaya girilmiş olduğu kanaatini taşıyorum. (Erdoğan’ın yeniden adaylığıyla ilgili) Bir muhalefet partisi liderinin buna sebep olmaması lazım’ dedi. Nasıl değerlendirirsiniz” ve “DEM Parti Hakkari’den bir açıklama yaptı. ‘Artık Türkiye’de erken seçimin koşulları oluşmuştur’ dedi. Sizin yorumunuz ne olur” sorularını şöyle yanıtladı: “Ben durduğum yerdeyim. 31 Mart seçimlerinde seçmenin karşısına çıktığımızda, çok net olarak şunu söyledik: ‘Biz sizin sesinizi duyuruyoruz, duyuyoruz ve duyuracağız. Eğer siz de sesinizi duyurmak istiyorsanız bu seçimde size 10 bin lira en düşük emekli maaşını reva görenlere asgari ücretinize zam yapmamayı düşünenlere, bir milyon öğretmeni atamayanlara, gençlerin umutlarını kıranlara, işçilere hak ettiğini vermeyenlere ‘sesinizi duyurun, çiftçiler sesinizi duyurun’ dedik. Bunun bir genel seçim olmadığını söyledik. Ben 31 Mart günü de söyledim. Bugün de söylüyorum: 31 Mart seçim sonuçları CHP’yi 47 yıl sonra birinci parti yaptı. O günden bugüne de hiçbir anket yok ki CHP birinci parti olmasın ve AKP ile arasındaki farkı seçim akşamından daha çok açmasın. Hal böyle olduğunda bizim net olarak söylediğimiz şudur: Biz bir erken seçim çağrısı yapmıyoruz. Erken seçim kararını millet verir. Ben CHP’nin 127 milletvekiliyle erken seçim kararını zaten alabilecek güçte değilim. Olsa yarın alırım, öbür pazar iktidara gelirim. CHP erken seçim istemez mi? İster. Ama erken seçimin yapılabilmesi için milletin gündemi olması ve vatandaşın istemesi lazım. Şimdi siz 10 bin lira asgari ücreti değiştirmezseniz, çaya 17 lira taban fiyat verirseniz, diğer taraftan daha dünkü görüşmelerde Gezi ile ilgili değerlendirmeleri yerel basın mensuplarıyla yapılan sohbette okuduk. Anayasa Mahkemesi (AYM), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uymazsanız ve asgari ücrete zam yapmama gibi bir noktaya gelirseniz toplumun hangi kesimi sizden memnun olacak da devam edeceksiniz. O zaman erken seçim kaçınılmaz olur."Siyasette erken seçim konuşmanın mayına basmak olduğunu düşünmüyoruz"Mayınlı saha yok. Siyasette erken seçim konuşmanın mayına basmak olduğunu düşünmüyoruz. Hele hele birinci parti hiç böyle düşünmez. Ama oy oranınız sizi bir seçimden uzak tutuyorsa seçimi mayınlı saha olarak nitelendirirsiniz. CHP yarın bir seçim yapılsa iktidara gelecek partidir. İktidar namzeti partidir. Ancak erken seçim meselesinde benim atfım CHP’nin çağrısı değil, hukuk tanımazlığın ve vatandaşın sesini duymamanın doğurabileceği sonuçlara ilişkindir. Sayın Cumhurbaşkanı gelecek. İadeyi ziyarette bulunacak. Tüm konuları görüşeceğiz. Önemli olan görüşebilmek. Önemli olan konuşabilmek. Siyasetçiler el sıkışmazsa birtakım vesayet odakları ellerini ovuşturmaya başlarlar. Siyasetçiler görüşmezse bazı gizli mahfillerde başka planlar yapılmaya başlar. Siyasetçiler görüşür, konuşur, tartışır, yarışır; sandık gelir, vatandaş kazanır, Türkiye kazanır. O yüzden demokratik siyaset kanallarını açık tutmaya devam edeceğiz.”"Vatandaşın canı burnundayken muhalefeti yumuşatacağımızı kimse beklemesin"Özel, Erdoğan görüşmesindeki başlıklara ve Erdoğan’ın “Kırmızı çizgilerimiz var” sözüne ilişkin soruya da şu yanıtı verdi: “Biz zaten yumuşamadan bahsetmiyoruz. Vatandaşın canı bu kadar burnundayken muhalefeti bu kadar yumuşatacağımızı kimse beklemesin. Ama bir normalleşmeden bahsediyoruz. Müzakere edebilmek, görüşebilmek, nezaket sınırlarını muhafaza edebilmek, hakaret etmemek, eleştirmek ama hakaret etmemek, etmeyince de duymamak. Ben vatandaşın bundan memnun olduğunu tüm değerlendirmelerde ve anketlerde görüyorum. Yine bunun devamında birtakım konularda müzakere etmek sonuç alınabilirse, bunu vatandaşın kazanımına dönüştürmek. Sonuç alınamazsa mücadeleye devam etmek. Ancak normal olan budur. Yoksa siyasilerin birbiriyle çatıştıkları, adeta savaştıkları, küfürleştikleri, hakaret davalarının havalarda uçuştuğu bir siyasetin hiç kimseye, hiçbirimize; en çok da yoksulumuza, fakirimize, işsizimize ve çiftçimize hiçbir faydası yok. O yüzden normalleşmeden rahatsız olanlar krizden ve gerilimden beslenenlerdir. Böyle partiler var. Böyle partiler normalleşme olmasın diye her fırsatta bize hakaret ediyorlar, saldırıyorlar. Ama biz sorumluluğumuzun farkındayız. Siyasete 31 Mart’ta seçmenin birinci parti olarak sırtımıza koyduğu yük ve sorumluluk, onun sorunlarını gündemde tutmaktır. İki aydır gündemi Özgür Özel belirlemiyor. İki aydır gündemi Özgür Özel’in dile getirdiği halkın sorunları belirliyor. Halkın sorunları konuşuluyor. Bunu yapmaya devam edeceğiz.”"'Siz belediye başkanı seçebilirsiniz ama biz istersek yönetebilirsiniz' demek saray hukukuna uyuyor"Özel, Erdoğan’ın Hakkari Belediyesi’ne atanan kayyumla ilgili “Yargı burada kanunu değil, hukuku konuşturmuştur” ifadesine ve seçim öncesi AK Parti ve DEM Parti arasında kayyum konusunda görüşme olup olmadığı yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi: “Ben şahit olmadığım ve bilgi sahibi olmadığım hiçbir görüşmeyle ilgili böyle bir takım teorilerin peşine takılıp da bir değerlendirme yapmam. Siyasette uzun süre rekabet etmiş iki kişinden birisi siyasetten ayrıldıysa, onun bir ziyarette bulunması ve bir görüşme gerçekleştirmelerine tuhaf anlamlar yüklememek gerekiyor. Aksine de bir şey açıklanmadıkça. Bunun yanında kayyumla ilgili her iki açıklamayı da Cumhur İttifakından gelen talihsiz buluyorum. Sayın Bahçeli’nin 'Milletin varlığı, demokrasinin varlığının ve devletin varlığının önündedir' değerlendirmesi çok sorunlu. Millet vardır. Eğer demokrasi varsa, demokratik yönetilen bir devlet kurarsınız o devleti demokrasiyle yönetirsiniz, milletin yüzü güler. Yoksa milletin menfaatlerini bugün Sayın Bahçeli başka tarif eder, ben başka tarif ederim, bir başkası gelir bambaşka tarif eder. Hepimiz tarumar oluruz. 'Bugün yetkiyi elinde bulunduranla aram iyi, ayar veriyorum, yön veriyorum' diye milletin sesi olunmaz. Milletin sesi sandıktadır. Kime yetkiyi verirse, milletin sesi o olur. Ülkeyi öyle yönetir. Nasıl yönetir? Demokrasiye bağlı kalarak, hukuk kuralları içinde. 'Hukuku çiğnedik. Milletin menfaati burada' diyemezsiniz. 'Anayasa'yı askıya aldık, milletin menfaati burada' diyemezsiniz. Milletin menfaatinin nerede olduğuna millet karar verir. Siyasetçiler kendilerine göre okuma yapamazlar. Sayın Erdoğan’ın da 'kanunu değil, hukuku işletme' lafında kanuna aykırı bir kararın kendilerince hukuki olduğunu değerlendiriyorlar. Kendi tarif ettikleri hukuk. Yani 'Siz bir belediye başkanı seçebilirsiniz ama biz istersek yönetebilirsiniz' demek kendi yarattıkları hukuka, saray hukukuna uyuyor. Kanunun böyle olmadığını kendisi de dün ifade etti." 

Tarih belli oldu! Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel'i ziyaret edecek

CHP Genel Başkanı Özgür Özel 2 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı AKP Genel Merkezi’nde ziyaret etmişti. Söz konusu görüşmede HP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Namık Tan ile Elitaş da yer almıştı. Bu görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP liderine ne zaman iadeyiziyaret gerçekleştirileceği merak ediliyordu. Konu ile ilgili açıklama İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan geldi. Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önümüzdeki hafta salı günü saat 16.00'da CHP Genel Merkezi'nde  CHP Genel Başkanı Özel'e  iadeiziyarette bulunacağını açıkladı.

Dervişoğlu'ndan kritik açıklama! Erdoğan ve Akşener görüşmesinin detayları belli oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Meral Akşener'in görüşmesindeki detayları paylaştı. Halk TV ekranlarında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, gündeme dair kritik açıklamalar yaptı. ERDOĞAN VE AKŞENER GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLADIİYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeden önce kendisine bildirdiğini aktardı. "Devlet ve siyaset hayatında önemli görevler yapmış insanların bu ziyaretleri karşılıklı olarak yapmaları kadar doğal bir şey yok. Zannediyorum, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu temel meselelerle alakalı olarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Sayın Genel Başkanımız (Akşener), ziyaretten sonra telefonla beni aramak suretiyle bilgilendirdi. Genel olarak Türkiye'yi konuştuklarına dair birtakım ifadelerde bulundular. Onun dışında 'özel' diye tanımlanabilecek herhangi bir açıklama yapmadılar."Dervişoğlu, açıklamasında siyasi parti liderleriyle görüşme sağlanması sorunları çözecekse herkesle görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Türkiye önündeki sorunları kaldırdıktan sonra normalleşmeyi destekleyebiliriz.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olası bir görüşmesinin olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Dervişoğlu, "Şu anda bana intikal etmiş bir şey yok. Ben yeni seçilmiş genel başkanım. Sayın Cumhurbaşkanı şayet bize gelir, başarı dileklerinde bulunursa, ziyaret ederse, ben de iadeiziyaret yapmaktan imtina etmem dedim. Şu anda kendisinden bana gelmiş ne bir davet var ne de genel başkan seçilmem münasebetiyle gerçekleştirdikleri bir tebrik ziyareti var." diye konuştu.MERAL AKŞENER CUMHURBAŞKANLIĞI YARDIMCILIĞI VERİLECEK Mİ? "Meral Akşener'e Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verilmesi" yönünde bazı iddialar bulunduğunun ifade edilmesi üzerine Dervişoğlu, buna ihtimal vermediğini ifade etti.Dervişoğlu, "Yargılandığı davayla alakalı olarak da karar duruşması yaklaşmış. Ben böyle durumlarda hukukun ve demokrasinin uygulanması gerektiği kanaatini taşıyorum. Hukuku ve demokrasiyi ayakta tutacağız derken devletin güvenliğini de yok sayamayız." değerlendirmesinde bulundu.Partisinden istifa etmiş kişilere karşılık kötü bir söz kullanmadığını ve partide kendisine karşılık bulamayanları sorgulayamayacaklarını kaydetti.

Başkan Dervişoğlu'ndan kritik açıklama! Erdoğan ve Akşener görüşmesinin detayları belli oldu

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu katıldığı canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Meral Akşener'in görüşmesindeki detayları paylaştı. Halk TV ekranlarında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dervişoğlu, gündeme dair kritik açıklamalar yaptı. ERDOĞAN VE AKŞENER GÖRÜŞMESİNİ AÇIKLADIİYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Akşener'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeden önce kendisine bildirdiğini aktardı. "Devlet ve siyaset hayatında önemli görevler yapmış insanların bu ziyaretleri karşılıklı olarak yapmaları kadar doğal bir şey yok. Zannediyorum, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu temel meselelerle alakalı olarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunmuşlardır. Sayın Genel Başkanımız (Akşener), ziyaretten sonra telefonla beni aramak suretiyle bilgilendirdi. Genel olarak Türkiye'yi konuştuklarına dair birtakım ifadelerde bulundular. Onun dışında 'özel' diye tanımlanabilecek herhangi bir açıklama yapmadılar."Dervişoğlu, açıklamasında siyasi parti liderleriyle görüşme sağlanması sorunları çözecekse herkesle görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Türkiye önündeki sorunları kaldırdıktan sonra normalleşmeyi destekleyebiliriz.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olası bir görüşmesinin olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Dervişoğlu, "Şu anda bana intikal etmiş bir şey yok. Ben yeni seçilmiş genel başkanım. Sayın Cumhurbaşkanı şayet bize gelir, başarı dileklerinde bulunursa, ziyaret ederse, ben de iadeiziyaret yapmaktan imtina etmem dedim. Şu anda kendisinden bana gelmiş ne bir davet var ne de genel başkan seçilmem münasebetiyle gerçekleştirdikleri bir tebrik ziyareti var." diye konuştu.MERAL AKŞENER CUMHURBAŞKANLIĞI YARDIMCILIĞI VERİLECEK Mİ? "Meral Akşener'e Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verilmesi" yönünde bazı iddialar bulunduğunun ifade edilmesi üzerine Dervişoğlu, buna ihtimal vermediğini ifade etti.Dervişoğlu, "Yargılandığı davayla alakalı olarak da karar duruşması yaklaşmış. Ben böyle durumlarda hukukun ve demokrasinin uygulanması gerektiği kanaatini taşıyorum. Hukuku ve demokrasiyi ayakta tutacağız derken devletin güvenliğini de yok sayamayız." değerlendirmesinde bulundu.Partisinden istifa etmiş kişilere karşılık kötü bir söz kullanmadığını ve partide kendisine karşılık bulamayanları sorgulayamayacaklarını kaydetti.

"Yedi asgari ücretli bir büyükbaş kurban kesemiyor"

Saadet ve Gelecek partileri ortak TBMM grubunun haftalık grup toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, uygulanan ekonomi politikalarına yönelik eleştirilerde bulunurken, yaklaşan Kurban Bayramı'nı hatırlattı. Tekir, artan kurbanlık fiyatlarına dikkat çekerek, “Yedi asgari ücretli, 17 bin TL’den bütün maaşlarını ortaya koysa bile bir büyükbaş kurban kesemiyor. Varın 10 bin lira maaş alan emeklinin hesabını siz yapın. Milleti kurban kesemez hale getiren bu politikaya yazıklar olsun” dedi. Gerçekleştirilen toplantıda konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Sabri Tekir, gündemin ekonomi olduğuna dikkat çekerek, yıl başından itibaren iktidarın izlediği ekonomi politikalarına vurgu yaparak, “Kurtarıcı misyonuyla, cebren ve hile ile getirilen bir bakanın; elindeki sihirli değnekle ekonomideki kötü gidişatı değiştirebileceği masalı anlatıldı hepimize” dedi. "ÇARŞIDA YÜKSELTTİĞİNİZ ENFLASYONU, MASADA DÜŞÜRMEYE ÇALIŞMAK MARİFET DEĞİLDİR"TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerini hatırlatan Tekir, açıklanan verilerin son 22 yılın en yüksek enflasyonu olduğuna dikkat çekerek, TÜİK’in verilerinin yine de gerçeği yansıtmadığının altını çizdi. Tekir, “Bağımsız bir kuruluş olan ENAG, aynı enflasyonu, yüzde 120 olarak açıklıyor. Yani, son 30 yıllık dönemin en yüksek enflasyonu. Buna göre iktidar, maalesef enflasyonu düşük göstermenin hesap ve gayreti içerisindedir. Ekonomi yönetimi, kalkınma planları, tasarruf tedbirleri deyip durdunuz. Ama başarılı olamadı. Çarşıda yükselttiğiniz enflasyonu, masada düşürmeye çalışmak marifet değildir. ‘Ben ekonomistim, ben ekonomistim’ diyebilirsiniz, miting meydanlarında böyle haykırabilirsiniz. Milletin yüzde 120 olarak yaşadığı hayat pahalılığını, yüzde 75 olarak açıklamak bir ekonomistin yapacağı bir şey değildir” diye konuştu. "ÜLKEMİZ DÜNYADA ENFLASYONUN EN YÜKSEK YAŞANDIĞI ÜÇÜNCÜ ÜLKE HALİNE GELDİ"Her bakan değişiminin yeni bir umut olarak ortaya atıldığını ifade eden Tekir, her gelenin gideni arattığının altını çizerek, “Enflasyon düşmedi, ama ürünlerin kalitesi düştü. Ama ürünlerin gramajı düştü. Enflasyon düşmedi, ama halkımızın gıda güvenliği riski doğdu. İktidarın miyobik politikaları yüzünden ülkemiz; dünyada enflasyonun en yüksek yaşandığı üçüncü ülke haline geldi. Türkiye’de açıklanan TÜİK enflasyon yüzde 75 ama Zimbabwe’de bile yüzde 57, Kongo’da yüzde 46, Sierra Leone’da bile enflasyon yüzde 41. Hani Almanya bizi kıskanıyordu? Almanya’nın bizi kıskanacağı yok ama keşke siz Zimbabwe’yi kıskansaydınız, keşke iktidar olarak siz Kongo’yu kıskansaydınız. O zaman muhtemelen bazı şeyler değişebilirdi” dedi. "MİLLETİMİZ YAŞAYIP GÖRDÜĞÜNE Mİ İNANSIN, YOKSA SİZİN ALGI POLİTİKALARINIZA MI?"İktidara seslenen Tekir, enflasyon rakamlarının karşılığını halkın gördüğünün altını çizerek, “Sadece sıvıyağ bir yılda yüzde 170 zamlanmadı mı? Bekâr bir işçinin yaşam maliyeti 24 bin lirayı aşmadı mı? Ülkemizde yardıma muhtaç, yoksul sayısı 20 milyonun üzerinde değil mi? Açlık sınırı asgari ücreti aşarak 20 bin liraya dayanmadı mı? Sormak lazım. Milletimiz, yaşayıp, gördüğüne mi inansın, yoksa sizin algı politikalarınıza mı?” dedi. "SEÇİM DÖNEMİNDE İKTİDAR TAM BİR SAVURGANLIK İÇERİSİNDE HAZİNE İMKÂNLARINI KULLANDI"İktidardaki siyasi kadroların kamu kaynaklarını iktidarda kalmak için savurganlık ile harcamaya devam ettiğini ifade eden Tekir, böyle sistemlerde siyasi partiler arasında haksız rekabete sebebiyet verdiğinin altını çizerek, “2023 ve 2024 yılları seçim dönemiydi. Bu dönemlerde enflasyon ve benzeri hiçbir kaygı taşımayan iktidar, tam bir savurganlık içerisinde hazine imkânlarını kullanmıştır. Bir başka gerçeği daha hatırlatmak isterim, Kur Korumalı Mevduat diye ucube bir sistemi getiren bir Maliye Bakanımız vardı. Geldi, gözleri ışıl ışıldı, ‘Gözünüzü kapayın açın, her şey düzelecek’ dedi ve gitti. Sonuç ne oldu? Gözlerimiz açılınca korkutucu bir tablo ile karşılaştık. KKM’de öyle bir dönem var ki, tam bir vurgun dönemidir. Geçen yılın Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları, korkunç kazançların elde edildiği dönem olmuştur” diye konuştu. "YANLIŞ POLİTİKALARIN YÜKÜNÜ AZİZ MİLLETİMİZ ÇEKMEKTE"Kurban fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çeken Tekir, büyükbaş kurbanlıkların fiyatlarının 130 bin TL ile 250 bin TL aralığında olduğunu ifade ederek, “Yedi asgari ücretli, 17 bin TL’den bütün maaşlarını ortaya koysa bile bir büyükbaş kurban kesemiyor! Varın 10 bin lira maaş alan emeklinin hesabını siz yapın! Milleti kurban kesemez hale getiren bu politikaya yazıklar olsun. Üretime önem vermeyen, üreticiyi desteklemeyen politikaların acı sonucu budur! En acısı ise bu yanlış politikaların yükünün aziz milletimize çektirilmesidir” diye konuştu. "İSRAİL’E SÖZ GEÇİREMEMİŞSİNİZ GENÇLERİ Mİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ?"Gazze’de yaşanan soykırımın sonucunda şehit sayısının 36 bini aştığını ifade eden Tekir, 81 bin kişinin de yaralandığını belirtti. Tekir, iktidarın bu zulme engel olmak yerine İsrail’e tepki gösteren gençleri engellemeye çalıştığını belirterek, “Gençlerimiz haklı olarak, insanlıklarının ve inançlarının gereği olarak; İsrail’le ortaklığını devam ettirenlerin hesaba çekilmesini istiyorlar. Siz, İsrail’e söz geçirememişsiniz, bu ülkeyle ticareti sürdürenlere de söz geçirememişsiniz, Filistin için kıyama kalkan gençlerimize mi susturmaya çalışıyorsunuz! Unutmayın Gazze ve Filistin konusunda insanlık, er geç hesaba çekilecektir. İsrail’e gelince konuşmaktan başka hiçbir şey yapamayanlar, mesele gençlere gelince konuşmak dışında her şeyi yapmayı tercih ediyorlar! Gençlerimizin gösterdiği tepkiyi engellemeye çalışmayın, gençliğimizin bu tertemiz duygularını lekelemeyin” ifadelerini kullandı. "HAYVANCILIKTA PLANLAMA YAPILMASI LAZIM"Hayvancılık ile ilgili sorunlara değinen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Süt Konseyi'nde neden üreticilerin yer almadığını sorarak, “Besicide damızlık yok, çoban yok. Küçükbaş çiftliğine de gittik. 600 koyunu varmış, 200 koyunu kalmış 'onları da elimden çıkarıp gideceğim' diyor. Burası mahrumiyet bölgesi değil, Ankara. Türkiye'de bir noktadan sonra hayvan stoku kalmayacak. Görünen o. Ücret 150 binle 300 bin bandına çıkmış. Planlama yapılması lazım. Rekabet eksikliği, damızlıkta problem var. Alınan her kararı ‘kimin cebine ne kadar girecek?’ diye değil, ciddiyetle almak lazım. Üretici, tüketici bir araya gelir karar alır. Hayvancılık alanlarını genişletmek lazım" dedi.

Enflasyonun neden olduğu sorunların araştırılması önerisi TBMM'de AKP ve MHP oylarıyla reddedildi

CHP, yüksek enflasyonun neden olduğu toplumsal tahribatın araştırılması için verdiği Meclis araştırma önergesinin diğer önergelerin önüne alınarak görüşülmesi için bugün TBMM Genel Kurulu'na grup önerisi getirdi. "Bu şartlar içerisinde enflasyonun şu anda uygulana programla düşmesini bekleyemeyiz"Grup önerisi üzerinde sö alan CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, şunları söyledi: "Son 4 yıldır çok ağır bir enflasyon yüküyle karşı karşıya kalıyor vatandaşlarımız. Bir yıllık sürede enflasyon gerilemedi daha da arttı. Enflasyon toplumsal yapımızda çok ciddi tahribatlara neden oluyor. Bu enflasyon ortamında vatandaşların tasarruflar pula dönmüş durumda. Büyük bir eşitsizlikle vatandaşlarımız karşı karşıya, enflasyonun yükü çalışanların, emeklilerin sırtına bindirilmiş durumda. Türkiye'deki servet eşitsizliğinin daha da derinleştiği bir dönemi yaşıyoruz. Büyük bir huzursuzluk var, insanımızın yüzü asık enflasyon nedeniyle. Müthiş bir yoksulluk var ülkemizde bunu lütfen görünüz. İnsanlar anneleri, babaları için ilaç alamıyorlar. Yaşlıların, çocukların çok ağır bir yoksulluk sorunuyla karşılaştığı dönemin içindeyiz. Ücretliler için gıda, konut, barınma harcamaları giderlerinin çok büyük kısmını oluşturuyor. Güven kalmadı. Bu şartlar içerisinde enflasyonun şu anda uygulana programla düşmesini bekleyemeyiz. Daha önemli ne işiniz var Türkiye'de vatandaşlarımızın evine ekmek götüremediği, çocuğunun karnını doyuramadığı ortamda, biz bunun için ne yapabiliriz Meclis olarak? Bunu konuşmak dışında daha önemli ne işiniz var?" Demir: "Hani en Müslüman sizdiniz niye vatandaşa bir kurban parası kadar ikramiyeyi çok gördünüz"CHP'nin önerisi üzerine söz alan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Demir de şunları dile getirdi: "İnsanlarımız fiyat artışları karşısında yaşam standartlarını koruyamaz hale geldi. Zengin çok daha zengin oldu orta ve düşük gelirli vatandaşlarımız daha da fakirleşti. Bu ülkede bu ekonomik dengesizlik oldukça barış olmaz, suç oranlarında azalmaz olmaz. Sayıyla meyve sebze alan yüzbinlerce vatandaşımız var. Hani en Müslüman sizdiniz niye vatandaşa bir kurban parası kadar ikramiyeyi çok gördünüz? Tüm ülke 5 tane ailenin kasaları dolsun diye çalışıyor, sizi bu 5'li çete kurtaramaz." İYİ Partili Özdemir: "İktidar suni gündem peşinde koşmak yerin geçim sıkıntısı, işsizlik, yokluğa çare arasın"İYİ Parti Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir de şunları belirtti: "AKP iktidarının 22 yıldır uyguladığı politikalar sayesinde artan mali yükler aile ilişkileri zedeliyor, boşanmaları artırıyor. Geçim derdi nedeniyle psikolojik sorun yaşayan vatandaşlar şiddete yöneliyor. İktidarı uyarıyorum, suni gündem peşinde koşmak yerin memleketin gerçek gündemi olan geçim sıkıntısı, işsizlik, yokluğa çare arasın. Bulamıyorsa yapamıyorum desin ve gitsin." DEM Partili Kordu: "Yoksullukla mücadele yürütürken dönüp savaş bütçelerine bakmak gerekiyor"DEM Parti Grubu adına söz alan Tunceli Milletvekili Ayten Kordu da şunları ifade etti: "Yoksullukla mücadele yürütürken dönüp savaş bütçelerine bakmak gerekiyor. Ekonomi bir ülkedeki herhangi siyasal süreçten bağımsız olmadığı için gelinen noktada ekonomik kriz ve siyasi krizi birlikte ele almak gerekir. Bir taraftan kayyım politikasını sürdürüp diğer taraftan ekonomik krizi çözeceğini iddia etmek hayal ürününden başka bir şey değildir. Temmuz ayında başta asgari ücretliler ve emekçiler olmak üzere emekçilere insan onuruna yaraşır zam yapın." CHP'nin grup önerisi AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'i kabul etti

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i Cumhurbaşkanlığı'nda kabul etti. Cumhurbaşkanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan,  İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti" ifadesine yer verildi.  Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in görüşeceğini duyurmuştu. Detaylar gelecek...

Saadet Partili Kılıç'tan TBMM'de 'İsrail destekçiliği suç kapsamına alınsın' önerisi

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, "Hem İsrail'in hem de bu azılı katili savunanların yargılanmasını sağlayacak bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. İsrail destekçiliği suç kapsamına alınmalıdır." dedi. Kılıç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, dünyada emanetçi olduğunun bilinciyle temiz ve sağlıklı bir çevreyi miras bırakmak için hassasiyetle çalışan herkesin Dünya Çevre Günü'nü kutladı. Kılıç, Siyonist İsrail'in Gazze'deki saldırılarının artık "soykırım" kelimesiyle ifade edilemeyecek boyutlara ulaştığını aktararak, "İsrail 7 Ekim'den bu yana 36 bin 439 Filistinliyi katlederken, toplam yaralı sayısı ise 81 bine çıktı. Azılı katil neredeyse her hafta bin Filistinliyi katlediyor. Her hafta yaralı sayısı 2 bini üzerinde artış gösteriyor. İsrail'in 7 Ekim'deki saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze şeridinde 1,9 milyon kişi yerinden oldu" diye konuştu. Siyonist İsrail'in eylemlerine karşı artık kınama ve bildirilerin ötesine geçilmesi gerektiğini dile getiren Kılıç, "İsrail'e karşı ürün boykotu ve ticari faaliyetlerin durdurulması dışında hem İsrail'in hem de bu azılı katili savunanların yargılanmasını sağlayacak bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. İsrail destekçiliği suç kapsamına alınmalıdır. Azılı katil gibi onun savunucuları da mutlaka yargılanmalıdır" ifadelerini kullandı. Uzun zamandır enflasyon düşecek, milletin alım gücü artacak diye beklediklerini belirten Kılıç, şöyle konuştu: "Rakamlardan anlaşılan şu ki enflasyon ve faizler artmaya devam ediyor. Buna karşılık alım gücü düşüyor. Bakan Mehmet Şimşek'in Nurettin Nebati'den daha başarılı olduğunu gösteren matematiksel bir veri yok."Kurbanlık fiyatlarına gelen zamların açıklanan yıllık enflasyon oranlarını geçtiğini söyleyen Kılıç, "Ağır şartlardan dolayı çoğu vatandaşlarımız Kurban Bayramı'nı ağız tadıyla idrak edemeyecek." dedi. KYK borçlarına ilişkin Meclis'e bir kanun teklifi verdiklerini kaydeden Kılıç, düzenlemeyle hem gençlerin evlenmesini zorlaştıran hem de boşanmalarına sebep olabilen KYK borçlarının ertelenmesi ve çalışmayan evlilerin borçlarının kalıcı olarak silinmesinin amaçlandığı bilgisini verdi.

Erdoğan, Akşener görüşmesi başladı

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i Cumhurbaşkanlığı'nda kabul etti. Cumhurbaşkanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan,  İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener'i Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti" ifadesine yer verildi.  Görüşmenin içeriğine dair bir bilgi henüz verilmedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'in görüşeceğini duyurmuştu. Detaylar gelecek...

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İranlı rektör ve yazarı kabul etti

Ziyaretten duyduğu memnuniyet dile getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Mücahit Erbakan kitabı Milli Görüş hareketimizin merhum lideri Erbakan Hocamızın başta İran’da ve İslam dünyasında daha iyi tanınmasına vesile olmasını dileriz” temennisinde bulundu. Ayrıca iki ülkenin ortak noktaları çoğaltacak yaklaşım içerisinde olması gerektiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, eğitim ve kültürel alanın bunun en kolay yollarından birisi olduğunu vurguladı. Ziyarette, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya da hazır bulundu.

Prof. Dr. Sabri Tekir iktidarı eleştirdi: Türkiye'nin yüzde 10'luk kesimi, ülkenin yüzde 69'una sahip!

Saadet Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde haftalık olağan grup toplantısını gerçekleştirdi. Saadet Partisi Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir TBMM Grup Toplantısında Gündeme İlişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki ekonomik gelişmelere yönelik açıklamalarda bulunan Tekir, iktidarın ekonomiye 'hayal tüccarı' olarak girdiğini ifade etti.  "TÜİK VERİLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR"Dün açıklanan TÜİK mayıs ayı enflasyon verilerinin yüzde 45 olarak açıklandığını hatırlatan Tekir, halkın geçim derdine dikkat çekerek gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu dile getirdi. 'Yüzde 75, yüzde 76'lık enflasyon oranının gerçeği yansıttığı söylememiz mümkün değil' diyen Tekir, ENAG'ın enflasyon rakamlarının çok daha farklı olduğunu söyleyerek, söz konusu Enflasyon Araştırma Gurubunun rakamlarının yüzde 120'leri bulduğunu vurguladı. TÜRKİYE DÜNYA'NIN EN YÜKSEK ENFLASYONU TÜRKİYE'DEİstatistik kurumlarının asıl amacının hükumetlere yol göstermek olduğunun altını çizen Tekir, "hükumetlerin programları veya görüşleri istikametinde veri düzenleme değildir" dedi. Asgari ücretlinin alım günün yandaşlara verilen bir kaç maaş ile kıyaslamanın mümkün olmadığını söyleyen  Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, iktidarın ileriyi kestiremeyen ekonomi politikaları nedeni ile Türkiye'nin dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler arasında yer aldığını ifade etti. BİRİLERİ ŞÖYLE İFADE EDİYORDU 'ALMANYA BİZİ KISKANIYOR'.Yeni kurulan ülkelere göre dahi Türkiye'nin ciddi bir enflasyon oranına sahip olduğunu dile getiren Tekir şu kıyaslamayı yaptı: Türkiye'de açıklanan TÜİK enflasyonu yüzde 75. Ama dün bağımsızlığını kazanan Zimbabve ile mukayese edildiği zaman yüzde 57, Kongo'da yüzde 46, Sierra Leone 'da enflasyon yüzde 41. Birileri şöyle ifade ediyordu 'Almanya bizi kıskanıyor'. Almanya bizi neden kıskansın ki? Kıskanılacak bir durum, bir tablo söz konusu değil ki.  Ama keşke Almanya'nın bizi kıskanacağı yerde siz Zimbabve'yi kıskansaydınız enflasyon oranları itibari ile. Keşke iktidar olarak siz Kongo'yu kıskansaydınız. Kongo denilen yer daha düne kadar Belçika kolonisi olan yerdi. Ama buna rağmen ekonomiyi düzenlerlerken bize göre ekonomiyi daha aklı selim düzenleme  beceresimi gösteriyorlar? Artık ne anlama geliyorsa!TÜRKİYE BİR BORÇ VE FAİZ SARMALI İÇERİSİNDEİktidar tarafından yapılanlar ile söylenen ekonomi politikalarının çeliştiğini ifade eden Tekir şu ifadeleri kullandı: Mayıs ayı itibari ile Türkiye 168 milyar liralık bir borç ödemiştir. Bunun iç borç seviyesi 146 Milyar liradır. Ama dikkatinizi çekmek istediğim şey şudur. Bu 146 milyar liralık borç ödemesinin 58.3 milyar lirası ana paradan oluşmaktadır 88 milyar lirası ise faizden oluşmaktadır. Ana para ödemesinden çok daha fazla faiz ödemesi gerçekleştirilmiştir. İçinde bulunduğumuz Haziran ayına bakarsak 150 milyar liralık bir iç borç ödemesi gerçekleştirilecektir. Bunun 65 milyar liralık kısmı ana para olacaktır. yaklaşık 90 milyar lirası faiz ödemesi olarak gerçekleştirilecektir. Aynı durum Temmuz ayına da yansımaktadır. Temmuz ayında da 116 milyar liralık iç borç ödemesi gerçekleştirilecektir. Bunun 60 milyar lirası ana para ödemesidir. 56.4 milyar lirası ise faiz ödemesidir. Ve diyor ki hazine ben bunları tekrar borçlanmak için ödeyeceğim diyor. Hazinenin borçlanma programı çerçevesinde mayıs ayında 210 milyar liralık borçlanma gerçekleştirilecek. Yani ödenecek olan borçlardan daha fazlasını borçlanacak. Bunları anlatmamın nedeni Türkiye bir borç ve faiz sarmalı içerisinde yakalanmış bir ülkedir. Ülkenin bu sarmaldan çıkarılması gerekmektedir."EN TEMEL GIDA ÜRÜNLERİ DOLABA GİRMEZ OLDU"Halkın çektiği ekonomik sıkıntıların nedeninin yanlış ekonomi politikalarının olduğunu ifade eden Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir Bu ülkede kişi başı tüketilen meyve ve sebze tüketiminde düşme meydana geliyorsa bunda yanlış politika vardır. dedi.  Tekir şu sözler ile devam etti:  Bir dönem ifade edildi. 'Bizden önce buzdolabı yoktu' öyle değil de, hadi diyelim öyle.  Bugün siz varsınız, buzdolabı da var. Ama içinde meyve sebze yok. Et yok, süt yok, süt ürünlerinin çoğu yok. Bir başka ifade ile çocuklarımızın beslenmesini sağlayacak temel gıda ürünleri yok. Son 3 yıl içerisinde 2 lira olan soğan 17 liraya çıkmış. Patates 2 liradan  21 liraya çıkmış. Domates 5 liradan 35 liraya yükselmiş. En temel gıda ürünleri dolaba girmez olmuş. Neden? Yanlış ekonomi politikaları nedeni ile. Ben dolapta ıstakoz yok demiyorum ki. Vatandaşımız bilmez, birileri bilse de! Pirinç 3 yıl içerisinde 40 lira zamlanmış, nohut 60 lira zamlanmış, kuru fasulye 70 lira artış kaydetmiş. Bahsettiğim ürünler her kesimin mutfağına giren ürünler.  Son bir yılda et fiyatları ve yemek yeme maliyeti yüzde 100'ün üzerine çıkmış. Sıvı yağ bir yılda yüzde 170 nispetinde zamlanmadı mı? Bekar bir işçinin maliyeti 24 bin TL'yi aşmadı mı? Ülkemizde yardıma muhtaç yoksul insan sayısı 20 milyonun üzerinde değil mi? Açlık sınırı asgari ücretin üzerinde 20 bin TL'ye dayanmadı mı? Sormak lazım milletimiz yaşayıp gördüğüne mi inansın? yoksa sizin algı politikalarınıza mı inansın?SABRİ TEKİR: "TCMB 818 MİLYAR LİRA ZARAR ETTİ"Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir eski Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati'yi eleştirdi. Türkiye ekonomisinde kara bir delik açan TL/KKM yani Kur Korumalı Mevduat sisteminin Türkiye Merkez Bankasının 818 milyar lira zarara neden olduğunu ifade etti. Paranın sahibi olan Merkez Bankasının zarar etmemesi gerektiğini dile getiren Tekir, bu zararın ceremesinin vatandaşın sırtına yüklendiğini vurguladı.  Tükirye'de gelir ve servetin dengesiz dağılımının bilinçli ve program dahilinde yapıldığını vurgulayan Tekir, "Türkiye nüfusunun yüzde 1'lik kesimi Türkiye'deki servetin yüzde 40'ına sahip. En zengin yüzde 5'lik kesimi Türkiye'deki servetin yüzde 59'una sahip. En zengin yüzde 10'luk kesim Türkiye'nin servetinin yüzde 69'una sahip. Geriye ne kadar kalıyor? Geriye sadece yüzde 31'lik kısım kalıyor. Bu kısımda nüfusun yüzde 90'ına ait." dedi.

Saadet Partisi TBMM grup toplantısı - Canlı

Saadet Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde haftalık olağan grup toplantısını gerçekleştiriyor. Saadet Partisi  Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir TBMM Grup Toplantısında Gündeme İlişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki ekonomik gelişmelere yönelik açıklamalarda bulunan Tekir, iktidarın ekonomiye 'hayal tüccarı' olarak girdiğini ifade etti.  "TÜİK VERİLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR"Dün açıklanan TÜİK mayıs ayı enflasyon verilerinin yüzde 45 olarak açıklandığını hatırlatan Tekir, halkın geçim derdine dikkat çekerek gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu dile getirdi. 'Yüzde 75, yüzde 76'lık enflasyon oranının gerçeği yansıttığı söylememiz mümkün değil' diyen Tekir, ENAG'ın enflasyon rakamlarının çok daha farklı olduğunu söyleyerek, söz konusu Enflasyon Araştırma Gurubunun rakamlarının yüzde 120'leri bulduğunu vurguladı. TÜRKİYE DÜNYA'NIN EN YÜKSEK ENFLASYONU TÜRKİYE'DEİstatistik kurumlarının asıl amacının hükumetlere yol göstermek olduğunun altını çizen Tekir, "hükumetlerin programları veya görüşleri istikametinde veri düzenleme değildir" dedi. Asgari ücretlinin alım günün yandaşlara verilen bir kaç maaş ile kıyaslamanın mümkün olmadığını söyleyen  Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, iktidarın ileriyi kestiremeyen ekonomi politikaları nedeni ile Türkiye'nin dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler arasında yer aldığını ifade etti. BİRİLERİ ŞÖYLE İFADE EDİYORDU 'ALMANYA BİZİ KISKANIYOR'.Yeni kurulan ülkelere göre dahi Türkiye'nin ciddi bir enflasyon oranına sahip olduğunu dile getiren Tekir şu kıyaslamayı yaptı: Türkiye'de açıklanan TÜİK enflasyonu yüzde 75. Ama dün bağımsızlığını kazanan Zimbabve ile mukayese edildiği zaman yüzde 57, Kongo'da yüzde 46, Sierra Leone 'da enflasyon yüzde 41. Birileri şöyle ifade ediyordu 'Almanya bizi kıskanıyor'. Almanya bizi neden kıskansın ki? Kıskanılacak bir durum, bir tablo söz konusu değil ki.  Ama keşke Almanya'nın bizi kıskanacağı yerde siz Zimbabve'yi kıskansaydınız enflasyon oranları itibari ile. Keşke iktidar olarak siz Kongo'yu kıskansaydınız. Kongo denilen yer daha düne kadar Belçika kolonisi olan yerdi. Ama buna rağmen ekonomiyi düzenlerlerken bize göre ekonomiyi daha aklı selim düzenleme  beceresimi gösteriyorlar? Artık ne anlama geliyorsa!  Ayrıntılar gelecek...

Saadet Partisi Grup Başkanı Özdağ Türkiye'nin sığınmacı politikasını eleştirdi

Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ, 25 yıl sonrası için yapılan projeksiyonlara göre yabancı akını ve doğurganlık oranları aynı şekilde devam edecek olursa yabancı nüfusun Türk nüfusuna yaklaşacağını dile getirdi. Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, seçimler öncesinde muhalefetin sığınmacıları göndereceğini, iktidarın ise onlara ev sahipliğine devam edeceğini anlattığını anımsatan Özdağ, resmi rakamlarla Türkiye'de bulunan sığınmacı sayılarının farklı açıklanarak kamuoyunun yanıltıldığını savundu Özdağ, "Bu iktidarın sığınmacı politikasıyla ülkemizin demografisini bozarak Anadolu'yu Türksüzleştirme/yabancılaştırma, rezerv ve kentsel dönüşüm yalanıyla da Türk milletini mülksüzleştirme siyasetinin farkındayız" diye konuştu. BM Mülteci Örgütüne göre 2022 yılı ortası itibarıyla dünyada 32,5 milyon mülteci, 4,9 milyon sığınmacı ve 5,3 milyon uluslararası koruma altında kişi bulunduğunu anlatan Özdağ, ülkede kayıt altına alınmayanların da sayısının yüksek olduğunu dile getirdi. Özdağ, 25 yıl sonrası için yapılan bütün projeksiyonlara göre yabancı akını ve doğurganlığı bu oranda devam edecek olursa yabancı nüfusun Türk nüfusuna yaklaşacağını belirtti. Sığınmacı ve kaçak gelen insan yığınları ile Türkiye'nin demografik yapısı ve nihai amaç olarak üniter yapısının değiştirilmek istendiğini öne süren Özdağ, bunun büyük bir planın parçası olduğunu kaydetti. Mülteci ya da sığınmacılar Türkiye'nin sınırlarından rahat geçsin diye mayınların temizlendiğini ancak Batı ülkelerinin Türkiye ile sınırlarını yüksek duvarlar örerek tahkim ettiğini söyleyen Özdağ, şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugünlerde tartıştığımız Ruanda meselesi de böyledir, Sağlık Bakanlığının sağlık masraflarını karşılayacağı yabancı hasta meselesi de Tarım Bakanının açıkladığı 2050 yılında Türkiye’nin bakacağı 100 milyon misafir açıklaması da böyledir. Mehmet Şimşek'in Dünya Bankasından alacağı paranın şartı olarak Suriyeli sığınmacılara istihdam sağlanacağı konusu da böyledir. Ruanda meselesinde mevzuya yine yanlış yerden bakanlar var. Konunun esası 'döşenen taşlar' ile ilgilidir. Elbette bugünden yarına Ruanda üzerinden milyonlarca sığınmacı göndermeyecekler ama bu, adım adım hayata geçirilen bir planın parçasıdır."

İYİ Parti'de çalkantı bitmiyor! O milletvekili istifa edip CHP'ye geçti

Antalya Milletvekili Aykut Kaya ile Prof. Dr. Murat Kahraman CHP'nin bugün grup toplantısında CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından rozetleri takılarak CHP'ye geçti. İYİ PARTİ'DEN İSTİFA ETTİ CHP'YE KATILDIKızı ve oğlu ile birlikte kürsüye gelerek bir konuşma yapan Antalya Milletvekili Kaya şunları söyledi: "Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılmanın ayrıca mutluluğunu yaşadığımı da sizlerle paylaşmak istiyorum. Milletin bir vekili olarak hem sahada hem mecliste gayretle, azimle çalıştım. Siyasi görüş ayrımı yapmaksızın Antalya'mızın 19 ilçesindeki tüm vatandaşlarımızın sesi olmayı gaye edindim. Bugünden sonra da daha yüksek gayret ve azimle çalışmaya devam edeceğiz. Genel başkanımız Sayın Özgür Özel'le beraber başlayan değişim iradesine Türkiye'nin de ihtiyacı var. Aynı, yüz yıl önce olduğu gibi Türkiye'nin yeniden birlik olmaya ve yeniden Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına ihtiyacı var. Yüz yıl önce işgalin, yokluğun ortasında milletimiz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde tek vücut oldu. Kuvai Milliye oldu. İstiklalini bu şekilde kazandı." CHP’ye katılan bir diğer isim  Prof. Dr. Murat Kahraman da yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet Halk Partisi ailemiz, öncelikle sizlerin en büyük saygıyla selamlıyorum. Hayatımın bu en onurlu gününde Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bu çatışma alanında sizlerle birlikte mücadelenin etmenin, demokrasi insan hakları ve adalet konusunda öncü olan partimizde öncelikle sağlık politikalarımız olmak üzere tüm toplumsal politikalarda özgürlük, eşitlik ve kalkınma konularında omuz omuza vereceğimiz mücadelenin şimdiden büyük bir gururunu yaşıyorum” dedi.    

İYİ Parti'de bir ayrılık daha! Hayrettin Özdemir istifa etti

Yerel seçimlerin ardından genel başkan değişimine giden İYİ Parti'de sular durulmuyor. 31 Mart'ta Erzurum Horasan'da Belediye Başkanı seçilen Hayrettin Özdemir, partiden istifa etti. Edinilen bilgilere göre Özdemir'in istifa etmesinin temel nedeni seçim sonrası parti teşkilatlarıyla uyum sorunu yaşaması olduğu iddia edildi. Horasan Belediye Başkanı Hayrettin Özdemir, Ankara'ya giderek istifasını partinin genel merkezine sundu. İstifa eden Özdemir'in bundan sonraki süreçte "bağımsız" olarak devam etmeyi düşündüğü öğrenildi.

Saadet Partisi’nde "Büyük Kongre" öncesi temayül yoklamaları devam ediyor

Temayül yoklamalarının devam ettiği süreçte bugün Genel İdare Kurulu ve İl Başkanları Toplantısı düzenlendi. Toplantıda, temayüllerde öne çıkan beş isim değerlendirildi. Saadet Partisi öne çıkan isimden birinin ortak Genel Başkan adayı olarak gösterilmesini hedefliyor. Temayül yoklamaları önümüzdeki süreçte de devam edeceği belirtildi. Toplantıya, Yüksek İstişare Kurulu Üyeleri, Milletvekilleri, Genel İdare Kurulu Üyeleri, İl Başkanları, İl Müfettişleri, Genel Merkez Kadın ve Gençlik Kolları Yönetimleri katıldı ve geniş bir istişare sağlanması amaçlandı. Toplantıda konuşma yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, online sistem üzerinden teşkilatlardan alınan isimler sonucunda en çok öne çıkan isimlerin arasından yalnızca bir ismin belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

Saadet Partisi, KYK borçlarının silinmesi ile ilgili kanun teklifi hazırladı…

Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç, “İşsiz mezunların KYK borçlarının faizsiz ertelenmesi, çalışmayacak olan evli mezunların ise KYK borçlarının kalıcı olarak silinmesine” ilişkin hazırladığı Kanun Teklifi’ni Türkiye Büyük Millet Meclisine verdi. 4 MİLYONDAN FAZLA GENÇ, İSTİHDAMA KATILAMIYORVerilen kanun teklifinde ekonominin içine girdiği darboğaz nedeniyle 4 milyondan fazla gencin istihdama dâhil edilemediği vurgulanarak, “Mezun olduktan sonra iş bulamayan gençler için eğitim sürecinde yararlandıkları öğrenim kredisi borçları ciddi bir yük oluşturmaktadır” denilerek KYK borçlarına yönelik düzenleme, hazırlanan teklifte yer aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan AKP'lilere mesaj: Seçmenden "geçer not" alamayan takdirimize mazhar olamaz

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin 31. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'ndaydı konuştu.  Milletimizin değişim ve yenilenme talebini ve sandık sonuçlarının farkında olduklarını belirten Erdoğan, "14 ve 28 Mayıs ile 31 Mart seçim sonuçları arasındaki negatif ayrışmayı tüm yönleriyle, asla kolaycılığa kaçmadan ele alacağız. Bugüne kadar genel merkez kurullarımızın yanı sıra il başkanlarımızla da bir araya geldik. Kanaatlerini, ilk ağızdan dinleme fırsatı bulduk. Fikrine önem verdiğimiz dostlarımızın görüşlerine başvurduk. Her il ve ilçe bazında değerlendirmelerimizi tek tek yapıyoruz. Farklı kanallardan derlediğimiz bilgiler ışığında, fotoğrafı netleştiriyor, yol haritamızı ve atacağımız adımları tayin ve tespit ediyoruz" diye konuştu. MİLLETİN SANDIK SONUÇLARIYLA BİZE ULASTIRDIĞI BEKLENTİNİN FARKIMDAYIZ Seçmenden "geçer not" alamayanların takdirlerine mazhar olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: "Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdığı beklentilerinin tamamının farkındayız. Mesajların gereğini vakti saati geldiğinde muhakkak yapacağız. Bu süreçte ince eleyip sık dokuyor, gerçekten çok titiz davranıyoruz. Burada öz eleştirimizi açık yüreklilikle yapmak, kendimize ve partimize ayna tutmak, sorunlarımıza ortak akılla çözüm üretmek üzere bir aradayız."

Saadet Grubundan fahri öğreticiler için kanun teklifi

Saadet-Gelecek Partisi TBMM Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan fahri Kur'an kursu öğreticileri ile ilgili kanun teklifi verdi. TBMM’ye verilen kanun teklifinde, “Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kurʼan kurslarında 1 Ocak 2011 tarihinden sonra fahri olarak veya ek ders ücreti karşılığında Kur’an kursu öğreticiliği yapanlardan en az üç eğitim öğretim yılı görev yapmış olanların, fahri Kur’an kursu öğreticisi olarak halen görevde olup olmama şartına bakılmadan sadece SGK prim günleri taban alınarak ilgili kadrolara atanmaları, SGK prim günlerindeki hak kayıplarının iade edilmesi, yıllardır oluşan mağduriyetin giderilmesi öngörülmelidir” ifadeleri yer aldı.  

“Gençler umutsuz, evlilik yaşı yükseliyor!”

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı'nın nüfus artış hızına dair tespitine atıfta bulunarak, "Sayın Cumhurbaşkanımız gayet isabetli bir tespitte bulundu, dedi ki: 'Nüfus artış hızı varoluşsal bir tehdittir.' Elhak on numara bir tespit ama bilelim ki miting yaparak Gazze soykırımını önlemeye çalıştığınız gibi bu tespiti yaparak da bu sorunu ortadan kaldırmış olmazsınız" ifadelerini kullandı. “HALK, GÜNDEMİNİZDE DEĞİL”Çalışkan, nüfus ve aile politikalarına değinerek Şubat ayında kurulan Aile ve Gençlik Fonu hakkında da eleştirilerde bulundu. "Yakın zamanda Aile ve Gençlik Fonu çıkarıldı, denildi ki: 'Deprem bölgesine pozitif ayrımcılık yapacağız. Her bir gence yuva kurması için 150 bin lira kredi vereceğiz.' Ne oldu? Ortada bir şey yok, çünkü halk gündeminizde değil" dedi. “GENÇLER İŞSİZ, UMUTSUZ VE KARAMSAR”Gençlerin işsizlik ve umutsuzluk içinde olduğunu belirten Çalışkan, evlilik yaşının 27'ye çıkmasının nedenlerini sorguladı. "3 çocuktan bahsediliyor, şunu sormamız gerekir: Bu ülkede evlilik yaşı 27'ye çıktıysa acaba niye çıktı? Gençlerimiz işsizse, gelecekten umutsuzsa, karamsar bir dünyada yaşıyorsa işte, bununla ters orantılı" şeklinde konuştu. “30 YIL HİZMETİN KARŞILIĞI 10 BİN LİRA MI?”Uzun yıllar devlete hizmet eden insanların düşük maaşlarla geçinmek zorunda kaldığını ifade eden Çalışkan, "Bugün ülkemizde otuz yıl süreyle bu devlete, bu millete hizmet etmiş insanlara 10 bin lira aylık geliri layık görüyorsunuz. Bir genç emekli olduğunda, otuz yıl sonra 10 bin lira maaşa mahkûm olacağını düşünüp nasıl yuva kursun?" diye sordu.

Kürşad Zorlu'dan staj ve çıraklık mağdurlarının EYT’den yararlanması için kanun teklifi

İYİ Parti Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, çıraklık ve stajda geçirdikleri süre dahil edilmediği için EYT düzenlemesinden yararlanamayanların emekliliğine imkan tanıyacak kanun teklifini TBMM’ye sundu. Zorlu’nun 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda değişiklik öngören kanun teklifinin gerekçesinde  şu ifadeler yer aldı: "Kamuoyunda EYT olarak bilinen 7438 sayılı Kanunla yapılan düzenleme sonrası 8.9.1999 ve öncesinde sigortalılık başlangıcı olanların emeklilik hakları teslim edilmekle birlikte yine aynı düzenleme ile yeni yeni mağduriyetler ortaya çıkmıştır. EYT Kanunu sonrasında ortaya çıkan mağdurların başında yine işçi gibi memur gibi alın teri dökmüş, gerçekten iş ilişkisi kurulmuş stajyer ve çıraklar gelmektedir. Stajyer ve çıraklar 5510 sayılı Kanunun sigorta hak ve yükümlülükleri bakımından sigortalı sayılırken kanunlarda açıkça engel yokken EYT Kanunu kapsamı dışında tutulmuştur. Teklif ile 7438 sayılı Kanun sonrasında en büyük mağduriyet yaşayan stajyer ve çırakların EYT düzenlemesinden yararlanması amaçlanmaktadır."

Kısıtlı iki kişinin oy kullandığı gerekçesiyle belde halkı yeniden sandık başına gidecek

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Büyükkarıştıran beldesinde 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde kısıtlı iki kişinin oy kullanması nedeniyle iptal edilen belediye başkanlığı seçimi 2 Haziran 2024 Pazar günü tekrarlanacak. İl Seçim Kuruluna yapılan itirazın ardından yenilenmesine karar verilen seçimde beldede 3 okulda 16 sandıkta oy verme işlemi gerçekleşecek. Seçimde 6 partinin adayı yarışacak. Tüm Türkiye'de 31 Mart'taki seçimlerin ardından parti bayrakları kaldırılırken, YSK'nin seçimlerin yenileneceğini açıkladığı yerler arasında bulunan Büyükkarıştıran'da parti bayrakları yeniden asıldı. DSP'nin belde belediye başkan adayı Hakan Karaman, AA muhabirine, pazar günü seçmenlerin vatandaşlık görevlerini yerine getireceğine inandığını söyledi. Tüm vatandaşları bir kez daha sandığa davet eden Karaman, seçimlerin demokrasi yarışı olduğunu kaydetti. Karaman, "Bu süreçte hem biz hem bize destek veren arkadaşlarımız biraz hayal kırıklığına uğradık ve yorulduk ama inancımızı hiç kaybetmedik. Kazanacağımıza inanıyoruz. Sonuçta bu demokrasi, hizmet yarışı. Biz bu hizmeti şu anki başkandan daha iyi yapacağımız için bu yarışa girdik." diye konuştu. MHP'nin adayı Erkan Tezcan da 31 Mart'ta demokrasi yerini bulmadığı için seçimin yenilenmesine karar verildiğini belirtti. Beldelerinde daha önce böyle bir durumla karşılaşmadıklarını, adaylar olarak yorulduklarını dile getiren Tezcan, "Seçmenlere ulaşmak istiyorsunuz, kendi etrafınızdaki veya bazı kitlelere projelerinizi anlatmaya çalışıyorsunuz, mutlaka bir tatlı yorgunluk olacak. Bizim de tatlı bir telaşımız oldu. Allah'ın izniyle 2 Haziran da sonuçları göreceğiz." dedi.  "Vatandaşlık görevimizi yeniden yapacağız"Beldede esnaflık yapan Erdem Dağlı, seçimde iki parti adayının iddialı olduğunu ifade etti. Seçimlerin yenilendiğini duyduğunda çok şaşırdığını, vatandaşlık görevi olarak yeniden sandık başına gideceklerini anlatan Dağlı, "Pazar günü beldemizde belediye başkanını seçeceğiz, vatandaşlık görevimizi yeniden yapacağız." ifadelerini kullandı. Sercan Kurt da pazar günü beldedeki tüm seçmenlerin oylarını kullanmasını istedi. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde DSP'nin adayı Hakan Karaman 2 bin 59, CHP'nin adayı Ertuğrul Çamlıca 2 bin 57 oy almıştı. Oy kullanma kısıtı bulunan iki kişinin oy verdiği tespit edilince seçimler iptal edilmişti.

Kardeş şehir anlaşması feshedilsin

Savaş esnasında hiçbir savaş kuralı tanımadan çocuk, kadın ve sivillerin bulunduğu bölgeleri bombalayarak öldüren terörist İsrail’in hiçbir tarafının bizlerle kardeş olamayacağını belirtmek adına kardeş şehir anlaşmasının feshedilmesi gerekiyor. Konuya ilişkin Saadet Partisi Edirne İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Av. Sinan Tekin, açıklama yaparak Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın’dan desteklerini talep etti. “BU ANLAŞMA DERHAL FESHEDİLMELİDİR”Katil İsrail’in beldesi ile kardeş şehir olmanın kara bir leke olduğunu söyleyen Saadet Partisi Edirne İl Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Av. Sinan Tekin; “Haksızlığa karşı durmak insanın onurudur. İsrail’in yaptığı bu katliama sessiz ve tepkisiz kalmak büyük bir acziyettir. Bu anlaşma derhal feshedilmelidir. Uluslararası suç işleyen, soykırım yapan İsrail’e karşı bir tepki olarak yapılacak ilk belediye meclisi toplantısında AK Partili ve CHP’li üyelerin verecekleri ortak teklif ile kardeş şehir anlaşması feshedilmelidir. En temel insan hakları ellerinden alınan Filistinli kardeşlerimize karşı uygulanan bu hukuksuzluğa karşı Edirne Belediye Başkanımız Av. Filiz Gencan Akın’ın tepki olarak bu anlaşmanın iptaline destek vereceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.  

❌