Okuma görünümü

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.

Zencefil yağı nedir, faydaları nelerdir?

Zencefilin tarihine bakıldığında, oldukça eski zamanlardan beri geleneksel tıpta bir şifa kaynağı olarak kullanıldığı görülmektedir. Günümüzde de hala zencefil ve bal karışımı ile elde edilen kür, öksürüğün giderilmesi ve balgamın sökülmesi için tercih edilmektedir. Zencefil yağı ise damıtma işlemlerinden sonra zencefilin kök sapından elde edilmektedir. Diğer tüm uçucu yağlarda olduğu gibi oldukça konsantredir. Güçlü bir aromaya sahip olan zencefil yağı, genellikle aromaterapide tercih edilir. Aromaterapinin yanı sıra zencefil yağı belli başlı sağlık sorunlarının tedavisi için de kullanılmaktadır. Özellikle migren rahatsızlığına sahip olan kişiler, ilaç kullanımı yerine zencefil yağını tercih etmektedir. Beklenmedik anlarda gelen migren atakları, bu doğal şifa kaynağı ile minimum şiddet ile atlatılabilir. Zencefil Yağının Faydaları Nelerdir?Zencefil yağı, diğer tüm bitkisel uçucu yağlar gibi kişilerin belli başlı sağlık sorunlarının giderilmesi ve kişilere şifa olması adına tercih edilir. Günümüzde doğal yağlar özellikle ilaç kullanımını tercih etmeyen kişiler ve doğanın sunduğu şifa kaynaklarından yararlanmak isteyenler tarafından tercih edilir. Bu doğal yağlar arasında bulunan zencefil yağının faydaları ise şu şekilde sıralanabilir; Zencefil yağı anti-inflamatuar özelliğe sahiptirKronik eklem şişmelerini büyük oranda azaltırZencefil yağının kokusu, mide bulantısı ve kusmaya iyi gelirZencefil yağı saçların daha hızlı ve sağlıklı bir şekilde uzamasına yardımcı olurCilt kırışıklıklarının giderilmesini sağlarCildin daha pürüzsüz ve canlı bir görünüme kavuşmasını sağlarArtrit semptomların hafiflemesin sağlarHücre yenilenmesine yardımcı olurCinsel sağlığı güçlendirdiği düşünülmektedirSindirim sistemi sorunlarına iyi gelirKas ve kemik ağrılarını hafifletirVücuttaki iltihabı temizlerBağışıklık sistemini güçlendirirSoğuk algınlığına iyi gelirKaraciğeri temizlerAntidepresan etkisine sahiptirZencefil Yağı Nasıl Kullanılır?Zencefil yağının faydalarının yanı sıra bu yağın nasıl kullanılması gerektiği de insanlar tarafından sıklıkla araştırılmaktadır. Zencefil yağının kullanım alanları ve kullanım tarifleri şu şekilde sıralanabilir; Aromaterapi: Aromaterapi için tercih edilecek zencefil yağı, başka yağlar ile karıştırılarak kullanılmalıdırBuhar Banyosu: Kaynatılan suya birkaç damla zencefil yağının ilave edilmesi ve ardından suyun buharının solunması gerekir. Bu tedavi yönteminden en iyi şekilde verim almak için banyo aşamasında bu uygulamanın yapılması tercih edilebilir. Aynı zamanda başın üzerine bir havlu örtülerek de buharın solunması tercih edilebilirOda Temizliği: Bir sprey şişesinin içerisine su ve on damla zencefil yağı eklenmelidir. Ardından karıştırılarak elde edilen su, odalara sıkılarak kullanılabilirCilt Üzerinde Kullanımı: Cilt için zencefil yağı tercih edilecek ise bu yağı direkt olarak cilde uygulanmaması gerektiğinin unutulmaması gerekir. Badem yağı, Hindistan cevizi yağı ya da jojoba yağı ile zencefil yağının karıştırılması ve yağ seyreltildikten sonra cilde uygulanması gerekirZencefil Yağının Yan Etkisi Var Mıdır?Genel olarak zencefil yağı güvenli olarak kabul edilir. Ancak bu yağın direkt olarak dahili bir şekilde tüketilmemesi gerekir. Dahili olarak tüketimlerde de mutlaka yağın, su ile seyreltilmesi gerekir. Aynı zamanda cilt üzerinde kullanılması halinde de ilk olarak cildin küçük bir alanında deneme yapılması gerekir. Genellikle yirmi dört saat beklenesi ve cildin bir reaksiyon verip vermediğinin gözlemlenmesi tavsiye edilir. Bunların yanı sıra kronik hastalığa sahip olanların, alerjik ve hassas bir cilde sahip olanların, düzenli olarak ilaç kullananların, hamile ve emziren kadınların da zencefil yağı kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışması gerekir.

Katran yağı nedir, faydaları nelerdir?

Katran, karbon bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Özel koşullarda damıtma işlemleri ile elde edilen katran yağının ne işe yaradığı ise birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Günümüzde doğal yağlar genel olarak cilt bakımı ve saç bakımı için kullanılsa da aslında birçok hastalığın meydana gelme riskini düşürmeleri ve bazı hastalıkların tedavisine sağladıkları olumlu etkileri ile de tercih edilmektedir. Zift, katran üretimi sonucunda ortaya çıkan bir atık maddedir. Katran ise oldukça geniş kullanım alanına sahip özel bir üründür. Katrandan elde edilen yağ, egzama tedavisinde sıklıkla tercih edilmektedir. Aynı zamanda katran yağının düzenli kullanılması ile birçok hastalığın tedavisi de mümkündür. Katran Yağının Faydaları Nelerdir?Katrandan elde edilen yağ, birçok kişi tarafından tercih edilmektedir. Özellikle ilaç kullanımını hayatından çıkartmak isteyenler ve aynı zamanda hastalıklarının çözümünü doğal şifa kaynaklarında arayanlar, doğal yağların kullanımına daha fazla özen göstermektedir. Özellikle cilt sorunlarında etkili olan katran yağının faydaları şu şekilde sıralanabilir; Katran yağı, insan vücudunda bulunan hücrelerin yenilenmesini sağlarCilt üzerine uygulanabilen bu yağ, yaşlanma belirtilerinin meydana gelmesini geciktirirCilt üzerinde kırışıklıkların meydana gelmesini engellerCilt üzerinde bulunan ve farklı nedenlerden dolayı oluşan lekeleri ortadan kaldırırVücutta bulunan yara ve yanıkların hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlarCildin daha sağlıklı bir yapıya sahip olmasını sağlarKatran yağı cilt üzerinde kullanılacak ise direkt olarak cilde temas ettirilebilir. Cilde sürülen katran yağının, cilt tarafından emilmesi için ortalama olarak on beş ila yirmi dakika kadar beklemesi gerekir. Ardından duru su ile cilt temizlenebilir. Katran Yağının Saç Üzerindeki Etkileri Nelerdir?Katran yağı genel olarak cilt sorunlarının tedavi edilmesi için tercih edilmektedir. Özellikle de egzama sorununun giderilmesi için katran yağı kullanımı sıklıkla tercih edilir. Bunun yanı sıra katran yağı, saç bakımı ve saç sağlığının korunmasın için de tercih edilebilir. Katran yağının saç üzerindeki etkileri ise şu şekilde sıralanabilir; Katran yağı saç derisindeki cilt sorunlarının giderilmesini sağlarKepek sorununun ortadan kalkmasına yardımcı olan katran yağı, bu sorunun yeniden meydana gelme riskini minimuma indirirSaç dökülmesini azaltırSaç köklerini beslerSaçların daha kalın ve gür bir yapıya sahip olmasına yardımcı olurSaçların her zamankinden daha canlı bir görünüme sahip olmasını sağlarKatran Yağının Etkili Olduğu Sağlık Sorunları Nelerdir?Katran yağını cilt ve saç üzerindeki etkilerine değindikten sonra genel vücut sağlığı üzerindeki etkilerinde de bahsetmek gerekir. Katran yağının olumlu etkilere sahip olduğu bazı sağlık sorunları şu şekilde sıralanabilir; Menopozdan kaynaklı ruhsal hastalıklara iyi gelirAlgılama ve kavrama yetilerini kuvvetlendirirİltihaplı yaraları tedavi ederRomatizmal ağrıları geçirirVirüs ve bakteriler üzerinde etkilidirAIDS ve HIV virüslerine karşı koruma sağlarAlkol, sigara ve kafein bağımlılıkları için tedavi sürecine destek verirDepresyon sorununa iyi gelirUyku sorunlarını tedavi ederGüneş yanıklarının geçmesini sağlarŞişkinlikleri geçirirKan şekerini düşürürVaris tedavisinde etkin olarak rol alırMide ağrılarına iyi gelirİdrar kaçırma tedavilerinde kullanılırKatran yağının tüm bu faydalarından yararlanmak için satın alma işlemlerinde tercih edilecek satıcının, bilinir ve güvenilir olmasına özen gösterilmelidir. Aynı zamanda katran yağı tüm cilde uygulanmadan önce, cildin küçük bir alanında denenmeli, cilt üzerinde bir soruna neden olmuyor ise kullanımına devam edilmelidir.

Acı elma yağı nedir, faydaları nelerdir?

Acı elma yağı, adaçayı yağı olarak da bilinir ve adaçayından elde edilir. Bu bitkisel yağ, ülkemizin pek çok yerinde bulunan adaçayının damıtılması ile üretilmektedir. Doğal yağların kullanımı oldukça eski zamanlara kadar dayanmaktadır. Günümüzde her ne kadar cilt bakımı ve saç bakımı için sıklıkla tercih edilseler de geçmişte birçok hastalığın tedavisinde de doğal yağların kullanımı tercih edilmiştir. Adaçayı yapraklarının özel işlemlerden geçmesi ile elde edilen acı elma yağı, sağlık ve kozmetik alanında sıklıkla yer almaktadır. Keskin bir kokuya sahip olan bu yağ, alternatif tıpta önemli bir yere sahiptir. Genel olarak aktarlardan temin edilebilen acı elma yağı, bitkisel tedavilerde kullanılır. Acı Elma Yağının Faydaları Nelerdir?Acı elma yağı sadece cilt ve saç sağlığı üzerinde etkili değildir. Aynı zamanda genel sağlık sistemi üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Acı elma yağının faydaları şu şekilde sıralanabilir; Antibakteriyel özelliği ile ön plana çıkan acı elma yağı, mikropların ve bakterilerin ortadan kaldırılmasında oldukça etkilidirSaç derisinde bulunan enfeksiyonların giderilmesi için bu doğal bitkisel yağ, saç bakım maskelerinin içerisine ilave edilebilirSaç diplerinde meydana gelen mantar oluşumunu tedavi ederAcı elma yağı, hücre yenileme özelliğine sahiptirCilt üzerinde meydana gelen kırışıklıkları iyileştirirCildin daha canlı ve parlak bir görünüme kavuşmasını sağlarCilt gözeneklerinin sıkılaşmasını sağlarAkne ve sivilce oluşumlarını engellerMevcut sivilcelerin kurumasını ve kısa sürede yok olmasını sağlarCildin sebum dengesini sağlarCiltte meydana gelen yara ve kesiklerin daha hızlı iyileşmesini sağlarAcı elma yağı su ile seyrekleştirildiğinde tüketilebilir ve bu sayede mide sorunlarının giderilmesini sağlarAromaterapi seanslarında da tercih edilen bu yağ, yüksek stres seviyesinin düşmesini ve kişinin rahatlamasını sağlarKeskin kokusu ile odaklanma sorunlarını giderirGargara suyuna ilave edilen acı elma yağı, ağız içerisindeki kötü kokuların ve bakterilerin gitmesini sağlarAcı Elma Yağı Bebeklerde Nasıl Kullanılır?Acı elma yağının en önemli özelliklerinden birisi de bebekler üzerinde kullanılabilir olmasıdır. Özellikle bebeklerde sık sık meydana gelen gaz sancısı için acı elma yağı tercih edilebilir. Bunun için bebeklerin topuk bölgelerine masaj yapılması gerekir. Bebeklerde acı elma yağı kullanımında oldukça dikkatli olunması gerekir. Nitekim bebeklerin bu yağdan zehirlenmesi oldukça mümkündür. Genel olarak bu yağ, iki yaşını dolduran bebekler için tavsiye edilmektedir. Bebeklerin cildine acı elma yağı sürmeden önce mutlaka su ile seyreltilmesi gerekir. Bebeklere acı elma yağı içirmek, bebeklerin mide sorunları yaşamasına ve hatta zehirlenmesine neden olacaktır. Aynı zamanda bebeklerin sahip olduğu cildin çok hassas olduğu göz önüne alınarak doktorlara danışılması ve doktorların onay vermesi halinde acı elma yağının kullanılmasında fayda olacaktır. Acı Elma Yağının Zararları Nelerdir?Acı elma yağının zararları şu şekilde sıralanabilir;Kronik mide sorunu yaşayan kişilerin bu yağı kullanmaması gerekirGebelik dönemindeki kadınların ve emzirme dönemindeki kadınlar için bu yağ zararlı olacaktırDoğrudan cilde temas ettirilmesi halinde özellikle hassas ve alerjik yapıya sahip olan ciltlerde kızarıklık ve tahrişe neden olur. Bu nedenle acı elma yağının su ile seyreltilmesi gerekirKan basıncının yükselmesine neden olabilirKan şekerinin düşmesine neden olabileceği için şeker hastalarının bu yağı kullanması tavsiye edilmezKeskin kokusu nedeni ile özellikle migren ataklarını tetikleyebilir

Vanilya yağı nedir, faydaları nelerdir?

Vanilya, salepgiller familyasının bir üyesidir. Tırmanıcı bir gövdeye sahip olan vanilyanın ana vatanı ise Orta Amerika, Güney Amerika, Meksika ve Karayipler olarak bilinir. İspanyol kaşifler tarafından Meksika’da keşfedilen vanilyanın boyu, tırmandığı yapının boyuna kadar erişebilir. Vanilyanın olgunlaşması ise üç yıl ila on yıl arasında değişmektedir. Vanilyanın meyveleri besin olarak kullanılmaktadır. Bu konuda özellikle Endonezya ve Madagaskar ön plana çıkmaktadır. Vanilyadan elde edilen vanilya yağı ise kendine has yöntemler ile elde edilmektedir. Vanilya yağı yemeklerde kullanılabilir özelliğe sahiptir. Aynı zamanda kozmetik ürünlerin üretiminde ve özellikle parfüm üretimlerinde de sıklıkla vanilya yağı kullanımı karşımıza çıkmaktadır. Vanilya Yağının Faydaları Nelerdir?Vanilya yağının insan sağlığı üzerinde birçok olumlu etkisi vardır. Özellikle kadınların regl döneminde yaşadığı ağrı ve krampların şiddet seviyesini azaltması ile kadınlar tarafından sıklıkla tercih edilir. Bunun yanı sıra vanilya yağının diğer faydaları şu şekilde sıralanabilir; Vanilya yağı antiseptik özelliğe sahiptir. Bu nedenle iltihaplara karşı etkilidirOksidasyondan kaynaklı hastalıklara iyi gelirHücre yenilenmesini sağlarYaşlanamaya karşı koruma sağlarKanser hücrelerinin gelişimine engel olurRegl döneminde meydana gelen şişkinlik, baş ağrısı, yorgunluk, cilt problemler, ruh hali değişiklikleri, kramp, kasılmalar ve göğüs hassasiyetine karşı etkilidirÖstrojen ve testosteron hormonlarının seviyesini dengelerAntidepresan özelliğine sahiptirYüksek stres seviyesini düşürürKişinin sakinleşmesini sağlarDepresyona karşı etkilidirKan basıncını dengelerSolunumu dengelerDiş ağrılarına iyi gelirMide şişkinliğinin ve hazımsızlığın geçmesini sağlarUyku kalitesini artırırVanilya Yağı Nasıl Kullanılır?Vanilya yağı farklı kullanım teknikleri ile karşımıza çıkmaktadır. Bu kullanım teknikleri ve vanilya yağının nasıl uygulanması gerektiği şu şekilde sıralanabilir;Masaj Seansında Kullanımı: Vanilya yağı masaj sırasında kullanılabilir. Boyun, göğüs, karın ve ayaklara birkaç damla vanilya yağı damlatarak masaj yapılması kişinin yorgunluğunun sona ermesine ve vücut sisteminin daha sağlıklı bir şekilde çalışmaya devam etmesine iyi gelirBanyoda Kullanımı: Vanilya yağının banyo suyuna ilave edilmesi, banyo süresi boyunca kokusunun solunmasına olanak tanır. Bu sayede kişinin yüksek stres seviyesi düşer, kendini daha dingin ve pozitif hissederYatak Odasında Kullanımı: Vanilya yağı, yastığa birkaç damla damlatılarak kullanılabilir. Bu sayede uyku kalitesi arttırılabilirOda Spreyi Yapımı: Sprey şişesine on damla vanilya yağı damlatılması ve su ile karıştırılmalıdır. Ardından karışım çalkalanarak odalara püskürtülmelidirCilt Üzerinde Kullanımı: Cilt için vanilya yağı tercih edilecek ise ilk olarak bu yağın jojoba yağı, ylang ylang yağı ya da zeytinyağı ile seyreltilmesi gerekir. Ardından hem cilt bakımı hem de yaraların hızlı iyileşmesi için kullanımı tercih edilebilir. Günlük olarak tercih edilen yüz yıkama losyonunun içerisine de beş damla kadar vanilya yağı ilave edilebilir Vanilya Yağının Yan Etkileri Var Mıdır?Vanilya yağı cilt üzerinde etkili olduğu gibi genel sağlık sistemi üzerinde de etkilidir. Bunun için vanilya yağının çay ya da kahve içerisine ilave edilmesi tercih edilebilir. Ancak bu aşamada aşırı kullanımdan kaçınılması gerekir. Genel olarak vanilya yağının, sağlığı riske edecek bir yan etkisi bulunmaz. Ancak yine de bu doğal yağın kaşıntı ve terlemeye neden olabileceği ifade edilir. Vanilya yağı tüm cilt üzerine uygulanmadan önce mutlaka küçük bir cilt bölgesinde denenmelidir.

Hodan yağı nedir, faydaları nelerdir?

Protein, vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin olan hodan yağı, hodan bitkisinin çiçeğinin tohumlarının preslenmesi ile elde edilmektedir. Hodan bitkisi; Avrupa ve Kuzey Afrika kıtasında yetişir. Şekil olarak yıldıza benzediği için bazı yerlerde hodan bitkisine ‘yıldız çiçeği’ ismi verilmiştir. Hodan bitkisi genel olarak halk dilinde ise ‘kaldırık’ ya da ‘ıspıt otu’ olarak bilinmektedir. Hodan yağı kadar hodan bitkisinden elde edilen çay da insan sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Bu bitki genel olarak yüksek oranda Omega 6 yağ asidi içerir. Aynı zamandan oldukça güçlü bir antioksidan kaynağıdır. İçerdiği gama linolenik asit sayesinde ise astım tedavilerinde de sıklıkla tercih edilmektedir. Hodan Yağının Faydaları Nelerdir?Genel sağlık sisteminden saç ve cilt sağlığına kadar birçok alanda etkili olan doğal yağlar arasında bulunan hodan yağı, şu faydaları ile ön plana çıkmaktadır; Hodan yağı cilt yapısını ve cilt sağlığını geliştirirDoğal bir cilt nemlendiricisidirVücutta meydana gelen iltihapların giderilmesini sağlarAkne tedavisinde oldukça etkilidirMeme ağrısının önüne geçerKalp ve damar hastalıklarının meydana gelme riskini minimum seviyeye indirirMenopoz semptomlarının şiddetini azaltırGül hastalığına karşı etkilidirKemik kaybı ve osteoporoz tedavisinde hodan yağı sıklıkla kullanılmaktadırStres yönetiminde etkilidirKronik yorgunluk sendromuna iyi gelirSolunum sıkıntısı ve bronşitle mücadele ederKanserli hücrelerin büyümesini engellerKilo alımını desteklerDiyabet tedavisinde tercih edilirEpilepsi tedavilerinden kullanılırHodan Yağı Saç ve Cilt İçin Nasıl Kullanılır?Hodan yağının harici kullanımı özellikle cilt ve saç sorunlarının giderilmesinde etkilidir. Bu yağını oral olarak tüketilmesi ise ilk olarak kalp ve damar sağlığı üzerinde etkisini gösterir. Saç ve cilt üzerinde hodan yağı kullanmadan önce, bu yağın seyreltilmesi gerekir. Bunun için zeytinyağı ya da jojoba yağı tercih edilebilir. Karışım elde edildikten sonra günde iki kez olacak şekilde uygulama bölgesine ince bir tabaka halinde sürülmesi gerekir. Hodan yağının faydalarından tam olarak yararlanmak için düzenli kullanımın sağlanması gerekir. Genel olarak bu yağın etkileri, birkaç hafta ile birkaç ay arasında kendini göstermektedir. Hodan Yağı Ne İşe Yarar?Hodan yağının faydalarının yanı sıra belli başlı sağlık sorunlarının tedavisinde de etkin olarak kullanıldığını belirtmekte fayda olacaktır. Hodan yağı ne işe yarar sorusunun yanıtı şu şekilde verilebilir; Beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışmasını sağlarAnne sütünü arttırırProstat tedavisinde etkin olarak kullanılırAlzheimer hastalığının meydana gelme riskin azaltırSağlıklı bir şekilde kilo verimine destek olurKas, eklem ve romatizma ağrılarına iyi gelirBağırsak kurdunun yok edilmesini sağlarKanı temizlerSindirim sistemini rahatlatırYumurtalık kistine karşı bitkisel bir ilaç olarak tercih edilirHodan Yağının Zararları Nelerdir?Hodan yağı en çok tercih edilen doğal yağlar arasında yer alır. Düzenli ve dozunda kullanıldığında insan sağlığını tehdit edecek bir yan etkiye sahip değildir. Ancak özellikle hassas cilt yapısına sahip olan kişiler ile alerjik bünyeye sahip olan kişilerin hodan yağı kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışması gerekir. Bunun yanı sıra hodan yağının aşırı miktarda kullanılması epileptikus nöbetlerine neden olabilir. Bu durum, arka arkaya beş dakika sürebilen nöbetler halinde meydana gelebilir. Bu nedenle hodan yağının dikkatli bir şekilde kullanılması gerekir.

Paçuli yağı nedir, faydaları nelerdir?

Paçuli, Asya’ya özgü ve Asya kültüründe oldukça önemli bir yere sahip bitkidir. Bu bitkinin yapraklarından elde edilen paçuli yağı ise aromatik bir kokuya sahiptir. Paçuli yağının faydaları, oldukça eski zamanlardan beri bilinir ve doğal bir şifa kaynağı olarak bu yağın kullanımı tercih edilir. 1800’lü yıllarda Hindistan’dan İpek Yolu ile Avrupa’ya getirilen ipek, halı ve kilimlerin güveden ve diğer haşeratlardan korunması için paçuli kullanımı sağlanmıştır. Paçulinin uzun süre dayanabilen kokusu, o dönemki ürünlere sinmiştir. İnsanlar halı ya da kilimlerin orijinal olup olmadığını paçuli kokusundan anlamıştır. Bu sayede paçuli bitkisi de dünya genelinde tanınır bir hal almıştır. Paçuli yağı için bitkinin hasat edilen genç yaprakları bir süre kuruması için bekletilir. Ardından yağ elde edilmek için özel işlemlerden geçirilir. Paçuli Yağının Faydaları Nelerdir?Paçuli yağı oldukça güçlü bir antioksidan kaynağıdır. Bu yağın içerisinde E vitamini yer alır. Bu da cildin yenilenmesine ve korunmasına etki eder. Detoks etkisine de sahip olan paçuli yağı, cildi serbest radikallere karşı koruyarak cildin korunmasını ve tazelenmesini sağlar. Bunun yanı sıra paçuli yağının faydaları şu şekilde sıralanmaktadır; Paçuli yağı, kalp dostu olan bir yağdır. Özellikle kalp hastalıklarının önüne geçilmesi için paçuli yağının kullanımı tavsiye edilirDamar tıkanıklığının önüne geçerCilt lekelerinin iyileşmesini sağlarken aynı zamanda yeniden meydana gelmesini de engellerCildin temizlenmesini ve nem dengesinin korunmasını sağlarCildin daha iyi bir görünüme sahip olmasını sağlarPaçuli yağı doğal bir sinek kovucudurSaçlarda meydana gelen kepek sorununu çözerPaçuli yağının içerisinde yer alan maddeler, saç derisinin beslenmesini ve saç köklerinin güçlenmesini sağlarPaçuli Yağı Hangi Sağlık Sorunlarına İyi Gelir?Paçuli yağı genel sağlık sistemi üzerinde de oldukça etkilidir. Hatta belli başlı sağlık sorunları için paçuli yağı kullanımı, geleneksel tıpta tercih edilmektedir. Paçuli yağının iyi geldiği başlıca sağlık sorunları şu şekilde sıralanabilir; Kan dolaşımını hızlandırırSelülitlerin giderilmesini sağlarKardiyovasküler hastalıkların meydana gelmesini engellerKılcal damar problemi ya da gül hastalığı gibi sorunları tedavi ederEgzama, dermatit tarzındaki cilt sorunlarına iyi gelirZihinsel durumu dengelerTırnak sararması ve tırnak kırılması gibi sorunlarda paçuli yağı, seyreltildikten sonra kullanılabilirPaçuli Yağı Nasıl Kullanılır?Paçuli yağının kullanım alanları ve uygulama yöntemleri şu şekilde sıralanabilir; Masaj Yağı Olarak Kullanımı: Paçuli yağı, Hindistan cevizi yağı ya da badem yağı ile seyreltildikten sonra masaj yağı olarak kullanılabilir. Bu şekilde kullanıldığında rahatlatıcı ve stres giderici etkisinden yararlanmak mümkündürBanyo Suyuna Eklemek: Paçuli yağının banyo suyuna eklenmesi, kişinin rahatlamasını ve cildin ferahlamasını sağlarAromaterapi: Paçuli yağı aromaterapide kullanılabilir. Bunun için difüzör ya da buhar makinesinden destek alınabilirCilt Bakımı: Cilt bakımı için paçuli yağı kullanılacak ise losyonların, kremlerin ya da cilt maskesi karışımlarının içerisine paçuli yağının damlatılması yeterli olacaktır. Direkt olarak paçuli yağının cilt üzerine uygulanması önerilmemektedirParfüm Olarak Kullanımı: Paçuli yağı, jojoba yağı gibi taşıyıcı bir yağ ile seyreltildikten sonra parfümlerin içerisine eklenebilirPaçuli Yağının Zararları Nelerdir?Paçuli yağının bilinen bir zararı yoktur. Ancak bazı hassas ciltlerde ve alerjik bünyelerde paçuli yağının kızarıklık ve cilt tahrişi gibi semptomlara neden olduğu bilinmektedir.

Tarçın yağı nedir, faydaları nelerdir?

Tarçın, Güney Asya’da yetişir ve defnegiller familyasının bir üyesi olarak karşımıza çıkar. Tarçın genellikle kabuklarının kullanımı ile ön plana çıkmaktadır. Bu kabuklar, çubuk tarçın formu ile mutfaklarda yer aldığı gibi tarçın yağı yapımında da kullanılmaktadır. Tarçın yağının bünyesinde yer alan sinnamik, aldehit ve öjenol maddeleri bu yağın aromatik bir kokuya sahip olmasını sağlar. Tarçın yağı, mikropları öldürme konusunda oldukça başarılıdır. Bunun yanı sıra birçok konuda da insan sağlığına şifa sağlamaktadır. Tarçın kabukları kendi başına vücuttaki şeker oranını dengelemektedir. Özellikle bu kabuklardan elde edilen çay, genel vücut sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Tarçın Yağının Faydaları Nelerdir?Antibakteriyel özelliği ile dikkat çeken tarçın yağı özellikle son yıllarda giderek popülerleşmeye başlamıştır. Bitkilerden elde edilen doğal yağları birçok sağlık sorunu için kullanan kişiler, tarçın yağını da bu listeye dahil etmektedir. Tarçın yağının faydaları ise şu şekilde sıralanabilir; Tarçın yağı, bitkinin tozu ve kabukları gibi kan şekerini dengeleme özelliğine sahiptirKanı temizler ve kan dolaşımını arttırırKalp ve damar rahatsızlıklarına karşı koruma sağlarBeyinsel faaliyetleri destekler ve konsantrasyonun artmasını sağlarHafızanın güçlenmesini sağlarHazmı kolaylaştıran tarçın yağı, bağırsakları düzenler ve bağırsak solucanları üzerinde de etkilidirSinir sistemi üzerinde etkilidir. Kişilerin gerginliğini alırSakinleştirici bir etkiye sahiptirUyku sorunlarını giderirStrese karışı etkilidirRuhi sıkıntıları giderirRomatizma ağrılarını ve kas ağrılarını hafifletirEklem ve mide ağrılarına iyi gelirAroması ile ağız kokularını giderirTarçın yağı, dudakların dolgunlaşmasını ve daha güzel bir görünüme sahip olmasını sağlarGrip, soğuk algınlığı ve nezleye karşı koruma sağlarTarçın yağı cinsel gücü arttırırKaşıntı ve haşere sokmalarına karşı haricen kullanılan tarçın yapı, kaşıntıyı kısa sürede keserSaç dökülmelerine karşı bal ile maske haline getirildiğinde olumlu etkiler sağlarTarçın Yağı Nasıl Kullanılır?Tarçın yağının faydalarından sonra bu konu ile ilgili en çok merak edilen bir diğer soru ise tarçın yağının nasıl kullanılması gerektiği yönündedir. Tarçın yağının kullanımı şu şekilde olmalıdır; Ağrı ve Kaşıntılar İçin Kullanımı: Ağrı ve kaşıntılar için tarçın yağı kullanılacak ise ilk olarak zeytinyağı gibi bir taşıyıcı yağ ile seyreltilmesi gerekir. Ardından ağrılı bölgeye masaj yaparak uygulanabilir Dudak Dolgunluğu İçin Kullanımı: Dudakların daha dolgun gözükmesi için iki ila üç damla tarçın yağının, bir damla zeytinyağı ile karıştırılması gerekir. Elde edilen karışım, dairesel hareketler ile dudaklara uygulanır. Bu uygulamadan sonra dil ile dudaklara temas etmemeye özen gösterilmelidir Dahili Kullanım İçin: Tarçın yağını dahili olarak kullanmak için bir su bardağı suyun içerisine beş ila altı damla damlatmak yeterli olacaktır Kokusundan Yararlanmak İçin: Bir sprey şişesine suyun doldurulması ve on beş ila yirmi damla tarçın yağının damlatılması yeterlidir. Ardından hazırlanan karışım odalara püskürtülebilir Tarçın Yağının Zararları Nelerdir?Tarçın yağı doğru ve düzenli kullanıldığında sağlık için bir sorun teşkil etmez. Ancak tarçın yağını haricen uygulamadan önce özellikle hassas cilde sahip olanların ve alerjik bir bünyeye sahip olanların uzman hekimlere danışması ya da küçük bir cilt testi yapması gerekir. Aynı zamanda düzenli olarak ilaç kullananların, kronik hastalığa sahip olanların, hamile ve emzirme dönemindeki kadınların da doktorlara danıştıktan sonra tarçın yağı kullanması gerekir.

Yapay zeka doktorlara yardımcı olacak

Bir tedavide tercih edilecek optimal cerrahi sürecin belirlenmesinde doktorlara yardımcı olan "dijital ikiz" teknolojisi, yakın gelecekte tüm vücut için uygulanabilir ve geniş kitlelere sunulan bir hizmete dönüşebilir

Kemik erimesi belirtileri nelerdir?

Osteoporoz halk arasında bilinen adıyla kemik erimesi, vücuttaki kemiklerin sertliklerinin azalması sonucunda zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkmakta olup en sık karşılaşılan kemik hastalığıdır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Şeker hastaları dikkat! Şeker hastalığına iyi gelen yedi şifalı gıda

Sağlıksız ve dengesiz beslenmenin bir neticesi şeker hastalığı son yıllarda arttı. Uzmanlar şeker hastalığında en önemli noktanın sağlıklı ve dengeli beslenmeden geçtiğini belirtiyor. Şeker hastalarının tüketmesi gereken bazı helal ve şifalı gıdalar. İşte şeker hastalığına iyi gelen yedi şifalı gıda. SarımsakDoğal bir antioksidan olan sarımsağın faydaları saymakla bitmiyor. Kanı temizlemesi ve karaciğere dost bir yiyecek olması yanı sıra tansiyonu da dengelemektedir. Sarımsak kan şekerini düşürür ve pankreastan insülin salınımını arttırır. Bu nedenle uzmanlar özellikle şeker hastalarına günde 3 diş çiğ sarımsak tüketmelerini öneriyor.  SütSütte bulunan yağ asitleri kan şekerini düşürücü özelliğe sahiptir. Uzmanlar her sabah ve akşam içilen bir bardak sütün, kan şekerini düşürmekte iyi bir yardımcı olduğunu söylüyor. EnginarYine şifalı bitkilerden enginar kanda bulunan şekerin yükselmesini önlediği gibi dengede de tutar. Enginar, şeker hastalarının mutfağında mutlaka olmalıdır. Uzmanlar enginarın kansere karşı da korunmaya yardımcı olduğunu söylüyor.  TarçınTarçın, şekeri düşürdüğü gibi insülin salınımını arttırır. Şeker hastalarına doğal bir ilaç gibidir. Uzmanlar kabuklu tarçını demlediğiniz çaya katarsanız, vücudun ihtiyacı kadarını alacağını ifade ediyor.  FasulyeFasulye glisemik indeksi en düşük sebzedir. Bu nedenle fasulye yenildiğinde kan şekeri yükselmez hatta şekeri dengede tutar. Fasulye şeker hastaları için en önemli besin maddelerinden biridir. Yer fıstığıYer fıstığı kan şekerine karşı etkilidir. Özellikle yer fıstığı ezmezi, kan şekerini düşürücü etkiye sahiptir. Bu tabi ki kaşık kaşık yiyeceksiniz anlamına gelmiyor. 1 çorba kaşığı yer fıstığı ezmesi 1 gün için yeterlidir. Uzmanlar alerjisi olanların dikkat etmesi gerektiğini ifade ediyor.  ÇayYapılan araştırmalar siyah çayın kan şekerini düşürdüğünü ortaya çıkarmıştır. Ancak aşırıya kaçılmamalı günde 3 fincan siyah çay tüketmek yeterlidir. 

Çörek otu ölüm dışında her derde deva: İşte çörek otunun bilinen faydaları!

Peygamber Efendimiz (S.A.V) tarafından övülmüş olan çörekotu bitkisi tam bir şifa kaynağıdır. Efendimiz (S.A.V) çörek otu için, “Ölüm dışında hiçbir hastalık yok ki, çörek otunda onun için bir deva bulunmasın” buyurmuştur. Vücudumuz doymamış yağ asitlerini üretemediğinden bu yağ asitlerini dışarıdan karşılamak zorundadır. Bu helal ve temiz nimetin olan çörek otonun bir gram yağı da bu açıdan bir günlük ihtiyacımızı karşılamak için yeterlidir. ÇÖREK OTUNUN DİĞER ETKİLERİ• Çörek otunda bulunan nigellon ve alfa-pinen gibi eterli yağlar, solunum borusunun genişleyip krampların giderilmesini sağlar. Ayrıca öksürüğü hafifletir. İltihap giderici, ağrı dindirici ve idrar söktürücü etkileri de mevcuttur. Düzenli kullanımda kan şekerini düşürücü etkisi vardır. • İçeriğinde bulunan B1, B2 ve B6 vitaminleri, pek çok enzimin üretiminde önemli rol oynar. Çünkü bunlar, savunma ablukalarını yok edip boyun altı bezini ve dolayısıyla da savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon problemlerinin oluşma riskini en aza indirger. Bununla birlikte hücre yenilenmesinde de gereklidir. • Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini destekler. ayrıca içeriğinde bulunan selen, zehirli maddelerin vücuttan atmasında destek olur. ÇÖREK OTUNUN FAYDALARIBu kadar mükemmel olarak yaratılan çörek otu, bütün bu özellikleri ile: • Mikrop, virüs ve mantarlara karşı etkili bir savunma aracıdır. • İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir. • Kan şekerini düşürür. • Damar hastalıklarını engeller. • İdrar söktürücü özelliği ile safrayı rahatlatır. • Vücuttaki zehirlerin atılmasını sağlar. • Hazmı kolaylaştırır. • Yaraların daha hızlı iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmelerini hızlandırır. •Alerjiyi engeller. • Savunma sistemini dengeler. • Hormon sistemini ve ruh hâlini güçlendirir. ÖZEL HALLERDE FAYDALARI• Çörek otu, müzmin hastalıklarda şaşırtıcı derecede iyileşmeler sağlar. Çocuklarda özellikle sinir ve deri sorunlarına, astım ve alerji sorunlarına da çok iyi gelir. • Çörek otu ürünleri (yağ ve ezilmiş bal karışımlı) hamilelik döneminde oluşan şikayetleri en aza indirir. Yan etkisi olmayıp, hamilelik dönemindeki bayanlar ve bebeklerini ana sütüyle beslemeyi tercih edenler için sütün kalitesini arttırarak bebek için daha faydalı olmasını sağlar. • Egzamalı cilde sık sık çörek otu yağı tatbik edildiğinde deri hızlı iyileşir. Yine deri hastalıklarında mikrop öldürücü etkisi nedeniyle çok yararlıdır. BAZI HASTALIKLARDA ÇÖREK OTU• Hazımsızlık ve mide şişkinlikleri gibi sorunlarda çörek otunun etkisi eski zamanlardan beri bilinmektedir. • Hemoroite problemine iyi gelir, çünkü damarları güçlendirerek kan dolaşımını arttırır. • Romatizma, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol gibi metabolik hastalıklar için çok etkilidir. • Kısırlık sorunlarında da yine etkili bir destekleyicidir. Çünkü çörek otu, cinsî hormonları düzenlemekte, bedenî ve ruhî olarak zindelik ve dinçlik vermektedir. • Çörek otu yağı kadınlardaki regl dönemi sancılarına ve diş ağrılarına karşı yine başarılı sonuçlar elde edilmektedir. SAĞLIKLI OLMAK İÇİN ÇÖREK KÜRÜİçeriğinde bulunanlarla savunma sistemine, metabolizmaya ve hormonlara iyi gelen çörek otu, vücudu toksinlerden arındırır, kan dolaşımını güçlendirir ve bağırsakların düzenli çalışmasını destekler. Cildi berraklaştırır. Düzgün bir cilde, parlak saç ve gözlere sebep olur. Sağlıklı ve hayat dolu bir görünüm oluşturur. Çörek otu savunma (immün) sistemini güçlendirdiğinden, kanser, AIDS gibi çağın hastalıklarına karşı tavsiye edilmektedir. Yine tansiyon ve ateş düşürücü ve doğal antibiyotik tesirleriyle yaygın hastalıklara da çare olmaktadır. Başta astım ve polen alerjisi olmak üzere alerjik hastalıklara, saç dökülmesi ve kepek gibi problemlere karşı da etkilidir. ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?Kurutulan tohumlar baharat şeklinde, suda kaynatılarak ya da yağı çıkarılarak tüketilir. Güzel kokulu bir baharat olarak kullanımı çok yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesinde ve saçlı deride oluşan kepeğe karşı oldukça etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapıldığında diş ağrılarına iyi gelir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapıldığında sivilceler üzerinde etkili olduğu görülmüştür.  

Bütün dünya alarmda! Artık yeterince bebek doğmuyor

Doğum oranları ülkeler arasında hızla düşüyor. Uzmanlar, bu durumun ekonomik, sosyal ve jeopolitik sonuçlarının kaçınılmaz olacağını belirtiyor. TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Türkiye’de de toplam doğurganlık hızı, 2001'de 2.38 iken 2023'te 1.51 oldu

Arı ekmeği (perga) nedir? Arı ekmeği kullanım alanları

Arı ekmeği (perga) nedir? Arı ekmeği kullanım alanları

Arı ürünlerinden polen, arı sütü, propolis ve arı ekmeği gibi apiterapik ürünler son yıllarda bilim insanlarının üzerinde araştırmalarını yoğunlaştırdığı alan olmuştur. Arı ürünleri (bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehiri, arı ekmeği, ıpilarnil) birçok ülkede gıda takviyesi, kozmetik, Apiterapideki kullanımı yaygın olarak başlamıştır.

Türkiye'de sadece birkaç arıcı tarafından üretilen "arı ekmeği", insan sağlığına pek çok yararı olmasına rağmen yeteri kadar bilinmiyor. Keşfedilmemiş besin deposu ''arı ekmeği'' Türkiye'deki ismi arı ekmeği olan bu besin deposu, yurtdışında "perga" olarak biliniyor. Polenin işlenmiş hali olan ürün için arılar, doğadaki çiçek tozunu ayaklarının arkasına alarak kovana getiriyor. Arılar, bu polenleri kendi salgısıyla altıgenlerin içine depoluyor. Ardından pupadan çıkan yavru arı 5 gün boyunca bu arı ekmeğini yiyor. Arının ilk besini olduğu için bu ürüne "bebek maması" da deniliyor. Arı ekmeğinin kullanımı polene benzer. Bir yetişkinin günlük dozu yaklaşık 20-40 g olmalıdır. Bir organizmayı yenilemek ve güçlendirmek için her gün bir çorba kaşığı arı ekmeği yemek yeterlidir. Diğer ilaçlarla birlikte ve kronik hastalıklarda daha düşük bir polen dozu kullanılır. Polenden daha güçlü bir aktivite ile karakterize edilen bir ürün olarak genellikle daha küçük miktarlarda veya kısa bir süre boyunca uygulanır. Sindirilebilirliği arttırmak için polen taneleri ılık suda ezilir veya çözülür. Sulu ortamda, polen taneleri 2-3 saat sonra çatlar, bu da besinlerin salınmasına yol açar.

Hipertansiyon hakkında bilinmesi gerekenler: Prof. Dr. Metin Güçlü'den önemli öneriler

Dünya Hipertansiyon Günü her yıl 17 Mayıs'ta kutlanırken, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Güçlü, hipertansiyon hakkında önemli bilgiler paylaştı. KAN BASINCI VE HİPERTANSİYONHipertansiyonu ve oluşumunu hakkında konuşan Prof. Dr. Metin Güçlü, şunları söyledi: “Kalbin her atışı ve pompalama işlemi sırasında damarlarda bir küçük bir de büyük tansiyon denilen iki farklı basınç dalgası gelişir. Sağlıklı insanlarda genellikle büyük tansiyon 120 mmHg küçük tansiyon ise 80 mmHg düzeylerinde ölçülür. Ancak her insanın normal kan basıncı değerleri kişiye özeldir ve yaşlanmayla birlikte özellikle büyük tansiyonda hafif bir yükseklik görülebilir. Bir kişide oluşan basıncın normalin üzerinde olmasına hipertansiyon denilmektedir ve bu ölçümün 140-90 mmHg’nın üzerinde olması hipertansiyon olarak kabul edilmektedir. Bu tanımdan da anlaşılabileceği gibi, damarlarda dolaşan kan ve sıvı miktarının artması, kalbin normalden hızlı pompalama işlemi veya damarların sertliğinde veya çapında daralma olduğunda kan basıncı artarak hipertansiyon gelişir."HİPERTANSİYON TÜRLERİ VE NEDENLERİPrimer veya esansiyel hipertansiyon denilen grup tüm dünyada en yaygın görülen hastalık tipi olduğunu ve hastaların yüzde 85-90’ı bu grupta yer aldığını aktaran Güçlü, “Sekonder hipertansiyon ise kan basıncı artışına yol açan başka bir hastalık varlığında ikincil olarak hipertansiyon geliştiğini gösterir. Hastaların yaklaşık olarak yüzde 10-15’i ise bu grupta yer alır. Primer hipertansiyon nedeni tam olarak bilinmeyen, yaşam boyu devam eden ve toplumda en yaygın görülen hastalık tipidir. Sebebi tam olarak bilinmese de bu hastalık, genetik olarak riskli bireylerde, aşırı tuz tüketimi olanlarda, yaşlılarda, hareketsiz yaşayanlarda, şişman ve aşırı kilolu bireylerde, stresli yaşayanlarda, şeker hastalarında, sigara ve alkol kullanan bireylerde sık olarak görülmektedir. Sekonder hipertansiyon altta yatan hastalığın tedavisi sonrasında ortadan kalkabilir. Başta böbrek hastalıkları olmak üzere, çeşitli hormon bozuklukları ve bazı ilaçların kullanımı sonucunda gelişir” ifadelerinde bulundu. HİPERTANSİYONUN NEDEN OLDUĞU KOMPLİKASYONLARHipertansiyonun tedavi edilmediği takdirde yol açabileceği komplikasyonları sıralayan Güçlü, şunları kaydetti: “Hem akut, hem de kronik olabilen bu komplikasyonları; Kalp damarlarında daralma, kalp kaslarında kalınlaşma, kalp kapaklarında ve kalbin bütününde yetmezlik, kalp ritim bozuklukları. Böbrek yetmezliği. Görme kaybına ilerleyebilen göz damar hastalığı. Beyin dolaşımında bozulma ve inmeler. Vücudumuzun ana damarlarında tıkanma ve yırtılma sorunları. Özellikle ileri yaşlarda beyin fonksiyonları ve algılamada bozukluklar."HİPERTANSİYON TEDAVİSİNDE EN ÖNEMLİ ADIM YAŞAM TARZIPrimer veya esansiyel hipertansiyon denilen ve toplumda yaygın olarak görülen hastalık tipinin tamamen ortadan kaldırılamasa bile hastalığın kontrol altında tutulması için yapılması gerekenleri ve tedavi adımlarına değinen Prof. Dr. Güçlü, “Hipertansiyon tedavisinde en önemli adım yaşam tarzı değişikliğidir. Bu adım tüm bireylerin yapması zorunlu olan sağlık yaşam koşullarını içermektedir. Hareketli yaşam ve günlük fiziksel aktivite. Sağlıklı ve dengeli beslenerek, yeterli vitamin ve mineral almak. Düzenli sebze ve meyve tüketimi. Et ve et ürünlerinin tüketimini azaltarak, katı hayvansal yağlardan uzak durulması. Kilo kontrolü ile ideal vücut ağırlığını sağlamak. Tuz tüketiminin kısıtlanması. Alkol ve sigara kullanımının bırakılması. Düzenli ve yeterli miktarda gece uyku düzeni sağlanması. Stresten uzak durabilmek” şeklinde sıraladı. İLAÇLAR RASTGELE KULLANILMAMALIDIRYeterli yaşam tarzı değişikliklerine rağmen kan basıncı kontrol altına alınamayan bireylerde ise ilaç tedavisine başlanacağı bilgisini veren Metin Güçlü, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Günümüzde hipertansiyon tedavisinde kullanılan çok sayıda ilaç bulunmaktadır. Her hastaya ve hastalığa özgü ilaç farklıdır ve bu ilaçlar rastgele kullanılmamalıdır. Hastanın yaşı, vücut tipi, hipertansiyonun şiddeti ve diğer faktörler ilaç seçiminde belirleyici olmaktadır. Benzer hastalığı nedeniyle ilaç kullanan birinin ilacının alınarak kullanılması ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bazı hastalarda tek bir ilaçla hastalık kontrol edilebilirken, bazı hastalarda daha fazla sayıda ilaç birlikte kullanılarak hastalık kontrol altına alınabilmektedir. İlaç sayısındaki artışa rağmen yeterli kan basıncı kontrolü sağlanamayan hastalarda altta yatan ikincil bir hastalık olabileceği akılda tutulmalı ve bu konuda uzmanlaşmış merkezlere başvurulmalıdır.”EN ÖNEMLİ SEBEB SAĞLIKSIZ BESLENME, STRES VE HAREKETSİZ YAŞAMBu rahatsızlığın dünya genelinde giderek artan önemli bir sağlık sorunu olduğunun altını çizen Güçlü, “Bu artışın en önemli sebepleri hareketsiz yaşam, sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi, stres ve zararlı maddelerin kullanımıdır. Ölümcül ve sakat bırakıcı kronik komplikasyonları olabilen bu hastalıktan korunmanın en temel yolu ise yaşam tarzı değişiklikleri ile bu risk faktörlerini elimine etmekten geçmektedir. İlaç tedavisi ikinci basamakta yer almaktadır, hekim kontrolünde başlanmalı ve yakın takip altında sürdürülmelidir. Tüm dünyada hızla yayılan bu hastalığa dikkat çekmek, farkındalık oluşturarak, hastalıktan ve komplikasyonlarından korunmak amacıyla her yıl 17 Mayıs günü dünya hipertansiyon günü olarak değerlendirilmektedir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı. Kaynak: İHA

Türkiye'de her 3 yetişkinden biri tansiyon hastası

17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü'ne dikkat çekmek için açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Aydın Türkmen, "Hipertansiyon, vücut üzerindeki etkileri sebebiyle dünya genelinde tek başına inme, kalp krizi ve böbrek hastalıklarına neden olan en büyük ölüm sebebidir" dedi

Genel sağlığın temeli o organda! Bu meyve ve sebzeleri yiyor musunuz?

Bağırsak sağlığı, vücudun genel sağlığını korumak için önemli bir yere sahiptir. Bununla birlikte, bağırsaklar düzgün çalışmadığında kabızlık gibi sindirim sistemi sorunları yaşanabilir. Peki, bağırsakları çalıştırmak için neler yapılabilir? İşte, sizin için bağırsaklarınızı çalıştırmada etkili olabilecek meyve ve sebzeler!

Meryem Cannes’da

Meryem Cannes’da
Cannes Film Festivali açılış töreniyle başladı. Meryl Streep, etkinlikte onur ödülü aldı. Kırmızılar içindeki Heidi Klum, en dikkat çeken isimlerdendi. Meryem Uzerli de festivale katılanlar arasındaydı. Uzerli,...Devamı için tıklayınız

Tam bir C vitamini deposu: Yiyen hasta olmayacak! Beyaz lahananın bu faydalarını kimse bilmiyor

Serin iklim sebzelerinden olan beyaz lahana, sonbahar başlangıcı ile ilkbahar sonu arasındaki dönemde yetiştirilir. Avrupa ülkelerinde nerede ise 12 ay boyunca yetiştirilen bu sebze, ülkemizde ise kış mevsiminin vazgeçilmez sebzeleri arasında yer alır. Birçok kişinin severek tükettiği lahana, pişerken ağır bir kokuya sahip olduğu için genel olarak turşu formunda tercih edilir. Yemeğinin eşsiz lezzeti ile de birçok kişinin damağını çatlatan bu sebze, uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olur. Beyaz lahananın özellikle C vitamini bakımından son derece zengin olduğunu belirten uzmanlar, bu sebzenin pek çok kişi tarafından bilinmeyen faydalarının olduğunu ifade ederler. Bizler de bu içeriğimizde beyaz lahananın güçlü içeriği sayesinde öne çıkan faydalarına yer verdik. İşte ayrıntılar… BEYAZ LAHANANIN FAYDALARI NELERDİR?Kış aylarının vazgeçilmezlerinden olan beyaz lahana, C vitamini ve kükürt bileşikleri bakımından zengindir. Ayrıca protein, lif, K vitamini, potasyum ve magnezyumdan yana da güçlü bir içeriğe sahip olan bu sebzenin öne çıkan faydaları ise şu şekilde sıralanabilir: C vitamini bakımından zengin olduğu için bağışıklığı güçlendirir.Antioksidan içeriği güçlü olduğu için vücudu enfeksiyonlara karşı korur.Pankreas ve meme kanserlerinin oluşumlarını engeller.B grubu vitaminlerini içerdiği için sinir sistemini destekler.Lif içeriği ve düşük kalori değeri ile kilo verme sürecine katkıda bulunur. Kişinin uzun süre tok kalmasını sağlar.Sindirim sistemini düzenler. Kabızlık ve ishal gibi sindirim sorunlarına karşı tedavi edici özelliktedir.Kalsiyum ve magnezyum bakımından zengin olduğu için kemik ve diş sağlığı için son derece önemlidir.Görme bozukluklarının iyileştirilmesinde en az havuç kadar etkilidir.Kükürt bileşenleri bakımından zengin olduğu için yaşlanma belirtilerini geciktirerek cilt sağlığını destekler.FAZLA LAHANA TÜKETMEK ZARARLI MI?Hem çiğ hem de pişmiş olarak tüketilebilen yanı sıra suyu ile de şifa dağıttığı bilinen lahanada tüketim miktarına dikkat etmek gerekir. Her üründe olduğu gibi beyaz lahanada da doz aşımının yaşanması halinde bazı yan etkiler gözlenebilir. Bu kapsamda fazla miktarda beyaz lahana tüketilmesi halinde ishal, şişkinlik ve gaz sorunları baş gösterebilir.

Kapari nedir, faydaları nelerdir? Kapari kimler tarafından tüketilmemeli?

Modern tıp yöntemlerini geleneksel tıp yöntemleri ile destekleyerek sağlıklı bir yaşam sürme hedefinde olan birçok kişi, şifalı bitkilere ve meyve ile sebzelere yönelik sık sık sorgulamalarda bulunur. Bu kapsamda bu kategori altında arama motorlarına konu olan en popüler ürünlerden biri de kaparidir. Kapari, faydaları ile binlerce yıldır geleneksel tıpta yerini korumayı başaran bir Akdeniz bitkisidir. Bu bitkinin güçlü içeriğinin insan sağlığını çok çeşitli açılardan desteklediği bilinmektedir. Ancak kaparinin bazı gruplar tarafından dikkatli bir şekilde tüketilmesi gerekmektedir. İşte kapariye dair tüm ayrıntılar… KAPARİ NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?İngilizcede ‘caper’, ‘caper berry’ gibi isimleri ile bilinen kapari, bir Akdeniz bitkisidir. Ülkemizin farklı yörelerinde; ‘gebere’, ‘deve dikeni’, ‘gevil’ ve ‘kedi tırnağı’ gibi farklı isimler ile de anılan bu bitki, çok dallı, tüylü, dikenli ve çift cinsiyetli bir yapıya sahiptir. Beyaz veyahut da pembe renklerde çiçek açan kaparinin meyveleri etlidir. Bu özelliği ile bitkinin çoğunluk ile turşusu yapılmaktadır. Kaparinin insan sağlığına faydaları şu şekilde sıralanabilir: İdrar söktürücüdür yani diüretik özelliği bulunur.Tonik olarak kullanıldığında kulak ağrısına iyi gelir.Mide ve bağırsak rahatsızlıklarında yatıştırıcı olarak görev alır.Böbrek ve dalak hastalıklarının tedavilerinde destekleyici rol oynayarak semptomları hafifletir.Antiinflamatuar özellikte olduğu için vücut içi iltihap oranının düşürülmesinde etkilidir.Antikanserojenik özellikte olduğu için kanserli hücrelerin oluşmasını engeller. Yanı sıra kanser tedavisinde de önemli bir role sahiptir.Kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi amacı ile takviye besin olarak tercih edilebilir. Kilo vermeye yardımcı olur.Sinirleri yatıştırır.KAPARİ KİMLER TARAFINDAN TÜKETİLMEMELİ?Sıklık ile turşusu kurulan kapari, çay olarak da tüketilebilmektedir. Yüksek oranda sodyum ve tuz içeren bu bitkini özellikle hipertansiyonu olan kişiler tarafından dikkatli bir şekilde tüketilmesi önerilir. Ayrıca glukozinolat türevlerini içeren bu bitki, alerjik reaksiyonların da gelişmesine yol açabilir.

Karaciğeri yeniliyor, kan şekerini dengeliyor! Resmen doğal detoks: Enginar suyunun faydaları

İnsan sağlığı açısından pek çok yararı bulunan enginar, uzmanların tavsiyelerine sık sık konu olan bir sebzedir. Antioksidan, vitamin ve mineraller bakımından zengin olan bu sebzenin suyunun da tüketime uygun olduğu bilinmektedir. Enginar hazırlayacak vakti olmayan veyahut da bir sebep ile enginar yiyemeyen kişilerin sebzenin suyundan da aynı faydaları alabileceklerini ifade eden uzmanlar, enginar suyuna dair önemli bilgilendirmelerde bulundu. ENGİNAR SUYUNUN FAYDALARI VE ZARARLARIEnginar suyu her ne kadar güçlü içeriği ile insan sağlığını birçok açıdan destekliyor olsa da aşırı tüketim durumunda bazı yan etkilerin gelişmesine yol açabilir. Yapılan araştırmalar neticesinde enginar suyunun faydaları ve zararları şu şekilde kayda geçmiştir: Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlar. Lif bakımından zengin olduğu için besinlerin sindirimini kolaylaştırır.Karaciğer fonksiyonlarını destekleyen bileşikler bakımından zengin olduğu için karaciğerin toksinlerden arınmasını sağlar.Serbest radikallere karşı aktif olarak savaşarak hem kanserli hücre oluşumunu önler hem de bağışıklık sisteminin güçlenmesini destekler.Kan şekerini dengeler.Doğal detoks etkilerine sahip olduğu için vücut sağlığını iyileştirir.Güçlü bir yapıda olduğu için bazı hassas bünyelerde alerjik reaksiyonların gözlenmesine yol açabilir.Aşırı tüketilmesi halinde sindirim sorunlarına ve karın ağrısına yol açabilir.ENGİNAR SUYU NASIL HAZIRLANIR?Enginar suyunun faydaları ile sağlığını iyileştirmek ve dolayısı ile de yaşam kalitesini yükseltmek isteyen birçok kişi bu içeriğin nasıl hazırlandığını merak etmektedir. Özellikle karaciğer problemi yaşayanlar tarafından sıklık ile tercih edilen bu suyun hazırlanışı son derece basittir. Enginar suyu için öncelikle yaprakları tek tek gövde kısmından ayırın ve bir tencereye alın. Enginar yapraklarının üzerine su ilave edin ve ocağın altını yakın. Su kaynadıktan hemen sonra ocağın altını kapatın ve hazırladığınız suyu soğumaya bırakın. Soğuyan yaprakları tek tek sıkarak tencereden alın. Kalan su, enginar suyudur.

Karınca yağı nedir, faydaları nelerdir?

Karınca yağı ya da karınca yumurtası yağı, karıncaların yumurtalarından elde edilen hayvansal bir yağdır. Özellikle İran’da kadınların yüzyıllardır bu yağı kullandığı ve özellikle istenmeyen tüy problemlerini karınca yağı ile çözdüğü bilinmektedir. Bunun yanı sıra karınca yağı, cilt bakımı için de sıklıkla tercih edilmektedir. Karınca yağı elbette sadece istenmeyen tüy sorunları üzerinde etkili değildir. Ancak bu yağın en önemli özelliğinin düzenli olarak kullanılması ile tüylenme sorununu büyük ölçüde çözmesi olduğu için karınca yağı denildiğinde herkesin aklına sadece tek bir fayda geliyor. Bu özelliğinin yanı sıra karınca yağı, cilt bakımında ve hücre sağlığı üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. KARINCA YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?Karınca yağı denildiğinde hemen hemen herkesin aklına istenmeyen tüy sorunları geliyor. Bunun olması oldukça normaldir nitekim hem kadınlar hem de erkekler karın yağını istenmeyen tüy sorunlarının giderilmesi için tercih ediliyor. Bunun yanı sıra birçok kişi ise karınca yağını cilt bakımı için de tercih etmektedir. Karınca yağının bilinen faydaları şu şekilde sıralanabilir; Kadın ve erkeklerde istenmeyen tüy sorunlarını giderir ve düzenli kullanımda bu sorunu tamamen ortadan kaldırırTüy köklerinin etkisini bastırır ve tüylenmenin önüne geçerUygulama yapılan cilt bölgesinde hücre yenilenmesini sağlarÖlü deriyi temizler ve peeling etkisi yaratırCilde parlak bir görünüme sahip olmasını sağlarCilt tonunun bir ton açılmasına yardımcı olurDüzenli kullanımda özellikle kol altı ve bikini bölgesindeki koyu rengin açılmasını sağlarKARINCA YAĞI NASIL KULLANILIR?Karınca yağı hem kadınlar hem de erkekler tarafından sıklıkla tercih edilen doğal yağlar arasında bulunuyor. Bu yağın etkilerinden tam olarak faydalanmak için güvenilir ve bilinen satıcıların tercih edilmesi gerekir. Aynı zamanda karında yağı satın almak için eczanelerde tercih edilebilir. Tüy sorunlarından kurtulmak için tercih edilecek olan karınca yağı, lazer işlemlerinden ya da ağda işlemlerinden sonra cilt yüzeyine uygulanmalıdır. Lazer operasyonları, ağda ya da epilasyon makinelerinin kullanımından sonra bölgedeki hassasiyetin geçmesi için ortalama olarak yirmi dakika beklenmesi gerekir. Ardından karınca yağı direkt olarak tüylenme şikayeti yaşanan bölgeye sürülebilir. Bu uygulamadan sonra cildin yıkanmasına gerek yoktur. Karınca yağı cilt tarafından hızlı bir şekilde emilecektir. Düzenli olarak her epilasyon işleminden sonra karınca yağının uygulanması gerekir. Belli bir süre sonra tüylerde azalmanın meydana geldiği gözle görülür bir seviyeye ulaşacaktır. KARINCA YAĞININ ZARARLARI NELERDİR?Doğal yollar ile elde edilen yağlar genel olarak vücut sağlığı, cilt sağlığı ve saç sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Ancak bu doğal yağların düzenli ve dozunda kullanılması oldukça önemlidir. Aksi halde istenmeyen sağlık sorunlarının kendini göstermesi kaçınılamaz olacaktır. Karınca yağı özellikle cilt bakımı ve sağlığı üzerinde etkilidir. Ancak karınca yağı kullanılmadan önce cildin küçük bir bölgesine uygulanarak, cilt testi yapılmalıdır. Genel olarak uygulama sonrası yirmi dört saat beklenmesi tavsiye edilmektedir. Cilt, karınca yağına karşı bir reaksiyon göstermez ise tüm cilt üzerinde uygulama yapılabilir. Bunun yanı sıra özellikle karınca yağı satın alınırken, güvenilir ve tanınırlığı olan satıcıların tercih edilmesi gerekir. Nitekim daha önceleri yanlış üretim teknikleri ile piyasaya sürülen karınca yağlarının olduğu ve bu nedenle de yasaklamanın geldiği açıklanmıştır.

Defne yağı nedir, faydaları nelerdir?

Defne yağı, yeşil ve pürüzsüz bir yapıya sahip olan defne yapraklarının damıtılması ile elde edilir. Saç ve cilt sağlığı için etkili olan defne yağı aynı zamanda tüketilebilen doğal yağlar arasında da yer alır. İçerisinde yer alan biyoaktif bileşenler sayesinde antioksidan, antienflamatuar, antimikrobiyal etkilere sahip olan defne yağının üretiminde yapraklar yer aldığı gibi meyvelerde yer alabilir. Cilt ve saç sağlığı üzerindeki etkileri ile bilinen defne yağı aynı zamanda genel sağlık sistemi üzerinde de olumlu etkilere sahiptir. Özellikle Alzheimer hastalığının yavaşlamasında etkili olduğu açıklanan defne yaprağı, henüz net bir tedavisi olmayan Alzheimer için büyük bir umut kaynağıdır. DEFNE YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?Defne yağı çeşitli kullanım alanlarına sahiptir. Bu doğal yağın genel vücut sağlığı üzerindeki etkileri ise şu şekilde sıralanabilir; Alzheimer hastalığında nöroprektif özelliği ile nöron hasarının ilerlemesini yavaşlatmaktadırBöcek kovucu etkiye sahiptirPankreas ve karaciğer enzimlerinin çalışmasını iyileştirerek yüksek kan şekerinin düşürülmesini sağlarKandaki kolesterol ve lipitlerin düşürülmesini sağlar. İyi kolesterolün ve kötü kolesterolü dengelerKalp sağlığını korurAntioksidan etkisi ile serbest radikallerin hücrelere verdiği zarar karşı koruma sağlarKaraciğerin, vücuttaki zararlı kimyasalların etkisiz hale getirilme sürecine kadar hasar almasını engellerŞişkinlik, hazımsızlık ve gaz gibi sindirim sistemi sorunlarına iyi gelirBurkulma olaylarında masaj yağı olarak kullanılır ve ağrı ile ödem oluşumlarını engellerKuruluk, akne ve döküntü gibi cilt sorunlarına iyi gelirAntioksidan etkisi ile kanser oluşumuna karşı koruyuculuk sağlarDEFNE YAĞININ CİLT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NELERDİR?Defne yağının cilt üzerindeki olumlu etkileri şu şekilde sıralanabilir; Özellikle kuru cilt yapıları üzerinde etkili olan defne yağı, sahip olduğu antimikrobiyal özelliği ile yara, yanık ve enfeksiyon sorunlarının daha hızlı bir şekilde iyileşmesini sağlarHindistan cevizi yağı ya da argan yağı gibi taşıyıcı yağların içerisinde eklenen defne yağı, lokal olarak yüzeye ya da vücuda uygulanabilir. Aynı zamanda cilt kremlerinin ya da cilt maskelerinin içerisine de ilave edilebilirAntibakteriyel etkisi ile akne tedavisinde etkin olarak rol alırCiltteki kiri, yağı ve makyaj kalıntılarını temizlerCilt gözeneklerini temizlerYüz yıkama jelleri ve temizleme yağlarının içerisine ilave edilebilirAntioksidan ve rahatlatıcı etkisi ile ciltteki tahrişi ve kızarıklığı giderirCilt döküntüleri, kabuklanma ve egzama gibi şikayetlerin ortadan kalmasını sağlarDEFNE YAĞININ SAÇ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ NEDİR?Defne yağının saç üzerindeki olumlu etkileri şu şekilde sıralanabilir; Saç derisinde meydana gelen ve hem kadın hem de erkeklerin ortak sorunu olan kepeğin giderilmesini sağlarSaç derisinin derinlemesine temizlenmesini sağlarSaç derisini fazla yağdan arındırırSaç derisindeki tahriş, kızarıklığı ve kaşıntıyı giderirSaçların ihtiyacı olan nemi temin ederSaç köklerini ve saç derisini besleyerek, saçların daha hızlı uzamasını ve daha az dökülmesini sağlarDefne yağı saçların daha parlak ve canlı bir görünüme sahip olmasını sağlarDefne yağı saça direkt olarak uygulanabileceği gibi defne yağı içeren sabunlar ya da şampuanlar da tercih edilebilirDEFNE YAĞININ ZARARLARIGenel olarak diğer doğal yağlar gibi defne yağının da tehlike arz eden bir zararı bulunmaz. Ancak defne yağının yanlış kullanımı ya da gereğinden çok kullanımı bazı yan etkilere neden olabilir. Bu yan etkiler arasında şunlar yer alır; KusmaMide bulantısıMide ağrısıİshal

❌