Eğlenceli bir tatil geçirmek isteyenler için Akyaka’da gezilmesi gereken 8 yeri bir araya getirdik. Huzur ve dinginlik içinde eşsiz bir tatil geçirmek isteyenlerin ilk seçeneklerinden biri olması gereken Akyaka tam bir doğa harikasıdır. Yaz aylarında oldukça cazip bir yere dönüşen Akyaka’da yapılacak çok sayıda aktivite bulunur. Sıcak güneşin altında yüzmek, su sporlarıyla ilgilenmek ve doğanın tadını çıkarmak için çok sayıda alternatif vardır. Doğal güzelliklere ek olarak bölgenin tarihi zenginliği de göz ardı edilemeyecek kadar fazladır.
AKYAKA EVLERİAkyaka’nın meşhur ahşap evlerin hoş bir mimarisi vardır. İki katlı olan bu evler son derece sevimli bir görüntüye sahiptir. Tarih boyunca Batı Anadolu bölgesinde yaşayan uygarlıkların izlerini bünyesinde barındıran evler tek tip mimari ile inşa edilmiştir. Ünlü ressam Nail Çakırhan tarafından tasarlanana bu evler başarılı mimarisi ile çok sayıda ödüle layık görülmüştür. Evleri süsleyen begonviller göz alıcıdır.
AZMAK NEHRİAkyaka’nın simgesi olan Azmak Nehri doğa sevenlerin kaçırmaması gereken bir güzelliğe sahiptir. Balık bolluğu ve bitki zenginliği ile çevrelenen bu nehirde yapılacak bir dolu aktivite bulunur. Teknelerle ya da kanolarla nehir gezintisi yapıp eşsiz doğanın tadını çıkarmak mümkündür. Aynı zamanda nehir boyunca sıralanan mekanlarda köy kahvaltısı yapmak ve balıkların tadına bakmak eşsiz bir deneyim yaşatır.
KADIN AZMAĞI DERESİOnlarca su kuşu bulunan Kadın Azmağı Deresi ilçenin popüler mekanlarının başında gelir. Doğa harikası olan bu dere 1. sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Kano gezisi, yüzme, balık tutma ve bisiklet gezileri yapmak gibi aktivitelerin yapılabildiği Kadın Azmağı Deresi mutlaka gezilmesi gereken yerlerin arasındadır.
GÖKOVA AŞIKLAR YOLUBir zamanlar bataklık olan bölgenin kurutulması ve Avustralya'dan getirilen okaliptüs fidanlarının dikilmesi ile oluşan bu bölge ilçenin önemli alanlarındandır. Okaliptüs Yolu ya da Sevgi Yolu olarak da bilinen Gökova Aşıklar Yolu doğa yürüyüşü yapmak için eşsiz bir yerdir.
SAKARTEPE SEYİR TEPEAzmak Nehri, Ege Denizi, Gökova Körfezi ve Akyaka ilçesi gibi bölgeleri kuşbakışı izleme fırsatı sunan Sakartepe Seyir Tepe’nin görülmesi gerekir. Denizden 900 metre yüksekte yer alan bu tepe doğa yürüyüşü yapmak ve fotoğraf çekmek için özel bir alandır. Piknik alanı olarak da değerlendirilen Sakartepe Seyir Tepe’de aynı zamanda köy kahvaltısı yapmak mümkündür.
AKYAKA ORMAN KAMPIDoğanın içinde kamp deneyimi yaşamak isteyenlerin sıkça uğradığı Akyaka Orman Kampı 300 çadır ve 70 karavan kapasitesine sahiptir. Denize sıfır konumda olan kamp alanının etrafı çam ağaçlarıyla çevrilidir. Bölgede kafeterya, bulaşıkhane, çamaşırhane, banyo, tuvalet, elektrik ve otopark servisleri yer alır.
AKYAKA HALK PLAJIÇocuklu aileler ve yüzmek konusunda çok iyi olmayanlar için uygun bir derinlikte olan Akyaka Halk Plajı ilçenin yoğun ilgi gören noktalarındandır. Yüzmenin yanı sıra rüzgâr sörfü, yelken ve kano gibi su sporlarının yapıldığı plaja giriş ücretsizdir.
KLEOPATRA PLAJISedir Adası’nda yer alan Kleopatra Plajı, Akyaka’nın gözde tatil alanlarının başında gelir. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına alınan plaj bir tatil yerinden istenen her şeye sahiptir. Denizin ve doğanın içinde bir tatil isteyen kişiler tarafından sıklıkla tercih edilir. Yüzmek ve doğa yürüyüşü yapmak için idealdir.
Konya’nın Nasreddin Hoca ile ünlenen ilçesi Akşehir için turistik bir belde demek mümkündür. Konya ile Afyonkarahisar karayolu üzerinde yer alan ilçe her iki ile de yakındır. Tarihi bir zenginliğin söz konusu olduğu ilçedeki tarihi ibadethanelerin sayıca fazla olması din turizminde etkili olmuştur. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ilk zamanlarında inşa edilen yapılar ilçenin önemini arttırır.
NASREDDİN HOCA TÜRBESİNasreddin Hoca’nın ömrünün yaklaşık 80 yılını geçirdiği Akşehir ilçesinde ona ait bir türbe bulunur. Bilge ve mizah ustası olarak bilinen Nasreddin Hoca bölge için önemli bir figürdür. Ölümünden sonra ömrünün çoğunu geçirdiği Akşehir’e defnedilmiştir.
Akşehir ilçesinin merkezinde yer alan Nasreddin Hoca Türbesi hakkında yapılan araştırmalar sonucunda ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Akşehir Mezarlığı içinde yer alan Hasan Paşa İmaret Camii’nin olduğu noktada inşası çok eski tarihlere dayanan başka bir camiinin varlığı saptanmıştır. Buna ek olarak Nasreddin Hoca’ya ait olduğu düşünülen bir tekke de gün yüzüne çıkmıştır. Nasreddin Hoca ölümünden sonra bu tekkeye gömülse de yapının yıkılması sonrası naaşı Akşehir mezarlığına taşınmıştır.
NASREDDİN HOCA GÜLMECE PARKINasreddin Hoca’ya adanan Gülmece Parkı ilçenin en dikkat çekici noktalarından biridir. Nasreddin Hoca’nın meşhur fıkralarından ilham alınarak yapılan heykeller görmeye değerdir. Buna ek olarak bazı Türk komedyenlerin kabartma porteleri ve büstleri de parkta ziyarete açıktır.
Konum olarak Nasreddin Hoca Türbesi’nin yanında yer alan park Akşehir’in gezilecek yerlerinin başında gelir. Parktaki eserlerle eğlenceli vakit geçirirken bir yandan da Nasreddin Hoca’nın geçmişine tanık olmak mümkündür. Nasreddin Hoca fıkralarının da yer aldığı parkın giriş ücreti yoktur.
NASREDDİN HOCA ARKEOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİI. Dünya Savaşı sırasında Rüştü Bey tarafından inşa ettirilen konak restore edildikten sonra Nasreddin Hoca Arkeoloji ve Etnografya Müzesi olarak ziyaretçilere açılmıştır. Müzenin ikinci katında arkeolojik eserler yer alır. Müzenin üçüncü katında ise ziyaretçileri etnografik eserler karşılar. Aynı zamanda Nasreddin Hoca fıkralarına da bu katta yer verilir.
KÜÇÜK AYASOFYA MESCİDİAlaaddin Keykubat Dönemi’nde inşa ettirilen mescit Ömerzade Şemseddin Hasan’a adanmıştır. Mescidin kuzey bölümünde yer alan çeşmenin 1215 yılında yapıldığı tahmin edilir. Kare şeklindeki mescidin tek kubbesi bulunur. Genellikle taşların yapımında kullanıldığı Küçük Ayasofya Mescidinin bazı kısımlarında tuğlalara da rastlanır.
SEYYİD MAHMUD HAYRANİ TÜRBESİMevlana’dan etkilenen Seyyid Mahmud Hayrani adına yapılan türbe Akşehir’in bilinen yapılarından biridir. Türbenin içinde Türk tahta işlemeciliğinin önemli örneklerinden sanduka bulunur.
TARİHİ ULU CAMİİSelçuklular döneminden kalan Tarihi Ulu Camii tarihi açıdan önemli bir eserdir. Camiinin etrafında eski çarşılar vardır. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubad tarafından inşa ettirilmiştir. Günümüzde aktif olarak hizmet vermeye devam eden camiinin avlusunda mermer bir çeşme bulunur. Çeşmenin kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir.
EBRAR GÖLÜÇok sayıda balık çeşidinin yuvası olan Ebrar Gölü, Akşehir’in önemli gezi alanlarındandır. Göl etrafında birbirinden farklı türlerde kuşlar yaşar. Hoş bir manzarası bulunan Ebrar Gölü günübirlik ziyaretler için uygundur.
HEYBELİ KAPLICASIÇeşitli cilt ve sağlık problemlerine iyi geldiği söylenen Heybeli Kaplıcası sağlık turizminin önemli örneklerindendir. Ülkenin her tarafından özellikle yaşlı ziyaretçiler bu kaplıcaya yıl boyunca akın eder.
“Kanun Hükmü” belgeseli üzerindeki baskılara karşı siyasi parti ve kitle örgütlerinin imzasıyla çağrı yapıldı: “Baskılar Türkiye’deki tüm muhaliflerin ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdittir.quot;
19. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Filistin’le dayanışma temasından hareketle İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonunda Kardeş Türkülerin katılımıyla “Filistin yaşasın” konserini gerçekleştirdi.
Bu yıl 25'incisi düzenlenen "Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri"nin adayları belirlendi.
"Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri", 4 Haziran'da İstanbul Mustafa Kemal Merkezi Attila İlhan Sahnesi'nde gerçekleşecek törenle sahiplerine takdim edilecek. Türker İnanoğlu adına ilk kez verilecek olan, "Türker İnanoğlu Vefa Ödülü" Yeşilçam oyuncuları İhsan Gedik ile Mehmet Uğur'un olacak. Usta oyuncu Şener Şen 'Sinema Onur Ödülü', tiyatro sanatçısı Göksel Kortay "Tiyatro Onur Ödülü", Serpil Tamur da "Çolpan İlhan Sanata Değer Katan Kadınlar" ödülünü alacak.
"Tiyatro Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu" ödülü için yarışacak adaylar
"Tiyatro Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu" ödülü için yarışacak adaylar
- Berkay Ateş/ Uykusuz bir Rüya, Salim (D22) - Gün Koper/ Uçurtmanın Kuyruğu (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları) - Onur Özaydın/Acındırma Propaganda Birimi (Oyun Atölyesi) - Serkan Keskin/ Saatleri Ayarlama Enstitüsü (484 Urban Garden) - Uğur Kanbay/ Kırlangıç (Oyun Atölyesi)
"Sinema Yılın En Başarılı Kadın Oyuncusu" ödülü için yarışacak adaylar
- Asiye Dinçsoy/Dirlik Düzenlik - Defne Kayalar/Aniden - Ece Yüksel/Ela ile Hilmi ve Ali - Miray Daner/Hayat - Nurcan Eren/ Suna
"Sinema Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu" ödülü için yarışacak adaylar
- Ahmet Rıfat Şungar/Çilingir Sofrası - Ahmet Varlı/Kör Noktada - Berkay Ateş/Karanlık Gece - Ekin Koç/Okul Tıraşı - İsmail Hacıoğlu/Cem Karaca'nın Gözyaşları
Harika Uygur başkanlığındaki Tiyatro Seçici Kurulu'nda Aslıhan Sunal, Elçin Hanbay Kaya, Ersin Umulu, Eylem Yıldız, Hasibe Kalkan, Pervin Atamert, Refika Sezik, Şirin Kılavuz, Tijen Savaşkan, Yarkın Ünsal yer alıyor. Fehmi Yaşar'ın başkanlık ettiği Sinema Seçici Kurulu ise Ayça Damgacı, Biket İlhan, Burak Göral, Bülent Vardar, Tülay Günal ve Vecdi Sayar'dan oluşuyor.
Antik kent kazılarında ağır iş makinaları kullanıldığını belirten arkeolog Saadet Öztürk, quot;İş makinesi giremez diye bir şey yok. Ama tedbirler eksiksiz alınmalıquot; dedi.
Eurovision 2024#39;te İsrail#39;i sanatçı Eden Golan, performansı quot;Özgür Filistinquot; sloganıyla sesi bastırıldı. İsveç#39;in Malmö kentinde toplanan on binlerce kişi ise İsrail#39;in boykot edilmesini istedi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, yaklaşık 2 bin çivi yazılı tabletin 3 boyutlu olarak taranıp yapay zeka tarafından okunduğunu söyledi.
Yazgan, "Hititlerin İzinde Yeni Bilgiler ve Perspektifler Sempozyumu" için geldiği kentte gazetecilere yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ankara Üniversitesince "Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki Çivi Yazılı Tabletlerin 3 Boyutlu Olarak Taranması ve Boğazköy Tabletlerinin Yapay Zeka Tarafından Okunması Projesi"nin hayata geçirildiğini belirtti.
Hitit uygarlığının daha iyi anlaşılabilmesi için teknolojinin kullanılması konusunda emek harcadıklarını belirten Yazgan, taş tabletlerin üç boyutlu taranmasıyla birlikte yapay zekayı da çalışmanın içine kattıklarını anlattı.
Arkeolojik kazılarda elde edilen tabletleri tarayarak eşleştirdiklerini bildiren Yazgan, şunları kaydetti:
"Buradaki parçaların, kırılmış olan tabletlerin yapay zekayla birlikte tamamlanmasını sağladık. Şu ana kadar 2 bine yakın tableti taradık ve tamamladık, okumalarını sağladık. Hitit kültürü ve uygarlığıyla ilgili birçok veriye, daha güvenilir bilgiye ulaşma noktasında büyük bir adım attık. Bundan sonraki çalışmalarımızda da hem kazı çalışmalarımız hem restorasyon çalışmalarımız ve bu buluntuların değerlendirilmesi, raporlanması ve Hitit uygarlığının dünyaya daha iyi tanıtılabilmesi için Bakanlık olarak ve üniversitelerimizle birlikte yoğun bir çalışma içerisinde bulunacağız."
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB), 20. yüzyılın en önemli sopranolarından Leyla Gencer anısına "Don Giovanni" operasını sahneleyecek.
İDOB Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Caner Akgün, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Sahnesi'nde yarın gerçekleştirilecek temsile ve İDOB'a ait arşiv çalışmasına ilişkin açıklama yaptı.
Akgün, Leyla Gencer'in 16 yıl önce 10 Mayıs'ta hayata gözlerini yumduğunu belirterek, "Biz de bu vesileyle 9 Mayıs'taki 'Don Giovanni' temsilimizi kendisine adıyoruz. Bu tür görünürlükleri ve belirteçleri yapmak istiyoruz çünkü geçmişiyle ilişki kuran toplumlar ve kurumlar geleceğe de ışık tutuyor. Eğer biz değer verdiğimizi gösterirsek bizden sonraki kuşaklar da neden önemli olduğunu araştırmak ister" dedi. İDOB olarak sosyal medyayı etkin kullandıklarını ve arşiv fotoğraflarını sanatseverlerin beğenisine sunduklarını ifade eden Akgün, İDOB arşivinde çok farklı eserlerin bulunduğunu söyledi. "Elinizdeki bütün materyalleri getirin ve dijital arşivimize yükleyelim" Akgün, bilinçli opera seyircisinin doğru arşivleri gören insanlardan oluşacağına dikkati çekerek, "Bu bizim için çok önemli ve aslında bu işe başlama ana fikrimiz. Bu bilinçle 1960'ta başlayan serüvenimizi bugüne kadar taşımak ve dijital ortama yansıtmak istiyoruz. Sanatseverlere açık çağrı yapıyoruz, elinizdeki bütün materyalleri getirin ve İDOB bunları filtrelerden geçirip dijital arşivine yüklesin. Dijitalin yanı sıra fiziksel olarak da bu materyallerin burada yer edinmesini istiyoruz. İnsan aidiyet duyduğu yerde mutlu olur, aidiyet kurabilmek için de geçmişle ilişkili olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. İDOB'un uluslararası alanda önemli sanatçıların İstanbul'a gelmesini, Türk sanatçıların da uluslararası platformlarda yer almasını sağladığına vurgu yapan Akgün, şunları kaydetti: "Sanat ve sanatçı alışverişini yaptığımız sürece güncel kalacağız. Güncel kaldığımız sürece de geçmişimizin daha da parıldamasını sağlayacağız. AKM ile yeniden inşa edilen enerjiyle geçmişte aranan, talep edilen kurum özelliğimizi yeniden kazanıyoruz. Uluslararası bağlantıları sağlıklı bir şekilde yapan bir vitrinimiz olması büyük bir kazanç bizim için."
ZEHRA YILDIZ'I DA YAD EDECEKLER İDOB solistlerinden 1997'de hayatını kaybeden soprano Zehra Yıldız'a da 1 Haziran'daki "Uçan Hollandalı" temsilini adayacaklarını belirten Caner Akgün, "Kendisi çok önemli işler yapmıştı. Kariyerinin zirvesindeyken maalesef talihsiz bir beyin kanamasıyla kendisini kaybettik. Onun anısına da bu olayı gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu. Caner Akgün, haziranda gerçekleşecek 15. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali'nin önemli bir görünürlük sağladığının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Festivalde 'Uçan Hollandalı', 'Madame Butterfly', 'Zorba' balesi temsilleri, bale yarışması, çocuk oyunları, 'Tan Sağtürk ile Bale Dünyası' ve bizi çok heyecanlandıran 'Carmina Burana' temsili olacak. Carmina Burana'yı sahneleme şeklimiz gelecekteki yaklaşımımıza mercek tutuyor. Hem sanat eleştirmenleri hem sanat kuramı üzerine çalışanların ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Boşluk kullanarak kütleler daha çok sıyrılmış, ışıkla kavramsal ve dolaylı anlatımın daha fazla olduğu modern çizgide bir yaklaşım olacak. Herkesi bu festivale bekliyoruz. Sezon içerisinde de İDOB'un köklerinden beslendiği yeni eserleri ve değerlerini andığı yeni etkinlikleri takip etsinler. 7'den 70'e mesaj verirken ve geleceğe yüzünü tutmuş, ideal çizgiler için evrensel kültür sanat kriterlerini yerine getiren bir kurum olmak en büyük amacımız."
Koleksiyoner Bekir Kantarcı'nın koleksiyonundan oluşturulan "Gılaf-ı Reyya: Osmanlı’dan Günümüze Koku Şişeleri" sergisi Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde açıldı. Sergide, 18. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına...Devamı için tıklayınız
Sanatçı Ferhat Tunç’un 2016’da sosyal medyada yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret etmek” iddiasıyla açılan dava ertelendi.
Sinemacılar ve örgütleri,. İşçi Filmleri Festivali programında yer alan ‘Kanun Hükmü’ belgeselinin Çankaya, Beyoğlu ve Kadıköy kaymakamlıkları tarafından yasaklanmasına tepki gösterdi.
Eurovision Şarkı Yarışması#39;nın ilk yarı finalinde sahne alan İsveçli şarkıcı Eric Saade, bileğinde Filistin keyifesi ile şarkısını seslendirdi. İsrail#39;in Eurovision#39;a katılması protesto edildi.
Osmaniye Belediyesi tarafından 11-12 Mayıs tarihleri arasında ilk kez düzenlenecek olan Yöresel Yemek Lezzetleri Festivali için geri sayım başladı.Devamı için tıklayınız
İsmail Afacan: “Robot Resimler Albümü’nde pandemi, deprem, savaş, mayıs seçimleri gibi felaketlerin yaşandığı dönemin şiirleri var. Benim için ‘Mücadele devam ediyor’, şiir ısrarım sürüyor demek."
Ünlü müzisyen Ömer Faruk Tekbilek, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde farklı üniversitelerden gelen katılımcı gençlerle söyleşide bir araya geldi.Devamı için tıklayınız
14-25 Mayıs arasında Fransa’da gerçekleşecek 77. Cannes Film Festivali’nde çalışanlar grev çağrısında bulundu. Çalışanlar, ücret ve çalışma koşulları konusunda dikkat çekmek istediklerini belirtti.
Düşmanlaştırma politikaları üzerinden toplumu ayrıştıran, çatışma üzerinden varlığını sürdürmeye çalışan siyasi zihniyet hangi uzlaşma dilini kullanırsa kullansın aynı yok oluş zihniyetini sürdürüyor.
Toplumun can damarı kültür, sanat ve bilim bilinçli bir yaklaşımla toplumdan dışlanıyor. Yeniden onu bir araya getirecek kanallara, buluşma ve etkinliklere öyle çok ihtiyacımız var ki...
İstanbul'da düzenlenen 3. Türk-Arap Sanat Sergisi olan 'Umut Pencereleri', yaklaşık aralarında 17 Filistinli 75 Arap ve Türk sanatçının eserlerini Taksim Camii'nde sergiledi. Sergide hat sanatı, seramik...Devamı için tıklayınız
Giriş
