Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 29 Mayıs 2024Milli Gazete

At kestanesi yağı nedir, faydaları nelerdir? At kestanesi yağı nasıl kullanılır?

29 Mayıs 2024 at 06:25
Kestaneye benzer yapıda olan at kestanesi yağı, alternatif tıpta tedavileri desteklemek amacı ile kullanılır. 39 metre yüksekliğe kadar büyüyebilen ağaçlardan yetişen bu doğal yağın geçmiş dönemlerde özellikle solunum sıkıntılarına karşı kullanıldığı bilinmektedir. At kestanesi yağının kullanım alanı bir hayli geniştir. Bakım ürünlerinde, şampuanlarda, kremlerde hatta gıda takviyelerinde at kestanesi yağının olduğu bilinmektedir. Temiz bir içeriğe sahip olduğu için özellikle doğal yaşam tutkunları tarafından tercih edilen at kestanesi yağı, uçucu yağlar kategorisinin bir üyesidir. Peki, at kestanesi yağı neye/ nelere iyi gelir? İşte yağa dair tüm merak edilenler… AT KESTANESİ YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?At kestanesi yağının öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Selülit probleminin etkilerini hafifletir.İdeal dozda ve düzenli olarak kullanılması halinde saç ve cilt sağlığını destekler.Saçı derinlemesine besleme gibi bir özelliğe sahip olduğu için saçlarında daha hacimli ve canlı görünmesini sağlar.Ciltte koyu leke görünümünü azaltır.Romatizma ve eklem ağrılarını dindirir.Yaraların iyileşme sürelerini kısaltır.Damar sertleşme sorunlarının önüne geçere varis ağrılarını dindirir.Egzama ve kaşıntı sorunlarına iyi gelir.AT KESTANESİ YAĞI NASIL KULLANILIR?At kestanesi yağı ile en çok merak edilen konu başlıklarından biri de yağın uygulanış biçimidir. Özellikle cilt ve saç sağlığı üzerinde etkili olan bu yağın nasıl kullanılması gerektiği, birçok kişi tarafından arama motorları üzerinden sık sık sorgulanır. A, B, E vitaminleri ve aminoasitler bakımından son derece zengin olan at kestanesi yağı saça diplerine doğrudan uygulanabilir. Bir süre maske şeklinde bekletilen yağın su ile durulanması gerekir. Cilde veyahut da ağrı hissedilen diğer bölgelere at kestanesi yağı uygulamadan önce ek bir masaj yağından destek almak gerekebilir. Keskin bir içeriğe sahip olan bu yağın cilde uygulanmadan önce bir masaj yağı ile seyreltilmesi tavsiye edilir.

Ihlamurun bu faydalarına inanamayacaksınız! Ihlamur nasıl demlenir, ne kadar içilmelidir?

29 Mayıs 2024 at 06:15
‘Tilia’ cinsine ait bir ağaç türü olan ıhlamur, genellikle ilkbahar ve yaz aylarında açan, güzel kokulu çiçeklere sahip bir bitkidir. Ihlamur çiçekleri sıklık ile çay yapımında kullanılırlar. Ayrıca bazı et türlerinin marinasyon süreçlerinde de ıhlamur kullanıldığı bilinmektedir. Ihlamur, alternatif tıpta geniş ve önemli bir yere sahiptir. Geçmiş dönemlerden bu yana çok çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılan yanı sıra bazı hastalıkların tedavi süreçlerinde de ‘yardımcı’ rolünü üstlenen ıhlamur, günümüzde pek çok kişi tarafından tüketilmektedir. Peki, ıhlamuru bu denli özel kılan nedir? Ihlamurun faydaları nelerdir? Ihlamur nasıl demlenmelidir? İşte ayrıntılar… IHLAMUR ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?Özellikle C vitamini bakımından zengin olan yanı sıra flavonoidler, potasyum, magnezyum ve kalsiyum da barındıran ıhlamur, yapımı itibari ile son derece basit aşamalara sahiptir. Ihlamurun zengin içeriğinden tam olarak yararlanılabilmesi için doğru şekilde demlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, konuya dair tüm ayrıntıları aktardı. Ihlamur çayı yapımı için; kurutulmuş ıhlamur çiçeğine, suya ve isteğe bağlı olarak bal, şeker gibi tatlandırıcılara ihtiyaç duyulmaktadır. Bir fincanın içine 1- 2 çay kaşığı kurutulmuş ıhlamur çiçeğini ekleyin. Kaynar suyu çiçeklerin üzerine dökün ve en az 5 dakika bekleyin. Demleme işlemi tamamlandığında çayı süzün ve isteğe bağlı olarak bir tatlandırıcı ekleyin. Çayınız hazır. Afiyet olsun! IHLAMUR ÇAYININ FAYDALARI NELER?Ihlamur çayının öne çıkan faydaları şu şekildedir: Stresi azaltır, zihni sakinleştirir.Uykuya geçişi hızlandırır. Uyku kalitesini artırır.Antiseptik ve antiinflamatuar özelliklere sahip olduğu için soğuk algınlığı ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarının etkilerini hafifletir.Boğaz ağrısını dindirir, öksürüğü yatıştırır.Anksiyetenin etkilerini hafifletir.Sindirimi kolaylaştırır, mide rahatsızlıklarının etkilerini hafifletir.Antioksidan bakımından zengin olduğu için vücudu serbest radikallerin zararlarına karşı korur.Kan basıncını düşürür.C vitamini bakımından zengin olduğu için bağışıklığı güçlendirir.Her gün ıhlamur tüketilmesinde tıbben bir sakınca yoktur. Ancak burada tüketim miktarı önemli bir faktördür. Uzmanlara göre sakinleştirici bir etkisi olan bu çayın akşamları veyahut da gece uyumadan önce tüketilmesi uygundur. Tüketim miktarı ise günlük olarak 1- 3 bardak arası olmalıdır.

Kötü kolesterolü sıfırlayan mucizevi besin! Yaban mersini kurusunun etkilerine inanamayacaksınız

29 Mayıs 2024 at 06:00
Fundagiller familyasının üyelerinden olan yaban mersini, odunsu bir yapıya sahiptir. Ilıman iklimi seven bu meyve, kırmızı ve mor renkleri ile bilinir. Dolgun ve etli meyvelerin başında gelen yaban mersini, temmuz- eylül ayları arasında tüketime uygundur. Tatlı- ekşi bir tadı olan yaban mersini, birçok tatlıya yakışır. Yanı sıra dondurmalara da yakıştırılan yaban mersini kuru formu ile de bilinmektedir. Yaban mersini kurusu ile genel olarak komposto tarzı içeriklerin hazırlandığı bilinmektedir. Sade olarak da tüketilen kuru meyve, bazı tatlılara da fazlaca yakıştırılır. Tadının ve muhteşem renklerinin yanı sıra faydaları ile de bilinen yaban mersini kurusu, uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Kuru yaban mersini meyvesinin içerik bakımından son derece zengin olduğunu belirten uzmanlar, ürünün öne çıkan faydalarını peş peşe sıraladı. YABAN MERSİNİ KURUSUNUN FAYDALARI NELERDİR?Protein, potasyum, karbonhidrat, yağ, vitamin ve asitler bakımından zengin olan yaban mersini kurusunun öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Antioksidan bakımından zengin olduğu için hücre hasarının önüne geçer.Kötü kolesterol’ olarak bilinen LDL değerini dengeleyerek kalp ve damar hastalıklarına yakalanma olasılığını düşürür.Düzenli tüketilmesi halinde kan basıncını düşürerek yüksek tansiyonun istenmeyen etkilerini giderir.Beyin fonksiyonlarını iyileştirir.DNA hasarını azalarak yaşlanma belirtilerine karşı savaşır. Ayrıca bu özelliği ile kansere yakalanma olasılığını da düşürür.Kılcal damarlar ile ilgili sorunların etkilerini hafifletir.Yoğun ve yorucu spor antrenmanları sonrasında oluşabilecek kas ağrılarını giderir.İdrar yolu enfeksiyonlarını giderir.YABAN MERSİNİ KURUSU KİMLER TARAFINDAN TÜKETİLMEMELİDİR?Yaban mersini kurusu bazı kişiler için uygun değildir. Alerjik bünyeye sahip olan kişilerin yaban mersini kurusu tüketmemeleri gerekmektedir. Ayrıca kan pıhtılaşması veyahut da pankreas ile ilgili sıkıntıları olan kişilerin de yaban mersini kurusunu doktorlarına danışmadan tüketmeleri tavsiye edilmemektedir.

Karaciğer, böbrek, mide, ağız... Tüm vücudu koruyor! Hindistan cevizi yağının faydaları

29 Mayıs 2024 at 05:55
Cilt ve saç bakım rutinlerinde sıklık ile yer alan yanı sıra kahvelerin tatlandırılmasında da kullanılan hindistan cevizi yağı, genel vücut sağlığını da çok çeşitli açılardan desteklemektedir. Doğal içeriği ile birçok alanda kullanıma uygun olan hindistan cevizi yağının pek çok faydasının bulunduğunu belirten uzmanlar, konuya dair tüm ayrıntıları paylaştı. HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?İçerik bakımından doymuş yağlardan farklı olan hindistan cevizi yağı, hindistan cevizi ağacının meyvesinden elde edilen bir yağ çeşididir. 15 milyon yıl öncesine dayanan bir geçmişi olduğu bilinen hindistan cevizinin kökeninin ise Güney Amerika ve Güney Asya’ya kadar uzandığı bilinmektedir. Hindistan cevizi yağı oda sıcaklığında katıdır. İçeriğinde bulunan orta zincirli yağ asitleri sebebi ile diğer doymuş yağlara göre farklılıklara sahip olan bu yağın faydaları ise genel olarak şu şekilde sıralanabilir: Kan şekerini düzenler. İnsülin salgılanmasını destekler.Ağız ve diş eti sağlığını korur. Diş eti çürükleri ile diş eti iltihap durumlarının tedavilerinde aktif olarak rol oynar.Antiinflamatuar etkiye sahip olduğu için mide yanması ve diğer mide sorunlarına karşı koruyucudur.Spor öncesi kahveye eklenmesi durumunda kişiye enerji verir.Bağışıklığı güçlendirir.Alzheimer ve demans gibi yaşa bağlı olarak ortaya çıkabilen hastalıkların belirtilerini hafifletmede etkilidir.Böbrek ve karaciğer enfeksiyonlarına karşı vücudu korur. Ayrıca idrar yolu enfeksiyonlarının da önüne geçer.HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞININ SAÇA FAYDALARIGenel vücut sağlığının yanı sıra saç sağlığına da olumlu katkıları bulunan hindistan cevizi yağı, birçok kişinin saç bakım rutininde yer almaktadır. Saçlarını doğal olarak güçlendirmek isteyen pek çok kişi, hindistan cevizinin mucizevi faydalarından destek alır. Hindistan cevizi yağının içeriğinde yüksek oranda C12 bulunmaktadır. Bu madde saçlara ihtiyaç duydukları nemi kazandırmada etkilidir. Yanı sıra saç kepeğinin azalmasında, elektriklenme durumunun nötrlenmesinde de etkili olan hindistan cevizi yağı, doğruda saç diplerine uygulanabilir. En az bir saat bekletildikten sonra saçlar yağdan arındırılır. Bu uygulamanın hangi sıklıkta yapılması gerektiği ise saçın kuruluk seviyesine göre değişiklik göstermektedir.

Eklem ağrılarının geçmesi için okunacak dua hangisi?

29 Mayıs 2024 at 04:00
Peygamber Efendimizin okuduğu dua ve zikirler, özellikle eklem ağrıları ile mücadelede etkili olduğuna inanılan uygulamalardır. Bu duaların ve Esmaül Hüsnaların ağrıları hafiflettiği ve ruhsal olarak rahatlama sağladığı düşünülmektedir. Bu sebeple, pek çok kişi şifa bulmak amacı ile internet üzerinde eklem ağrıları için okunacak dualar hakkında araştırma yapmaktadır. Bu yazımızda, eklem ağrılarına şifa arayanların merak ettiği konuları ele alarak, doğru bilgilere ulaşmalarını ve manevi yöntemler ile şifa bulmalarını sağlamayı amaçlıyoruz. Eklem Ağrısı (Artralji) Nedir?Eklem ağrısı, vücudun farklı bölgelerindeki eklemlerde hissedilen şişme, sızı ya da rahatsızlık gibi belirtiler ile kendini gösteren bir durumdur. El, ayak, kalça, diz ve omurga gibi eklemlerde ortaya çıkabilen bu ağrılar, çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. Artralji olarak da adlandırılan eklem ağrısı, genelde; yaralanma, enfeksiyon, hastalık ya da iltihaplanma gibi durumların sonucunda ortaya çıkar. Birden fazla eklemde aynı anda hissedilirse, bu durum poliartralji olarak adlandırılır. Eklemler, vücudun kemiklerinin düzgün bir şekilde hareket etmesini sağlar ve bu nedenle önemli bir role sahiptirler. Eklem ağrısı durumunda, durumun tedavisi için okunabilecek pek çok dua ve esma bulunmaktadır. Eklem Ağrısı İçin Okunabilecek DualarEklem ağrıları, günlük yaşamı olumsuz etkileyen rahatsız edici durumlardandır. Fakat; duaların şifacı gücü ile ağrıları hafifletmek ve rahatlamak mümkündür. Eklem ağrıları için okunacak dualar ve anlamları şöyledir: 1. Dua: "Bismillahi euzu bi izzetillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu min vecai haza."Anlamı: "Allah'ın ismiyle, vücudumda hissettiğim ağrının şerrinden ve bu acıdan Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum." Bu duayı 3 kez besmele çekerek ve ardından ağrıyan yere sağ elinizi koyarak 7 kez okuyabilirsiniz.2. Dua: "Eûzü bi-izzetillahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru."Anlamı: "Bedenimde hissettiğim hastalığın şerrinden, Allah'ın izzet ve kudretine sığınıyorum." Bu duayı da sağ elinizi ağrıyan bölgeye koyarak 3 kez besmele ile başlayarak ve 3 kez okuyabilirsiniz.Vücut Ağrıları İçin Hangi Dua Okunur?Vücut ağrılarına karşı okunacak dua, Peygamber Efendimiz'in uyguladığı ve şifasını gördüğü dualardan biridir. Bu dua, ağrıyan bölgeye sağ el konularak okunur ve şu şekildedir: "Bismillâhi erkıyke min külli şey'in yü'ziyke ve min şerri külli nefsin ev aynin hâsidin allâhü yeşfike."Bu duayı ağrıyan bölgeye sağ elinizi koyarak 7 defa okuyabilirsiniz. Bu dunanın anlamı ise, Allah'ın adı ile sizi her türlü kötülükten korumasını ve her türlü kötü niyetli kişinin şerrinden sizi iyileştirmesini dilemektir. Eklem Ağrısına Şifa Veren Esmaül HüsnaEklem ağrıları ile başa çıkmak için duaların yanı sıra Esmaül Hüsna'nın da güçlü bir etkisi bulunmaktadır. Esmaül Hüsnalar, hem bedensel rahatsızlıkları hafifletmeye yardımcı olur, hem de manevi olarak güç verirler. Eklem ağrıları için okunacak Esmaül Hüsnalar şöyledir: Ya Kavi: Güçlü ve dayanıklı olan anlamına gelir. Bedeni kuvvetlendirir ve dayanıklılığı arttırır.Ya Rafi: Yükselten ve yücelten anlamına gelir.Ya Nafi: Yaraları iyileştiren, şifayı veren anlamına gelir. Ağrıları hafifletir ve bedene şifa sağlar.Ya Rauf: Merhametli ve şefkatli olan anlamına gelir. Rahatlamayı ve huzuru sağlar, bedene yumuşaklık verir.Ya Cabbar: Güçlü ve kudretli olan anlamına gelir. Bedeni güçlendirir ve ağrıları giderir.Bu Esmaül Hüsna'ları 313 defa aynı anda olacak şekilde, sağ elinizi ağrıyan bölgenize koyarak okuyabilirsiniz. Geçmeyen Ağrılar İçin Okunacak DualarGeçmeyen ağrılar için okunabilecek çeşitli dualar vardır. Bu duaların kabul olduğu zamanlar da bulunmaktadır. Bu zamanlar; yağmur yağdığı zaman, sabah ve yatsı namazı sonrasıdır. Bu zamanlarda duaların kabul edilme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca, anne ve babanın duaları da kabul edilen dualar arasındadır. Özellikle annelerin ve babaların çocukları için yaptığı dualar, diğer dualara nazaran daha makbuldür. Alim ve salih kişilerin okuduğu duaların da kabul edilme ihtimali yüksektir. Peygamber Efendimiz'in geçmeyen ağrılar için tavsiye ettiği uygulama, 7 defa Fatiha okumaktır. Müslim'de geçen bir hadis-i şerifte, ağrıyan yere elini koymanın ve yedi defa Fatiha okumanın ağrıyı geçirdiği söylenmiştir. Fatiha suresi, sadece ağrılar için değil, aynı zamanda hastalıklara şifa için de çokça okunması tavsiye edilen bir suredir.

Dün — 28 Mayıs 2024Milli Gazete

Dikkat böcek yiyor olabilirsiniz! İlaç sanayinden endüstriyel gıdalara birçok alanda kullanılıyor

28 Mayıs 2024 at 15:08
Sosyal medya başta olmak üzere birçok alanda karşınıza çıkmıştır; kozmetikten, ilaç sanayine ve endüstriyel gıdalarda kullanılan bir böcekten bahsedilir. Gerçekten böyle bir böcek var mıdır; yoksa şehir efsanesi midir? Sosyal medyada gördüğünüz gibi gerçekten böyle bir böcek vardır ve adı da Karmindir (Cochienal). Karmin nasıl bir böcektir? Sadece içeceklerde mi kullanılır? Aşağıda bu sorulara cevap arayacağız. Gıda maddelerinin insanlara cazip gelen ilk özelliği renkleridir. Bir gıda maddesi ilgiyi genelde görüntüsüyle sağlar. İşte karmin böceği de bu rengi sağladığı için gıdalarda katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. Daha açık bir ifadeyle Cochienal (karmin) böceğinden elde edilen gıda boyası birçok gıda maddesinde kullanılmaktadır. Gıda renklendiricisi olarak kullanılan genellikle kahverengi ve kırmızı arası renklerin elde edildiği bir böcektir karmin. Cochineal (Dactylopius coccus), Dactylopi familyasından değişik kaktüslerde parazit olarak yaşar. Çok eski yıllardan beridir bilinen ve kullanılan  böcektir.  E 120 KODU İLE GIDALARDA KULLANILIYORKarmin (Karminik Asit ) E 120 kodu ile gıdalarda kullanılan renklendiricilerindendir. Ürünlerde kırmızı renk vermesi amacı ile kullanılmakta ve stabilitesinin yüksek olması nedeni ile tercih edilmektedir. Bu maddeye alternatif olarak pancar kırmızısı kullanılabilmekle birlikte stabilite zayıflığı ve istenilen renk tonlarının yakalanamaması nedeni ile yeni ürünler yapılmış ve bu yönde araştırmalar devam etmektedir. KARMİN BÖCEĞİ İÇİN ÖZEL TARLALAR VARAvrupa'ya 16. yüzyılda gelmiştir ve başta çeşitli gıda maddelerine renk vermenin yanı sıra tekstil, kozmetik sanayinde de kullanılmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Karmin bu böceğinin dişilerinden veya yumurtalarından çıkartılan bir renk  pigmentidir. Bu böcek türü Kanarya Adaları'nda ve Meksika'da yaşayan bir böcektir. Doğal ortamında çoğaldığı gibi kültürel olarak da yetiştirip ticareti yapılmaktadır. Karmin böceği için özel tarlalar kurulur. Bu böcekler ve larvaları, Meksikalı köylüler tarafından toplanır. Kurutulduktan sonra öğütülüp un haline getirilerek renklendirici madde olarak kullanılır. HELAL SERTİFİKA KURUMLARI KARMİN BÖCEĞİ KULLANANLARA SERTİFİKA VERMİYORBilindiği gibi dinimizde, özellikle “Hanefi ve Şafi fıkhında” haşarat (haşerelerin) tüketilmesi caiz değildir. Ülkemizde helal gıda sertifikası veren kuruluşlar verdikleri helal sertifikalarında bu böceği kullananlara sertifika vermiyor. Bunun tek başına yeterli olmadığını vurgulayan helal sertifika veren kuruluş yetkilileri ürünlerin içindekiler bölümünde renklendirici maddenin hangi yolla elde edildiğinin belirtilmesi konusunda çağrıda bulunuyor. KARMİN NERELERDE KULLANIYORBöcekten elde edilen karmin maddesi gıda renklendirme ajani olarak kozmetiklerde, ilaç sanayiinde ve boyacılıkta kullanılmaktadır. Etleri, sosları, kırmızı deniz ve işlenmiş kanatlı ürünleri de içine alan geniş bir gıda ürünü yelpazesinde kullanılan karmin;  sosisler ve işlenmiş kümes hayvanı gibi et ürünlerinde, meyve preperatlarında, reçel ve marmelatlarda, koruyucularda, sucuk, salam,  jelatinli tatlılarda, pasta ve fırın ürünlerinde, dondurmalarda, şekerlemelerde ve süt ürünlerinde de doğal renklendirici olarak bulunabilir. Bilinçili tükeci olmalı ve aldığımız gıdaların içindekiler bölümünü muhakkak okumalıyız.

Nesil tehlike altında

28 Mayıs 2024 at 04:30
Ülkemizde doğum oranı hızla düşüyor. TÜİK’in açıkladığı rakamlara göre 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı 2023’de 1,51’e kadar düştü. Türkiye’de neslin geleceği açısından ciddi bir tehlike olan doğurganlık hızının düşüşü ciddi endişelere sebep oluyor. Doğurganlık hızındaki bu düşüşün altında yatan en büyük sebep ise kısırlık olarak gösteriliyor. Öyle ki Türkiye’de 30 yıl önce erkeklerde kısırlık oranı yüzde 25’ken günümüzde yapılan araştırmalara göre 45’e kadar dayandı. Aynı şekilde kadınlarda sıkça rastlanan kısırlık nedeniyle ülkemizde her 6 çiftten birinin çocuğu olmuyor. Bu bağlamda Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 bin çift tüp bebek tedavisi olmak için sağlık kuruluşlarına başvuru yapıyor. Peki kısırlığın önlenemeyen artışının sebepleri nelerdir? Millî Gazete olarak erkeklerde ve kadınlarda artan kısırlık oranlarının nedenlerini haberimizde derledik… GENETİĞİ İLE OYNANMIŞ GIDALAR KISIRLIĞA YOL AÇIYORTürkiye’de 30 yıl önce erkeklerde kısırlık oranı yüzde 25 seviyelerindeyken 2023 yılında yapılan araştırmalara göre bu oranın yüzde 45’e kadar yükseldiği ortaya kondu. Artan kısırlık oranlarında en önemli sebep yediğimiz-içtiğimiz şeyler göze çarpıyor. Genetiği ile oynanmış gıdalar birçok sağlık sorununa sebep olurken aynı zamanda insan vücudunda da ciddi hormonal bozukluklara sebep oluyor. Özellikle de dünya çapında en çok tüketilen gıda olan tavuk ve yumurtanın başta kısırlık olmak üzere ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebileceği ortaya kondu. Yapılan araştırmalara göre tavuk ve yumurta üretiminde verimi artırmak için kullanılan östrojen hormonu erkeklerde kısırlığa neden oluyor. Tavuk ve yumurta gibi genetiği ile oynanmış birçok hileli gıda hem erkekte hem de kadında ciddi hormonel bozukluklara sebep olabiliyor. ELEKTROMANYETİK ALAN, ÜREME SİSTEMİ ÜZERİNDE ETKİLİTeknolojinin giderek gelişmesiyle gün içinde daha fazla elektromanyetik radyasyona maruz kalıyoruz. Öyle ki yapılan araştırmalara göre başta telefon kullanımı olmak üzere elektromanyetik alan yayan birçok teknolojik ürünün vücudun üreme sistemi üzerinde ciddi etkilere sebep olduğu birçok araştırmayla ortaya konulmuş durumda. Değişen hayat şartları ve toplumumuzda artan stresin de psikolojik nedenlere bağlı olarak kısırlığı tetiklediği yapılan araştırmalarla ortaya konulmuş durumda. Öte yandan artan sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımının da ciddi sağlık sorunlarına neden olmasıyla birlikte kısırlığa yol açtığı biliniyor.

Haruniye kaplıcaları nerede, otel ve pansiyon ücretleri ne kadar?

28 Mayıs 2024 at 02:05
Haruniye Kaplıcaları Osmaniye ilinde yer alan bir termal su kaynağıdır. Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde yer alan bu kaplıcalar, her derde deva olma özelliği ile bilinmektedir. Bu yazıda, bu kaplıcalara dair detaylı bilgiler sunacağız. Haruniye Kaplıcaları Nerede?Haruniye Kaplıcaları, Türkiye'nin Osmaniye iline bağlı Düziçi ilçesinin Kuşçu Köyü sınırları içinde, Düdül Dağı eteklerinde yer almaktadır. Bu kaplıca alanı, Osmaniye şehir merkezine 57 km, Adana'ya ise 143 km mesafede bulunmaktadır. Bu kaplıcalara ulaşım yolları ise şöyledir: Haruniye Kaplıcaları'na kara yolu ile ulaşabilirsiniz. TEM Otoyolu ve D-400 Karayolu'nun kesişim noktasında bulunması sayesinde, hem özel araçlarla hem de otobüsler aracılığı ile rahat bir şekilde kaplıcaya ulaşabilirsiniz.Demir yolu ile seyahat etmeyi tercih ediyorsanız, Osmaniye il merkezinden geçen demir yolunu kullanabilirsiniz. Osmaniye'ye tren aracılığı ile geldikten sonra, araç kiralayarak ya da taksi kullanarak kaplıcalara ulaşabilirsiniz.Hava yolunu tercih edenler için, Haruniye Kaplıcaları Adana ve Gaziantep havaalanlarına yaklaşık bir saatlik mesafededir. Bu havaalanlarından Osmaniye'ye düzenli giden servisler ve otobüsler bulunmaktadır. Hava yolu ile gelen ziyaretçiler, bu servisleri kullanarak kolayca kaplıcaya ulaşabilirler.Haruniye Kaplıcaları Ne Amaçla Yapıldı?Haruniye Kaplıcaları, binlerce yıllık geçmişi ile, termal suların sağlık açısından faydalı olduğuna inanılarak, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere yapılmıştır. İnsanların termal suların rahatlatıcı ve dinlendirici özelliklerinden faydalanması ve stresten arınması amacı taşımıştır. Termal suların doğal olarak yeryüzüne çıktığı bu coğrafyada, bu şifalı sulardan yararlanmak için bu tesisler kurulmuştur. Haruniye Kaplıcaları’nın Suyu Kaç Derece?Osmaniye'nin doğal güzelliklerinden biri olan Haruniye Kaplıcaları, şifalı sularıyla ziyaretçilerine çeşitli tedaviler sunmaktadır. Bu kaplıcada bulunan suyun sıcaklığı, 32°C olarak ölçülmüştür. Haruniye Kaplıcaları'nın suyu, hem dinlendirici hem de şifalıdır. Suyun sıcaklığı, vücudu rahatlatan ve kas ağrılarını hafifleten etkisi ile bilinir. Ayrıca, cilt hastalıkları, romatizmal rahatsızlıklar ve çeşitli eklem problemlerine iyi geldiği bilinmektedir. Haruniye Kaplıcaları Neye İyi Gelir?Haruniye Kaplıcaları, içerdiği mineraller ve sıcaklık değeri ile pek çok rahatsızlığa iyi gelmektedir. Bu rahatsızlıklar şöyledir: RomatizmaMide hastalıklarıBağırsak rahatsızlıklarıBeslenme bozukluklarıSinirsel hastalıklarKadın hastalıklarıKaraciğer rahatsızlıklarıSafra kesesi problemleriDeri hastalıklarıHaruniye Kaplıcaları’nın ÖzellikleriHaruniye Kaplıcaları, Osmaniye ilinin Düziçi ilçesine 15 km mesafede, Kuşçu Köyü sınırları içerisindeki Düldül Dağı eteklerinde yer almaktadır. Bu kaplıcaların özellikleri şu şekilde listelenmiştir: Kaplıca sularının sıcaklığı 32°C civarındadır; bu sıcaklık hem rahatlatıcı hem de tedavi edicidir.Suyun pH değeri 6,0 ile 7,0 arasında değişiklik gösterir; bu da suyun hafif asidik ile nötr arasında olduğunu gösterir.Haruniye Kaplıcalarının suyu, 1150 mg/lt ile 1190 mg/lt arasında değişen toplam mineralizasyon değerine sahiptir.Haruniye Kaplıcaları, kalsiyum, bikarbonat, sülfür ve magnezyum gibi çeşitli mineraller içerir.Suyun içinde bulunan 332 mg/lt karbondioksit ve 4 mg/lt florür sayesinde radyoaktif özellik gösterir.Haruniye Kaplıcaları’nda Otel ve Pansiyon Ücretleri - 2024Haruniye Kaplıcalarını ziyaret eden misafirler için çeşitli konaklama seçenekleri bulunmaktadır. Bu seçenekler şöyledir: Haruniye Kaplıcaları TesisleriErzin Artemis OtelBüyük Osmaniye OteliKaratepe Park OtelBahçe Park OtelHattusa Vacation Thermal ClubFourway Hotel SPA & RestaurantKaracalar Suit OtelMiba HotelOsmaniye Hanedan OtelRoyalton HotelBu otellerin ücretleri; kaç gün konaklama yapılacağına, oda türüne ve kişi sayısına bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Bu nedenle, güncel ücret bilgisi için bu oteller ile iletişime geçmeniz önerilmektedir.

Dünden önceki günMilli Gazete

Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya: Teşhircilik bir sergi bozukluğudur!

27 Mayıs 2024 at 11:30
Medicana Sivas Hastanesinde görevli Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, sürekli artan çıplaklık hakkında açıklamalarda bulundu.  "TEŞHİRCİLİK BİR SERGİ BOZUKLUĞUDUR"Teşhirciliğin bir sergi bozukluğu olduğunu dile getiren Özkaya, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Karşısındaki kişiyle mahrem bir ilişkisi olmadığı için bu durum psikoloji, cinsel sapma, cinsel sapkınlık olarak değerlendirilmekte. Teşhircilik, sergi bozukluğu olan kişilerde ciddi anlamda kişilik bozukluğuna denk geliyoruz. On sekiz yaşından sonra başlıyor. Genel tam bir kaynak olmamakla beraber erkeklerde daha fazla olduğu görülmekte ama son yıllarda sosyal medyada görüyoruz ki kadınlar erkeklerin oranını geçti. Teşhircilik yapan kişilerde depresyon, kaygı, endişe, kendini gösterme, dikkat çekme çabası gibi olumsuz duygular var. Bu durum bizim karşımıza çok fazla çıkıyor. Bu duruma en büyük neden de psikolojik sebepler. Teşhirciliğin nedeni çok fazla belli değil aslında ama kişinin yetiştirilme şekli, kişilik özellikleri çok fazla etkili.”“TEŞHİRCİLİK ASLINDA BİR RUH HASTALIĞIDIR"Teşhircilik fiilinde bulunan şahısların en önemli nedenleri arasında kendi güç ve kontrolünü karşı tarafa gösterme isteği taşımasının veya geçmişte yaşadığı taciz tecavüz tarzı olayların etkili olabileceğini söyleyen Özkaya, şu şekilde konuştu: “Anne, baba veya önceki kuşaklardan bir genetik aktarım olabilir. Anneden babadan gördüğü şeyleri karşı tarafı ileri yaşta gösterme ihtiyacı olabilir. Beğenilme arzusu olabilir. Annenin çocuğuna hamileyken o hamilelik sırasına geçirmiş olduğu travmatik olaylar, yas, deprem, ağır köpek saldırısı gibi durumların, travmatik boyutları anne karnında bebeğe negatif duygularla yansıyabilir. Bazı ailelerin yetiştirilme şekli olarak sen erkeksin. Şunu yapabilirsin. Erkekler böyledir. Kadınlar böyledir. Erkek değil misin? Cinsel organını göster, özel bölgeni aç göster tarzında olumsuz söylemlerle çocuk yetişiyor. Yetiştiği günden itibaren aslında bunun normal olduğunu görerek sosyal medyada, kendi hayatında bunu göstermeye çalışıyor. Son yıllarda sosyal medyada bu tarz davranışlar olumsuz tutumlar çok fazla. Tabii ki hiçbirini onaylamıyoruz. Hiçbirini tasvip etmiyoruz. Hepsi psikolojik bir vaka olarak aslında değerlendirilmesi gerekebilir. Teşhircilik aslında bir ruh hastalığı. Şöyle bir ruh hastalığı. Cinsel sapkınlığın alanına giren bir hastalık. Çünkü ne yapıyor kişi? Kendini gösteriyor. Cinsel sapma, cinsel işte hastalıkların altında cinsel sapma kategorisine giren bir hastalık ve tedavisi mümkün. Önemli olan düzenli bir ilaç tedavisi, kişiye düzenli bir psikoterapiyle tedavi almasını öneriyoruz. Eğer bu kişide ciddi anlamda kişilik bozukluğu varsa ve bunu kişilik bozukluğundan kaynaklı yapıyorsa orada ciddi anlamda tedavi almasını biz öneriyoruz ve tedavi oranı oldukça yüksek.“Kaynak: İHA

Radyoterapi mezunu ne iş yapar? İş imkânları, çalışma şartları, maaşları

27 Mayıs 2024 at 03:30
Radyoterapi mezununun ana görevi doktorun talebi üzerine hastanın belirli vücut bölümünün filmini çekmektir. Kanser hastalığının teşhisi için bilgisayarlı tomografi çekmek de bu mesleğin iş tanımında yer alır. Aynı zamanda ışın tedavisi görecek olan kanser hastaları için aygıtları hazır hale getirir. Kanser hastalarının tedavi sürecinde etkili rol oynar. Gerekirse doktorla ilgili tedavi süreci hakkında görüşür. Radyoterapistlerin diğer görev ve sorumlulukları şu şekildedir:  Radyoterapi cihazlarını talimatına göre kullanmak, Görev yaptığı cihazda hastaların günlük randevularını düzenlemek, Hasta dosyasındaki bilgileri cihazın tedavi bilgileriyle karşılaştırmak, gerekirse uyumsuzluk yaşanan bir konuda doktora bilgi vermek, Hastanın planlanan tedavi sürecini gerçekleştirmek, Verifikasyon filmini çekmek ve ilgili doktora bununla ilgili bildirimde bulunmak, Tedavinin hasta üzerinde yaratacağı etkilere dair doktora dönüş yapmak ve gerekirse doktorla bu etkileri çözmek, Günlük tedavisi uygulanan radyoterapi hastalarının tedavi dosyasını güncellemek, Sorumlu olduğu cihazlar için sağlık fizikçisi ve cihazın genel bakımlarından sorumlu firma yetkilisi ile iletişime geçmek, Görev yaptığı tedavi ünitesinin temizliğini ve düzenini sağlamak, Beklenmeyen bir tehlike halinde Acil Durum Planında yer alan prosedürleri uygulamak, Radyasyon güvenliği ve kalite kontrol departman alanında oluşabilecek herhangi bir radyasyon sızıntısına karşı gerekli tedbirleri almak, Görev yaptığı simülatör cihazlarını talimatına uygun bir şekilde kullanmak, Onkologun talimatları doğrultusunda hastanın konvansiyonel simülatör ya da BT simülatör masasına yatışını gerçekleştirmek, Doktorun yöneltmiş olduğu hastaya gereken immobilizasyonu gerçekleştirmek, Doktorun belirlemiş olduğu bölgenin filmini çekmek ya da söz konusu bölgenin BT kesitlerini almak, Hastadaki tedavi bölgelerini belirlemek konusunda doktorla iş birliği yapmak, Yatış durumu gündeme gelen hastayla ilgili pozisyon bilgilerini dosyaya geçirmek, Hastaya yapılması planlanan tedavilerle ilgili bilgi aktarmaktır.Radyoterapist İş İmkanları Nelerdir?Radyoterapi mezunları hem devlet kurumlarında hem özel sektörde hizmet veren sağlık kuruluşlarında iş bulabilir. Radyasyon onkolojisi bölümünde yalnız radyoterapi bölümü mezunları çalışır. Bu durum radyoterapi mezunlarının daha çok iş bulabilmesi anlamını taşır. Radyoterapistlerin iş bulabileceği kurumların başında özel hastaneler, devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri gelir. Özel klinik ve polikliniklerde de iş imkanı bulabilir. Radyoterapistlerin Çalışma Şartları Nasıldır?Radyoterapi mezunları günde 8 saat çalışır. Haftada toplam 40 saat mesai yapmak durumundadır. Cumartesi ve pazar olmak üzere haftada iki gün tatil hakları vardır. Çalışma saatleri içinde günde 1 saat mola verebilir. Yıllık izni toplam 14 gündür. Buna ek olarak 45 gün radyasyon izni bulunur. Radyoterapistlerin fazla mesai seçeneği kuruma bağlı olarak değişiklik gösterir. Radyoterapist Maaşları Ne Kadar?Devlet hastanesinde görev yapan terapistler sabit bir maaşa sahiptir. Buna bağlı olarak kıdem ve fazla mesai gibi etkenler alınan maaş üzerinde etkili olur. Yeni atanan bir radyoterapist 2024 yılında 34.000 TL maaş alır. Çalışma yılı arttıkça bu maaş miktarı 37.500 TL’ye kadar çıkabilir. Özel hastanede çalışan radyoterapistlerin maaş miktarı pek çok etkene bağlıdır. Kurumun politikasına ek olarak eğitim ve tecrübe gibi etkenlere göre maaş verilir. İşe yeni başlayan bir radyoterapist özel kurumlarda 22,500 TL ile 27.000 TL arasında maaş alır. Deneyim sahibi radyoterapistlerin alacağı maaş miktarı ise 28.500 TL ile 35.000 TL düzeyindedir.

1 kaşığı sütü altına çeviriyor! Altın süt nedir, faydaları nelerdir? Altın süt nasıl hazırlanır?

27 Mayıs 2024 at 00:08
‘Altın süt’ olarak bilinen içeceğin insan sağlığına bir açıdan katkı sunduğu bilinmektedir. Özellikle sağlıklı yaşam tarzını benimseyen ve hastalıklardan doğal yollar ile korunmak isteyen birçok kişi, altın süte dair sık sık sorgulamalarda bulunur. Altın süt, son dönemlerde arama motorlarına da bir hayli konu olmaya başlamıştır. Peki, altın süt tam olarak nedir, nasıl yapılır? İşte altın süte dair tüm merak edilenler… ALTIN SÜT NASIL HAZIRLANIR?Altın süt, inek sütü başta olmak üzere birçok süt türü kullanılarak hazırlanabilmektedir. Altın süte hem rengini hem de ismini veren ana madde ise zerdeçaldır. Altın süt yapımında taze zerdeçal kullanılmaktadır. Yanı sıra hava geçirmeyen ambalajlarda bulunan zerdeçal da süt yapımında tercih edilebilir. 10 çay kaşığı zerdeçal ile 1 çay kaşığı öğütülmüş karabiberi karıştırın. Ardından ise hazırladığınız toz karışımı kaynamış suya ekleyin. Bunun için yarım bardak su yeterli olacaktır. Kısık ateşte kıvamı koyulaşıncaya kadar pişirdiğiniz karışımı, 30 gün boyunca bozulmadan saklayabilirsiniz. Hazırladığınız macunu 1 bardak süte 1 çay kaşığı olacak şekilde ekleyin. Bu aşamada zeytinyağı gibi bitkisel bir yağdan da eser miktarda süte ekleyebilirsiniz. Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra sütü ısıtın ve tüketin. Altın sütü tatlandırmak için karışıma bal da ekleyebilirsiniz. ALTIN SÜTÜN FAYDALARI NELERDİR?Hem süt hem zerdeçal hem de karabiberin güçlü içeriği ile insan sağlığını pek çok açıdan katkıda bulunan altın sütün öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Bağışıklık sistemini güçlendirir.Hafızayı ve konsantrasyon durumunu geliştirir. Kurkumin içerdiği için beyin kaynaklı nörotrofik faktör düzeylerini artırır.Kalp sağlığını destekler. Kalp krizi geçirme olasılığını düşürür.Sindirim sistemini destekler. Safra üretimini artırdığı için sindirim sorunlarının önüne geçmede etkilidir.Vücut içi inflamasyonu azaltır. Kronik hastalıklarda etkili olan iltihabı bastırır.Özellikle çocuklarda soğuk algınlığı veyahut da boğaz ağrısına bağlı olarak gelişen semptomları hafifletir.

Saçı güçlendiriyor, hormonları düzenliyor! Kestane balının mucizevi faydaları

26 Mayıs 2024 at 23:59
Geçmiş dönemlerde hastalıkların tedavilerinde kullanılan, bugün ise hem tüketimde hem de yine alternatif tıpta önemini korumayı sürdüren kestane balı, arama motorlarına da sık sık konu olmaktadır. Kestane balının insan sağlığını olumlu yönde etkileyen güçlü bir içeriğe sahip olduğunu belirten uzmanlar, tüketim dozuna dikkat edilmesi halinde bu balın bağışıklık sistemini güçlendirebileceğini vurguladı. Peki, kestane balı tam olarak nedir, faydaları nelerdir? İşte kestane balına dair tüm merak edilenler… KESTANE BALI NEDİR?Kestane balı, arıların kestane ağaçlarının çiçek kısımlarından polen toplayarak ürettikleri doğal bir besin kaynağıdır. İçeriğinde bol miktarda vitamin ve mineral barındıran kestane bağlı, doğal bir şeker kaynağı olarak da tanımlanmaktadır. KESTANE BALININ FAYDALARI NELERDİR?Kestane balı vitamin ve minerallerin yanı sıra antioksidan bakımından da son derece güçlüdür. Balın bu içeriği, insan sağlığını olumlu yönde etkilemektedir. Kestane balının öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Potasyum, kalsiyum, demir, B vitamini ve magnezyum bakımından zengindir.Antioksidan bakımından zengin olduğu için hücre hasarına neden olabilen serbest radikalleri etkisiz hale getirir.Bağışıklık sistemini güçlendirir. Vücudu enfeksiyonlara karşı koruyarak hastalıklara yakalanma olasılığını düşürür.Fenolik asit bakımından zengin olduğu için vücut içi inflamasyon oranının düşürülmesinde etkilidir.Üst solunum yolları hastalıklarının tedavilerini destekler.Bağırsak florasını iyileştirerek sindirim sistemini düzenler.Hormanal fonksiyonların düzenlenmesinde etkilidir. Özellikle menopoz döneminde gözlenen sıcak basmaları, uyku hali ve ruh hali değişimlerinin etkilerini hafifletir.Saç köklerini besler. Saçı ihtiyaç duyduğu neme kavuşturarak daha parlak ve yumuşak bir görünümün yakalanmasını sağlar.Kestane balı doğrudan tüketilebildiği gibi farklı besinler ile karıştırılarak da tüketilebilmektedir. Bu balda önemli olan tüketim dozudur. Tüketimde aşırıya kaçılması halinde kan şekeri hızla yükselebilir ve dolayısı ile de istenmeyen tablolar ortaya çıkabilir.

Kavun mevsimi geldi çattı! Kavun nasıl seçilir? Kavun seçerken nelere dikkat edilmeli?

26 Mayıs 2024 at 23:45
Havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yaz meyveleri de tezgahlarda yerlerini almaya başladı. Bu kapsamda özellikle kavun tutkunları, en tatlı kavunu bulabilmek adına market reyonlarını ve manav tezgahlarını ziyaret etmeye başladı. Kabakgiller familyasının üyelerinden olan kavun, sarı renkli ve hoş kokulu bir meyvedir. Özellikle çocuklar tarafından oldukça sevilen kavunun sulu ve tatlı olanı makbuldür. Türkiye’nin birçok bölgesinde yetişen bu meyvenin ‘kelek’ çıkmaması için ise satın alma esnasında bazı püf noktalara dikkat edilmesi gerekmektedir. Peki, kavun nasıl ve neye göre seçilmelidir? İşte konuya dair ayrıntılar… KAVUN TÜRLERİÜlkemizde sıklık ile satışa sunulan kavun türleri Galia, Hasanbey ve Kırkağaçtır. Bu türlerin özellikleri ise genel olarak şu şekilde sıralanabilir: Galita tipi kavun: Yaz mevsiminin ilk kavunlarındandır. Sarı renkli ve yuvarlaktır. Bu tür kavunlar tatlı ve suludur.Kırkağaç tipi kavun: Yazın ilerleyen dönemlerinde tezgahlarda yerini almaya başlar. Şeker oranı Galia tipi kavuna göre daha düşüktür ancak aroması son derece kuvvetlidir. Bu kavun türü kesilmediği sürece çok uzun bir süre boyunca tazeliğini koruyabilir.Hasanbey kavunu: Yazın son dönemlerinde çıkan bu kavun tipi koyu yeşil renktedir. Yoğun kokusu ile fark edilen Hasanbey kavunu, tatlı ve suludur.KAVUN SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?Tatlı ve sulu kavun seçebilmek için bazı püf noktalara dikkat edilmesi gerekir. O noktalar genel olarak şu şekilde sıralanabilir: Kabuğun sert olmaması gerekir. Sert kabuk, kavunun henüz olgunlaşmadığını gösterir.Dip kısmının yumuşak olması gerekir. Bu, o kavunun tatlı olduğunu gösterir.Daha ağır kavunları tercih etmeye özen gösterin. Kavunlarda ağırlık, şeker oranı ile doğru orantılıdır.Dibini koklayın. Kavunun dibinden hoş bir koku geliyor ise o kavunun içi tatlıdır.Sap kısmını kontrol edin. Sapı hemen kopuyorsa o kavun olgunlaşmış ve yemeğe hazır hale gelmiştir.  

O besinleri tüketenler hastanenin yolunu unutacak! Bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekler

26 Mayıs 2024 at 23:03
Bağışıklık sistemi, vücudun hastalıklardan korunmasını ve mevcut hastalıkların daha hafif etkiler ile atlatılmasını sağlayan bir sistemdir. Bu sistemin dışarıdan desteklenmesi, hastalıklara yakalanma olasılığını düşürür. Hem hafif hem de ciddi hastalıklardan korunabilmek için bağışıklık sistemimizin güçlü olması gerekir. Bu sistem doğal besinler ile olduğu kadar çeşitli takviyeler ile de doğrudan desteklenebilir. Uzmanlara göre bağışıklık sistemini güçlendirmek için başta meyve ve sebze tüketiminin mevsimlerinde yapılması gerekir. Yanı sıra uyku düzenine dikkat edilmesi ve kötü alışkanlıklardan uzak durulması da bağışıklık sistemini güçlendiren başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Bizler de bu içeriğimizde genel sağlık tablomuzda büyük bir öneme sahip olan bağışıklık sistemini destekleyen yiyecek, içecek ve vitaminlere yer verdik. BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NASIL GÜÇLENİR?Bağışıklık sisteminin güçlenebilmesi için doğru ve düzenli uygulamaların hayat akışına dahil edilmesi gerekmektedir. Bağışıklık sistemini doğrudan güçlendiren bazı adımlar ise şu yönde atılabilir: Sağlıklı beslenme,Kötü alışkanlıklardan uzak durma,Düzenli olarak egzersiz yapma,Kişisel hijyene dikkat etme,Stresten uzak durma,Bağışıklığı güçlendiren besin ve takviyeleri alma,Bol su içme,Kaliteli uyku.BAĞIŞIKLIK SİTEMİNİ GÜÇLENDİREN YİYECEK, İÇECEK VE VİTAMİNLERBağışıklık sistemini doğrudan güçlendiren bazı besinler şu şekilde sıralanabilir: Balık, yoğurt, kırmızı biber, brokoli, ıspanak, lahana, zerdeçal, zencefil, sarımsak, domates, karpuz, çilek, kivi, yaban mersini, ahududu, mango, portakal, mandalina, limon, greyfurt, bitter çikolata, mürver, lahana turşusu, tatlı patates, badem, ay çekirdeği, kaju.Bağışıklık sistemini güçlendiren bazı içecekler şu şekilde:Karanfil çayı, papatya çayı, zencefil çayı, yeşil çay, havuç suyu, çilek suyu, yeşil elma suyu, nar suyu, greyfurt suyu, limon suyu, portakal suyu,Bağışıklık sistemini güçlendiren bazı vitaminler ve takviyeler şu şekilde sıralanabilir:Kara mürver, magnezyum, selenyum, çinko, E vitamini, D vitamini, C vitamini, B6 vitamini, A vitamini, propolis.

Sivilce ve akne oluşumunu önlemek mümkün! Acı elma yağı ile cildiniz ışıl ışıl olacak

26 Mayıs 2024 at 22:58
Doğal aksesuarlarımızdan olan cildimiz, birçoğumuz için son derece önemlidir. Aynaya baktığımızda kendimizi nasıl hissedeceğimiz noktasında bir hayli etkili olan cilt sağlığı, arama motorlarına da sık sık konu olmaktadır. Her birimizin cilt tipi farklıdır ve bu neden ile oluşturacağımız cilt bakım rutinlerimizde kendi cilt tipimize hitap eden ürünlerden destek almamız gerekmektedir. Günümüz gelişen kozmetik sektörü sayesinde toniklerden serumlara, kremlerden temizleyicilere kadar birçok cilt ürününe erişim sağlamak mümkün olsa da doğal içerikli ürünler her daim ilk tercihlerimiz arasında yer almalıdır. Cildin iyi temizlenmesi, cilt sağlığının korunması noktasında atılması gereken ilk adımdır. Sonrasında ise cilt tipine uygun olan ürünlerin doğru ve düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu noktada acı elma yağına dikkat çeken cilt uzmanları, bu doğal yağın özellikle yağlı ciltler için onarıcı görevde olduğunu vurguladı. Peki, acı elma yağının cilde faydaları neler? Acı elma yağı cilde nasıl uygulanır? İşte konuya dair ayrıntılar… ACI ELMA YAĞI NEDİR, NASIL ELDE EDİLİR?Acı elma yağı, adaçayı ile elde edilen bir tür yağdır. Bu yağ halk arasında ‘adaçayı yağı’ ismi ile de bilinmektedir. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde bulunan bu yağ, özellikle Fethiye ve Muğla çevrelerinde bir hayli kullanılmaktadır. Acı elma yağının yapımında adaçayı yapraklarından destek alınmaktadır. Özel işlemlerden geçen adaçayı yaprakları, geleneksel yöntemler ile acı elma yağına dönüştürülür. Bu yağın özellikle sağlık ve kozmetik sektörlerinde geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. ACI ELMA YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?Antibakteriyel özellikte olan acı elma yağı, cilt üzerinde son derece büyük bir etkiye sahiptir. Bu yağın özellikle yağlı cilt tiplerine sahip olan kişiler tarafından kullanılması önerilmektedir. Acı elma yağını uygulamadan önce cildin temizlenmesi gerekir. Nazik bir temizleyici ile cilt temizlendikten sonra hafif bir şekilde kurulanmalıdır.  Ardından birkaç damla acı elma yağı, cilt tipinize uygun sabit bir yağ ile karıştırılmalı ve cilde doğrudan uygulanmalıdır. Bu sayede mevcut sivilceler hızla kuruyacak ve yeni sivilce oluşumunun önüne geçilecektir. Acı elma yağının cildin yanı sıra saç sağlığını da desteklediği bilinmektedir. Birkaç damla acı elma yağının sabit bir yağ ile karıştırılarak saç diplerine uygulanması halinde kepek oluşumunun önüne geçilecek ve saç kökleri güçlenecektir. Yağ uygulamasının ardından saçların durulanması gerekmektedir.

Diş minesi nedir, neden aşınır? Diş minesi aşınmasına ne iyi gelir?

26 Mayıs 2024 at 22:51
Ağız ve diş sağlığı, genel insan sağlığı açısından son derece önemli bir yere sahiptir. Vaktinde teşhis edilip tedavi edilmeyen diş sorunları, birçok hastalığı da beraberinde getirebilir. Bu kapsamda en sık görülen diş rahatsızlıklarından biri de diş minesinin aşınmasıdır. Diş minesi, genel diş sağlığının korunmasında önemli bir göreve sahiptir. Bu neden ile diş minesinde gelişen rahatsızlıkların hızlı bir şekilde tedavi edilmeleri gerekir. Peki, diş minesi tam olarak nedir, neden aşınır? Diş minesinin aşınması nasıl önlenir? İşte konuya dair tüm merak edilenler… DİŞ MİNESİ NEDİR?Diş minesi, dişleri çürüklerden ve olası hasarlardan koruyan bir kaplamadır. Dişin en dıştaki tabakası olan bu yapı, yarı saydamdır. Dişlerin ışıltılı ve parlak görünmesini sağlayan mine, vücuttaki en sert maddedir ve yüksek oranda mineral içerir. Ağız ve diş sağlığının yeterince önemsenmediği durumlarda diş minesinin aşınmaya başladığı görülür. Şekerli gıdalar, alkollü ve asitli içecekler, diş minesinin aşınmasına sebep olan başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Ayrıca; ilk dişleri yanlış ve yetersiz fırçalamak, fırçalama esnasında sert diş fırçaları kullanmak da diş minesinin hasar almasına yol açabilir. Tırnak ve tırnak eti yeme alışkanlığı da diş minesinin düşmanları arasında yer almaktadır. DİŞ MİNESİ AŞINMASINA NE İYİ GELİR?Sıcak ve soğuk gıda ve içeceklere karşı hassasiyet, dişlerde yer yer sararma ve koyu renk, diş aralarında kanama, dişlerde şiddetli acı, dişin üst tabakasında mat ve pürüzlü görünüm gibi belirtiler, diş minesinin aşındığına işarettir. Diş minesi aşınma tedavisi kişi özelinde, diş hekimi tarafından planlanmaktadır. Diş minesinin aşınması halinde tıbbi tedavi, dışardan da desteklenmelidir. Diş minesi aşınan kişilerin ağrılarını ve diğer belirtilerini hafifletecek bazı etkili yöntemler ise şu şekilde sıralanabilir: Su tüketimini artırmak,Dişleri sabah ve akşam olmak üzere en az iki dakika olacak şekilde fırçalamak,Yumuşak veyahut da orta sertlikte diş fırçası kullanmak,Beslenme programına yeşil yapraklı sebzeleri dahil etmek,Şekerli ve asitli ürünlerden uzak durmak.

Ananas sirkesi nedir, nasıl yapılır? Ananas sirkesinin faydaları nelerdir?

26 Mayıs 2024 at 22:41
Ananas sirkesi, son dönemlerde birçok kişi tarafından tüketilmeye başlanışmış olan sirke türlerinden biridir. Özellikle sağlıklı yaşam tarzını benimseyenler, dengeli bir şekilde kilo vermek isteyenler ananas sirkesinden destek almaya başlamışlardır. Ananas sirkesi, ananasın mayalanması sonucunda oluşan fermente bir içecektir. Meyvenin kabukları ve suyu kullanılarak hazırlanan bu içecek, içerik bakımından son derece güçlüdür. Peki, ananas sirkesi tüketimi neye/ nelere iyi gelir? İşte detaylar… ANANAS SİRKESİ NASIL YAPILIR, FAYDALARI NELER?Ananas sirkesi çeşitli noktalardan satın alınabileceği gibi evde de rahatlık ile hazırlanabilmektedir. Ananasın kabuğunu bir fırça yardımı ile iyice temizleyin ve ananasın meyve kısmını küp küp doğrayın. Cam kavanozların içlerine hem meyvenin kendisini hem de kabuklarını koyun. Kavanozlara su, tuz ve sirke de koyduktan sonra bir tahta kaşık ile karıştırın. Kavanozların üzerlerini bir bez ile örtün ve 3- 4 hafta boyunca her gün düzenli olarak karıştırın. Sürenin sonunda ananas sirkeniz tüketime hazır hale gelecektir. ANANAS SİRKESİNİN FAYDALARI NELERDİR?Vitamin ve mineraller bakımından son derece zengin olan ananas sirkesinin başlıca faydaları şu şekilde sıralanabilir: Probiyotik bakımından zengin olduğu için bağırsak sağlığını destekler.C vitamini ve manganez bakımından zengin olduğu için bağışıklık sistemini destekler.Serbest radikallere karşı savaşarak hücre hasarının önüne geçer.İçeriğinde bulunan ‘bromelain’ isimli enzim sayesinde metabolizmanın daha hızlı çalışmasını sağlar.Düzenli olarak tüketilmesi halinde kan şekerini dengeler.Eklemlerde oluşan iltihabın kurutulmasında görev alır.Metabolizmayı hızlandırdığı, bağırsakları ve sindirim sistemini düzenlediği için kilo vermeye yardımcı olan ananas sirkesi, herhangi bir sağlık sorunu bulunmayanlar tarafından doktor kontrolünde tüketilebilir. Genel olarak öğünler ile birlikte tüketilen bu ürün, asidik yapısı sebebi ile aç karna içilmemelidir. Aksi takdirde bazı mide sorunları baş gösterebilir.

Paramedik mezunu ne iş yapar? İş imkanları, çalışma şartları, maaşları

26 Mayıs 2024 at 03:30
Paramedik, acil durumlarda ilk müdahaleyi yapmakla görevli sağlık çalışanıdır. Acil tıbbi hizmetin vazgeçilmez bir parçası olan paramedik geniş bir çalışma alanına sahiptir. Genelde ambulanslarda ya da hastanelerin acil bölümlerinde karşımıza çıkan paramediğin iş sorumluluğu oldukça geniştir. Tıbbi müdahaleden yaşam destek ekipmanlarının kullanımına kadar geniş bir alanda iş yaparlar.Paramedik mezunlarının yaptığı başlıca işler şu şekildedir:  Hayati tehlikenin söz konusu olduğu yaralanma ya da kaza gibi vakalara ilk müdahalede bulunmak, Hasta taşıma tekniklerine bağlı kalarak hastayı ambulans ya da sedye gibi yerlere taşımak, Kırık ya da yanık gibi hasta stabilizasyonunun sağlanması gereken noktalarda işlem yapıp hastaneye nakil gerçekleştirmek, Hasta nakil işlemlerinin yapıldığı esnada hastayı tedavi etmek, Sağlık kuruluşunda ve ambulansta hastanın bakımını sürdürmek, EKG okuyarak sağlık kuruluşlarına hasta ile ilgili doğru bilgi iletmek, Varsa hastanın kanamasını durdurmak, Travma yaşayan hastaları sakinleştirmek, Hastayı nakil işlemi için hazır hale getirmek, Acil doğumlarda hastaya ilk müdahaleyi gerçekleştirmektir.Paramedik Mezunu İş İmkanları Nelerdir?Paramedik mezunu, Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan özel ve kamu hastanelerinde iş bulabilir. Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri bünyesinde de bu mezunlar iç iş imkanları mevcuttur. Devlet hastanelerinde çalışmak isteyen paramedik mezununun KPSS sınavından yeterli puanı alması gerekir. Paramedik mezunu için çalışma bölümleri ise ambulans ve hastanenin acil bölümüdür. Yapılan son düzenlemeler ile bir paramedik mezunu AVM’de de çalışma fırsatı bulabilir. Paramedik Çalışma Şartları Nelerdir?Paramedikler acil tıbbi durumların yer aldığı bölgelerde çalışır. Bu nedenle çalışma şartlarının zorlu olduğunu söylemek mümkündür. Acil durumların ortaya çıktığı vakalara müdahale eden paramediklerin çalışma saatleri düzensizdir. Gece ve hafta sonları da çalışabilirler. Bazı durumlarda paramedikler 24 saat çalışmak durumunda kalabilir. Paramediklerin çalışma bölgeleri de acil durumlara bağlı olarak belirlenir. Genelde ambulanslarda ya da hastanelerin acil bölümlerinde çalışan paramedikler beklenmedik durumlara da müdahale eder. Kaza ya da afet bölgelerine gitmeleri gerekebilir. Aynı zamanda hava durumuna uygun giyime ve ekipmanlara sahip olmaları işlerinin bir parçasıdır. Paramedik Maaşları Ne Kadar?Paramedik maaşları çalıştıkları kuruma ve tecrübeye bağlı olarak değişiklik gösterir. Tüm sağlık kurumlarının ve çalışma alanlarının ortalaması alındığında paramedik maaşları 20.000 TL ile 41.000 TL arasında değişir. Özel sektörde ise paramedik maaşları 17.000 TL ile 27.500 TL arasında değişiklik gösterir. Devlet kurumlarındaki paramedik maaşları şu şeklidedir:  Yeni başlayan bir paramedik 35.000 TL ile 35.500 TL arası, 5 yıllık deneyimi olan bir paramedik 36.500 TL ile 37.000 TL arası, 10 yıllık deneyimi olan bir paramedik 38.000 TL ile 38.500 TL arası, 20 yıllık deneyimi olan bir paramedik 39.500 TL ile 40.000 TL arası, 25 yıllık deneyimi olan bir paramedik 40.500 TL ile 40.750 TL arası, 30 yıl ve üzerinde deneyimi olan bir paramedik 41.000 TL’dir.Paramedik Maaşı Hangi Faktörlere Bağlıdır?Paramedik maaşı üzerinde en büyük etken çalışılan kurumun devlet ya da özel olmasıdır. Özel sektörde yer alan paramediklerin aldığı maaş devlet memurlarına nazaran çok daha azdır. Aynı zamanda çalışma saatleri daha düzensiz olabilir. Çalışma şartlarının zorlu olması paramedik maaşlarının daha fazla olmasına yol açar.

Türkiye'de Sağlık Vadisi kurulmasına onay verildi

25 Mayıs 2024 at 14:40
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan genelgeye göre sağlık vadisi kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayınlandı Alınan karara göre, sağlık alanındaki eğitim, araştırma, geliştirme, biyoteknoloji ve bilişim kapasitesinin artırılması kapsamında, ilaç ve tıbbi teknolojiler alanında araştırma geliştirme, klinik araştırmalar ve üretim hazırlık aşamalarını içeren entegre bir sağlık sisteminin oluşturulması için gerekli faaliyetleri yürütmek, bünyesindeki prototip üretim alanları, büyük veri araştırmaları merkezi ile mükemmeliyet merkezlerinde girişimciler, araştırmacılar, akademisyenler başta olmak üzere sektör temsilcilerine hizmet sunmak ve bu amaçla Türkiye Sağlık Vadisi adıyla belirlenen alanı işletmek ve yönetmek üzere Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından bir şirket kurulacak. SAĞLIK BAKANI KOCA SOSYAL MEYDA HESABINDAN DUYURDUBakan Koca, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Sağlık Vadisi'nin kuruluşu ile ilgili karar Resmi Gazete'de. Bugün yayınlanan Resmi Gazete ile Sağlık Vadisi projesinin hayata geçirilmesi konusundaki en ileri adım Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla atıldı. 'Sağlık bilim ve teknolojileri alanında istikbalimiz için söyleyecek sözüm, yapacak işim var' diyen herkesi kuşatacak bir ekosistem kuruluyor. Yerelleşme hızlanacak, dışa bağımlılık azalacak. Hepsi, önce kendine yeten; sonra, ihtiyaç duyanlara yardım edebilen güçte bir Türkiye için. Büyük başlangıç ülkemize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.

Horlama sorunu yaşayanlar dikkat! O cihazlar horlamayı tetikliyor...

24 Mayıs 2024 at 14:31
Horlama, her yaş aralığında gelişebilen bir durumdur. Cinsiyet fark etmeksizin milyonlarca kişide görülen özellikle de gelişim çağında olan çocuklarda uykusuzluğa sebep olduğu için farklı sorunlara da yol açabilen horlama durumu, yaşam kalitesini bir hayli düşürmektedir. Kişinin kendisinin yanı sıra aynı ortamda olduğu diğer insanları da bir hayli sıkıntıya düşüren horlama durumu, arama motorlarına sık sık konu olmaktadır. Horlamaya sebep olan faktörler, birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Peki, horlama nedir, neden olur? Horlama nasıl tedavi edilir? İşte konuya dair tüm merak edilenler… HORLAMA NEDİR, NEDEN OLUR?Uyku sırasında havayollarının daralması ve gevşemesi neticesinde hava akımı engellenir ve sonrasında da nefes alma, sert ve gürültülü bir hale dönüşür. Bu durum, ‘horlama’ olarak adlandırılır. Özellikle erkeklerde ve yüksek kilolu kişilerde daha sık gözlenen horlama durumu, uyku kalitesini düşürdüğü için kişinin sürekli olarak yorgun hissetmesine yol açar. Kişinin horlaması ile birçok farklı faktörün doğrudan ilişkili olduğu bilinir. Ağız ve sinüs anatomisi, soğuk algınlığı, yaş, kilo, gün içerisindeki yorgunluk durumu, sigara- alkol tüketimi gibi faktörler, horlamanın başlıca nedenleri arasında gösterilebilir. HORLAMA BELİRTİLERİ NASIL DİNDİRİLİR?MR, röntgen, CT taraması, polisomnografi (uyku çalışması) gibi uygulamalar, horlamanın teşhis edilmesini kolaylaştırır. Horlama tedavisinde; ablasyon tedavisi, radyofrekans dalgaları, septoplasti, lazer yardımlı uvulopalatoplasti (LAUP), nazal valf cerrahisi, oral aparatlar, pozitif hava yolu basıncı, küçük dil- yumuşak damak ameliyatı, tonsillektomi, adenoidektomi gibi yöntemlerden destek alındığı bilinmektedir. Tıbbi müdahalelerin yanı sıra evde alınacak bazı tedbirler ile de horlama belirtilerini hafifletmek mümkündür. Horlamanın önüne geçen bazı yöntemler ise şu şekilde sıralanabilir:  Burun şeritleri kullanmak,Yan yatmak ve başı yüksekte tutmak, Egzersiz yapmak,Kilo vermek,Uyku düzeni oluşturmak,Boğaz egzersizi yapmak,Alkol ve sigara tüketmemek, Uyku esnasında odada akıllı telefon ve diğer elektronik cihazlar bulundurmamak.

Faranjit neden olur, belirtileri nelerdir? Faranjite ne iyi gelir?

23 Mayıs 2024 at 06:51
Boğazın arka kısmında kalan mukoza zarının iltihaplanması sonucu gelişen faranjit, çoğu kişi tarafından ‘öğretmen hastalığı’ olarak nitelendirilmektedir. Gün boyu konuşan, zaman zaman konuşma esnasında kendilerini zorlayan öğretmenlerde sıklık ile gözlenen bu rahatsızlık, hayat kalitesini bir hayli düşürmektedir. Yanma, ağrı ve yutma güçlüğü belirtileri ile kendini hissettiren faranjit, müdahale gerektiren bir durumdur. Aksi takdirde ağrı durumu zaman içerisinde artarak dayanılmaz hale gelebilir. Peki, faranjit belirtileri nasıl geçer? Faranjite karşı nasıl önlemler almak gerekir? İşte faranjite dair tüm merak edilenler… FARANJİT NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?Faranjit; yutak bölgesi ve boğazın arka kısmında bulunan mukoza zarının iltihaplanması durumudur. Akut ve kronik olmak üzere iki türü bulunan faranjit, pek çok faktörün etkisi ile gelişebilir. Akut faranjitin bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak geliştiği bilinmektedir. Kronik faranjitte ise yine enfeksiyon etkenleri bulunmak ile birlikte tahriş edici faktörler de vardır. Bademcik iltihabı, çevresel kirlilik, reflü, alerjik reaksiyonlar, suçiçeği, kızamık, boğmaca, krup, adenovirüs ve A grubu streptococcus faranjite sebep olan faktörler arasında sıralanabilir. Farenjitin yaygın belirtileri şu şekildedir: Boğazda yanma, ağrı ve kaşıntı,Geniz akıntısı,Öksürük, Yutma güçlüğü,Ses kısıklığı,Bademciklerde şişme,Kas ve eklem ağrıları, Burun akıntısı,Boğazın arka kısmında beyaz renkli leke oluşumu,Ağızda farklı tat,Mide bulantısı,Baş ağrısı,Lenflerde şişkinlik.FARANJİTE NE İYİ GELİR?Faranjitin tedavisi için bir hekime başvurulması gerekmektedir. Yanı sıra alınacak bazı önlemler ile de faranjit belirtilerini büyük ölçüde hafifletmek mümkündür. O önlemler ise şu şekilde sıralanabilir: Papatya, hatmi, ekineazya, meyan kökü ve ıhlamur gibi bitki çayları tüketmek,Bol miktarda su içmek,Ilık tuzlu su ile gargara yapmak,Bal yemek,Dinlenmek,Tavuk suyu çorbası içmek.

Sık tuvalete gidenler dikkat! Enfeksiyon kapmış olabilirsiniz... İdrar yolu enfeksiyonuna ne iyi gelir?

23 Mayıs 2024 at 06:46
İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi, çoğu zaman idrar yolu enfeksiyonunun geliştiğini göstermektedir. Bu, hemen hemen herkesin başına bir kez de olsa gelmiş olan bir durumdur. İdrar yolu enfeksiyonu, kişinin sağlığını etkileyen ve yanı sıra hayat kalitesini de bir hayli düşüren bir durumdur. Peki, idrar yolu enfeksiyonu neden olur, belirtileri nelerdir? İdrar yolu enfeksiyonuna ne iyi gelir? İşte konuya dair ayrıntılar… İDRAR YOLU ENFEKSİYONU NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?‘İYE’ olarak da bilinen idrar yolu enfeksiyonu, üriner sistem, mesane, üretra veyahut da böbreklerin herhangi bir yerinde E. Coli başta olmak üzere birçok bakteri türünün neden olduğu bir enfeksiyon durumudur. İstatistiklere göre bu enfeksiyon, insan vücudunda en sık gözlenen ikinci enfeksiyon türüdür. İdrar yolu enfeksiyonunun yaygın görülen belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Sık sık idrara çıkma,İdrar yaparken yanma ve ağrı,Kasık veyahut da alt karın bölgesinde ağrı,Aniden gelen idrara çıkma isteği, Mesane boşaltılmış olduğu halde idrar varmış hissi,Hafif ateş,Yorgunluk,Mide bulantısı ve kusma, Sırt ve bel ağrısı,Gece saatlerinde artan idrar,İdrarda kan, renk koyuluğu ve kötü koku.İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNA NE İYİ GELİR?İdrar yolu enfeksiyonu zamanında müdahale edilmediği takdirde beraberinde farklı hastalıkları da getirebilir. Bu neden ile belirtilerden biri veyahut da birkaçının gözlendiği durumlarda mutlaka bir hekime başvurulması gerekmektedir. Hekimler genel olarak bu enfeksiyon türü için antibiyotik tedavisi önermektelerdir. Antibiyotik tedavisinin yanı sıra idrar yolu enfeksiyonuna karşı kişinin alması gereken birtakım önlemler de bulunmaktadır. Bu kapsamda idrar yolu enfeksiyonunun belirtilerini hafifleten bazı yöntemler şu şekilde sıralanabilir:  Bol su içmek, Kafein içeren içeceklerden uzak durmak, Şekersiz kızılcık suyu içmek,Karın bölgesini sıcak tutmak,Bol miktarda C vitamini almak,İdrarı tutmamak,Yoğurt ve kefir gibi probiyotik bakımından zengin besinler ile beslenmek.

Yer elması nedir, nasıl tüketilir? Yer elmasının faydaları nelerdir?

23 Mayıs 2024 at 06:40
Sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getiren veya getirmenin yollarını arayan birçok kişi, yer elması tüketimine ağırlık vermektedir. Vitaminler ve mineraller bakımından son derece zengin olan bu bitkinin, insan sağlığını pek çok açıdan desteklediği bilinmektedir. Zencefile benzeyen görüntüsü ile dikkat çeken yer elmasının doğal şeker oranı yüksektir ancak buna rağmen bu bitkinin kan şekeri üzerinde minimum etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Peki, yer elmasını özel kılan nedir? Yer elması tüketiminin faydaları nelerdir? İşte ayrıntılar… YER ELMASI NEDİR?Bilimsel adı ‘helianthus tuberosus’ olan yer elması, Kuzey Amerika’ya özgü bir bitkidir. Asteraceae familyasının bir üyesi olan bu bitkinin kök sapları yenilmeye müsaittir. Zencefil ile benzer bir görüntüde olan yer elması, patates ile de karıştırılmaktadır. Vitamin ve mineraller bakımından zengin olan yer elmasının 150 gramlık porsiyonu üzerinden yapılmış olan besin değeri hesabı şu şekildedir: Kalori: 110 kcalYağ: 0 Karbonhidrat: 26.1 gSodyum: 6 mgLif: 2.4 gŞeker: 14.4 gDemir: 5.1 mgProtein: 3 g Potasyum: 644 mg Fosfor: 117 mgMagnezyum: 25.5 mgBakır: 0.2 mgYER ELMASININ FAYDALARI NELERDİR?Yer elması, çiğ, pişmiş veyahut da çorba şeklinde tüketilebilir. Kan şekerini sabit tutma özelliği bulunan bu bitkinin vücut açısından yararları ise şu şekilde sıralanabilir: Bağırsak fonksiyonunu düzenler.Kansere karşı koruyucu etkisi bulunur. Kolesterolün düşürülmesine katkıda bulunur. Kan basıncını düzenler.Kan şekerini kontrol altına alır.Yer elmasının insan sağlığı açısından pek çok faydası olsa da her üründe olduğu gibi bu bitkide de tüketim dozuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Fazla miktarda tüketilen yer elması çeşitli bağırsak ve mide sorunlarına yol açabilir. Ayrıca aşırı miktarda yer elması tüketiminin hazımsızlık, kabız gibi sorunlara yol açtığı da bilinmektedir.

Saplarını atan bin pişman olacak! Hem yemekleriniz hem cildiniz için çilek sirkesi tarifi

23 Mayıs 2024 at 06:35
Çilek, güçlü antioksidan içeriği ile vücut sağlığını pek çok açıdan destekleyen bir meyvedir. Taze çilek tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, hastalıklara yakalanma olasılığını düşürdüğü bilinmektedir. Çileğin yanı sıra meyvenin saplarının da birçok alanda değerlendirilmeye müsait oldukları bilinmektedir. Bu kapsamda çilek saplarından yaygın olarak yapılan ürünlerin başında sirke gelmektedir. Peki, çilek sirkesi nasıl yapılır? Çilek sirkesi neye iyi gelir? İşte çilek sirkesine dair tüm merak edilenler… ÇİLEK SİRKESİ NASIL YAPILIR?Çilek sirkesinin yapımında taze ürünlerin kullanılması son derece önemlidir. Sirke için gereken malzemeler ise şu şekildedir: Yarım kilo taze çilek1 litre su1 tane limonun suyu1 su bardağı şeker/ balÇilek sirkesinin yapım aşamaları sırası ile şu şekildedir: Çileklerin saplarını temizleyin ve iyice yıkayın.Çilekleri, iyice yumuşayana kadar suda haşlayın.Çilekler pişince ocağın altını kapatın ve meyveleri ezerek püre haline getirin.Hazırladığınız püreyi bir süzgeçten geçirin ve çekirdeklerini ayırın.Çekirdeksiz çilek püresini bir kavanoza aktarın ve üzerine bal ile limon suyunu ekleyerek bir güzel karıştırın.Kavanozun ağzını bir kağıt havlu veya temiz bir bez ile kapatıp güneş gören bir yerde bekletin. Bu süreçte üst tabakada beyazlıklar gözlenebilir fakat bu endişelenecek bir durum değildir.Ağzı sıkı bir şekilde beklettiğiniz çilek sirkesini 3 haftanın sonunda kullanmaya başlayın.ÇİLEK SİRKESİ NASIL KULLANILIR, FAYDALARI NELERDİR?Çilek sirkesi; salatalarda, içeceklerde ve bazı soslarda kullanılabilmektedir. Ayrıca cilt lekelerini gidermekte de etkili olan bu sirke, bakım rutinlerini büyük ölçüde desteklemektedir. Doğal yöntemler ile fermente edilerek hazırlanan çilek sirkesinin öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Göz sağlığını destekler.Bağışıklık sistemini güçlendirir.Cilt kuruluğunu giderir.Ciltte gözlenen güneş lekelerini giderir.Varislerin üzerinde bekletilmesi halinde bölgeyi rahatlatır.Saç durulama suyuna birkaç kaşık eklenmesi halinde kepek oluşumunun önüne geçer.

❌
❌