Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 5 Mayıs 2024Sağlık

Sağlıklı bir vücut için günde kaç adım atmalısınız?

5 Mayıs 2024 at 00:24
Günlük yaşamımızın önemli bir parçası haline gelen adım sayısı, sağlıklı yaşam için tartışmalı bir konu haline geldi. Genellikle, 10 bin adım günlük hedef olarak kabul edilirken, son araştırmalar bu sayının yaşa ve alışkanlıklara değişebileceğini gösteriyor. Peki sağlıklı bir vücut için günde kaç adım atmalısınız? İşte cevabı!

Sağlıklı bir öğün için tabağa neyden ne kadar koymalı?

5 Mayıs 2024 at 10:26
Sağlıklı bir yaşam için dengeli beslenme büyük önem taşır. Dengeli bir öğün, tabağınızda çeşitli besin gruplarının dengeli bir şekilde yer almasıyla başlar. Protein, karbonhidrat, yağ, lif ve vitamin-mineral bakımından zengin besinleri içeren bir tabak, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri karşılayarak sağlıklı bir yaşamın temelini oluşturur. Sizin için doğru bir tabakta bulunması gereken besinleri ve oranlarını derledik. İşte, detaylar...

Beşinci hastalığa dikkat!

5 Mayıs 2024 at 09:23
Genellikle okul çağındaki çocuklarda görülen ve her 4-7 yılda bir salgınlar yapan Beşinci Hastalık vakaları artışta. Dr. Şirin Seçkin, "Beşinci Hastalık, normalde tehlikeli bir enfeksiyon değil. Ancak talasemi gibi altta yatkınlığı olanlarda aylarca hatta yıllarca süren kemik iliğini baskılayan bir enfeksiyona yol açabiliyor. Hastalığı daha önce geçirmemiş gebelerde düşüğe yol açabiliyor" ifadelerini kullandı. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi

"Hint safranı" olarak bilinen zerdeçalın faydaları nelerdir, neye iyi gelir? Zerdeçal zayıflatır mı?

5 Mayıs 2024 at 06:44
Zencefil ailesine mensup olan zerdeçal, oldukça faydalı bir bitkidir. İçeriğindeki kurkumin bileşiği ile tanınan zerdeçal, Hindistan yarımadası ve Güneydoğu Asya'ya özgü bir bitki olup sindirim sorunlarından cilt hastalıklarına, yaralardan enfeksiyonlara kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Bu makalede, zerdeçal ile ilgili çeşitli ayrıntılara değinecek, faydalarından ve nasıl tüketilebileceğinden bahsedeceğiz. Zerdeçal Nedir?Zerdeçal, zencefil ailesinin üyesi bir bitki olup, kurkumin bileşiği sayesinde sağlık üzerine pek çok faydası bulunur. Anavatanı Güneydoğu Asya olan bu bitki, sarı çiçekleri ve altın-turuncu renkli kökleri ile dikkat çeker. Aynı zamanda "hint safranı" olarak da bilinir ve antiinflamatuar özellikleri ile sindirim ve karaciğer sorunlarından cilt hastalıklarına kadar geniş bir yelpazede etkilidir. Zerdeçalın içeriğinde, canlı sarı rengini veren kurkumin gibi kurkuminoidler bulunurken; uçucu yağlar, proteinler ve reçineler gibi besin ögeleri de mevcuttur. Hafif keskin ve acımsı bir tadı vardır ve salatalara ve yemeklere aroma katmak için kullanılabilir. Günlük olarak 1-2 kaşık toz halinde tüketilmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlar. Zerdeçalın faydaları arasında; ağrıları hafifletme, iltihabı azaltma, kalp sağlığını koruma, bilişsel fonksiyonları destekleme, bağırsak sağlığını iyileştirme ve cildi canlandırarak parlaklık kazandırma gibi etkiler yer alır. Ayrıca, içerdiği kurkumin sayesinde serotonin ve dopamin seviyelerini artırarak depresyon gibi duygudurum bozukluklarının tedavisine yardımcı olur. Zerdeçalın Faydaları Nelerdir?Zerdeçalın sağlık üzerine bilinen pek çok faydası bulunur. Bu faydalardan bazıları şöyledir: ltihabı önleyerek eklem ağrılarını azaltır.Üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtilerini hafifletir.Yaşlanmayı geciktirici etkisi vardır.Mikrop ve bakteriler ile savaşarak hastalıklara karşı koruma sağlar.Karaciğer fonksiyonlarını iyileştirir ve toksinlerden arındırmaya yardımcı olur.Kanser hücrelerinin yayılmasını engellemeye yardımcı olur.Kan şekerini dengeleyerek kalp sağlığını destekler.Depresyonun etkilerini azaltır.Bağışıklık sistemini güçlendirir.Sindirim sistemini düzenler ve; şişkinlik, gaz ve hazımsızlık gibi sorunlara iyi gelir.Cilt sağlığını destekler; akne, egzama ve sedef hastalığı gibi rahatsızlıkları yatıştırır.Hafızayı güçlendirir; Alzheimer gibi hastalıkların tedavisine katkı sağlar.Zerdeçal Neye İyi Gelir?Zerdeçal, sağlık açısından pek çok yönden fayda sağlar; özellikle nörolojik sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunur. Zerdeçal, pek çok hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Bu hastalıklar arasında özellikle kalp ve damar sağlığını etkileyenler öne çıkar. Ayrıca, düzenli tüketimi ile zerdeçal, kanser ve metabolik sendrom risklerini azaltır. Zerdeçalın yapısındaki bileşenler, beyinde bulunan nöronların onarımını destekler. Bu sayede beyin daha güçlü sinapslar oluşturarak hafızayı güçlendirir. Zerdeçal Zayıflatır Mı?Zerdeçalın zayıflamaya yardımcı olup olmadığı konusundaki araştırmalar ilgi çekici sonuçlar ortaya koymaktadır. 2018 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada, kurkuminin vücut kitle indeksi, kilo, bel çevresi ve leptin seviyelerinde belirgin bir azalma sağladığı gözlemlenmiştir. Zerdeçal Nasıl Tüketilebilir?Zerdeçalın faydalarından yararlanmak isteyenler için doğru kullanım yöntemlerini bilmek gerekir. Zerdeçal, çoğunluk ile yemeklere toz olarak eklenerek tüketilir. Özellikle fırında yapılan yemeklerde ya da çorbalarda renk ve aroma katmak için kullanılır. Soslarınıza da lezzet vermek amacı ile zerdeçal ekleyebilirsiniz ya da et, tavuk gibi ürünlerin marinesinde kullanabilirsiniz. Ayrıca, omlet ya da çırpılmış yumurtaya baharat olarak ekleyerek de kullanabilirsiniz. Zerdeçal; smoothie, süt, çay veya kahve gibi içecekler ile de tüketilebilir; ancak kurkuminin emilimini artırmak için; karabiber, zeytinyağı, avokado ya da yağlı tohumlar ile birlikte kullanılması önerilir.

Zencefilin faydaları nelerdir, neye iyi gelir? Zencefilin yan etkileri var mıdır?

5 Mayıs 2024 at 06:35
Zencefil, şahsına münhasır aroması ile bilinen, sağlık için pek çok faydası bulunan bir gıdadır. Bu makalede, zencefil ile yakından tanışacaksınız... Faydaları, nasıl tüketildiği, olası yan etkileri, besin değerleri gibi konular için buyurunuz yazımıza! Zencefil Nedir?Zencefil, keskin ve güçlü aroması ile tanınan, Asya'nın tropik iklim kuşağı altındaki bölgelerinde yetişen, Zingiberaceae bitki ailesine ait bir bitkinin kökünden elde edilen bir baharattır. Bilimsel adı Zingiber officinale olan zencefil, sindirimi kolaylaştırma ve mide bulantısını hafifletme gibi özellikleri ile ünlüdür. Zencefilin Faydaları Nelerdir?Zencefilin bazı faydaları şöyle sıralanmıştır: Sindirim sorunlarını hafifletir.Mide bulantısını yatıştırır.Balgam söktürücü özelliği ile öksürüğü hafifletir.Kilo vermeye yardımcıdır.Antiinflamatuar özellikleri sayesinde eklem ve kas ağrılarını azaltır.Kolesterolü kontrol altına alır. LDL kolesterol seviyesini düşürmeye yardımcı olur.Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu enfeksiyonlara karşı korur.Anksiyete, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğunu hafifletir.Zencefil, kalp hastalıkları riskini azaltır.Beyin fonksiyonlarını destekler.Adet öncesi gerginlik sendromundan kaynaklanan ağrıları azaltır.Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur.Zencefil Neye İyi Gelir?Zencefil şu durumlara iyi gelen bir gıdadır: Taşıt tutması ve sabah bulantısı gibi mide bulantılarına karşı etkilidir.Baş dönmesi semptomlarını azaltıcı etkisi bulunmaktadır.İshal ve irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi sindirim sorunlarına yardımcı olur.Kanser tedavisinin neden olduğu mide bulantısı gibi yan etkilere karşı kullanılabilir.Kolik ve mide rahatsızlıklarını hafifletir.Zencefil Nasıl Tüketilebilir?Zencefilin farklı formları taze ya da kurutulmuş olarak, toz haline getirilmiş ya da öğütülmüş olarak bulunabilir ve çeşitli şekillerde tüketilebilir. Zencefil; ana yemeklerde, salata soslarında, çorbalarda, tavuk ve sebze yemeklerinde, içeceklerde ve keklerde kullanılabilir. Özellikle zencefil çayı, iltihaplı hastalıkların tedavisinde ve mide bulantısını hafifletmede sıkça tercih edilir. Taze zencefil, dondurucuda saklanabilir ve ihtiyaç duyulduğunda çeşitli tariflere kolaylık ile eklenir. Zencefil Çiğ Olarak Tüketilebilir Mi?Zencefil, çiğ olarak tüketilebilir. Ama; bazıları için bu keskin tat oldukça yoğun olabilir. Eğer çiğ zencefilin tadını doğrudan çıkarmak istiyorsanız, rendelenmiş zencefili bir bardak su ile karıştırarak daha yumuşak bir içecek elde edebilirsiniz. Zencefilin Yan Etkileri Var Mıdır?Zencefil, günlük 4 grama kadar alındığında güvenli kabul edilir. Ancak; daha yüksek dozlarda zencefil kullanımı bazı olumsuz etkilere neden olabilir. Yüksek doz zencefil; alerjik reaksiyonlar, sindirim sistemi rahatsızlıkları, kalp ritmi bozuklukları, uzun süreli kanama ve depresyon riskini artırabilir. Daha yüksek dozlarda zencefil alınması durumunda sindirim sistemi rahatsızlıkları görülebilir. Böyle durumlarda, özellikle; reflü, mide ekşimesi ve ishal gibi semptomlar şiddetlenebilir. Zencefil, kan sulandırıcı ilaçlar ile birlikte kullanıldığında, kanın pıhtılaşma özelliğini artırarak potansiyel kanamalara yol açabilir. Aşırı doz zencefil kullanımı, safra asidi salınımını artırabilir ve bu da safra taşı oluşumu riskini artırabilir. Bu nedenle, zencefilin yan etkilerinden korunmak için önerilen dozlarda tüketilmesi gerekir. Zencefilin Besin Değerleri1 çay kaşığı kurutulmuş zencefilin kalorisi ve besin değerleri şöyle: Kalori: 6Protein: 0 gramYağ: Az miktarda, yaklaşık 1 gramKarbonhidrat: Yaklaşık 1 gramLif: Az miktarda, yaklaşık 1 gramŞeker: 0 gramÇeyrek fincan, dilimlenmiş taze zencefilin kalorisi ve besin değerleri ise şöyle: Kalori: 19Protein: Az miktarda, yaklaşık 1 gramYağ: Az miktarda, yaklaşık 1 gramKarbonhidrat: Yaklaşık 4 gramLif: Az miktarda, yaklaşık 1 gramŞeker: 0 gram

Yulafın faydaları nelerdir, neye iyi gelir? Yulaf kilo aldırır mı?

5 Mayıs 2024 at 06:25
Yulaf, sağlık için pek çok faydası olan önemli bir besin alternatifidir. Bu yazıda, yulafın faydalarına değinecek, neye iyi geldiğini, olası zararlarını, nasıl tüketebileceğinizi, kilo aldırıp aldırmadığını sizler ile paylaşacağız. Hazırsanız, yulafı bir de yakından tanıyalım! Yulafın Faydaları Nelerdir?Yulafın bilinen pek çok faydası bulunmaktadır. Bu faydalar şöyle sıralanmıştır: Yulaf, cilt sağlığı için olumlu etkilere sahiptir.Kolon kanseri riskini azaltır.Kötü kolesterolü düşürür.İçeriğinde yer alan vitamin ve mineraller, kalp ile ilgili problemleri önler. Yulaf, kalp sağlığını destekleyen bir gıdadır.Yulaf, vücuda enerji verir.Tokluk hissi sağlayan yulaf, zayıflamaya yardımcı olur.Yulaf, yüksek lif içeriği sayesinde kabızlığa iyi gelir.Yulaf Neye İyi Gelir?Yulaf iyi bir lif kaynağıdır. Bu nedenle sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklara iyi gelen bir gıdadır. Tokluk hissi sağlayan yulaf, kilo vermeye olanak sağlar. Ayrıca düzenli bir şekilde tüketildiği takdirde kolesterol ve kan şekeri seviyelerini düşürür, kalp sağlığını destekler. Günde Ne Kadar Yulaf Tüketilmeli?Yulaf, protein açısından zengin bir besin kaynağıdır ve günlük protein ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılar. Sadece 8 yemek kaşığı yulaf tüketmek, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu proteini %15 oranında sağlar. İçeriğindeki besleyici bileşenler, kas liflerinin sağlıklı bir şekilde çalışmasını destekler. Bu nedenle, günlük beslenme rutininizde 8 yemek kaşığı yulafı rahatlık ile ekleyebilirsiniz. Yulaf Nasıl Tüketilebilir?Yulafı çeşitli şekillerde tüketebilirsiniz: Yulaf ezmesi, ideal bir kahvaltı seçeneğidir. Yulaf ezmesini hazır olarak satın alabilir ya da evde kendiniz yapabilirsiniz. Yulaf ezmesine süt ekleyerek kıvamını ayarlayabilir ve isteğinize göre tatlandırabilirsiniz.Yulafı smoothie içerisinde kullanarak besleyici bir içecek elde edebilirsiniz. Yulaf, smoothienize kıvam sağlar; içerdiği lif ve besin maddeleri ile de günlük ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Yulafı süt, yoğurt ve meyveler ile birlikte blenderdan geçirerek sağlıklı bir smoothie elde edebilirsiniz.Yulafı kahvaltılık gevrek olarak tüketebilirsiniz. Fırında ya da tavada hafifçe kızartarak gevrek kıvamına getirebilirsiniz. Üzerine süt ya da yoğurt ekleyebilir ya da doğrudan tüketebilirsiniz. İsterseniz içine kuru meyveler ya da fındık ekleyerek lezzetlendirebilirsiniz.Yulafı süt ile pişirerek lezzetli bir lapaya dönüştürebilirsiniz. Pişirme işleminden sonra içine do. bal ya da pekmez gibi ürünler ilave ederek tatlandırabilirsiniz. Ardından isteğe bağlı olarak meyve, çikolata ya da chia tohumu gibi besleyici eklemeler yapabilirsiniz.Yulaf ununu hamur işleri ya da fırın yemekleri yaparken un alternatifi olarak kullanabilirsiniz. Ekmek, kek, kurabiye ya da muffin gibi tariflerde yulaf unu kullanarak daha sağlıklı ve lifli bir alternatif yapabilirsiniz.Yulafın Zararları Var Mı?Yulaf, zararlı bir gıda değildir. Ama; bazı kişilerin yulafa karşı hassasiyeti olabilir ve bu durumda tüketim sonrası gaz ve şişkinlik gibi semptomlar ortaya çıkabilir. Özellikle çölyak hastaları için, yulafın içinde bulunan gluten önemli bir konudur ve içerdikleri gluten miktarına dikkat etmeleri önemlidir. Yulaf Kilo Aldırır Mı?Yulaf, sağlıklı bir besin kaynağı olarak diyetlerde tercih edilir. İçeriğindeki besin maddeleri sayesinde kilo alımına neden olmaz. Örneğin, 100 gram yulaf yaklaşık 370 kalori içerir ve içeriğinde bulunan karbonhidrat ve protein miktarı dengeli bir beslenme için uygundur. Dolayısı ile, uygun miktarlarda tüketildiğinde yulaf kilo alımına neden olmaz.

Serotonin nedir, eksikliği neden olur? Serotonin eksikliği hangi hastalıklara yol açar?

5 Mayıs 2024 at 06:14
Serotonin, vücudumuzun doğal olarak ürettiği ve sinir sistemimizdeki iletişimi sağlayan bir kimyasaldır. Sinir hücrelerinden diğer vücut bölgelerine mesajlar ileten bir tür haberci gibidir. Serotonin aynı zamanda 5-Hidroksitriptamin (5-HT) adı ile de bilinir ve hormon görevi görür. Serotonin, beyinde ruh halini düzenler. Bu nedenle, serotonin "mutluluk hormonu" olarak adlandırılır. Serotonin seviyesi dengeli olduğunda; odaklanmış, duygusal açıdan dengeli, mutlu ve sakin hissedilir. Peki, eksikliğinde ne olur? Eksikliği neden olur? Gelin, bu soruların cevaplarını detaylıca öğrenelim. Serotonin Nedir?Serotonin, vücutta pek çok önemli işlevi yerine getirerek yaşam kalitesini artıran bir kimyasaldır. Ruh halinden vücut fonksiyonlarının düzenlenmesine kadar geniş bir yelpazede etkilidir. Doğal bir ruh hali dengeleyicisi olarak, mutluluk hormonları arasında yer alır, dolayısıyla kaygı seviyesini düzenler. Serotonin, sindirim sistemi üzerinde de önemli bir role sahiptir. Sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlamak, mide bulantısını azaltmak ve yaraların iyileşmesine yardımcı olmak gibi görevleri vardır. Ayrıca, uyku kalitesini artırmak için de önemli bir rol oynar; böylece vücut dinlenir ve yenilenir. Serotonin Eksikliği Neden Olur?Serotonin eksikliği şu faktörlerden kaynaklanabilir: Yoğun stres altında olduğumuzda, vücut serotonin üretimini azaltabilir.Düşük protein alımı, serotonin seviyesini azaltabilir.Kan şekerindeki ani düşüşler de serotonin üretimini etkileyebilir.Yetersiz uyku ya da kalitesiz uyku, serotonin seviyesinin düşmesine neden olabilir. Uyku eksikliği, beyindeki serotonin üretimini olumsuz yönde etkiler.Bazı ilaçlar; özellikle antidepresanlar, serotonin seviyesini etkileyebilir.Serotonin Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?Serotonin eksikliğinde aşağıdaki belirtiler yaşanabilir: Serotonin eksikliği depresyon belirtilerine yol açabilir; ki bu kişinin ruh halini ciddi derecede bozar.Serotonin düşüklüğü, özellikle tatlı yeme isteğinde artışa neden olur.Denge kaybı, ani öfke patlamaları ya da hızlı ruh hali değişiklikleri gibi ruh hali değişimleri yaşanabilir.Konsantrasyon eksikliği, serotonin eksikliğinin belirtileri arasındadır.Uykusuzluk ya da aşırı uyuma gibi uyku sorunları da serotonin eksikliği ile ilişkilidir.Mide ağrısı, kabızlık ya da ishal gibi sindirim sorunları da serotonin düşüklüğüne işaret eder. Libido azalması ve cinsel işlev bozuklukları yaşanabilir.Enerji eksikliği, güçsüzlük hissi ve zayıflık; serotonin eksikliği belirtileri arasında yer alır.Serotonin Eksikliği Hangi Hastalıklara Yol Açar?Serotonin eksikliği aşağıdaki hastalıklara yol açabilmektedir: Depresyon: Serotonin eksikliği, depresyonun en temel nedenlerinden biridir. Düşük serotonin seviyesi, kişinin ruh halinde ciddi bir düşüşe neden olur ve depresyon belirtilerini tetikleyebilir.Panik atak: Serotonin eksikliği, panik atak riskini artırır. Panik ataklar ani ve şiddetli korku ya da endişe nöbetleri ile karakterizedir.İrritabl bağırsak sendromu (IBS): Serotonin, bağırsak hareketlerini düzenlemeye yardımcı olur. Serotonin eksikliği, IBS gibi sindirim sorunlarına neden olabilir, bu da; karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık ya da ishal ile kendini gösterir.Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB): Bazı araştırmalar, serotonin seviyelerindeki dengesizliklerin obsesif-kompulsif bozukluk belirtileri ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedir. Bu durumda kişi, tekrarlayıcı ve istenmeyen düşünceleri ya da davranışları kontrol etmede zorlanır.Anksiyete bozuklukları: Serotonin düşüklüğü, anksiyete bozukluklarına yol açabilir ya da mevcut anksiyete sorunlarını kötüleştirebilir.Vücuttaki Serotonin Miktarı Nasıl Desteklenir?Serotonin, bir aminoasit olan triptofan kaynaklıdır. Aşağıda yer alan yiyecekler, vücuttaki serotonin miktarını artırır: Et: Özellikle tavuk, hindi ve kırmızı et gibi et çeşitleri triptofan açısından zengindir.Süt ürünleri: Peynir, yoğurt ve süt gibi süt ürünleri de triptofan kaynağıdır.Yumurta: Yumurta, triptofan açısından zengin bir protein kaynağıdır ve vücuda serotonin üretiminde yardımcı olur.Kuru yemişler: Fındık, badem, ceviz gibi kuru yemişler, triptofan içeriği yönünden zengindir ve serotonin seviyelerini artırmaya yardımcı olur.

Dün — 4 Mayıs 2024Sağlık

Bebekler daha doğmadan dil öğrenmeye başlıyor!

4 Mayıs 2024 at 01:08
İnsan bebeklerinin yaşamlarının ilk yılında dil becerilerini edinmelerindeki hızlı ilerleme dikkat çekicidir. Bununla birlikte, bu süreçte dile doğum öncesi maruz kalmanın rolü büyük ölçüde bilinmemektedir. Bebeklerin aslında dili anne karnında öğrendiğine dair bir araştırma yayınlandı. İşte detaylar!

Kulak memesindeki Frank çizgisi kalp hastalığının işareti mi?

4 Mayıs 2024 at 14:36
Kulak memesinde görülen 45 derece açılı çapraz çizgi, kalp-damar hastalıkları açısından bir gösterge olabilir. Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, yapılan çalışmaların Frank çizgisi ile kalp-damar hastalıkları arasında ilişki bulduğunu söyleyerek, "Ancak Frank çizgisi olup da damarları tamamen normal olan insanlar da olabilir. Türkiye'nin kalp-damar hastalıkları karnesi kötü. Dolayısıyla 30'lu yaşları geçtikten sonra Frank çizgisi olsun olmasın toplum olarak tansiyonumuzu zaman zaman ölçtürmeli, kolesterolümüze, kan yağlarımıza, şekerimize baktırmalıyız" dedi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi

Geçmeyen migren atakları için ne yapılabilir?

4 Mayıs 2024 at 01:07
Migren genellikle açıklanamayan ruh hali değişimleriyle başlar, sonrasında gözlerinizde şiddetli bir ağrı yaratır ve ışığa duyarlı hale gelirsiniz. Bunların sonucunda ise yoğun bir yorgunluk hissi hissedersiniz. Genellikle migren kaynağı bilinmeyen ve kurtulması zor bir rahatsızlık olarak görülür. Sizin için migrenin 10 olası kaynağını ve bundan kurtulmak için ne yapılabileceğini derledik. İşte detaylar!

Kulak memesindeki Frank çizgisi kalp hastalığının işareti mi?

4 Mayıs 2024 at 13:13
Kulak memesinde görülen 45 derece açılı çapraz çizgi, kalp-damar hastalıkları açısından bir gösterge olabilir. Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, yapılan çalışmaların Frank çizgisi ile kalp-damar hastalıkları arasında ilişki bulduğunu söyleyerek, "Ancak Frank çizgisi olup da damarları tamamen normal olan insanlar da olabilir. Türkiye'nin kalp-damar hastalıkları karnesi kötü. Dolayısıyla 30'lu yaşları geçtikten sonra Frank çizgisi olsun olmasın toplum olarak tansiyonumuzu zaman zaman ölçtürmeli, kolesterolümüze, kan yağlarımıza, şekerimize baktırmalıyız" dedi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi

Lobotomi nedir, ne için kullanılır? Lobotomi uygulamasının tarihi

Tarafından: NTV
4 Mayıs 2024 at 12:09
Lobotomi nedir, ne için kullanılır? Lobotomi uygulamasının tarihi

Lobotomi operasyonunun ilk yapılma amacı; aşırı huzursuzluk, stres, depresyon, endişe ve dinmek bilmeyen ağrıları tedavi etmektir. Antidepresanın ilk örnekleri lobotominin devamı olarak günümüze kadar gelmiştir. Lobotomi günümüzde birçok ülkede yasal değildir ve suç sayılmaktadır.Peki, lobotomi nedir, ne için kullanılır? İşte lobotomi uygulamasının tarihi...

Lobotomi, lökotomi olarak da bilinen beyin cerrahisi işlemidir. Beyindeki ön lobların uçlarındaki prefrontal korteks bağlantıların kesilmesi sonucu uygulanır. İlk başlarda lökotomi denilen bu uygulama, yapılmaya başlandığı 1935 yılından beri tartışmalı bir işlemdir. Ciddi yan etkileri olmasına karşın yirmi yıldan uzun bir süre boyunca psikiyatrik rahatsızlıklar için kullanılmış bir yöntemdir. İlk olarak 1935 yılında uygulanmaya başlamıştır. 20. yüzyılın başlarında, akıl hastanelerinde ikamet edenlerin sayısındaki beklenmeyen yükselme yüzünden pek çok sayıda farklı vaka ile karşı karşıya kalınmıştır. Bu kişilerin şikayetçi oldukları veya olundukları konuların başında depresyon ve anksiyete tarzı psikolojik rahatsızlıklar vardı.LOBOTOMİ TARİHİ I. Dünya Savaşı sırası ve sonrasında, savaşın insanlar üzerindeki etkisi nedeniyle psikolojik vakalarda artış yaşanması sonucu ortaya çıkmıştır. Etkili sayılabilecek tıbbı tedavi sayısındaki azlık yüzünden bir takım hastalar kesin bir sonuç garanti etmeyen Lökotomiye kendi istekleri ile başvurmuştur. LOBOTOMİ UYGULANAN HASTALIKLAR Lökotomi, vadettiklerine bakılırsa çok makul bir yöntemdir. Lökotomi operasyonunun ilk yapılma amacı; aşırı huzursuzluk, stres, depresyon, endişe ve dinmek bilmeyen ağrıları tedavi etmektir. Lökotomi ameliyatı ile kısmen tedavi edilen sorunlar; kronik takıntı nevrozu, kronik gerginlik, kronik anksiyete, kronik depresyon ve şizofrenidir.

Yüzyılın salgını: Obezite

4 Mayıs 2024 at 12:11
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, obezitenin ulaştığı boyut nedeniyle "Yüzyılın Salgını: Obezite" temalı sempozyum düzenlediklerini belirterek, "Hazırladığımız bu programla farkındalık oluşturmak istiyoruz" dedi

Bakan Işıkhan duyurdu! SGK geri ödeme listesine 81 ilaç daha aldı

4 Mayıs 2024 at 10:32
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, tarafından yapılan açıklamada 79'u yerli üretim olmak üzere 81 ilacın daha Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) geri ödeme listesine alındığını duyurdu. Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumumuzun Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi'nde yapılan düzenleme ile 79'u yerli üretim olmak üzere 81 ilacı daha geri ödeme listesine aldık. İlaçların hastalarımıza şifa olmasını temenni eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir ömür dilerim." ifadelerini kullandı. Bakan Işıkhan'ın yaptığı açıklamalarda ise bu ilaçlardan birinin kanser, 6'sının diyabet, 11'inin antibiyotik, 4'ünün epilepsi-migren, 2'sinin MS, 1'inin obezite, 2'sinin pulmoner hipertansiyon, 7'sinin alerji ilacı olduğu duyuruldu. Yapılan yeni düzenlemelerin 5 iş günü içerisinde yürürlüğe gireceği açıklandı.

81 ilaç daha geri ödeme listesine alındı

Tarafından: NTV
4 Mayıs 2024 at 10:03
81 ilaç daha geri ödeme listesine alındı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 79'u yerli üretim olmak üzere 81 ilacın daha Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) geri ödeme listesine alındığını duyurdu.

Aralarında kanser ve diyabet tedavisinde kullanılanların da olduğu 81 ilaç daha devlet ödemesi kapsamına alındı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Sosyal Güvenlik Kurumumuzun Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesi'nde yapılan düzenleme ile 79'u yerli üretim olmak üzere 81 ilacı daha geri ödeme listesine aldık. İlaçların hastalarımıza şifa olmasını temenni eder, vatandaşlarımıza sağlıklı bir ömür dilerim." ifadelerini kullandı. SGK'nin konuyla ilgili duyurusunda ise bu ilaçlardan birinin kanser, 6'sının diyabet, 11'inin antibiyotik, 4'ünün epilepsi-migren, 2'sinin MS, 1'inin obezite, 2'sinin pulmoner hipertansiyon, 7'sinin alerji ilacı olduğu belirtildi. Düzenlemenin 5 iş günü sonra yürürlüğe gireceği bildirildi.

❌
❌