Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 23 Mayıs 2024Sağlık

'Kombine nakil' ile hem insülinden hem diyalizden kurtuldu

23 Mayıs 2024 at 16:57
ANTALYA'da 25 yıldır insülin kullanan, şeker hastalığı nedeniyle gelişen böbrek yetmezliğinden dolayı 5 yıldır diyaliz tedavisi gören Mehmet Sarı (37), beyin ölümü gerçekleşen kişinin böbrek ve pankreasıyla kombine nakil olup sağlığına kavuştu. Sarı, “5 yıldır böbrek nakli sırasındaydım. Haftada 3 gün diyalize gidiyordum. Şeker hastalığım nedeniyle günde 3 kez insülin alıyordum. Organ bağışları sayesinde hem insülinden hem diyalizden kurtuldum" dedi

Çocuklarda antibiyotik kullanımına dikkat!

23 Mayıs 2024 at 15:51
Çocuklarda artan antibiyotik kullanımının risklerini anlatan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Emel Şen, “Çalışmalar hayatın ilk bin günü içinde kullanılan antibiyotiklerin çocuklarda alerjik hastalıklar, dikkat eksikliği, konuşma bozukluğu, zihinsel yetersizlik, işitme bozuklukları riskini artırdığını gösteriyor” dedi

Balık yağı takviyesi inme ve kalp krizi riskini artırıyor

Tarafından: NTV
23 Mayıs 2024 at 14:46
Balık yağı takviyesi inme ve kalp krizi riskini artırıyor

Yeni bir araştırmaya göre balık yağı takviyelerinin düzenli kullanımı sağlıklı kişilerde felç ve kalp krizi riskini azaltmak yerine artırıyor. Balık yağı takviyesinin kalp rahatsızlığı bulunan kişilere faydalı olduğunu söyleyen araştırmacılar, sağlıklı kişilerde ise  durumun tam tersi olduğunu belirtti.

Omega-3 yağ asitlerinin mükemmel bir kaynağı olan balık yağı takviyeleri, kardiyovasküler hastalık riskini uzak tutmanın sıkça tercih edilen bir yoludur. Amerika Birleşik Devletleri'nde 60 yaş üstü yetişkinlerin yaklaşık yüzde 20'si kalp sağlığını desteklemek amacıyla bu ürünleri sıklıkla kullanıyor. Yeni bir çalışma, balık yağı takviyelerinin düzenli kullanımının, sağlıklı kişilerde felç ve kalp krizi riskini azaltmak yerine artırabileceğini ortaya koyuyor. İngiltere'deki uluslararası araştırmacılar, 40 ile 69 yaş arasındaki ortalama 12 yıl boyunca takip edilen 415 binden fazla kişinin sağlık verilerini analiz etti. Araştırmacılar, bu kişilerin yaklaşık üçte birinin düzenli olarak balık yağı takviyesi aldığını belirtti. SADECE KALP HASTALIĞI OLANLAR İÇİN FAYDALI Balık yağı takviyesinin kalp rahatsızlığı bulunan kişilere faydalı olduğunu söyleyen araştırmacılar, sağlıklı kişilerde ise ise inme ve kalp rahatsızlığı riskini artırdığını öne sürdü. Araştırmaya göre düzenli olarak balık yağı takviyesi almak, kalp hastalığı olmayan kişilerde atriyal fibrilasyon (kalbin kulakçıklarından kaynaklanan ritim bozukluğu) gelişme riskini yüzde 13 ve inme riskini yüzde 5 artırıyor. Araştırmaya yer alan uzman Dr. Andrew Freeman, "İnsanların kendilerini sağlıklı tutmak için markete gidip kovalar dolusu balık yağı hapı satın aldığı günlerin sona ermesi gerektiğini söyleyebilirim. Balık yağının sadece halihazırda hasta olan kişilerde bir etkisi olabilir" diye konuştu.

Sağlık turizminin gözdesi saç ekimi: Türkiye'ye gelen hasta sayısı azaldı mı?

Tarafından: NTV
23 Mayıs 2024 at 14:32
Sağlık turizminin gözdesi saç ekimi: Türkiye'ye gelen hasta sayısı azaldı mı?

Türkiye saç ekiminde en çok tercih edilen ülkeler arasında yer alıyor. Sağlık turizminde saç ekiminin önemli bir payı var. Amerika ve bazı Avrupa ülkelerindeki yüksek fiyatlar turistlerin Türkiye'yi tercih etmelerinde önemli rol oynuyor. Öyle ki, her sene ortalama 500 bin saç ekimi yapılıyor. (Haber: Beyzanur Özer Kamera: Alihan Sönmez)

Toz taşınımı uyarısı: Maske kullanın

23 Mayıs 2024 at 14:10
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, Kuzey Afrika kaynaklı toz taşınımıyla solunum yolları hastalıklarında bulaş hızının yükseldiğini söyledi

Sivrisineklerden korunmanın yolu renklerde gizli olabilir

Tarafından: NTV
23 Mayıs 2024 at 10:26
Sivrisineklerden korunmanın yolu renklerde gizli olabilir

Bilim insanları, bu yaz sivrisinek sezonunun çok kötü olacağını ve böcek kaynaklı hastalıklarda artış yaşanacağı konusunda uyarı yaptılar. Korunmanın yolları ise sandığımızdan daha kolay olabilir. Yeni bir araştırmaya göre sivrisineklerin de favori renkleri var, sivrisinekler, belirli renklerden kaçınırken bazı renkler onlar için daha çekici görünüyor.

Bilim insanları, bu yaz sivrisinek sezonunun çok kötü geçeceğini ve böcek kaynaklı hastalıklarda artış olacağını belirtti.

Sivrisinekleri uzak tutan spreyler, mumlar ve kremler mevcut olsa da, Washington Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, giysilerinizin renginin de önemli bir rol oynadığını söylüyor. 

Araştırmalara göre, sivrisinekler kırmızı, turuncu, siyah ve camgöbeği  renklerini daha çekici bulurken, yeşil, mor, mavi ve beyaz gibi renkleri görmezden geliyorlar.  

Washington Üniversitesi Biyoloji Profesörü Jeffrey Riffell, "En sık sorulan sorulardan biri, 'Sivrisineklerin beni ısırmasını nasıl engelleyebilirim?' Bu çalışmada, kırmızı rengin de önemli bir çekici faktör olduğunu bulduk. Bu renk sadece giysilerde değil, cildimizde de bulunuyor. Cildimizin tonu ne olursa olsun, hepimiz güçlü bir kırmızı sinyal yayıyoruz. Bu nedenle, kırmızı gibi çekici renklerden kaçınan giysiler giymek sivrisinek ısırıklarını önlemenin başka bir yolu olabilir," dedi.

2022'de yayımlanan bu çalışma da dişi sarı humma sivrisineklerinin (Aedes aegypti) farklı görsel ve kokulara verdikleri tepkiler inceledi.

Deneyde, sivrisinekler karbondioksit püskürtüldüğünde kırmızı, turuncu, siyah ve camgöbeği renkteki noktalara doğru uçtular, ancak yeşil, mavi ve mor renkteki noktalardan kaçındılar. İnsanların karbondioksit soluması, sivrisineklerin bu gazı koklayabilmesine ve belirli renkleri daha çekici bulmasına neden oluyor.

Bu yaz sivrisineklerden korunmak için giysilerinizin rengini dikkatle seçmek, sivrisinek ısırıklarından kaçınmanın etkili bir yolu olabilir.

Göbek yağlarını eritmek için 5 kahvaltı önerisi!

22 Mayıs 2024 at 23:14
Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte, pek çok kişi kış boyunca biriken göbek yağlarından kurtulma telaşına düşüyor. Sağlıklı ve dengeli bir kahvaltı, bu süreçte en büyük yardımcınız olabilir. Göbek yağlarını eritmek için besleyici ve doyurucu kahvaltılar tüketmek hem enerji seviyenizi artırır hem de metabolizmanızı hızlandırır. İşte detaylar!

Faranjit neden olur, belirtileri nelerdir? Faranjite ne iyi gelir?

23 Mayıs 2024 at 06:51
Boğazın arka kısmında kalan mukoza zarının iltihaplanması sonucu gelişen faranjit, çoğu kişi tarafından ‘öğretmen hastalığı’ olarak nitelendirilmektedir. Gün boyu konuşan, zaman zaman konuşma esnasında kendilerini zorlayan öğretmenlerde sıklık ile gözlenen bu rahatsızlık, hayat kalitesini bir hayli düşürmektedir. Yanma, ağrı ve yutma güçlüğü belirtileri ile kendini hissettiren faranjit, müdahale gerektiren bir durumdur. Aksi takdirde ağrı durumu zaman içerisinde artarak dayanılmaz hale gelebilir. Peki, faranjit belirtileri nasıl geçer? Faranjite karşı nasıl önlemler almak gerekir? İşte faranjite dair tüm merak edilenler… FARANJİT NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?Faranjit; yutak bölgesi ve boğazın arka kısmında bulunan mukoza zarının iltihaplanması durumudur. Akut ve kronik olmak üzere iki türü bulunan faranjit, pek çok faktörün etkisi ile gelişebilir. Akut faranjitin bakteriyel enfeksiyonlara bağlı olarak geliştiği bilinmektedir. Kronik faranjitte ise yine enfeksiyon etkenleri bulunmak ile birlikte tahriş edici faktörler de vardır. Bademcik iltihabı, çevresel kirlilik, reflü, alerjik reaksiyonlar, suçiçeği, kızamık, boğmaca, krup, adenovirüs ve A grubu streptococcus faranjite sebep olan faktörler arasında sıralanabilir. Farenjitin yaygın belirtileri şu şekildedir: Boğazda yanma, ağrı ve kaşıntı,Geniz akıntısı,Öksürük, Yutma güçlüğü,Ses kısıklığı,Bademciklerde şişme,Kas ve eklem ağrıları, Burun akıntısı,Boğazın arka kısmında beyaz renkli leke oluşumu,Ağızda farklı tat,Mide bulantısı,Baş ağrısı,Lenflerde şişkinlik.FARANJİTE NE İYİ GELİR?Faranjitin tedavisi için bir hekime başvurulması gerekmektedir. Yanı sıra alınacak bazı önlemler ile de faranjit belirtilerini büyük ölçüde hafifletmek mümkündür. O önlemler ise şu şekilde sıralanabilir: Papatya, hatmi, ekineazya, meyan kökü ve ıhlamur gibi bitki çayları tüketmek,Bol miktarda su içmek,Ilık tuzlu su ile gargara yapmak,Bal yemek,Dinlenmek,Tavuk suyu çorbası içmek.

Sık tuvalete gidenler dikkat! Enfeksiyon kapmış olabilirsiniz... İdrar yolu enfeksiyonuna ne iyi gelir?

23 Mayıs 2024 at 06:46
İdrar yaparken ağrı ve yanma hissi, çoğu zaman idrar yolu enfeksiyonunun geliştiğini göstermektedir. Bu, hemen hemen herkesin başına bir kez de olsa gelmiş olan bir durumdur. İdrar yolu enfeksiyonu, kişinin sağlığını etkileyen ve yanı sıra hayat kalitesini de bir hayli düşüren bir durumdur. Peki, idrar yolu enfeksiyonu neden olur, belirtileri nelerdir? İdrar yolu enfeksiyonuna ne iyi gelir? İşte konuya dair ayrıntılar… İDRAR YOLU ENFEKSİYONU NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?‘İYE’ olarak da bilinen idrar yolu enfeksiyonu, üriner sistem, mesane, üretra veyahut da böbreklerin herhangi bir yerinde E. Coli başta olmak üzere birçok bakteri türünün neden olduğu bir enfeksiyon durumudur. İstatistiklere göre bu enfeksiyon, insan vücudunda en sık gözlenen ikinci enfeksiyon türüdür. İdrar yolu enfeksiyonunun yaygın görülen belirtileri şu şekilde sıralanabilir: Sık sık idrara çıkma,İdrar yaparken yanma ve ağrı,Kasık veyahut da alt karın bölgesinde ağrı,Aniden gelen idrara çıkma isteği, Mesane boşaltılmış olduğu halde idrar varmış hissi,Hafif ateş,Yorgunluk,Mide bulantısı ve kusma, Sırt ve bel ağrısı,Gece saatlerinde artan idrar,İdrarda kan, renk koyuluğu ve kötü koku.İDRAR YOLU ENFEKSİYONUNA NE İYİ GELİR?İdrar yolu enfeksiyonu zamanında müdahale edilmediği takdirde beraberinde farklı hastalıkları da getirebilir. Bu neden ile belirtilerden biri veyahut da birkaçının gözlendiği durumlarda mutlaka bir hekime başvurulması gerekmektedir. Hekimler genel olarak bu enfeksiyon türü için antibiyotik tedavisi önermektelerdir. Antibiyotik tedavisinin yanı sıra idrar yolu enfeksiyonuna karşı kişinin alması gereken birtakım önlemler de bulunmaktadır. Bu kapsamda idrar yolu enfeksiyonunun belirtilerini hafifleten bazı yöntemler şu şekilde sıralanabilir:  Bol su içmek, Kafein içeren içeceklerden uzak durmak, Şekersiz kızılcık suyu içmek,Karın bölgesini sıcak tutmak,Bol miktarda C vitamini almak,İdrarı tutmamak,Yoğurt ve kefir gibi probiyotik bakımından zengin besinler ile beslenmek.

Yer elması nedir, nasıl tüketilir? Yer elmasının faydaları nelerdir?

23 Mayıs 2024 at 06:40
Sağlıklı beslenmeyi bir yaşam tarzı haline getiren veya getirmenin yollarını arayan birçok kişi, yer elması tüketimine ağırlık vermektedir. Vitaminler ve mineraller bakımından son derece zengin olan bu bitkinin, insan sağlığını pek çok açıdan desteklediği bilinmektedir. Zencefile benzeyen görüntüsü ile dikkat çeken yer elmasının doğal şeker oranı yüksektir ancak buna rağmen bu bitkinin kan şekeri üzerinde minimum etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Peki, yer elmasını özel kılan nedir? Yer elması tüketiminin faydaları nelerdir? İşte ayrıntılar… YER ELMASI NEDİR?Bilimsel adı ‘helianthus tuberosus’ olan yer elması, Kuzey Amerika’ya özgü bir bitkidir. Asteraceae familyasının bir üyesi olan bu bitkinin kök sapları yenilmeye müsaittir. Zencefil ile benzer bir görüntüde olan yer elması, patates ile de karıştırılmaktadır. Vitamin ve mineraller bakımından zengin olan yer elmasının 150 gramlık porsiyonu üzerinden yapılmış olan besin değeri hesabı şu şekildedir: Kalori: 110 kcalYağ: 0 Karbonhidrat: 26.1 gSodyum: 6 mgLif: 2.4 gŞeker: 14.4 gDemir: 5.1 mgProtein: 3 g Potasyum: 644 mg Fosfor: 117 mgMagnezyum: 25.5 mgBakır: 0.2 mgYER ELMASININ FAYDALARI NELERDİR?Yer elması, çiğ, pişmiş veyahut da çorba şeklinde tüketilebilir. Kan şekerini sabit tutma özelliği bulunan bu bitkinin vücut açısından yararları ise şu şekilde sıralanabilir: Bağırsak fonksiyonunu düzenler.Kansere karşı koruyucu etkisi bulunur. Kolesterolün düşürülmesine katkıda bulunur. Kan basıncını düzenler.Kan şekerini kontrol altına alır.Yer elmasının insan sağlığı açısından pek çok faydası olsa da her üründe olduğu gibi bu bitkide de tüketim dozuna dikkat edilmesi gerekmektedir. Fazla miktarda tüketilen yer elması çeşitli bağırsak ve mide sorunlarına yol açabilir. Ayrıca aşırı miktarda yer elması tüketiminin hazımsızlık, kabız gibi sorunlara yol açtığı da bilinmektedir.

Saplarını atan bin pişman olacak! Hem yemekleriniz hem cildiniz için çilek sirkesi tarifi

23 Mayıs 2024 at 06:35
Çilek, güçlü antioksidan içeriği ile vücut sağlığını pek çok açıdan destekleyen bir meyvedir. Taze çilek tüketiminin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, hastalıklara yakalanma olasılığını düşürdüğü bilinmektedir. Çileğin yanı sıra meyvenin saplarının da birçok alanda değerlendirilmeye müsait oldukları bilinmektedir. Bu kapsamda çilek saplarından yaygın olarak yapılan ürünlerin başında sirke gelmektedir. Peki, çilek sirkesi nasıl yapılır? Çilek sirkesi neye iyi gelir? İşte çilek sirkesine dair tüm merak edilenler… ÇİLEK SİRKESİ NASIL YAPILIR?Çilek sirkesinin yapımında taze ürünlerin kullanılması son derece önemlidir. Sirke için gereken malzemeler ise şu şekildedir: Yarım kilo taze çilek1 litre su1 tane limonun suyu1 su bardağı şeker/ balÇilek sirkesinin yapım aşamaları sırası ile şu şekildedir: Çileklerin saplarını temizleyin ve iyice yıkayın.Çilekleri, iyice yumuşayana kadar suda haşlayın.Çilekler pişince ocağın altını kapatın ve meyveleri ezerek püre haline getirin.Hazırladığınız püreyi bir süzgeçten geçirin ve çekirdeklerini ayırın.Çekirdeksiz çilek püresini bir kavanoza aktarın ve üzerine bal ile limon suyunu ekleyerek bir güzel karıştırın.Kavanozun ağzını bir kağıt havlu veya temiz bir bez ile kapatıp güneş gören bir yerde bekletin. Bu süreçte üst tabakada beyazlıklar gözlenebilir fakat bu endişelenecek bir durum değildir.Ağzı sıkı bir şekilde beklettiğiniz çilek sirkesini 3 haftanın sonunda kullanmaya başlayın.ÇİLEK SİRKESİ NASIL KULLANILIR, FAYDALARI NELERDİR?Çilek sirkesi; salatalarda, içeceklerde ve bazı soslarda kullanılabilmektedir. Ayrıca cilt lekelerini gidermekte de etkili olan bu sirke, bakım rutinlerini büyük ölçüde desteklemektedir. Doğal yöntemler ile fermente edilerek hazırlanan çilek sirkesinin öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Göz sağlığını destekler.Bağışıklık sistemini güçlendirir.Cilt kuruluğunu giderir.Ciltte gözlenen güneş lekelerini giderir.Varislerin üzerinde bekletilmesi halinde bölgeyi rahatlatır.Saç durulama suyuna birkaç kaşık eklenmesi halinde kepek oluşumunun önüne geçer.

Böbrek taşı nedir, neden olur? Böbrek taşının belirtileri nelerdir? Böbrek taşına ne iyi gelir?

23 Mayıs 2024 at 06:30
Birçok kişi bel bölgesinde yoğun ağrı hissettiğinden bahseder. Bu ağrının sebebi kimi zaman ters harekete kimi zaman kemiksel bir faktöre kimi zaman ise böbrek rahatsızlıklarına bağlı olarak gelişebilir. Belimizin sağ ve sol olmak üzere iki yanında bulunan böbreklerde sorunlar geliştiğinde ve ağrı hissi oluştuğunda birçok kişi bu ağrıyı, bel ağrısı ile karıştırıp önemsemeyebilmektedir. Ancak böbrek ağrılarının umursanmaması ve dolayısı ile de teşhiste ve tedavide geç kalınması halinde çok daha ciddi sorunlar baş gösterebilir. Böbrek ağrısına sebep olan başlıca faktörler arasında böbrek taşı oluşumu gelmektedir. Peki, birçok kişide gözlenen bu duruma ne/ neler sebep olur? İşte böbrek taşı oluşumuna dair tüm merak edilenler… BÖBREK TAŞI NEDİR?Böbrek taşı; böbreklerde ve idrar yollarında oluşan sert yapılı taşlardır. Tıpta ‘renal taşlar’ veyahut da ‘ürolitiazis’ olarak bilinen bu durum, çeşitli minerallerin ve tuzların kristalleşip bir araya gelmesi neticesinde oluşur. Kristaller zaman ile büyüyerek böbreklerde ve idrar yollarında engel oluşturacak ciddi boyutlara ulaşabilirler. Böbrek taşı oluşumuna; aşırı kilolu olmak, gut hastalığı, diğer böbrek rahatsızlıkları, beslenme alışkanlıkları ve daha pek çok faktör sebep olabilmektedir. Taş oluşumu halinde ortaya çıkan bazı belirtiler ise şu şekilde sıralanabilir:  İdrar yolu enfeksiyonlarıKanlı idrarMide bulantısı ve kusmaİdrar yolu problemleriŞiddetli sırt ağrısıBÖBREK TAŞI NASIL DÜŞER? Böbrek taşı düşürme teknikleri birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Taşların doğal yollar ile vücuttan atılması ve böylelikle semptomların hafifletilmesi, genel vücut sağlığı açısından son derece önemlidir. Cerrahi müdahale gerektirecek boyutlara ulaşmamış olan böbrek taşları, çeşitli doğal yollar ile vücuttan uzaklaştırılabilirler. Bol miktarda su içmek, düzenli egzersiz yapmak, tuzlu besinlerden uzak durmak, bacakların karnın üzerine çekilerek bir süre beklenilmesi, sıcak banyo yapmak gibi uygulamalar, böbrek taşlarının düşürülmesinde son derece etkilidir.

Birçok kişi yanlış biliyor! Meğer kuyruk yağının faydaları saymakla bitmezmiş... Kuyruk yağının faydaları

23 Mayıs 2024 at 04:49
Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında yer alan kuyruk yağı, et yemeklerini, sarmaları, dolmaları ve daha pek çok yemeği lezzetlendirmek için kullanılır. Kuyruk yağı olmadan yemeğin lezzetinin eksik olduğunu savunan birçok kişi bulunur. Bazı kişiler ise bu yağın sağlık açısından son derece zararlı olduğunu savunur. Kuyruk yağının sağlığa yararlı olup olmadığı, uzun süredir tartışılan konular arasındadır. Bu konu ile ilgili güncel değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, kuyruk yağı ile ilgili hakim olan ‘zararlı’ düşüncesinin aslında yanlış olduğunu ifade etti. Peki, kuyruk yağı ne işe yarar, faydaları neler? İşte kuyruk yağına dair tüm merak edilenler… KUYRUK YAĞI NEDİR?Kuyruk yağının faydalarına, ne işe yaradığına geçmeden önce bu yağın ne olduğundan bahsetmek gerekir. ‘İç yağ’ da denilen kuyruk yağı koyun ve sığır gibi bazı memeli hayvanların vücutlarında bulunur. Vücudun bel, böbrek ve bağırsakların dış kısmında bulunan bu yağ, ‘kavram yağı’ ismi ile de bilinmektedir. İşlenmiş olarak satışa sunulan iç yağı, donyağı olarak bilinmektedir. Koyunların kuyruk bölgesinde yer alan iç yağ türü ise kuyruk yağıdır. Yemeklerde kullanılan bu yağın son derece faydalı olduğunu savunan uzmanlar, okült alanda yapılan bazı astrolojik şifa çalışmalarında bu yağın kullandığını belirtirler. KUYRUK YAĞI NE İŞE YARAR, FAYDALARI NELERDİR?Kuyruk yağı, çok eski zamanlardan bu yana şifa amaçlı kullanılmaktadır. Öyle ki İbn- i Sina’nın bazı notlarında kuyruk yağına değindiği de bilinmektedir. Kuyruk yağının öne çıkan faydaları ise şu şekilde kayda geçmiştir: Bağışıklık sistemini güçlendirir.Kolesterolü dengeler.Sinir hücrelerine katkıda bulunur.Kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir.Kas ve kemik gelişimine katkıda bulunur.Felç geçirme olasılığını düşürür.Kan basıncını dengeler.Damar tıkanıklarının önlenmesinde rol oynar.Enfeksiyona yakalanma olasılığını düşürür.Siyatik problemlerin etkilerini giderir.

Bebeğinizde bu belirtiler varsa dikkat: Boğaz enfeksiyonu gelişmiş olabilir!

23 Mayıs 2024 at 06:23
Boğaz enfeksiyonu, çok çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilen bir sağlık sorunudur. Yetişkinlerin bu sorun ile mücadele etmek adına çok çeşitli yöntemleri olduğu bilinirken bebeklerde durum biraz farklıdır. Henüz kendilerini ifade edemeyecek yaş aralıklarında olan çocuklarda ve bebeklerde sık sık meydana gelen boğaz enfeksiyonu, ailelerin korkulu rüyaları arasında yer alır. Boğaz enfeksiyonu durumunda semptomların iyi gözlenmesi ve sonrasında da tedavi yöntemlerinin belirlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, aksi takdirde daha ciddi sıkıntıları ortaya çıkabileceğini ifade etti. Peki, bebeklerde boğaz enfeksiyonu neden olur, nasıl tedavi edilir? İşte konuya dair ayrıntılar… BEBEKLERDE BOĞAZ ENFEKSİYONUNUN NEDENLERİ VE BELİRTİLERİBebeklerde boğaz enfeksiyonu gelişmesine yol açabilen pek çok faktör bulunmaktadır. Streptokok türü bakteriler veyahut da viral etkenler ile yaşanan temas, enfeksiyon gelişimini tetikler. Yanı sıra bebekler ile aynı ortamlarda bulunan kişilerin öksürmeleri ve hapşırmaları neticesinde dışarıya bıraktıkları zerreler de bebekler tarafından solunmaları neticesinde boğaz enfeksiyonunun gelişmesine yol açabilir. Ek olarak el- ayak hastalığı, tonsilit, toz, hayvan tüyleri ve polen de bebeklerde boğaz enfeksiyonuna yol açabilen durumlar arasındadır. Bebeklerde çok çeşitli faktörlere bağlı olarak gelişebilen boğaz enfeksiyonunun yaygın belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir: Boğaz ağrısı,Boğaz bölgesinde meydana gelen kızarıklık,Yutkunma güçlüğü,Beslenme reddi,Bademciklerin şişmesi,Lenflerin şişmesi,Mide ağrısı, bulantı ve kusma,Yüksek ateş, Her zaman olmasa da burun akıntısı,Huzursuzluk,Sık uyanma veya normale göre daha uzun uyuma,Ses kısıklığı,Gözlerde kızarıklık,Öksürük.BEBEKLERDE BOĞAZ ENFEKSİYONU NASIL TEDAVİ EDİLİR?Bebeklerde boğaz enfeksiyonu teşhisinin yapılabilmesi için mutlaka bir çocuk hekimine başvurulması gerekmektedir. Teşhis sonrasında doktorun görüşüne bağlı olarak ilaç tedavisi uygun bulunabilir. İlaç tedavisi ve diğer yardımcı uygulamaların ebeveynler tarafından da desteklenmesi gerekmektedir. Bu destek uygulamaları kapsamında bebeğin kaldığı odanın sürekli havalandırılması ve hava temizleyicileri ile nem dengesinin sağlanması gerekir. Yanı sıra ek gıda alabilen bebeklere ılık meyve posaları ve çorbalar da içirilebilir. Daha küçük bebeklerin ise sık sık emzirilmeleri tavsiye edilmektedir.

Uzmanlar uyardı: Yorgunluk, vücut ve kemik ağrısı... Hepsinin nedeni D vitamini eksikliği olabilir!

23 Mayıs 2024 at 06:12
Vücut sağlığımızı koruyabilmek adına özellikle yeme- içme alışkanlıklarımıza, uyku düzenimize ve daha pek çok faktöre dikkat etmemiz gerekmektedir. Kimi vitamin ve minerallerin eksik olmaları halinde vücudumuzda birçok belirti baş gösterir. O belirtilerin bazıları hafif oldukları için birçok kişi tarafından umursanmasa da ilerleyen zamanlarda daha sıkıntılı bir tablonun oluşmasına yol açabilir. Uzmanlar tarafından sık sık gündeme getirilen vitaminlerin başında gelen D vitamini, genel sağlık tablomuz açısından son derece önemlidir. D vitamini eksikliğinde ortaya çıkan semptomların dikkatle gözlenmeleri gerektiğini aksi takdirde daha ciddi sıkıntıların baş gösterebileceğini ifade eden uzmanlar, konuya dair tüm merak edilenleri paylaştı. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ NEDİR, BELİRTİLERİ NELERDİR?Sağlıklı kalabilmemiz, hayat kalitemizi koruyabilmemiz ve iyileştirebilmemiz D vitamini ile doğrudan ilişkilidir. Vücudumuzda yeterli miktarda D vitamininin bulunmaması halinde sıkıntı bir tablo ile karşı karşıya kalma ihtimalimiz oldukça yüksektir. Kemik sağlığında büyük bir role sahip olan kalsiyumun emilebilmesi için D vitaminine ihtiyaç duyulur. Sinir sisteminin ve kasların çalışabilmesi, bağışıklığın korunabilmesi için de D vitamini seviyesinin yüksek olması gerekir. D vitamini güneşten alınabileceği gibi bazı takviyelerde de bulunmaktadır. D vitamini eksikliği durumunda alarm vermeye başlayan vücut, kişinin hayat kalitesinin bir hayli düşmesine yol açabilir. Bazı insanlarda bu vitaminin eksik olması halinde hiçbir semptom gözlenmezken zaman ilerledikçe can sıkan bir tablo oluşabilir. Genel vücut ağrısı, sürekli yorgunluk hissi, kemik ağrısı ve ileri evrelerde de yürüme güçlüğüne yol açabilen D vitamini eksikliği, her yaş grubunda ve cinsiyette görülebilmektedir. Yetişkinlerde uzun süreli D vitamini eksikliğinin olması halinde ise; kemik erimesi, kemik yapısında bozukluk, kas gücü kaybı gibi ciddi semptomlar baş gösterebilmektedir. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNE SEBEP OLAN FAKTÖRLERD vitamini eksikliği birçok faktöre bağlı olarak gelişebilir. Bu vitaminin arzu edilen seviyelerde olmamasına sebep olan başlıca durumlar ise şu şekilde sıralanabilir: Güneş ışığına yeterli sürede ve doğrudan maruz kalmıyor olmak,Takviye olarak D vitamini kullanmıyor olmak,Obezite ve gebelik gibi durumlarda artan D vitamini ihtiyacının karşılanmıyor olması,Sürekli güneş kremi kullanıyor olmak,Yaşa bağlı olarak cildin incelmesi.

Uzmanlardan açık çek: O besinden her sabah 2 tane yiyenin sindirim sorunu kalmayacak!

23 Mayıs 2024 at 05:03
Halk arasında hangi kategoriye ait olduğuna tam olarak karar verilemeyen zeytin, esasen bir meyvedir. Fidan olarak dikildikten sonra ağaç olan sonrasında da çiçek açarak meyveye dönüşen zeytin, yüzyıllardır pek çok alanda aktif olarak kullanılmaktadır. Bugün kahvaltıların vazgeçilmezleri arasında yer alan zeytin, çok çeşitli kullanım türlerine sahiptir. Zeytinin etli kısmının yanı sıra yağı da hem yemekleri lezzetlendirmek hem de bazı hastalıkların tedavilerini desteklemek amacı ile kullanılır. Yanı sıra zeytin çekirdeğinin de insan sağlığı açısından çok çeşitli faydalarının olduğu bilinmektedir. Bilinçli olarak tüketilen zeytin çekirdeğinin pek çok olumsuz duruma karşı savaşacak bir içerikte olduğunu ifade eden uzmanlar, konuya dair tüm detayları aktardı. ZEYTİN ÇEKİRDEĞİNİN FAYDALARI NELERDİR?Zeytin çekirdeğinin özellikle mide ile ilgili birçok rahatsızlığın etkilerini gidermede başarılı olduğu bilinmektedir. Zeytin çekirdeğinin yaygın faydalarını şu şekilde sıralamak mümkündür: Midenin iç kısmını güçlendirir. Böylelikle kabızlık ve hazımsızlık gibi mide rahatsızlıklarının önüne geçer.Mide asidini düzenlediği için reflü ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarının sebep oldukları ağrıları dindirir.Sıklık ile erkeklerde görülen ve hayat kalitesini de bir hayli düşüren basura karşı etkilidir. Ancak burada zeytin çekirdeğinin direkt olarak değil, öğütülerek içilmesinde fayda vardır.Antioksidan bakımından zengin olduğu için bağışıklık sistemini güçlendirir.İçeriğinde barındırdığı polifenoller sayesinde zararlı hücreleri onarır. Özellikle kanser gibi ciddi rahatsızlıklara karşı vücudu korur.Bağırsak florasını iyileştirir.Grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıklara yakalanma olasılığını düşürür.ZEYTİN ÇEKİRDEĞİ NASIL TÜKETİLMELİDİR?Zeytin çekirdeği birçok farklı şekilde tüketilebilir. Çekirdeğin bazı tüketim şekilleri şu şekildedir: Kurutarak tüketilebilir.Kırılıp, küçük parçalara bölünerek veyahut da öğütülerek tüketilebilir.Çeşitli gıdalar ile karıştırılarak tüketilebilir.Kapsül veyahut da takviye şeklinde tüketilebilir.Sıcak suda bekletilip çay gibi tüketilebilir.Doğrudan yutulabilir.

Zalain krem fiyatı ne kadar? 2024

23 Mayıs 2024 at 04:55
Zalain, vücudun çeşitli bölgelerindeki deride meydana gelen mantara sürülen bir kremdir. Zalain kremin etkin maddesi sertakonazoldur. Bu maddeye hassasiyeti olan kişilerin kremi uygulamadan önce bir doktora danışması gerekir. Zalain krem uygulanan deri bölgesinde geçici kızarıklıklar meydana gelebilir. Böyle bir durum normal olarak kabul edilir ve kremi kullanımının durdurulmasını gerektirmez. Kremin yiyecek ve içeceklerle herhangi bir etkileşimi yoktur. 2024 ZALAİN KREM FİYATI NE KADAR?Zalain %2 20 gram kremin 2024 fiyatı 80,83 TL’dir. ZALAİN KREM NEDİR?Zalain krem, derideki mantarlı bölgeye sürülmek suretiyle uygulanan bir ilaçtır. Maya mantarlarının ya da dermatofit adı verilen mantarların yol açtığı deri hastalıklarına uygulanır. Bu hastalıkların içinde ayak mantarı, kasık mantarı, vücut mantarı, sakal mantarı ve el mantarı yer alır. Zalain kremin etkin maddesi sertakonazol nitrattır. 100 gramlık bir Zalain kreminin içinde 2 gram sertakonazol nitrat yer alır. Kremin içindeki yardımcı maddeler etilenglikol, polietilenglikol palmito stearat, polioksietilenize ve glikolize C10-C18 doymuş gliseridler, gliserol mono, sorbik asit, sıvı parafin ve saf sudur. ZALAİN KREM NİÇİN KULLANILIR?Zalain krem, deride maya mantarları ya da dermatofit adı verilen mantarlar nedeniyle meydana gelen hastalıklar için kullanılır. Ayak mantarı, kasık mantarı, vücut mantarı, sakal mantarı ve el mantarı şikayetlerine sürülerek uygulanır. Bunlara ek olarak kandidiyaz (candidiasis ya da moniliasis) ve Pityriasis versicolor adındaki yüzeysel deride rastlanan mantarların tedavisinde de etkilidir. ZALAİN KREM NASIL KULLANILIR?Zalain krem günde 1 ya da 2 kere mantarlı deri bölgesine sürülür. Mantarlı deriye 1 cm kalınlığında eşit bir şekilde paylaştırarak uygulanır. Eğer günde 1 kere sürülecekse tercihen akşam vakti kullanılmalıdır. Günde 2 kere kullanılacaksa sabah ve akşam olmak üzere sürülebilir. Zalain krem kullanımından sonra iyileşmenin gerçekleşmesi hastalığa yol açan mantarın tipine ve hastanın yapısına bağlı olarak değişir. Şikayetlerin ortadan kalkması ve mantarın hastalıklı deri bölgesinden temizlenmesi genel olarak 3 ya da 4 hafta sürer. Hastalığın tekrar ortaya çıkmaması adına Zalain kremin 4 hafta boyunca düzenli olarak kullanılması tavsiye edilir. Doz aşımı yapıldığı zaman bir doktor ya da bir eczacıya danışmak gerekir. Mantarlı deri bölgesine fazla sürülen krem herhangi bir zehirlenmeye yol açmaz. Eğer krem bir şekilde ağız yoluyla alındıysa yan etkiler ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda doktor tarafından gereken müdahale yapılır. ZALAİN KREM YAN ETKİSİ VAR MI?Zalain krem’in içinde yer alan etkin maddeye ya da yardımcı maddelere duyarlı olan kişilerde yan etki görülme ihtimali yüksektir. Kremin etken maddesi sertakonazolün herhangi bir zarara yol açtığı görülmemiştir. Aynı zamanda ışığa duyarlılığa da yol açmaz. Tedavinin ilk günlerinde krem uygulanan bölgede geçici kızarıklar oluşur. Bu durum tedavinin kesilmesini gerektirmez. Zalain krem kullanımını takiben aşağıdaki yan etkilerden herhangi biri ortaya çıkarsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır: Mantarlı deri bölgesinde ortaya çıkan hafif ve geçici kızarıklıklarDeri hassasiyetiDeride geçici renk değişiminin oluşmasıDeride şiddetli kaşıntıBaskın bir yanma hissiSu kabarcıkları oluşmasına yol açan tahammülsüzlük tepkileriKremin deriyle temasından sonra ortaya çıkan deri iltihabıDeride döküntüDeride kurumaYukarıda yer alan listede geçenlerin dışında bir yan etki ortaya çıkarsa vakit kaybetmeden bir doktora görünmelidir.

❌
❌