Doğuştan var olan hastalıklar ya da sonrasında meydana gelen kazalar veya hastalıkların yol açtığı görme kayıplarında protez göz umut oluyor. Sağlam gözünün renginde, büyüklüğünde ve yapısında kişiye özel...Devamı için tıklayınız
Paramedik, acil durumlarda ilk müdahaleyi yapmakla görevli sağlık çalışanıdır. Acil tıbbi hizmetin vazgeçilmez bir parçası olan paramedik geniş bir çalışma alanına sahiptir. Genelde ambulanslarda ya da hastanelerin acil bölümlerinde karşımıza çıkan paramediğin iş sorumluluğu oldukça geniştir. Tıbbi müdahaleden yaşam destek ekipmanlarının kullanımına kadar geniş bir alanda iş yaparlar.Paramedik mezunlarının yaptığı başlıca işler şu şekildedir:
Hayati tehlikenin söz konusu olduğu yaralanma ya da kaza gibi vakalara ilk müdahalede bulunmak, Hasta taşıma tekniklerine bağlı kalarak hastayı ambulans ya da sedye gibi yerlere taşımak, Kırık ya da yanık gibi hasta stabilizasyonunun sağlanması gereken noktalarda işlem yapıp hastaneye nakil gerçekleştirmek, Hasta nakil işlemlerinin yapıldığı esnada hastayı tedavi etmek, Sağlık kuruluşunda ve ambulansta hastanın bakımını sürdürmek, EKG okuyarak sağlık kuruluşlarına hasta ile ilgili doğru bilgi iletmek, Varsa hastanın kanamasını durdurmak, Travma yaşayan hastaları sakinleştirmek, Hastayı nakil işlemi için hazır hale getirmek, Acil doğumlarda hastaya ilk müdahaleyi gerçekleştirmektir.Paramedik Mezunu İş İmkanları Nelerdir?Paramedik mezunu, Sağlık Bakanlığı bünyesinde yer alan özel ve kamu hastanelerinde iş bulabilir. Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri bünyesinde de bu mezunlar iç iş imkanları mevcuttur. Devlet hastanelerinde çalışmak isteyen paramedik mezununun KPSS sınavından yeterli puanı alması gerekir. Paramedik mezunu için çalışma bölümleri ise ambulans ve hastanenin acil bölümüdür. Yapılan son düzenlemeler ile bir paramedik mezunu AVM’de de çalışma fırsatı bulabilir.
Paramedik Çalışma Şartları Nelerdir?Paramedikler acil tıbbi durumların yer aldığı bölgelerde çalışır. Bu nedenle çalışma şartlarının zorlu olduğunu söylemek mümkündür. Acil durumların ortaya çıktığı vakalara müdahale eden paramediklerin çalışma saatleri düzensizdir. Gece ve hafta sonları da çalışabilirler. Bazı durumlarda paramedikler 24 saat çalışmak durumunda kalabilir.
Paramediklerin çalışma bölgeleri de acil durumlara bağlı olarak belirlenir. Genelde ambulanslarda ya da hastanelerin acil bölümlerinde çalışan paramedikler beklenmedik durumlara da müdahale eder. Kaza ya da afet bölgelerine gitmeleri gerekebilir. Aynı zamanda hava durumuna uygun giyime ve ekipmanlara sahip olmaları işlerinin bir parçasıdır.
Paramedik Maaşları Ne Kadar?Paramedik maaşları çalıştıkları kuruma ve tecrübeye bağlı olarak değişiklik gösterir. Tüm sağlık kurumlarının ve çalışma alanlarının ortalaması alındığında paramedik maaşları 20.000 TL ile 41.000 TL arasında değişir. Özel sektörde ise paramedik maaşları 17.000 TL ile 27.500 TL arasında değişiklik gösterir. Devlet kurumlarındaki paramedik maaşları şu şeklidedir:
Yeni başlayan bir paramedik 35.000 TL ile 35.500 TL arası, 5 yıllık deneyimi olan bir paramedik 36.500 TL ile 37.000 TL arası, 10 yıllık deneyimi olan bir paramedik 38.000 TL ile 38.500 TL arası, 20 yıllık deneyimi olan bir paramedik 39.500 TL ile 40.000 TL arası, 25 yıllık deneyimi olan bir paramedik 40.500 TL ile 40.750 TL arası, 30 yıl ve üzerinde deneyimi olan bir paramedik 41.000 TL’dir.Paramedik Maaşı Hangi Faktörlere Bağlıdır?Paramedik maaşı üzerinde en büyük etken çalışılan kurumun devlet ya da özel olmasıdır. Özel sektörde yer alan paramediklerin aldığı maaş devlet memurlarına nazaran çok daha azdır. Aynı zamanda çalışma saatleri daha düzensiz olabilir. Çalışma şartlarının zorlu olması paramedik maaşlarının daha fazla olmasına yol açar.
Karaciğerin beslenmeye duyarlı olduğunu ve dengesiz beslenme ile karaciğer sağlığının hızla bozulduğunu belirten Onkoloji Uzmanı Dr. Yıldıray Tanrıver, "Özellikle işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerekir. Günde üç fincan kahve tüketimi, bizi karaciğer yağlanmasından ve kanserden koruyabilir. Bu nedenle kahve tüketimi, karaciğer yağlanmasına karşı önerdiğimiz besinlerden biridir" dedi
Yaklaşık 4 milyon öğrenci, aileleriyle beraber ise 12 milyonu aşkın kişiyi ilgilendiren bu önemli sınavlar öncesinde uzmanlar öğrenciler ve ailelerine kaygılarını nasıl yönetmeleri gerektiğini anlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan genelgeye göre sağlık vadisi kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayınlandı
Alınan karara göre, sağlık alanındaki eğitim, araştırma, geliştirme, biyoteknoloji ve bilişim kapasitesinin artırılması kapsamında, ilaç ve tıbbi teknolojiler alanında araştırma geliştirme, klinik araştırmalar ve üretim hazırlık aşamalarını içeren entegre bir sağlık sisteminin oluşturulması için gerekli faaliyetleri yürütmek, bünyesindeki prototip üretim alanları, büyük veri araştırmaları merkezi ile mükemmeliyet merkezlerinde girişimciler, araştırmacılar, akademisyenler başta olmak üzere sektör temsilcilerine hizmet sunmak ve bu amaçla Türkiye Sağlık Vadisi adıyla belirlenen alanı işletmek ve yönetmek üzere Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından bir şirket kurulacak.
SAĞLIK BAKANI KOCA SOSYAL MEYDA HESABINDAN DUYURDUBakan Koca, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Sağlık Vadisi'nin kuruluşu ile ilgili karar Resmi Gazete'de. Bugün yayınlanan Resmi Gazete ile Sağlık Vadisi projesinin hayata geçirilmesi konusundaki en ileri adım Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla atıldı. 'Sağlık bilim ve teknolojileri alanında istikbalimiz için söyleyecek sözüm, yapacak işim var' diyen herkesi kuşatacak bir ekosistem kuruluyor. Yerelleşme hızlanacak, dışa bağımlılık azalacak. Hepsi, önce kendine yeten; sonra, ihtiyaç duyanlara yardım edebilen güçte bir Türkiye için. Büyük başlangıç ülkemize hayırlı olsun" ifadelerini kullandı.
Türk Pediatri Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, "Son 10-15 yıldır besin alerjileri ciddi şekilde artıyor. Hatta bu durum, 'alerjinin ikinci tsunamisi' olarak adlandırılıyor" dedi
Türkiye Sağlık Vadisi'nin kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kararname, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlandı. Kararnameye göre, sağlık alanındaki eğitim, araştırma, geliştirme, biyoteknoloji ve bilişim kapasitesinin artırılması kapsamında, ilaç ve tıbbi teknolojiler alanında AR-GE, klinik araştırmalar ve üretim hazırlık aşamalarını içeren entegre bir sağlık sisteminin oluşturulması için gerekli faaliyetleri yürütmek, bünyesindeki prototip üretim alanları, büyük veri araştırmaları merkezi ile mükemmeliyet merkezlerinde girişimciler, araştırmacılar, akademisyenler başta olmak üzere sektör temsilcilerine hizmet sunmak ve bu amaçla Türkiye Sağlık Vadisi adıyla belirlenen alanı işletmek ve yönetmek üzere Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından bir şirket kurulacak. SAĞLIK BAKAN KOCA'DAN "HAYIRLI OLSUN" PAYLAŞIMI Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Vadisi'nin kuruluşuyla ilgili karara ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti: "Bugün yayımlanan Resmi Gazete ile Sağlık Vadisi projesinin hayata geçirilmesi konusundaki en ileri adım Sayın Cumhurbaşkanımızın imzasıyla atıldı. 'Sağlık, bilim ve teknolojileri alanında istikbalimiz için söyleyecek sözüm, yapacak işim var' diyen herkesi kuşatacak bir ekosistem kuruluyor. Yerelleşme hızlanacak, dışa bağımlılık azalacak. Hepsi, önce kendine yeten sonra ihtiyaç duyanlara yardım edebilen güçte bir Türkiye için. Büyük başlangıç ülkemize hayırlı olsun."
Antalya'da kanser tedavisi gören Cemil Şimşek (55), tedavi sonrasında beyazların yoğunlukta olduğu saç ve sakalının siyah çıktığını görünce şaşkınlık yaşadı. Akdeniz Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mustafa Karaca, bu durumun akıllı ilacın yan etkisi olduğunu belirterek, “20-25 yaşlarında hastalarımız geliyor, saçı, sakalı, kaşı beyazlaşmış oluyor. Hastamızın saçı düzken çok kıvırcık çıkabiliyor. Hastalarımızın beyaz olan saç ve sakalı da siyah uzayabiliyor" dedi
Antalya Şehir Hastanesi'nde 80 ve 82 yaşlarındaki iki hasta, ameliyatsız kalp kapağı değişim yöntemi "Transkateter Aort Kapak İmplantasyonu (TAVI)" operasyonuyla sağlığına kavuştu
DSÖ'nün internet sitesinden yapılan açıklamada, dünya genelindeki ortalama yaşam süresinde meydana gelen iyileşmelerin ve ilerlemenin Covid-19 salgını sırasında tersine döndüğü bildirildi
Zayıflamak isteyen birçok kişi, sabahları limonlu su içmenin kilo vermeye yardımcı olup olmadığını merak ediyor. Bu popüler yöntem, metabolizmayı hızlandırdığı ve toksinleri vücuttan attığı iddiasıyla öne çıkıyor. Peki, gerçekten de limonlu su içmek zayıflamaya katkı sağlıyor mu? İşte cevabı!
Gözün retinasındaki hastalıklar, ani görme kayıplarına bile neden olabiliyor. Bu nedenle gecikilmeden göz hekimlerine başvurulması çok önemli. Doç. Dr. Burak Erden, “Yılda bir kez retina muayenesi olmayı...Devamı için tıklayınız
Su ve besinlerin yaşamın devamı için en önemli kaynakların başında geldiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun, gerekli özen gösterilmez ise yaşamak için gerekli olan su ve besinlerin faydanın yanında önemli zararlarının da olduğunun altını çizdi. Her yıl en az 200 milyon insanın sağlıksız sudan kaynaklı hastalara yakalandığını belirten Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun, "2 milyon insan bu yüzden ölmektedir" dedi.
Yemeklerde, tatlılarda ve kahvaltıda lezzetiyle sofralarda yerin alan çeşitli yemek kültürlerinde çokça kullanılan tahin, sağlık deposu bir besindir. Uzman Diyetisyen Şükrü Can Gülşen konu hakkında önemli bilgiler verdi.
'Otoimmün hepatit' hastalığı yüzünden karaciğeri iflas eden, 16 yaşında nakil olduktan sonra 5 yılı aşkın süre önce hastalığı nükseden Esma Eskiler Şanverdi (30), uygun olmayan 11 gönüllü canlı donörden sonra 12'nci adaydan nakil oldu. Nakilden sonra yeni hayatına başlayan Şanverdi, "3'üncü kez doğdum" dedi
Cibuti hükümetiyle ortak yapılan pilot proje kapsamında on binlerce genetiği değiştirilmiş 'ısırmayan' erkek sivrisinekler, sıtmayla savaşmak için dün doğaya salındı
Türk Pediatri Kurumu Derneği Yönetim Kurulu'ndan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Kıykım, “Tıpkı aşı karşıtlığında olduğu gibi bu konuda da kontrolsüz bir yayılım var. Yüzde 99'u doktor olmayan kişiler. 'Bunu içirin çocuğunuza iyi gelecek, şu takviyeyi herkes kullansın' vs. Doktorlar linçleniyor, bu konuşanların kim olduğuna bile bakılmıyor. Her çocuk magnezyum kullanmalı diyor biri. Gıda takviyesi diye geçtiği için çok güvenli sanılıyor. Oysa yetişkinlerde bile karaciğere, böbreğe, kemiklere zarar verebiliyor" dedi
Horlama, her yaş aralığında gelişebilen bir durumdur. Cinsiyet fark etmeksizin milyonlarca kişide görülen özellikle de gelişim çağında olan çocuklarda uykusuzluğa sebep olduğu için farklı sorunlara da yol açabilen horlama durumu, yaşam kalitesini bir hayli düşürmektedir.
Kişinin kendisinin yanı sıra aynı ortamda olduğu diğer insanları da bir hayli sıkıntıya düşüren horlama durumu, arama motorlarına sık sık konu olmaktadır. Horlamaya sebep olan faktörler, birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Peki, horlama nedir, neden olur? Horlama nasıl tedavi edilir? İşte konuya dair tüm merak edilenler…
HORLAMA NEDİR, NEDEN OLUR?Uyku sırasında havayollarının daralması ve gevşemesi neticesinde hava akımı engellenir ve sonrasında da nefes alma, sert ve gürültülü bir hale dönüşür. Bu durum, ‘horlama’ olarak adlandırılır. Özellikle erkeklerde ve yüksek kilolu kişilerde daha sık gözlenen horlama durumu, uyku kalitesini düşürdüğü için kişinin sürekli olarak yorgun hissetmesine yol açar.
Kişinin horlaması ile birçok farklı faktörün doğrudan ilişkili olduğu bilinir. Ağız ve sinüs anatomisi, soğuk algınlığı, yaş, kilo, gün içerisindeki yorgunluk durumu, sigara- alkol tüketimi gibi faktörler, horlamanın başlıca nedenleri arasında gösterilebilir.
HORLAMA BELİRTİLERİ NASIL DİNDİRİLİR?MR, röntgen, CT taraması, polisomnografi (uyku çalışması) gibi uygulamalar, horlamanın teşhis edilmesini kolaylaştırır.
Horlama tedavisinde; ablasyon tedavisi, radyofrekans dalgaları, septoplasti, lazer yardımlı uvulopalatoplasti (LAUP), nazal valf cerrahisi, oral aparatlar, pozitif hava yolu basıncı, küçük dil- yumuşak damak ameliyatı, tonsillektomi, adenoidektomi gibi yöntemlerden destek alındığı bilinmektedir.
Tıbbi müdahalelerin yanı sıra evde alınacak bazı tedbirler ile de horlama belirtilerini hafifletmek mümkündür. Horlamanın önüne geçen bazı yöntemler ise şu şekilde sıralanabilir:
Burun şeritleri kullanmak,Yan yatmak ve başı yüksekte tutmak, Egzersiz yapmak,Kilo vermek,Uyku düzeni oluşturmak,Boğaz egzersizi yapmak,Alkol ve sigara tüketmemek, Uyku esnasında odada akıllı telefon ve diğer elektronik cihazlar bulundurmamak.
Antalya'da elinde taşıdığı çantadaki yapay kalple yaşamını sürdüren 21 yaşındaki hasta, beyin ölümü gerçekleşen gencin bağışlanan kalbiyle yaşama tutundu
Kahvaltıların vazgeçilmezi, sağlıklı beslenme tutkunları ve sporcu sofralarının yıldızı yumurtanın faydaları saymakla bitmez. Peki ya yumurtanın fazlası vücudunuz için yararlı olmaktan çok zararlı oluyorsa? Şimdi sizi pek çoğumuzun üzerine hiç düşünmediği bir soruyla baş başa bırakıyoruz: Çok fazla yumurta yerseniz ne olur?
Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Hakkı Caner İnan, kulakta enfeksiyona neden olabilen temizleme çöpü kullanmak yerine banyo sonrası dış kulak yolunun ince bir bezle silinmesini tavsiye etti