Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 1 Mayıs 2024Sağlık

Zehra Bebek bir dikişle hayata tutundu

1 Mayıs 2024 at 14:11
Şırnak'ta daha önce 7 gebelikten, rahim ağzı yetmezliği nedeniyle 5 bebeğini kaybeden Hatice Dinç (29), 8’inci gebeliğinde Şırnak Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde rahim ağzına atılan bir dikişle hayata tutunarak, dünyaya gelen ‘Zehra’ ismini verdiği bebeğine kavuştu

Kemik erimesi, çocuklukta ortaya çıkıyor

1 Mayıs 2024 at 18:25
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeynep Cantürk, Türkiye’de 50 yaş üzerindeki her 4 kişiden birinde görülen kemik erimesinin, çocuklukta ortaya çıktığını ve önlenebileceğini ifade etti.

Kulak çınlamasını tetikleyen nedenlere dikkat!

1 Mayıs 2024 at 18:02
Kulak çınlaması son yıllarda giderek artmaktadır. Bunun nedenleri arasında; Elektronik cihazların giderek yaygın kullanılması ve vazgeçilmezimiz olması sürekli yanımızda taşımamız, cep telefonları, bilgisayarlar, Bluetooth kulaklıklar, modemler, Tv'ler, akıllı saatler, kumandalar gibi... bir çok elektronik alet sürekli yanımızda ve çevremizde yer alıyor.

Uzmanlar uyardı: Ölümcül "mantar salgını" riski artıyor

Tarafından: NTV
1 Mayıs 2024 at 12:54
Uzmanlar uyardı: Ölümcül

ABD'li bir mantar uzmanına göre, bir sonraki pandemi mantar enfeksiyonundan kaynaklanabilir.  ABD'de iki kişinin ölümüne neden olan enfeksiyon, insanların nefes almasını engelliyor ve beynin şişmesine neden oluyor. Mantar türlerinin daha sıcak ve nemli koşullarda gelişmesi iklim değişikliğinin salgın tehdidini daha mümkün kıldığı anlamına geliyor.

ABD'li bir uzman önümüzdeki süreçte nefes almayı engelleyen ve beyin şişmesine neden olan "ölümcül" mantar enfeksiyonlarında artış yaşanabileceğini iddia etti. Mantar "salgını" önümüzdeki birkaç yıl içinde görülen bir senaryo olabilir. Mantar uzmanı Doktor Ian Hennessee, "blastomikoz" mantar türünün şu anda en acil endişelerden biri olduğunu söyledi. Mantar salgını ihtimalinin neden önemli olduğunu aktaran Doktor Hennessee, "İnsanları mantarlar hakkında düşünmeye teşvik ediyoruz çünkü mantar vakaları artıyor. Genellikle nadir görülürler, ancak insanlarda görüldüğünde çoğu zaman yanlış teşhis konulur ve eksik rapor edilir. Bu da gerçekten ciddi sonuçlara neden olabilir" diye konuştu.

EN BÜYÜK YAYILMA NEDENİ İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ  Mantar türleri daha sıcak ve nemli koşullarda gelişir; bu da iklim değişikliğinin salgın tehdidini daha mümkün kıldığı anlamına geliyor. Uzmanlar, çevresel koşulların değiştiğini gördükçe histoplazmoz, vadi humması ve buna benzer mantar hastalıklarının dağılımının değişmesinden ve bunun sonucunda salgın hale gelmesinden endişe duyuyor. Ciddi vakalarda "blastomikoz" akciğerlerden deri, kemikler ve eklemler gibi vücudun diğer bölgelerine yayılarak ağrılı lezyonlara ve çıbanlara neden olabilir. Michigan'da yaşayan 29 yaşındaki Ian Pritchard, mantarın neden olduğu nefes darlığı nedeniyle hayatını kaybeden ilk ABD vatandaşlarından biri oldu. ABD'de mantar hastalıkları 2018'de kaydedilen 4 bin 746 vakadan 2021'de 7 bin 199'a yükseldi.

Yaşlanmayla ağız ve diş problemleri artıyor

1 Mayıs 2024 at 15:51
Yaşlanmayla ile birlikte ağız ve diş problemlerinin daha yaygın hale geldiğini kaydeden uzmanlar, diş eti hastalıkları, diş çürümesi, tükürük azalması ve ağız kuruluğu gibi problemlerin de daha sık görüldüğünü söylüyor.

Yürümek mi yoksa koşmak mı?

1 Mayıs 2024 at 13:18
Gerekli tavsiyelere uyulduğunda yürüyüşün de koşmanın da faydalı olduğu bilgisini veren Prof. Dr. Cem Arıtürk, "Doğaya ait olan insan doğadan uzaklaştıkça yeni hastalıklar deneyimliyor ve doğaya dönüş, doğada geçirilecek her dakika bu hastalıkların olasılığını azaltıyor. Deniz kenarında, orman içinde, toprak yollarda, patikalarda egzersiz yapmayı tercih etmeniz hem fiziksel sağlığınız hem de ruhunuz için çok faydalıdır" dedi

Hücrelerden üretilen biyomalzeme yara iyileştirmesini hızlandıracak

1 Mayıs 2024 at 10:43
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) doktora öğrencisi Çiğdem İnci Aydemir, laboratuvar ortamında çoğaltılan hücreler tarafından salgılanan proteinlerin elde edilmesi ve bu proteinlerin detaylı karakterizasyonlarının yapılmasını hedefleyen bir projeye imza attı. Doku mühendisliği alanında kullanılacak proje sayesinde hücre ve doku hasarları giderilecek, yara iyileşmesi doğal yollarla sağlanacak

Neden aynı dizileri tekrar tekrar izliyoruz?

1 Mayıs 2024 at 12:40
Sevdiğimiz bir diziyi kaç kez izlediğimizin bir önemi var mı? Dijital platformlarla birlikte yüzlerce seçeneğimiz olsa da dönüp dolaşıp aynı dizileri izliyoruz. Dizinin başını da sonunu da ezbere bilsek de, onları yine yeniden izlemek muhtemelen bizi hep mutlu edecek. Aslında bilim de bunu söylüyor. Dizi izleyicilerini bile ikiye bölen Rachel ve Ross'un ilişkiye ara verip vermedikleri konusundaki kavgalarını izlemek, daha önce izlemediğimiz bir şeyi izlemekten çok daha kolay ve keyifli...

Uykusuzluk hastalığı için hangi doktora gidilir?

30 Nisan 2024 at 23:59
Insomnia hastası olan kişiler genel olarak kısa sürede uykuya dalamaz. Uykuya dalabilseler dahi bu süreç çok uzun sürmez. Bu da kişilerin gün içerisinde sürekli olarak yorgun ve halsiz olmasına neden olur. Öte yandan vücut gerektiği gibi dinlenemediği için farklı sağlık sorunları da uykusuzluk ile birlikte meydana gelebilir. Uykusuzluk hastalığı, kişilerin yakınma süresine göre üç farklı kısma ayrılmaktadır. Uykusuzluk yakınması genel olarak bir haftadan uzun sürmemiş ise akut ya da geçici, bu süre bir hafta ila üç ay arasında devam etmiş ise subakut, süreç üç aydan daha fazla devam etmiş ise kronik uykusuzluk olarak kabul edilir. UYKUSUZLUK HASTALIĞI NEDEN OLUR?Uykusuzluğun altında yatan sebepler genel olarak stres seviyesinin yüksek olması, uyku öncesi yemek yenmesi, uyku saatinin sürekli olarak değişmesi gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklanabilir. Ancak bazı durumlarda uykusuzluğa neden olan farklı hastalıklar da bu sağlık sorununa neden olabilir. Uykusuzluğa neden olan diğer etmenler şu şekilde sıralanabilir; Strese bağlı depresyonUyku öncesi yemek yenmesi ya da çay ve kahve tüketilmesiBelli bir uyku saatinin olmamasıUyku apnesi sorununun varlığıNörolojik hastalıklarHormonal hastalıklarAlkol tüketimiEgzersiz eksikliğiTiroid bezinin fazla çalışmasıKalp yetmezliğiBazı antidepresan, astım ya da tansiyon ilaçlarıUYKUSUZLUK HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?Uykusuzluk sorunu düzeltilebilir nedenlerden dolayı meydana gelebildiği gibi ciddi sağlık sorunlarından da kaynaklı olabilmektedir. Genel olarak kişinin düzensiz saatlerde uyuması ve düzensiz bir beslenme alışkanlığına sahip olması uykusuzluk hastalığının ana nedenlerini oluşturur. Kişilerin uykusuzluk sorunu olup olmadığını anlayabileceği ve bu konuda en sık karşılaşılan semptomlar şu şekilde sıralanmaktadır; Uykuya dalmakta zorluk çekmekUykunun sürekli olarak bölünmesiSabahları erken uyanmakGün içerisinde enerji düşüklüğü ve yorgunlukGergin ve agresif bir ruh haline sahip olmakKonsantrasyon bozukluğuna bağlı olarak odaklanamama problemlerinin yaşanmasıİş ya da günlük yaşamda sık sık hatalar yapmakUYKUSUZLUK HASTALIĞI NELERE NEDEN OLUR?Kişilerin sağlıklı bir vücut sistemine sahip olabilmesi ve yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi için düzenli bir uyku sürecine ihtiyacı vardır. Bu sürecin temin edilememesi halinde yaşanabilecek bazı durumlar şu şekilde sıralanmaktadır; Gündüzleri dikkat eksikliğinden kaynaklı hataların yapılmasıKonsantrasyon güçlüğü ile birlikte aşırı sinirlilik halinin yaşanmasıİş performansında düşüşDepresyonYüksek tansiyon ve metabolik bozukluklarObezite riskinin artmasıBağışıklık sisteminin zayıflamasıUYKUSUZLUK HASTALIĞI NASIL TEŞHİS EDİLİR?Uykusuzluk hastalığının teşhis edilmesi için ilk olarak hastaların şikayetleri ve buna bağlı yaşadıkları semptomlar uzman hekimler tarafından dinlenir. Bunların ardından tıbbi bir hastalığın olup olmadığının öğrenilmesi için kan testi yapılır. Bu test ile uykusuzluk hastalığı tanısı konulamamış ise bu kez kişi uyku merkezine sevk edilir ve bir gece boyunca vücut aktiviteleri takip edilir. Buna beyin dalgaları, nefes alışverişi, kalp atılı, göz hareketleri ve vücut hareketleri dahildir. Uykusuzluk hastalığının tipine göre melatonin takviyesi hastaların tedavisinde tercih edilen bir yöntemdir. Ancak uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu ya da gece kendini gösteren panik atak gibi uyku sorunu çeşitlerinden birine sahip olan kişi de bu soruların tedavisi için yöntemler devreye alınır. UYKUSUZLUK HASTALIĞI İÇİN HANGİ BÖLÜME RANDEVU ALINIR?Uykusuzluk sorunu yaşayan kişilerin ilk olarak nöroloji bölümünden randevu alması gerekir. Yapılan muayeneler neticesinde sorunun psikolojik olduğu tespit edilir ise sağlık kuruluşlarının ruh ve sinir hastalıkları bölümüne başvurulması gerekir. Ancak huzursuz bacak sendromu gibi bir durum var ise bu süreçte tedaviyi yine nöroloji uzmanları sürdürecektir.

Dün — 30 Nisan 2024Sağlık

Yeme bozukluklarına dikkat!

30 Nisan 2024 at 20:03
Yeme bozuklukları, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda bireyin beden algısını ve özsaygısını da derinden etkileyebilen karmaşık durumlardır. Bu zorluklarla mücadele ederken, bedeni sevmek ve korumak, iyileşme yolculuğunda kritik bir adım olabilir. Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi konu hakkında önemli bilgiler verdi.

Değersizlik duygusu ile nasıl baş edilir?

30 Nisan 2024 at 19:27
Değersizlik duygusu ve kendini değerli hissetmek birçok insan için önem taşır. Kendini değersiz hisseden kişi toplum içerisinde ya da içsel olarak kendini önemsiz görür ve varlığının bir değer taşımadığına inanır.Ancak aslında “Hiç kimse sizin izniniz olmadan, size kendinizi değersiz hissettiremez.” Bu söz öyle doğru bir söz ki, size kim ne söylerse söylesin, size her kim ne yaparsa yapsın eğer sizde “Ben değersizim” inancı yoksa kimse sizi değersiz hissettiremez.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk'ten şeker tüketiminin azaltılması uyarısı

30 Nisan 2024 at 15:50
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, "Türk insanı şerbetli tatlılardan vazgeçemiyor. Bunun için önerimiz, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılara geçiş yapılabilir" açıklaması yaptı. Çeşitli programlara katılmak üzere Muğla'ya gelen Erk, meyve ve sebze tüketimine ağırlık verilmesi, özellikle dondurulmuş, işlenmiş, paketlenmiş ve endüstrileştirilmiş gıdalardan uzak durulması konusunda tüketicilere tavsiyelerde bulundu. Muğla ile 43 ili ziyaret ederek sağlıklı beslenme eğitimine öncelik verdiklerini anlatan Erk, "Türkiye çocuk çağında obezitede Avrupa'da birinci, dünyada üçüncü sırada. Her yıl ne yazık ki yüzde 8 artış kaydediyor. 85 milyon nüfuslu ülkemizin ne yazık ki 3 milyonu aşırı obez ve bunun da yüzde 50'den fazlası 18 yaş altı durumda." ifadelerini kullandı. Timur Erk, Türk Böbrek Vakfının okullarda öğrenci ve öğretmenlere "obezite" ve "sağlıklı beslenme" konularında eğitim verdiğini, odak noktalarının böbrek sağlığını korumak için tuz, şeker ve unlu mamuller tüketiminin azaltılması olduğunu kaydetti. Bilinçli tüketiciler ve sağlıklı beslenmek isteyen ebeveynler için en iyi yolun işlenmiş ve paketlenmiş ürünler yerine taze ve doğal mevsimlik gıdalar tüketmek olduğunu ifade eden Erk, şöyle konuştu: "Ülkemizde tuz tüketimi konusunda başarı sağladık. Tuz tüketiminde günlük 18 gram yetişkin tüketimini 11 grama kadar düşürdük ancak şeker tüketiminde bunu henüz sağlayamadık. 150 gram şeker tüketimini ancak 10 gram düşürebildik. Mümkün olduğu kadar zeytinyağlı, Akdeniz diyeti ve bol sebze, meyveli beslenmeye gayret göstermemiz gerekli. Bunun haricinde çocukların kahvaltı ederek okullara gelmesine çalışıyoruz.Biz, eğitimleri sadece okullarda çocuklara vermiyoruz. Her gittiğimiz yerde eğitmen eğitimi veriyoruz. Öğretmenlere de eğitim veriyoruz. Çocuklar da ailelerine anlatıyor. Ebeveyn eğitimiyle olayı pekiştiriyoruz. 12 yıl önce bu işe başlarken obezite hat safhadaydı. Dünya ikincisiydik. Şimdi üçüncülüğe, dördüncülüğe düşürebildik. Çocukların sağlıklı beslenmesini bir kültür olarak geliştirmek gerekli. Biz çocuklarımızı seven bir ülkeyiz. Bu konuda geri bildirimler çok iyi. Çocuklar bu konuda gereğini yapıyor."Ülke genelinde tuz tüketiminde gösterilen başarının şeker tüketiminde gösterilemediğine ve bunun sebeplerinin olduğuna dikkati çeken Erk, "Şeker tüketiminde çok az bir mesafe katettik. Türk insanı şerbetli tatlılardan vazgeçemiyor. Bunun için önerimiz, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılara geçiş yapılabilir. Eğer ille de şerbetli tatlı yenecekse o zaman hiç olmazsa yanında bir bardak süt içelim. Süt şekerin etkisini azaltmış, sindirimi sağlamış oluyor." diye konuştu. Okulda öğretmenlerin, evde ebeveynlerin dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Erk, özellikle çocuklarda obeziteye dikkati çekmek istediklerini ifade etti.

❌
❌