Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Dün — 29 Mayıs 2024Sağlık

Çocuklarda 'sınav kaygısı' uyarısı

29 Mayıs 2024 at 20:07
Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "Sınav kaygısı yaşayan çocuklarda kalp çarpıntısı, terleme, titreme gibi görülebilecek davranışsal, fiziksel belirtiler vardır. Ebeveynlerin bu belirtilere mutlaka dikkat etmesi gerekmektedir" dedi.

'MS tedavisindeki gelişmeler yüz güldürüyor'

29 Mayıs 2024 at 19:36
Bir sinir sistemi hastalığı olan MS (Multiple Skleroz), beyin ve omuriliğin kontrolündeki fonksiyonlarda kayıplara yol açabilse de son yıllarda MS tedavisindeki gelişmelerin yüz güldürdüğünü belirten Uzm. Dr. Vusal Necefaliyev, “Yıllar önce MS tanısı alan hastaların, MS'in etkin bir tedavisi olmadığı için kötümser düşünceleri vardı. Ancak son yıllarda tedavideki gelişmeler, hastalığın seyrini olumlu anlamda değiştiriyor" dedi.

Kaçınılması gereken 20 katkı maddesi!

29 Mayıs 2024 at 15:47
İnsanoğlunun hayatını idame ettirmesi için gıda tüketmesi gereklidir. Günümüzde bilim adamlarının gıda konusunda en çok tartıştığı konulardan birisi hiç kuşkusuz gıdada kullanılan katkı maddeleridir. Tartışmaların bir sonuca ulaşamaması; insanlarının önüne katkı maddeleri hakkında net bir şey ortaya koyamamaları katkı maddelerini gıdada helal- haram ilişkisinin baş sorunu yapıyor. Bugün dünyada koruma, renklendirme, kıvamlandırma, tat verme, tatlandırma ve daha birçok özellikler vermek amacı ile binlerce katkı maddesi bulunmaktadır ve yapay gıdaların hemen hepsine katkı maddesi ilave edilmektedir. Bu katkı maddelerinin bazıları helallik ve insan sağlığı açısından ciddi şüpheler içermektedir. Buna rağmen hepsi de yasal olarak kullanıma açıktır. Hal böyle olunca insanların kafasını kurcalayan ve tartışma konusu olan katkı maddeleri büyük sorun olmaya teşkil etmektedir. Siz değerli okuyucularımız için kaçınılması gereken 20 katkı maddesini derledik:ALLURA RED AC (E 129) RENKLENDİRİCİEğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığın varsa bu maddeden uzak durun. AMARANTH (E 123) RENKLENDİRİCİAmerika’da yasaklanmıştır. Eğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. ASPARTAME (E 951) TATLANDIRICIFenilketonürisi olan hastaları etkiler. Uzun süreli kullanımları baş ağrısı, körlük, sara nöbeti gibi problemlere neden olur. BENZOIC ACID (E 210) KORUYUCUSindirim enzimlerinin salınım ve etkilerini azaltır. Glisin düzeyini düşürür. Eğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden de uzak durun. BRILLIANT BLACK BN (E 151) RENKLENDİRİCİEğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. BUTYLATED HYDROXY-ANISOLE (E 320) KORUYUCUÖzellikle yağ içeren gıdalar, şekerlemeler, et ürünlerinde kullanılır. İnsanlara karsinojenik etki gösterebilir. BHA nitritlerle etkileşime girerek hücre içinde DNA’ları bozar. Hamileler ve baba adayları kendilerini bu maddeden sakınmalı. CALCIUM BENZOATE (E 213) KORUYUCUÖzellikle et ürünleri, içecekler, diyet ürünleri, mısır gevreğinde kullanılır. Sindirim enzimlerinin salınım ve etkilerini azaltır. Glisin düzeyini düşürür. Astım, yüksek ateş ve virüs taşıyıcıları bu maddeden sakınmalı. CALCIUM SULPHITE (E 226) KORUYUCUBayat gıdaları taze göstermek için kullanılır. Amerika’da et ürünlerine katılması yasaklandı. Bronşit, ateş basması, düşük tansiyon, karıncalanma ve ani tansiyon düşmesi, eğer astım, göğüs- kalp hastalığı ve amfizem probleminiz varsa bu maddeden sakınınız. MONOSODIUM GLUTAMATE ( MSG E 621) LEZZETLENDİRİCİ, LEZZET ARTTIRICIKafada zonklamaya neden olur. Ayrıca sara nöbeti, göğüs ağrısı, baş ağrısı, bulantı, yanma hissi, yüzde karıncalanma, cilt bozuklukları yapar. Çoğu bebek mamasından çıkarılmıştır. PONCEAU 4R, CONCHINEAL RED A (E 124) RENKLENDİRİCİEğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. Aksi halde rahatsızlığınız artar. POTASSIUM BENOZOATE (E 212) KORUYUCUÖzellikle et ürünleri, içicekler, diyet ürünler, mısır gevreğinde kullanılır. Sindirim enziminin salınım ve etkilerini azaltır. Glisin düzeyini düşürür. Astım, yüksek ateş ve virüs taşıyıcıları bu maddeden sakınmalı. POTASSIUM NITRATE (E 249) KORUYUCUÖzellikle konserve et ürünlerinde kullanılır. Kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır. Diğer kimyasallarla etkileşerek nitrosaminler oluşturur ki bu maddeler karsinojeniktirler. Böbrek üstü bezinde erimeye (atrofi) neden olur. PROPYL P-HYDROXY-F216 BENOZOATE, PROPYLPARABEN VE PARABEN KORUYUCUÖzellikle konserve ve et ürünlerinde kullanılır. Egzamaya neden olur. SACCHARIN VE ONUN NA, K VE CA TUZLARI (E 954) TATLANDIRICIİnsanda kansere neden olabilir. SODIUM METABISULPHITE KORUYUCU VE OKSİTLENMEYİ ÖNLEYİCİAstım krizine yol açabilir. SODIUM SULPHITE (E 221) KORUYUCUÖzellikle sirke ve diğer hazır gıdalarda kullanılır. Astım ataklarını etkiler. Astım hastalarının çoğu bu maddeye karşı duyarlıdır. STANNOUS CHLORIDE ( E 512)Konserve ve şişelerde sunulan meyve sularının renklerini korumak için kullanılır. Zehirlenmelere neden olur. SULPHUR DIOXIDE (E 220) KORUYUCUGıdalarda bulunan, vitaminler, mineraller enzimler ve yağ asitleri ile etkileşir. Yan etkileri, astımlılarda bronş problemleri, tansiyon düşmesi, ateş basması, karıncalanma hissi ve ağır alerjik kriz. Eğer sizde saman nezlesi, bronşit, amfize, astım ve kardyovasküler gibi rahatsızlıklar varsa bu maddeden sakının. SUNNET YELLOW FCF, ORANGE YELLOWS (E 110) RENKLENDİRİCİBüyüme gelişme geriliğine sebebiyet verir. Anne adayları ve çocukları için sakıncalıdır. Ayrıca astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. TARTRAZINE (E 102) RENKLENDİRİCİAlerjik reaksiyonlara yol açar. Astım krizine sebep olur. Hiperaktiviteyi arttırır. Eğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. Aksi takdirde rahatsızlığınız artar. Şunu da belirtmek gerekir ki bilim dünyası kimyasal maddelerin canlıda oluşturduğu hasarı toksisite olarak adlandırıyor. Toksisite çok yönlü bir etki şeklidir. Denenecek kimyasal madde hem yüksek hem de düşük dozlarda deney hayvanlarına verilerek muhtemel toksik etkileri araştırılır. Test maddesi ağırlık başına mg cinsinden verilir. Bu testler uluslararası kuruluşların belirlediği “İyi Laboratuvar Uygulamaları”- GLP (Good Laboratory Practice) kurallarına göre çalışan laboratuvarlarda yapılır.

Tok tutan düşük kalorili 12 yiyecek

29 Mayıs 2024 at 16:22
Kilo vermek kadar önemli olan başka bir şey de var, o da verilen kiloyu koruyabilmek. Verilen kiloyu ancak sağlıklı bir şekilde verdiysek koruyabiliriz. Bunun için de sağlıklı beslenmekten başka şansımız kalmıyor! Yediğinizde uzun süre tokluk hissi verecek 12 düşük kalorili yiyeceği sizler için listeledik!

Hijyenik pedlere erişim sorunu

Tarafından: NTV
29 Mayıs 2024 at 14:15
Hijyenik pedlere erişim sorunu

Bir kadın hayatının 7 yılını regl olarak geçiriyor. 28 Mayıs, Dünya Regl Hijyeni Günü'nün de amacı dünyada hijyenik pede ulaşamayan milyonlarca kadına ve kız çocuğuna dikkat çekmekti. Türkiye'de de hijyenik pede erişemediği için okula devamsızlık yapan kız çocukları var. Deprem bölgesinde durum daha sıkıntılı. İşte ayrıntılar... (Haber: Melike Şahin)

Dövme lenf kanserine yakalanma riskini artırıyor

Tarafından: NTV
29 Mayıs 2024 at 14:07
Dövme lenf kanserine yakalanma riskini artırıyor

Dövme yaptıranların lenf kanserine yakalanma riskinin yüzde 21 daha fazla olduğu ortaya çıktı.

İsveç'teki Lund Üniversitesi'nde araştırmacılar, İsveç'te 2007-2017 yıllarında lenf kanseri tanısı konulan 20 ila 60 yaşlarındaki 11 bin 905 kişinin verilerinden yararlanarak, dövme yaptırmanın kanserle bağlantısını inceledi. Araştırmacılar, dövme yaptıran kişilerin lenf kanserine yakalanma riskinin, yaptırmayanlara göre yüzde 21 daha fazla olduğunu tespit etti. Dövme yapımında kullanılan mürekkebin kanserojen kimyasallar içerdiğini belirten araştırmacılar, bu kimyasalların dövme yapım işleminde cilt bariyerini delerek vücuda girdiğini ve kansere yakalanma riskini artırdığını bildirdi.

DÖVMENİN BÜYÜKLÜĞÜ İLE KANSERE YAKALANMA ARASINDA İLİŞKİ YOK Dövmenin büyüklüğü ile kansere yakalanma arasında ilişki bulunmadığını kaydeden araştırmacılar, boyutu ne olursa olsun dövmenin vücutta iltihaplanmayı tetikleyerek lenf kanserine yakalanma riskini artırdığını ifade etti. Araştırmanın sonucu, "Science Direct" adlı internet sitesinde yayımlandı.

Uzmanlar ne diyor: Onarılması çok güç bir yara açtı

29 Mayıs 2024 at 13:56
Deniz Akkaya, dün kızıyla ilgili yaşadığı sorunu sosyal medya hesabında paylaştıktan sonra, kızı A.Ö.'yü kendi isteğiyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı korumasına verdiğini açıklamıştı. Habertürk'e konuşan Bakanlık yetkilileri, bunun isteğe bağlı olmadığını ifade ederek, izlenen prosedürü anlattı. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Doç. Dr. Veysi Çeri, anne ile kız arasındaki sorunun artık kamuya mal olduğunu söyleyerek, "Bu paylaşımlar, çocuk için de çok ciddi bir travma olacak. Çocuk ile annenin iletişiminde onarılması çok güç bir yara açtı" dedi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi

Hangi yağ sağlığa faydalı, hangisi zararlıdır?

29 Mayıs 2024 at 01:43
Doymuş yağ ve trans yağ da dahil olmak üzere bazı yağ türleri, özellikle aşırı tüketildiğinde sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Ancak tekli doymamış yağ ve çoklu doymamış yağın faydaları olabilir. Peki bunları nasıl ayırt edeceğiz? İşte detaylar!

Sinir Sistemimizin Kimyasal Mesajcısı: Asetilkolin

29 Mayıs 2024 at 15:09
Eskiden vagus maddesi şeklinde de bilinen asetilkolin, birçok farklı vücut fonksiyonunda önemli rol oynayan bir kimyasaldır. Madde, merkezi sinir sistemindeki ve periferik sinir sistemindeki nöronlar arasındaki sinyalleri ileten birkaç nörotransmiterden biridir. 

Ergenlik döneminde çocuk-ebeveyn ilişkileri: Doğru yaklaşım nasıl olmalı?

Tarafından: NTV
29 Mayıs 2024 at 10:53
Ergenlik döneminde çocuk-ebeveyn ilişkileri: Doğru yaklaşım nasıl olmalı?

Eski manken Deniz Akkaya, 15 yaşındaki kızıyla olan kavgasını sosyal medyadan paylaştı. Akkaya da kızı da birbirlerinden şiddet gördüklerini iddia etti. Paylaşımlar üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı harekete geçti. Kız, devlet koruması altına alındı. Peki, ergenlikte çocuk-ebeveyn ilişkisi nasıl olmalı? Soyal medyanın bu ilişkilere etkileri neler? Psikolog İpek Aykol, NTV yayınında konuya ilşkin merak edilen soruları yanıtladı.

İşte rahim kanserinin ilk belirtisi!

29 Mayıs 2024 at 10:50
Rahim kanseri genelde menopoz sonrasında gelişse de vakaların yüzde 5’i 40 yaş altında görülüyor. Doç. Dr. Baki Erdem, rahim kanserinin erken teşhis edildiğinde genellikle sadece cerrahi yöntemle tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, “Rahim kanserinin rahim ağzı kanseri gibi tarama testi yoktur. Dolayısıyla yıllık jinekolojik muayeneler ve beklenmedik anormal vajinal kanamalarda jinekolojik kontroller önem taşıyor” dedi

Annesi ikinci kez can verdi!

29 Mayıs 2024 at 09:38
Afyonkarahisar'da doğuştan polikistik böbrek hastalığı teşhisi konulan, 12 yıldır kadavradan nakil bekleyen Burak Çeliktaş (13), annesi Ünzile Çeliktaş'ın (37) bağışladığı böbrekle hayata tutundu. Nakil sonrası sağlığına kavuşan Burak, “Annem bana böbreğini verdiği için çok mutluyum ona çok teşekkür ederim. Doktor olmak istiyorum çünkü çocukları iyileştirmek istiyorum" dedi

İlaca gerek yok! Doğal kas gevşeticiniz hazır… Taze nanenin bu faydalarına inanamayacaksınız!

29 Mayıs 2024 at 06:55
Taze nane, mutfaklarda geniş bir yere sahip olan bitkilerin başında gelir. Tatlılardan tuzlulara hatta içeceklere kadar pek çok içerikte aktif olarak kullanılan nane, uzmanlar tarafından da sık sık gündeme getirilmektedir. Nane çayı, mide ağrısı veyahut da bulantı gibi durumlar ile karşı karşıya kalan pek çok kişinin bir numaralı tercihleri arasında yer alır. Ancak nane, birçok kişinin bildiğinden çok daha fazlasıdır. Peki, naneyi özel kılan nedir? Taze nanenin faydaları nelerdir? İşte konuya dair ayrıntılar… TAZE NANENİN ÖZELLİKLERİTaze nane günümüzde alternatif tıpta halen yerini korumayı başaran başlıca bitkiler arasında yer almaktadır. Ferahlatıcı aroması ve keskin tadı ile bilinen bu bitki, yalnızca mutfakların değil bazı tedavilerin de olmazsa olmazları arasındadır. Taze nane antioksidan, antibakteriyel ve antiinflamatuar özelliklere sahiptir. Bu içerik, taze naneyi yalnızca bir bitki olmanın dışına çıkarır. TAZE NANENİN FAYDALARI VE ZARARLARI NELERDİR?Taze nanenin öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Mide bulantısının ve hazımsızlığın etkilerini hafifletir.Mide ve bağırsak spazmlarını azaltarak sindirim sistemini rahatlatır.Mentol içerdiği için kas gevşetici ve sakinleştirici etkileri bulunur.Migren atakları ve baş ağrısı durumlarında şakaklara masaj için kullanıldığında kişiyi rahatlatır.Ağız içi bakterileri nötrleyerek diş çürüklerinin önüne geçer.Sapının tüketilmesi halinde toksin atım hızı artar.Taze nane her ne kadar faydaları ile öne çıkıyor olsa da bazı kişilerin bu bitkiyi tüketirken dikkatli olmaları gerekir. Kesin bir tada sahip olan bu bitki hali hazırda mide rahatsızlıkları bulunan kişiler tarafından tüketildiğinde reflüye veyahut da mide ekşimesine yol açabilir. Yanı sıra gebelerin ve emziren annelerin de nane tüketirken dikkatli olmaları gerekir. Yapılan araştırmalara göre aşırı miktarda ve düzenli olarak taze nane tüketmek, rahim kasılmalarına yol açabilir. Bu da hamilelik döneminde asla istenmeyen bir durumdur.

Doya doya ekmek yiyebileceksiniz! Gluten hassasiyeti olanlar bile... Mercimek ekmeğinin tarifi

29 Mayıs 2024 at 06:50
Son dönemlerde hem ülkemizde hem de birçok dünya ülkesinde yapılan araştırmalar, glutene alerjisi olan kişi sayısında artış olduğunu gözler önüne sermektedir. Yanı sıra gluten hassasiyeti bulunmayan kişiler dahi sağlıklı yaşam tarzı kapsamında gluten içermeyen besinleri yemek planlarına dahil etmektelerdir. Bağırsaklarda ve dolayısı ile de midede birtakım sıkıntılara sebep olan gluten, bu gibi sorunlardan mustarip olan kişilerin beslenme alanını bir hayli daraltmaktadır. Özellikle yemekleri ekmek ile tüketmekten hoşlanan kişiler, gluten hassasiyetlerinden ötürü beyaz ekmeğe bir alternatif aramaktalardır. Gluten ile sıkıntısı olan, glutensiz beslenmek isteyen kişileri de kapsayan bu yazımızda beyaz ekmeğin en iyi alternatfilerinden birine yer verdik. İşte damaklarınızı çatlatacak, doyururken beslenmenizi de sağlayacak mercimek ekmeğinin tarifine dair ayrıntılar… MERCİMEK EKMEĞİ TARİFİ İÇİN GEREKEN MALZEMELERAşağıdaki malzemeleri kullanarak hazırlık aşaması 10 dakika, pişirme aşaması ise 25 dakika kadar süren 6- 8 kişilik mercimek ekmeği hazırlayabilirsiniz. Mercimek ekmeği tarifi için gereken malzemeler şu şekilde: 2 tane yumurta, 1 su bardağı kırmızı mercimek, 1 çay bardağı yoğur, yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 su bardağı peynir, 1 paket kabartma tozu (karbonat da olabilir), 7- 8 sap maydanoz ve dereotu, karabiber, pulbiber, tuz.MERCİMEK EKMEĞİ TARİFİ NASIL YAPILIR?Mercimek ekmeği tarifinin yapım aşamaları sırası ile şu şekildedir: Kırmızı mercimeği bir gece önceden ıslatın.Ertesi gün mercimeğin suyunu süzüp sudan geçirin.Mercimeği ve yumurtayı blenderden geçirin.Yoğurdu, sıvı yağı, baharatları, tuzu ve karbonatı da blendere ekleyerek tüm karışımı bir kez daha çekin.Peyniri ince ince kıyın. Maydanozları ve dereotlarını da doğrayıp karışıma ilave edin. Bu aşamada blender kullanmanıza gerek yok. Tüm karışımı bir spatula veyahut da kaşık yardımı ile karıştırabilirsiniz.Hazırladığınız karışımı muffin kaplarına paylaştırın.Mercimek ekmeklerinizi 180 derecede önceden ısıtılmış fırında alt üst fansız ayarda yaklaşık olarak 25 dakika kadar pişirin. Afiyet olsun!

Göz sağlığınız ve bağışıklığınız bu besinlere bağlı! Beta karoten içeren besinler

29 Mayıs 2024 at 06:40
İnsan sağlığı bakımından son derece önemli olan vitamin ve mineraller başta bağışıklık sistemi üzerinde olmak üzere vücudun çok çeşitli alanlarında etkililerdir. Bu kapsamda beta karotene sık sık dikkat çeken uzmanlar, bu içeriğin insan sağlığını çok çeşitli açılardan desteklediğini vurguladı. Beta karotenin faydalarından sık sık bahseden ve buna bağlı olarak da bu içerik bakımından zengin olan besinlerin tüketilmeleri gerektiğini belirten uzmanlar, konuya dair tüm ayrıntıları aktardı. Peki, beta karoten nedir? Beta karotenin faydaları nelerdir? Beta karoten hangi besinlerde bulunur? İşte tüm merak edilenler… BETA KAROTEN NEDİR, FAYDALARI NELERDİR?Beta karoten; sarı, kırmızı ve turuncu renkli meyvelerde ve sebzelerde bulunan, vücuda alındığında A vitaminine dönüşen bir antioksidan ve pigmenttir. Beta karotenin A vitaminine dönüştürülme süreci kişiden kişiye göre farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca bu dönüşüm vücut tarafından kişinin ihtiyaçlarına göre şekillendirilen bir sürece sahiptir. Beta karotenin faydaları şu şekilde sıralanabilir: Göz sağlığı: Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan göz problemlerinin etkilerini önler. İyi bir görüş için mutlaka gerekli olan retinanın bir bileşeni şeklinde tanımlanabilir.Bağışıklık: A vitamini güçlü bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazları arasında yer alır. Bu vitamin vücudu enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı korur.Cilt sağlığı: Cildi güneşin zararlı ışınlarına karşı korur. Cilt sağlığını destekler.Kronik hastalıklar: Antioksidan özelliklere sahip olduğu için vücudu serbest radikallerin etkilerinden korur. Kalp hastalığına ve bazı kanser türlerine yakalanma olasılığını düşürür.Solunum yolu hastalıkları: Yüksek beta karoten alımı solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma olasılığını düşürür.İltihap: Çeşit sebeplerden ötürü gelişmiş olan iltihaplanma durumlarının etkilerini azaltır.BETA KAROTEN İÇEREN BESİNLERİçeriklerinde yüksek miktarlarda beta karoten barındıran bazı besinler şu şekilde sıralanabilir: Havuç Tatlı patatesKara lahanaBrokoliKavunMangoPapayaKırmızı ve sarı biberKabak

Saçlarınız kökten uca beslenecek! Rapunzel görse kıskanır... Turp otunun faydaları

29 Mayıs 2024 at 06:40
Bilimsel adı ‘Brassicaceae’ olan turpgiller familyasının üyeleri arasında yer alan turp otu, ‘kızamık turpu’, ‘yabani turp’ ve ‘eşek turpu’ isimleri ile de bilinir. Kalsiyum başta olmak üzere pek çok mineral ve A ile C vitaminleri bakımından da oldukça zengin olan turp otu, bu içeriği sayesinde vücudu pek çok açıdan destekler. Başta bağışıklık sistemi olmak üzere saç ve cilt üzerinde de olumlu etkilere sahip olan turp otu, alternatif tıpta geniş bir yere sahiptir. Peki, turp otunun öne çıkan özellikleri neler? Turp otu neye/ nelere iyi gelir? İşte konuya dair ayrıntılar… TURP OTUNUN SAÇ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİTurp otunun zengin içeriği saçlar üzerinden ciddi etkilerin gözlenmesini sağlar. İçeriğinde bol miktarda vitamin ve mineral barındıran bu bitki, saç köklerini güçlendirir ve bu sayede de saçların daha sağlıklı uzamasına aracılık etmiş olur. Aynı zamanda çeşitli saç sorunlarının etkilerini hafifletmede de etkili olan turp otunun saça katkıları genel olarak şu şekilde sıralanabilir: Saç köklerini besler. Saçların daha güçlü ve sağlıklı uzamasını sağlar.Saç dökülmesini azaltır.Saç derisinin nem dengesini korur ve dolayısı ile de kuruluğa bağlı olarak gelişen kaşıntı durumunun önüne geçer.Saçlara doğal bir parlaklık kazandırır.Saç tellerini yumuşatır.Kepek sorununun önüne geçer.TURP OTUNUN DİĞER YARARLARISaç sağlığının yanı sıra genel insan sağlığı açısından da birçok faydası bulunan turp otunun öne çıkan özellikleri şu şekilde sıralanabilir: Cildin doğal nem dengesini korur.Antioksidanlar bakımından zengin olduğu için hem bağışıklık sistemini güçlendirir hem de cilt tonunu eşitleyerek koyu lekelerin azalmasına yardımcı olur.Antiinflamatuar özellikte olduğu için başta cilt olmak üzere vücut içinde bulunan iltihap oranının düşürülmesinde etkilidir.Kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olur.Potasyum bakımından zengin olduğu için kan basıncını düzenler. Dolayısı ile hipertansiyon riskini azaltır, kalp krizi ve felç riskini düşürür.Karaciğerin daha verimli çalışmasına yardımcı olur.Sindirim sistemini düzenler. Böbreklerin toksinlerden arınmasını sağlar.Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Uzmanlar uyardı: Karpuz zehirlenmesine dikkat! Bozuk karpuz nasıl anlaşılır?

29 Mayıs 2024 at 06:35
Karpuz, yaz mevsiminin en sevilen meyveleri arasındadır. Özellikle kavurucu sıcakların yaşandığı dönemlerde buzdolabından çıkarılan karpuzların saniyeler içerisinde tüketildikleri bilinir. Kokusu, tadı, rengi, vitamin ve mineral içeriği ve daha pek çok özelliği ile kategorisinin en sevilenleri arasında yer alan karpuz, son olarak uzmanların uyarılarına konu oldu. Tezgahlarda henüz yerini başlamış olan karpuzlarda mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı püf noktaların bulunduğunu belirten uzmanlar, karpuz zehirlenmesi ile ilgili tüm detayları aktardı. KARPUZ ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?Yüzde 90’ından fazlası su olan karpuz, insan sağlığı üzerinden olumlu etkilere sahiptir. Başta vücudun ihtiyacı olan su miktarının karşılanmasında etkili olan karpuz, ayrıca iyi bir idrar yolları söktürücüsüdür. Karpuzun insan sağlığı üzerinde birçok olumlu etkisinin bulunması, bu meyveyi hem çocuklar hem de yetişkinler için vazgeçilmez kılar. Ancak uzmanlara göre dünya genelinde birçok tutkunu bulunan bu meyvenin tüketiminde mutlaka dikkat edilmesi gereken bazı püf noktaları bulunmaktadır. Karpuz yetiştiriciliğinde kullanılan azotlu gübrelerin yanlış uygulanması, karpuzdaki nitrat seviyesinin artmasına ve dolayısı ile de tüketicilerde bazı sağlık problemlerinin gözlenmesine yol açmaktadır. Bu noktada devreye giren uzmanlar karpuz yedikten yaklaşık olarak 2 saat sonra ortaya çıkan zehirlenme belirtilerini şu şekilde sıraladı: Mide bulantısı, kusma, şiddetli ishal, ateş basması, mide krampları.BOZUK KARPUZ NASIL ANLAŞILIR?Karpuzda nitrat seviyesinin yüksek olduğu şu belirtilere bakılarak anlaşılabilir: Kabuğun iç kısmının sarı renkli olması,Karpuzun orta kısmında dev bir boşluk olması,Suda bekletilen bir dilim karpuzun suyun rengini pembeye dönüştürmesi.Yukarıdaki tüm belirtiler, ilgili karpuzda nitrat seviyesinin yüksek olduğunu göstermektedir. Dolayısı ile bu durumlardan biri veyahut da birkaçı ile karşılaşılması halinde o karpuzun asla tüketilmemesi gerekir. Aksi taktirde kişide mide ağrısı ve bulantısı ile başlayan ciddi semptomlar gözlenebilir. Bu gibi durumlarda da hiç vakit kaybetmeden bir hekime başvurulması gerekir.

Karbonatın bu faydalarını kimse bilmiyor! Sağlıklı bir yaşam için suya katmak yeterli

29 Mayıs 2024 at 06:30
Karbonat hem yemeklerde hem bazı tatlı ve hamur işlerinde kullanılan bir üründür. Bu ürünün mutfak dışında da pek çok kullanım alanı bulunmaktadır. Özellikle ev temizliğinde kimyasal ürünlerden uzak durmak isteyen birçok kişi, karbonatın güçlü içeriğinden faydalanır. Ayrıca beyaz çamaşırları daha da beyazlatmak için makinenin deterjan gözüne karbonat eklendiği de bilinmektedir. Son derece güçlü bir içeriğe sahip olan ve bu sayede de mikroplara karşı aktif olarak savaşan karbonat, uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Karbonatın içeriğinin insan sağlığını olumlu yönde etkilediğini belirten uzmanlar, son olarak karbonatlı suya dikkat çekti. Karbonatlı su tüketiminin yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkilere sahip olduğunu ifade eden uzmanlar, detayları paylaştı. KARBONATLI SUYUN FAYDALARIKarbonatlı su, çok eski zamanlardan bu yana kullanılan bir karışımdır. Birçok kişi normal su yerine karbonatlı su tükettiklerinde kendilerini daha iyi hissettiklerinden bahseder. Karbonat sayesinde normal su alkali su formuna dönüşür. Karbonatlı suyun faydaları genel olarak şu şekilde sıralanabilir: Suyu alkali suya dönüştürerek vücudun toksinlerden arınmasını destekler.Mide asidini nötrler. Dolayısı ile de midenin duvarına zarar veren asidi kontrol altına almış olur.Mide yanması, reflü, ekşime ve gastrit gibi sağlık sorunlarının etkilerini giderir.Gaz gidericidir.Hazımsızlık belirtilerini giderir.Gribal enfeksiyonlara karşı antiseptik görevi görür.Diş ve ağız sağlığını destekler.Ağız içi yaraları iyileştirir.Diş minesini temizler.Ayak kokusunu giderir.Romatizmal hastalıkların ağrılarını dindirir.İdrar söktürücüdür.Mineral açısından zengin olduğu için kemik sağlığını korur.KARBONATLI SU NASIL HAZIRLANIR?1 litre suya 1 çay kaşığı karbonat eklenmesi halinde içme suyu alkali hale getirilmiş olur. Burada karbonatın tamamen erimesini beklemek önemlidir. Karbonatlı suyun faydalarından en iyi şekilde yararlanmak isteyenlerin bu karışımı sabahları aç karna veyahut da yemeklerden yarım saat sonra tok karna içmeleri gerekmektedir.

At kestanesi yağı nedir, faydaları nelerdir? At kestanesi yağı nasıl kullanılır?

29 Mayıs 2024 at 06:25
Kestaneye benzer yapıda olan at kestanesi yağı, alternatif tıpta tedavileri desteklemek amacı ile kullanılır. 39 metre yüksekliğe kadar büyüyebilen ağaçlardan yetişen bu doğal yağın geçmiş dönemlerde özellikle solunum sıkıntılarına karşı kullanıldığı bilinmektedir. At kestanesi yağının kullanım alanı bir hayli geniştir. Bakım ürünlerinde, şampuanlarda, kremlerde hatta gıda takviyelerinde at kestanesi yağının olduğu bilinmektedir. Temiz bir içeriğe sahip olduğu için özellikle doğal yaşam tutkunları tarafından tercih edilen at kestanesi yağı, uçucu yağlar kategorisinin bir üyesidir. Peki, at kestanesi yağı neye/ nelere iyi gelir? İşte yağa dair tüm merak edilenler… AT KESTANESİ YAĞININ FAYDALARI NELERDİR?At kestanesi yağının öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Selülit probleminin etkilerini hafifletir.İdeal dozda ve düzenli olarak kullanılması halinde saç ve cilt sağlığını destekler.Saçı derinlemesine besleme gibi bir özelliğe sahip olduğu için saçlarında daha hacimli ve canlı görünmesini sağlar.Ciltte koyu leke görünümünü azaltır.Romatizma ve eklem ağrılarını dindirir.Yaraların iyileşme sürelerini kısaltır.Damar sertleşme sorunlarının önüne geçere varis ağrılarını dindirir.Egzama ve kaşıntı sorunlarına iyi gelir.AT KESTANESİ YAĞI NASIL KULLANILIR?At kestanesi yağı ile en çok merak edilen konu başlıklarından biri de yağın uygulanış biçimidir. Özellikle cilt ve saç sağlığı üzerinde etkili olan bu yağın nasıl kullanılması gerektiği, birçok kişi tarafından arama motorları üzerinden sık sık sorgulanır. A, B, E vitaminleri ve aminoasitler bakımından son derece zengin olan at kestanesi yağı saça diplerine doğrudan uygulanabilir. Bir süre maske şeklinde bekletilen yağın su ile durulanması gerekir. Cilde veyahut da ağrı hissedilen diğer bölgelere at kestanesi yağı uygulamadan önce ek bir masaj yağından destek almak gerekebilir. Keskin bir içeriğe sahip olan bu yağın cilde uygulanmadan önce bir masaj yağı ile seyreltilmesi tavsiye edilir.

Ihlamurun bu faydalarına inanamayacaksınız! Ihlamur nasıl demlenir, ne kadar içilmelidir?

29 Mayıs 2024 at 06:15
‘Tilia’ cinsine ait bir ağaç türü olan ıhlamur, genellikle ilkbahar ve yaz aylarında açan, güzel kokulu çiçeklere sahip bir bitkidir. Ihlamur çiçekleri sıklık ile çay yapımında kullanılırlar. Ayrıca bazı et türlerinin marinasyon süreçlerinde de ıhlamur kullanıldığı bilinmektedir. Ihlamur, alternatif tıpta geniş ve önemli bir yere sahiptir. Geçmiş dönemlerden bu yana çok çeşitli hastalıkların tedavilerinde kullanılan yanı sıra bazı hastalıkların tedavi süreçlerinde de ‘yardımcı’ rolünü üstlenen ıhlamur, günümüzde pek çok kişi tarafından tüketilmektedir. Peki, ıhlamuru bu denli özel kılan nedir? Ihlamurun faydaları nelerdir? Ihlamur nasıl demlenmelidir? İşte ayrıntılar… IHLAMUR ÇAYI NASIL HAZIRLANIR?Özellikle C vitamini bakımından zengin olan yanı sıra flavonoidler, potasyum, magnezyum ve kalsiyum da barındıran ıhlamur, yapımı itibari ile son derece basit aşamalara sahiptir. Ihlamurun zengin içeriğinden tam olarak yararlanılabilmesi için doğru şekilde demlenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, konuya dair tüm ayrıntıları aktardı. Ihlamur çayı yapımı için; kurutulmuş ıhlamur çiçeğine, suya ve isteğe bağlı olarak bal, şeker gibi tatlandırıcılara ihtiyaç duyulmaktadır. Bir fincanın içine 1- 2 çay kaşığı kurutulmuş ıhlamur çiçeğini ekleyin. Kaynar suyu çiçeklerin üzerine dökün ve en az 5 dakika bekleyin. Demleme işlemi tamamlandığında çayı süzün ve isteğe bağlı olarak bir tatlandırıcı ekleyin. Çayınız hazır. Afiyet olsun! IHLAMUR ÇAYININ FAYDALARI NELER?Ihlamur çayının öne çıkan faydaları şu şekildedir: Stresi azaltır, zihni sakinleştirir.Uykuya geçişi hızlandırır. Uyku kalitesini artırır.Antiseptik ve antiinflamatuar özelliklere sahip olduğu için soğuk algınlığı ve grip gibi solunum yolu enfeksiyonlarının etkilerini hafifletir.Boğaz ağrısını dindirir, öksürüğü yatıştırır.Anksiyetenin etkilerini hafifletir.Sindirimi kolaylaştırır, mide rahatsızlıklarının etkilerini hafifletir.Antioksidan bakımından zengin olduğu için vücudu serbest radikallerin zararlarına karşı korur.Kan basıncını düşürür.C vitamini bakımından zengin olduğu için bağışıklığı güçlendirir.Her gün ıhlamur tüketilmesinde tıbben bir sakınca yoktur. Ancak burada tüketim miktarı önemli bir faktördür. Uzmanlara göre sakinleştirici bir etkisi olan bu çayın akşamları veyahut da gece uyumadan önce tüketilmesi uygundur. Tüketim miktarı ise günlük olarak 1- 3 bardak arası olmalıdır.

Kötü kolesterolü sıfırlayan mucizevi besin! Yaban mersini kurusunun etkilerine inanamayacaksınız

29 Mayıs 2024 at 06:00
Fundagiller familyasının üyelerinden olan yaban mersini, odunsu bir yapıya sahiptir. Ilıman iklimi seven bu meyve, kırmızı ve mor renkleri ile bilinir. Dolgun ve etli meyvelerin başında gelen yaban mersini, temmuz- eylül ayları arasında tüketime uygundur. Tatlı- ekşi bir tadı olan yaban mersini, birçok tatlıya yakışır. Yanı sıra dondurmalara da yakıştırılan yaban mersini kuru formu ile de bilinmektedir. Yaban mersini kurusu ile genel olarak komposto tarzı içeriklerin hazırlandığı bilinmektedir. Sade olarak da tüketilen kuru meyve, bazı tatlılara da fazlaca yakıştırılır. Tadının ve muhteşem renklerinin yanı sıra faydaları ile de bilinen yaban mersini kurusu, uzmanların tavsiyelerine de sık sık konu olmaktadır. Kuru yaban mersini meyvesinin içerik bakımından son derece zengin olduğunu belirten uzmanlar, ürünün öne çıkan faydalarını peş peşe sıraladı. YABAN MERSİNİ KURUSUNUN FAYDALARI NELERDİR?Protein, potasyum, karbonhidrat, yağ, vitamin ve asitler bakımından zengin olan yaban mersini kurusunun öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Antioksidan bakımından zengin olduğu için hücre hasarının önüne geçer.Kötü kolesterol’ olarak bilinen LDL değerini dengeleyerek kalp ve damar hastalıklarına yakalanma olasılığını düşürür.Düzenli tüketilmesi halinde kan basıncını düşürerek yüksek tansiyonun istenmeyen etkilerini giderir.Beyin fonksiyonlarını iyileştirir.DNA hasarını azalarak yaşlanma belirtilerine karşı savaşır. Ayrıca bu özelliği ile kansere yakalanma olasılığını da düşürür.Kılcal damarlar ile ilgili sorunların etkilerini hafifletir.Yoğun ve yorucu spor antrenmanları sonrasında oluşabilecek kas ağrılarını giderir.İdrar yolu enfeksiyonlarını giderir.YABAN MERSİNİ KURUSU KİMLER TARAFINDAN TÜKETİLMEMELİDİR?Yaban mersini kurusu bazı kişiler için uygun değildir. Alerjik bünyeye sahip olan kişilerin yaban mersini kurusu tüketmemeleri gerekmektedir. Ayrıca kan pıhtılaşması veyahut da pankreas ile ilgili sıkıntıları olan kişilerin de yaban mersini kurusunu doktorlarına danışmadan tüketmeleri tavsiye edilmemektedir.

❌
❌