Normal görünüm

Yeni makaleler mevcut. Sayfayı yenilemek için tıklayın.
Bugün — 31 Mayıs 2024Sağlık

Covid-19 geri dönüyor! Yeni FLiRT varyantı hızla yayılıyor

Tarafından: NTV
31 Mayıs 2024 at 10:39
Covid-19 geri dönüyor! Yeni FLiRT varyantı hızla yayılıyor

Covid-19 virüsü mutasyonlarla kendini yenilemeye devam ederken "FLiRT" isimli yeni bir varyant ile tekrar hızla yayılmaya başladı. Bazı uzmanlar, yeni varyantın yaz aylarında Covid vakalarında artışa neden olabileceğini öne sürüyor. Peki yeni varyant nasıl ve nerede ortaya çıktı? Korunmak için neler yapabiliriz? İşte yeni "FLiRT" varyantı hakkında bildiğimiz her şey...

Covid-19 virüsü mutasyonlarla kendini yenilemeye devam ederken "FLiRT" isimli yeni bir varyant ile tekrar yayılmaya başladı. Nisan ayında, FLiRT varyantları (iki mutasyonunun teknik adlarının birleşimi) olarak bilinen yeni bir varyant ortaya çıktı.
FLiRT varyantı, sıkç karşımıza çıkan Omicron varyantının alt değişkenlerinden oluşuyor. Bunlardan biri olan "KP.2", ABD'de güncel olarak raporlanan COVID enfeksiyonlarının yüzde 28,2'sini oluşturuyor.
Bazı uzmanlar, yeni varyantın yaz aylarında Covid vakalarında artışa neden olabileceğini öne sürüyor. Yale Medicine bulaşıcı hastalıklar uzmanı Scott Roberts, "Virüsler her zaman mutasyona uğruyor, bu nedenle yeni bir corona virüs varyantının ortaya çıktığını görmek beni şaşırtmadı" diye konuştu. Yeni mutasyonlar, Covid-19 virüsünün joker karakter olarak kaldığını ve ne yapacağını tahmin etmenin her zaman zor olduğunu doğrular nitelikte.
Bilim insanları FLiRT varyantlarının ilk olarak nerede ortaya çıktığını tam olarak bilmiyor. Varyant ilk olarak ABD'deki atık sularda, semptomlar gözlemlenmese bile bir toplulukta dolaşan Covid izlerini tespit etmek için kanalizasyonun test edilmesiyle tespit edildi.
Verilerin, toplulukta enfeksiyon seviyelerinin artabileceği veya azalabileceğine dair bir erken uyarı olarak kullanılması amaçlanıyordu. FLiRT varyantı o zamandan beri Kanada ve İngiltere de dahil olmak üzere başka birçok ülkede tanımlandı.
FLiRT varyantlarının spike proteinlerinde (virüsün yüzeyindeki çıkıntılar) daha önceki baskın varyantlarda görülmeyen iki mutasyona sahip olduğunu biliyoruz. Bazı uzmanlar, bu mutasyonların, virüsün aşının korumasından veya insanların bağışıklığından kurtulmasını kolaylaştırabileceğini öne sürüyor.
FLiRT varyantlarının ne kadar şiddetli olacağı ya da semptomların nasıl değişebileceği konusunda henüz bir tahmin yok. Bilim insanları, herkes farklı olduğu için kişinin semptomlarının ve hastalığın ciddiyetinin genellikle hangi varyantla enfekte olduğundan çok bağışıklık ve genel sağlık durumuna bağlı olduğunu iddia ediyor.
Aşılamanın hala önemli bir strateji olduğunu söyleyen uzmanlar, covid aşısına uygun olan herkesin aşı olduğundan emin olması gerektiğini vurguluyor. Aşılama enfeksiyonu önlemese de kişinin ciddi hastalık geçirme, hastaneye yatma ve covid nedeniyle ölüm riskini önemli ölçüde azaltıyor.
Uzmanlar ileri yaş nedeniyle aşıya hak kazanan herkese, eğer henüz yaptırmamışlarsa, aşı yaptırmalarını özellikle tavsiye ediyor. Bunun nedeni, Covid-19'un şiddetli etkileri için en önemli risk grubunun ileri yaş olması.
Diğer önleyici çabalar da ayrıca hastalıktan korunmak için yardımcı olabilir. Hasta insanlara çok yaklaşmaktan kaçınabilir, maske takabilir, ellerinizi uygun şekilde yıkayabilir, havalandırmayı iyileştirebilir, yaşadığınız ve çalıştığınız yerlerdeki Covid bulaşma düzeylerini takip edebilirsiniz.

FMF atağı nedir, neden olur? Tuba Ünsal'ın hastalığı FMF atağı hakkında ayrıntılar

Tarafından: NTV
31 Mayıs 2024 at 09:57
FMF atağı nedir, neden olur? Tuba Ünsal'ın hastalığı FMF atağı hakkında ayrıntılar

Oyuncu Tuba Ünsal sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda FMF atağı nedeniyle hastaneye kaldırdığını duyurdu. Ünsal'ın açıklamaları ardından FMF atağı ile ilgili araştırmalar başladı. Peki, FMF atağı nedir, neden olur? Tuba Ünsal'ın hastalığı FMF atağı hakkında ayrıntıları derledik.

Ailevi Akdeniz Ateşi (FMF), tekrarlayan yüksek ateş ile karın, akciğer ve eklemlerdeki ağrılarla kendini belli eden genellikle Akdeniz bölgesinde yaşayan insanlarda görülen kalıtsal bir hastalıktır. Hastalık genellikle Akdeniz ve Ortadoğu kökenlileri, etkiler. FMF’ te ilk atak hastaların %80’inde 20 yaşından önce başlar. Başlangıç nadir olarak 40’lı yaşlara kadar da gecikebilir. Kişi, FMF’e neden olan genler yüzünden hastalanır. Akraba evlilikleri bu hastalık genini taşıyan iki taşıyıcının bir araya gelme riskini arttırır. Özellikle, yüksek riskli popülasyonlarda yaşayan bireylerin akraba evliliği yapmamaları önerilmektedir.FMF BELİRTİLERİ NELER? Hastalığın başlıca belirtileri, karın, göğüs, ve eklem ağrılarıyla birlikte giden tekrarlayan ateştir. Karın ağrısı %90 oranında en sık görülen belirtidir. Karın ağrısı genellikle 12-72 saat sürer. Bazı ataklar o kadar ağrılı olur ki, hasta ya da ailesi tıbbi yardım isteğinde bulunur. Özellikle akut apandisiti taklit edebilir ve bu nedenle bazı hastalar gereksiz karın ağrısı ameliyatı geçirebilirler. Göğüs ağrısı atakları %20-40, eklem ağrısı %50-60 hastada görülür. Eklem ağrıları en sık diz ve ayak bileğinde görülür. Hasta atakların sonunda tamamen düzelir ve bu periyodlar arasında bütünüyle normaldir. 38.5C-40C’ye kadar yükselen ateş ağrı ataklarına sıklıkla eşlik eder.En yüksek olduğu dönem ilk gündür. 1-3 gün sürer. Genellikle ‘erizipel benzeri kızarıklık’ olarak tanımlanan cilt bulgusu görülür. En çok diz ve ayak bileği arasındaki deride ortaya çıkar. Sınırları belirgin, yama görünümünde, kırmızı döküntü şeklindedir. Döküntüler 2-4 gün içinde gerilerler. Amiloidoz çeşitli organlarda suda erimeyen bir tür proteinin birikmesi ile o organlarda yetmezliğe neden olan bir hastalıktır. FMF’te amiloid birikimi sonucu kronik böbrek yetmezliği gelişebilir.

Fizyoterapi mezunu ne iş yapar? İş imkanları, çalışma şartları, maaşları

31 Mayıs 2024 at 04:10
Üniversite sınavının yaklaşması ile birlikte arama motorlarında lisans ve ön lisans programlarında bulunan bölümlere yönelik sorgulamalar hız kazandı. Bu kapsamda pek çok öğrencinin veyahut da öğrenci olmasa da üniversite sınavına girecek olanların en çok merak ettikleri bölümlerden birinin de fizyoterapi bölümü olduğu görüldü. Geçmiş dönemlerden bu yana birçok kişinin en çok ihtiyaç duyduğu tedavi kategorilerinden olan fizyoterapi, günümüzde halen popülerliğini korumaktadır. Peki, fizyoterapi bölümü tam olarak nedir? Fizyoterapi bölümünden mezun olanlar ne iş yapar, nerelerde çalışabilir? İşte bölüme dair tüm merak edilenler… FİZYOTERAPİ VE REHABLİTİASYON BÖLÜMÜ NEDİR?Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünün temel amacı; hasta ve yaşlıların, kaza vb. durumlar neticesinde yararlanan kişilerin, vücudunun çeşitli bölgelerinde ağrı hisseden kişilerin tedavilerini uygulamaktır. Hareket etme fonksiyonlarında kayıplar meydana gelmiş olan kişiler, fizyoterapistlerin destekleri ile günden güne güçlenebilirler. Bu neden ile bu bölümün önünün açık olduğunu söylemek de mümkündür. FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLANLAR NE İŞ YAPAR?Üniversitelerin sağlık bilimleri fakültelerinde bulunan fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünü başarılı bir şekilde tamamlayan kişiler, ‘fizyoterapist’ unvanı ile iş hayatlarına başlayabilirler. Bu kişiler ayrıca bölüm ile ilişkili olan eğitimlere katılım sağlayarak ek unvanlara da sahip olabilirler. Fizyoterapistler genel olarak hareket ve işlev bozukluğu olan kişilere çeşitli tedavi teknikleri uygulamak ile yükümlülerdir. Yanı sıra egzersizler yolu ile de hastalarına tedavi uygulayan fizyoterapistlerin faaliyet gösterebilecekleri bazı meslek grupları şu şekilde sıralanabilir: Fizyoterapi uzmanıManuel terapistPediatrik fizyoterapistSpor fizyoterapistiGeriatrik fizyoterapistNörolojik fizyoterapistOrtopedik fizyoterapistKardiyopulmoner fizyoterapistFİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLAN KİŞİLER NERELERDE ÇALIŞABİLİR?Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünden mezun olan kişilerin çalışma alanları bir hayli merak edilmektedir. Bu bölüme kayıt yaptırmadan önce geleceklerini görmek isteyen pek çok kişi, konuya yönelik araştırmalarda bulunurlar. Fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünden mezun olan kişilerin çalışma alanları bir hayli geniştir. Yaralanma, fiziksel engel, kas ve eklem bozuklukları, yaşlanma gibi birçok alanda tedavi uygulama yetkisine sahip olan fizyoterapistlerin başlıca çalışma alanları şu şekilde sıralanabilir: Kamu hastaneleriKlinikler,İş yerleri,Özel hastaneler,Huzurevleri,Spor kulüpleri,Yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezleri,Askeriye birimleri,Evde bakım servisleri,Araştırma enstitüleri ve fakülteler.FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜNDEN MEZUN OLANLAR NE KADAR MAAŞ ALIR?Günümüzde pek çok kişinin geçim derdi çektiği bilinmektedir. Bu neden ile henüz kariyerlerinin başında olan öğrenciler, gelecekte onları maddi açıdan rahat ettirecek meslek gruplarını tercih etmeye özen göstermektelerdir. Bu kapsamda fizyoterapistlerin maaşları da arama motorları üzerinden sık sık sorgulanmaktadır. Her alanda olduğu gibi fizyoterapi alanında da maaşları doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Kişinin eğitimi, kendini geliştirmesi, özelde veyahut da kamuda çalışıyor olması gibi pek çok faktör, maaşların değişmesine sebep olmaktadır. 2024 yılında fizyoterapistlerin ortalama olarak 20 bin TL ila 25 bin TL aralığında maaş aldıklarını söylemek mümkündür. Kişi yüksek lisans yaptı ise veyahut da alanında yetkinliğini kanıtladı ise maaş tutarı 75 bin TL’yi dahi bulabilmektedir. FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON BÖLÜMÜ DERSLERİ4 yıllık lisans programlarından olan fizyoterapi ve rehabilitasyon bölümünün temel dersleri şu şekilde sıralanabilir: Fizyoloji,Beslenme,Anatomi,Elektroterapi,İşitme ve konuşma tedavisi,Biyomekanik,Sağlık departmanlarında araştırma yöntemleri,Fizyoterapide temel ölçme ve değerlendirme,Pediatrik rehabilitasyon,Tedavi hareketleri ve prensipleri.

Karahayıt Kaplıcaları nerede, otel ve pansiyon ücretleri ne kadar?

31 Mayıs 2024 at 04:05
Kırmız travertenleri ile ünlenen Karahayıt Kaplıcaları, termal tatili yapmak isteyen kişiler tarafıdnan sık sık araştırılmaktadır. Arama motorlarına sık sık konu olan Karahayıt Kaplıcaları’na yer vermiş olduğumuz bu içeriğimizde, tesisin ve kaplıca suyunun tüm özelliklerinden bahsettik. KARAHAYIT KAPLICALARI NEREDE?Karahayıt Kaplıcaları, Denizli ilimizin Pamukkale ilçesine bağlı olan Karahayıt Mahallesi’nde bulunmaktadır. Denizli’nin merkezine yaklaşık olarak 25 km’lik mesafede bulunan kaplıcaların diğer şehirlere uzaklıkları ise şu şekilde hesaplanmıştır: Ankara- Karahayıt Kaplıcaları: 491,1 kmİstanbul- Karahayıt Kaplıcaları: 586,6 kmSakaryak- Karahayıt: 598 kmAkyazı- Karahayıt: 615,5 kmAntalya- Karahayıt: 247,6 kmAdapazarı- Karahayıt: 602,2 kmKARAHAYIT KAPLICA SUYUNUN FAYDALARI NELERDİR?Manzarası ile bilinen Karahayıt Kaplıcaları’nın sularının da şifalı olduğuna inanılmaktadır. Pamukkale’nin 5 km kuzeyinde bulunan tesiste termal suyun bileşimi, Pamukkale kaynağına benzemektedir. Sıcaklığı Pamukkale kaynağına oran ile daha yüksek olan termal suyunda serbest karbondioksit oranının da daha az olduğu bilinmektedir. 3 farklı kaynaktan beslenen Karahayıt kaplıca suyunun öne çıkan faydaları şu şekilde sıralanabilir: Kronik romatizma türlerinin tedavilerini destekler.Ortopedik hastalıkların etkilerini giderir. Kaza veyahut da ameliyattan kalan belirtileri tedavi etme özelliğine sahiptir.Nörolojik hastalıkların tedavilerini destekler.Kan dolaşımını hızlandırdığı için hücrelerin yenilenmesini sağlar. Bu sayede de cilt ve deri hastalıklarının etkilerini giderir.Stres ve kaygı durumlarının etkilerini hafifletir.Bel fıtığı semptomlarını hafifletir.Genel vücut ağrılarını dindirir.KARAHAYIT KAPLICA SUYUNUN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?Karahayıt kaplıca suyunu besleyen kaynakların su sıcaklıkları 50 derece, 42,5 derece ve 58 derece şeklindedir. Deniz seviyesinden yaklaşık olarak 950 metre kadar yükseklikte bulunan kaplıca alanı, manzarası ile de dikkat çekmektedir. Karahayıt termal suyunun hiptermal, hipotonik bir maden suyu olduğu bilinmektedir. Ayrıca kaplıca suyu sülfat, bikarbonat, kalsiyum ve karbondioksit de içermektedir. KARAHAYIT KAPLICA SUYU İÇİLİR Mİ?Karahayıt kaplıca suyu ile ilgili en çok merak edilen konu başlıklarından biri de termal suyunun içilip içilmedi ile ilgilidir. Yapılan araştırmalar bu termal suyunun hem banyo yapımına hem de tüketime uygun olduğunu işaret etmiştir. Yalnızca girildiğinde değil içildiğinde de fayda sağlayan Karahayıt termal suyunun insan vücudunu pek çok açıdan desteklediği bilinmektedir. Uzmanlara göre termal suyu tüketiminin kemik erimesi ve üst gastrontiestinel sistem hastalıklarına iyi gelmektedir. KARAHAYIT TERMAL SUYUNA KİMLER GİRMEMELİDİR?Faydaları ile bilinen Karahayıt termal suyu, bazı kişiler için tehlikeli olabilir. Uzmanlar, Karahayıt kaplıca suyuna girmemesi gereken kişileri şu şekilde sıralamışlardır: Kanser hastaları,Obez teşhisi konulmuş kişiler,Aktif hepatit hastaları,Yüksek ateş ve ishalin eşlik ettiği kolera, tifo ve dizanteri hastaları,Aktif tüberküloz hastaları,Aşırı yüksek veyahut da düşük tansiyon durumu olan kişiler,Yakın zamanda kalp rahatsızlığı veyahut da operasyon geçirmiş olan kişiler,Lohusalar ve hamileler,Epilepsi hastaları,Kanamalı hastalıkları olan kişiler,Diyabet hastaları,Açık yarası olan kişiler.KARAHAYIT TERMAL TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERKarahayıt termal tedavisi kapsamında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şu şekilde sıralanabilir: Suya girmeden 1- 1,5 saat önce yemek yeme faaliyetleri sonlandırılmalıdır.Havuz içerisinde çok hareket edilmemeli, dik veyahut da oturur pozisyonda olmaya özen gösterilmelidir.Sudan çıktıktan sonra hemen duşa girilmemeli, en az 20 dakika dinlenilmelidir.70 yaş üstü kişiler doktor kontrolünde havuza girmelilerdir.KARAHAYIT OTEL FİYATLARI 2024Karahayıt bölgesinde hizmet veren otellerin tek gecelik konaklama fiyatları şu şekilde:Siba Pamukkale Life: 1.494 TL Pam Thermal Otel: 3.851 TLLarina Thermal Resort& Spa: 2.915 TLPolat Termal Otel: 3.442 TLÜmit 2 Termal Apart& Pansiyon: 856 TLPamukkale Batu Termal: 2.060 TLDoğa Thermal Healt& Spa: 5.355 TL

Dün — 30 Mayıs 2024Sağlık

Yeni trend "göz rengi değiştirme" ameliyatı

30 Mayıs 2024 at 23:27
Burun estetiği, botoks derken şimdi de yeni trend, göz rengini değiştirme ameliyatı oldu. Sosyal medyada sık sık paylaşılan bu işlem oldukça riskli. Çünkü körlüğe kadar götürebiliyor. Ayrıntılar CNN TÜRK Muhabiri Emel Telli ve kameraman Buğra Benlioğlu'nun haberinde.

Düdüklü tencere bomba gibi patladı!

30 Mayıs 2024 at 17:29
Esenyurt’ta iddiaya göre 46 yaşındaki Ebru Hayvalı, Ramazan Bayramı için yemek yaptığı sırada düdüklü tencere bomba gibi patladı. Vücudunun yüzde 40’ı yanan Hayvalı, “Bayram için yapıyordum ama bayram yapamadık, buğday tanesi hava deliğini kapatmış. Hayatta başıma gelmez, senelerdir kullanıyorum derken bir anlık dalgınlığımla bu hale geldim. Düdüklünün kapağı yüzüme gelmedi o gelseydi, kurtuluşum olmazdı. Yüzüm komple yanıktı, şu an hiçbir iz yok. Öyle bir patlamayı hayatımda duymadım sanki evde bir bomba patladı. Yoğun bakımda buradan çıkamayacağım diyordum, dikkatli olsunlar” dedi

Bu belirtilere sahipseniz glüten alerjiniz olabilir!

30 Mayıs 2024 at 02:57
Glüten, buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein olup, pek çok insan için sorun teşkil etmese de bazı bireyler için ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Çölyak hastalığı ve glüten hassasiyeti, glütene karşı vücudun verdiği olumsuz tepkilerle karakterize edilen iki durumdur. İşte çölyak hakkında bilmeniz gerekenler...

Zeytinde yapılan yaygın hileler! Kararması için tekstil boyası ve demir oksit, bozmaması için antibiyotik

30 Mayıs 2024 at 15:02
Allah’ın (C.C.) Kur’an-ı Kerim’de zikrettiği ve insanlar için sayısız faydası olan helal ve temiz gıda maddelerinden birisi de zeytindir. Fakat günümüzde gözünü para hırsı bürüyenler her şeyde olduğu gibi zeytinde de hileye başvuruyorlar. Bu haberimizde siz değerli okuyucularımız için zeytinde yapılan yaygın hileleri işledik.  İşte Zeytindeki Yaygın Olarak Uygulanan Hileler:  - Zeytindeki en yaygın hile, sağlam zeytin ile bozuk zeytin karıştırılmasıdır. Uzmanlar, zeytinlerin arasında yüz 5 den fazla çok yumuşak zeytin var ise zeytinin karıştırıldığını söylüyor.  - Zeytin çekirdeği siyah olmamalı gibi bir inanış olsa da bu doğru değildir. Zeytin dalında ne kadar çok olgunlaşırsa veya zeytin olgunlaştırıldıktan sonra ne kadar çok stokta kalırsa, zeytinin etindeki siyah renk pigmentleri çekirdeği o kadar çok karartır.  Hileli zeytin salamurasında zehirli tekstil boyası ve demir oksit kullanılıyor-Hilesiz salamura yapılan zeytinler altı ay hatta bir yıl havuzlarda bekletilir ve bu zeytinler pazara sevk edildiğinde hepsi aynı renkte değildir. Doğal, tuzlu su ortamında olgunlaştırılan bu zeytinlerin bazısı koyu siyah renkteyken bazıları daha açık siyah renk tonlarında olur. Hileli salamurada ise zehirli tekstil boyası ve demir oksit kullanılıyor.Bu tür zeytinlerde pas tadı alırsınız. Bu zeytinlerin tamamı simsiyahtır. Oysaki Zeytin meyvesi ağaçtan toplandığında hepsi aynı renk değildir. Toplanan zeytin tanelerinin bazıları kararmıştır, bazıları henüz kararmamıştır. Dalından toplanan zeytin acı olduğu için yenmez. Bunlar havuzlarda tuzlu salamura suyu içinde bekletilerek olgunlaştırıldıktan sonra yenebilir. İşte bu şekilde zeytini, zehirli tekstil boyası ile veya demir sülfat gübresi ile karartıp satıyorlar. 'Kararsın, parlasın' diye zeytin havuzuna atılan demir parçaları insan sağlığına ciddi zararlar verebiliyor. Zeytinde bile antibiyotik kullanılıyor-Tüketiciyi bekleyen bir başka tehlike ise antibiyotik! Havuzda tuzlu suda olgunlaşıp pazara gönderilmek üzere 18 kiloluk tenekelere konan zeytinlerin bozulmaması için pastörize edilmesi gerekiyor. Ama firmaların çoğunda pastörizasyon işlemi yapacak cihazlar yok. Bu nedenle pazara gönderilen zeytinlerin çabuk bozulmaması, raf ömrünün uzaması için, tenekelerin içine antibiyotik atılıyor. Böylece hiçbir şeyden haberi olmayan tüketici, zeytin yedikçe vücuduna antibiyotik yüklendiğini fark etmiyor bile. İyi zeytinin kötü zeytinle karıştırılması da başvurulan hile yöntemlerinden-İznik ve Gemlik yöresinde üretilen kalitesi yüksek Gemlik tipi zeytinin içerisine başka yörenin zeytininin karıştırılması en çok başvurulan bir yöntemdir. Bazılarının kabukları ince bazıların ki kalın ise, bazılarının çekirdekleri büyük bazılarının ki küçük ise karıştırılmış olma ihtimali vardır. Fakat, tüm bunlar zeytinin kasıtlı olarak karıştırıldığı anlamına gelemez. Çünkü aynı zeytinlik içerisinde farklı yıllarda dikilen ağaçların bile zeytin özellikleri birbirine uymayabilir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken yegane unsur tat ve zeytinlerin tamamının standart kalitede olmasıdır.

Katkı maddeleri büyük sorun olmaya devam ediyor! Kaçınılması gereken 20 katkı maddesi!

30 Mayıs 2024 at 13:35
İnsanoğlunun hayatını idame ettirmesi için gıda tüketmesi gereklidir. Günümüzde bilim adamlarının gıda konusunda en çok tartıştığı konulardan birisi hiç kuşkusuz gıdada kullanılan katkı maddeleridir. Tartışmaların bir sonuca ulaşamaması; insanlarının önüne katkı maddeleri hakkında net bir şey ortaya koyamamaları katkı maddelerini gıdada helal- haram ilişkisinin baş sorunu yapıyor. Bugün dünyada koruma, renklendirme, kıvamlandırma, tat verme, tatlandırma ve daha birçok özellikler vermek amacı ile binlerce katkı maddesi bulunmaktadır ve yapay gıdaların hemen hepsine katkı maddesi ilave edilmektedir. Bu katkı maddelerinin bazıları helallik ve insan sağlığı açısından ciddi şüpheler içermektedir. Buna rağmen hepsi de yasal olarak kullanıma açıktır. Hal böyle olunca insanların kafasını kurcalayan ve tartışma konusu olan katkı maddeleri büyük sorun olmaya teşkil etmektedir. Siz değerli okuyucularımız için kaçınılması gereken 20 katkı maddesini derledik:ALLURA RED AC (E 129) RENKLENDİRİCİEğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığın varsa bu maddeden uzak durun. AMARANTH (E 123) RENKLENDİRİCİAmerika’da yasaklanmıştır. Eğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. ASPARTAME (E 951) TATLANDIRICIFenilketonürisi olan hastaları etkiler. Uzun süreli kullanımları baş ağrısı, körlük, sara nöbeti gibi problemlere neden olur. BENZOIC ACID (E 210) KORUYUCUSindirim enzimlerinin salınım ve etkilerini azaltır. Glisin düzeyini düşürür. Eğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden de uzak durun. BRILLIANT BLACK BN (E 151) RENKLENDİRİCİEğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. BUTYLATED HYDROXY-ANISOLE (E 320) KORUYUCUÖzellikle yağ içeren gıdalar, şekerlemeler, et ürünlerinde kullanılır. İnsanlara karsinojenik etki gösterebilir. BHA nitritlerle etkileşime girerek hücre içinde DNA’ları bozar. Hamileler ve baba adayları kendilerini bu maddeden sakınmalı. CALCIUM BENZOATE (E 213) KORUYUCUÖzellikle et ürünleri, içecekler, diyet ürünleri, mısır gevreğinde kullanılır. Sindirim enzimlerinin salınım ve etkilerini azaltır. Glisin düzeyini düşürür. Astım, yüksek ateş ve virüs taşıyıcıları bu maddeden sakınmalı. CALCIUM SULPHITE (E 226) KORUYUCUBayat gıdaları taze göstermek için kullanılır. Amerika’da et ürünlerine katılması yasaklandı. Bronşit, ateş basması, düşük tansiyon, karıncalanma ve ani tansiyon düşmesi, eğer astım, göğüs- kalp hastalığı ve amfizem probleminiz varsa bu maddeden sakınınız. MONOSODIUM GLUTAMATE ( MSG E 621) LEZZETLENDİRİCİ, LEZZET ARTTIRICIKafada zonklamaya neden olur. Ayrıca sara nöbeti, göğüs ağrısı, baş ağrısı, bulantı, yanma hissi, yüzde karıncalanma, cilt bozuklukları yapar. Çoğu bebek mamasından çıkarılmıştır. PONCEAU 4R, CONCHINEAL RED A (E 124) RENKLENDİRİCİEğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. Aksi halde rahatsızlığınız artar. POTASSIUM BENOZOATE (E 212) KORUYUCUÖzellikle et ürünleri, içicekler, diyet ürünler, mısır gevreğinde kullanılır. Sindirim enziminin salınım ve etkilerini azaltır. Glisin düzeyini düşürür. Astım, yüksek ateş ve virüs taşıyıcıları bu maddeden sakınmalı. POTASSIUM NITRATE (E 249) KORUYUCUÖzellikle konserve et ürünlerinde kullanılır. Kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır. Diğer kimyasallarla etkileşerek nitrosaminler oluşturur ki bu maddeler karsinojeniktirler. Böbrek üstü bezinde erimeye (atrofi) neden olur. PROPYL P-HYDROXY-F216 BENOZOATE, PROPYLPARABEN VE PARABEN KORUYUCUÖzellikle konserve ve et ürünlerinde kullanılır. Egzamaya neden olur. SACCHARIN VE ONUN NA, K VE CA TUZLARI (E 954) TATLANDIRICIİnsanda kansere neden olabilir. SODIUM METABISULPHITE KORUYUCU VE OKSİTLENMEYİ ÖNLEYİCİAstım krizine yol açabilir. SODIUM SULPHITE (E 221) KORUYUCUÖzellikle sirke ve diğer hazır gıdalarda kullanılır. Astım ataklarını etkiler. Astım hastalarının çoğu bu maddeye karşı duyarlıdır. STANNOUS CHLORIDE ( E 512)Konserve ve şişelerde sunulan meyve sularının renklerini korumak için kullanılır. Zehirlenmelere neden olur. SULPHUR DIOXIDE (E 220) KORUYUCUGıdalarda bulunan, vitaminler, mineraller enzimler ve yağ asitleri ile etkileşir. Yan etkileri, astımlılarda bronş problemleri, tansiyon düşmesi, ateş basması, karıncalanma hissi ve ağır alerjik kriz. Eğer sizde saman nezlesi, bronşit, amfize, astım ve kardyovasküler gibi rahatsızlıklar varsa bu maddeden sakının. SUNNET YELLOW FCF, ORANGE YELLOWS (E 110) RENKLENDİRİCİBüyüme gelişme geriliğine sebebiyet verir. Anne adayları ve çocukları için sakıncalıdır. Ayrıca astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. TARTRAZINE (E 102) RENKLENDİRİCİAlerjik reaksiyonlara yol açar. Astım krizine sebep olur. Hiperaktiviteyi arttırır. Eğer astım, alerji, saman nezlesi, kurdeşen ve benzeri bir rahatsızlığınız varsa bu maddeden uzak durun. Aksi takdirde rahatsızlığınız artar. Şunu da belirtmek gerekir ki bilim dünyası kimyasal maddelerin canlıda oluşturduğu hasarı toksisite olarak adlandırıyor. Toksisite çok yönlü bir etki şeklidir. Denenecek kimyasal madde hem yüksek hem de düşük dozlarda deney hayvanlarına verilerek muhtemel toksik etkileri araştırılır. Test maddesi ağırlık başına mg cinsinden verilir. Bu testler uluslararası kuruluşların belirlediği “İyi Laboratuvar Uygulamaları”- GLP (Good Laboratory Practice) kurallarına göre çalışan laboratuvarlarda yapılır.

Türkiye’de yaklaşık 70 bin kişi MS hastası

30 Mayıs 2024 at 15:42
Dünyada yaklaşık 1.8 milyon ülkemizde ise yaklaşık 70 bin MS hastası bulunduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Özge Arıcı Düz, “Multipl skleroz, beyin ve omuriliğin tutulduğu, bağışıklık sisteminin saldırısı ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Bilişsel bozulma, güçsüzlük, dengesizlik, uyuşma, görme kaybı gibi birçok nörolojik yakınmaya neden olabilir. Herhangi bir yaşta MS görülmektedir ancak 20-40 yaş aralığında daha sık izlenmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir” dedi.

Hangi 6 besin aç karnına tüketilmemeli?

30 Mayıs 2024 at 02:48
Sağlıklı bir vücut için tüketilen besinler oldukça önemlidir. Görünüşte sağlıklı olan yiyeceklerin tümü, yanlış zamanda yenildiği takdirde sizin için iyi değildir. Bu yüzden aç karnına bu yiyeceklerden uzak durmanız gerekiyor. İşte aç karnına tüketmememiz gereken 6 besin

Dünden önceki günSağlık

Çocuklarda 'sınav kaygısı' uyarısı

29 Mayıs 2024 at 20:07
Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "Sınav kaygısı yaşayan çocuklarda kalp çarpıntısı, terleme, titreme gibi görülebilecek davranışsal, fiziksel belirtiler vardır. Ebeveynlerin bu belirtilere mutlaka dikkat etmesi gerekmektedir" dedi.
❌
❌